ancelotti arda güler için yine sakat demiş. baştan gonpile toyrileri kurarken "kas yapıyor yiğğenim" diyorduk ama artık adonis yapayım derken göz çıkartmaya başladılar. çocuk iyice alay konusu olacak ve daha kötüsü hevesini ve inancını da kaybedecek...

kral kupası ya da süt kupası da mı yok kardeşim, bir maç şans verin çocuğa, yetersiz ise hem o hem de onu izlemeyi bekleyen bizler ve dünyanın dört bir yanındaki diğer insanlar hüsnükuruntudan vazgeçsin. ayrıca, adil olan budur, ona bir kere şans vermeleri gerekir, şu anda itibarı yerlerde geziyor çocuğun, yakında neymar muamelesi görmeye başlayacak...

kötü insanlar mıknatıs gibi birbirlerini çekiyor, başka bir şey değil benim gözümde... kısa yoldan para kazanmayı hepimiz isteriz, bir koyup üç almayı, attığımız her taşın en az birkaç kuş düşürmesini ve hesabını yapamayacak kadar çok paraya sahip olmayı hepimiz isteriz ama bunu başkasının hakkına girmeden yapmayı arzularız. bu tokatçı şeylere girenlerin büyük çoğunluğu bence ortada dönen tezgahın farkında oluyor, yani en azından benim karşılaştığım birkaç kişi öyleydi, sonuçta bu büyük çoğunluğa üzülmüyorum ben asla...

bazı insanlar rıza hocayı küçümsüyor ama sivasspor'da kısıtlı bir kadro ile yaptıkları ortada. bence gerçekten başarılı bir teknik direktör ve hatta sergen'den bile daha iyi. her şeyden önce gerek saha içindeki ve gerek saha dışındaki hayatı ile futbolculara rol model olabilecek profesyonel biri (bence ismail kartal da böyle biri)...

maalesef, türkiye'de kulüpler beş parasız olduklarında yerli teknik direktörlere "gel babacım, sen bizim çocuğumuzsun" gibi içi tezatlıklarla dolu saçma sapan çağrılarda bulunurlar, parayı biraz bulup transfer yapabilecekleri dönemlere girdiklerinde ise avrupa'daki stajyer teknik direktörlere bedavadan deneyim kazandırırlar.

hocam durmayını dövüyorlar (https://youtu.be/VdgINsNFUzQ),

bazıları dövmekle kalmayıp olayı bambaşka noktalara götürüyor (https://www.dailymotion.com/video/x29uqi2),

belki insanlar ondan durmak zorunda kalıyordur, yani ne bileyim, zaten benzeri ancak kore'de falan olan acayip bir uygulamayı atatürk'ün kendisi de tasvip etmezdi diye düşünüyorum... eskiden erzurum ve çevresinde ramazan'da açıktan yemek yediği için darp edilen insanların haberini duyardık, erzurum bugün çok medeni bir şehir haline geldi, böyle haberler duymuyoruz ama aynı medeniyet izmir'de mevcut mu emin değilim. birkaç gün önce twitter'da 9'u 5 geçe yürüyen bir kadına edilen küfürleri görünce ben olamayabileceğine kanaat getirdim. twik'i bulursa atarım, kadıncağızın ne anası ne de babası kalmış, imkanları olsa kim bilir ne hale getirirlerdi kadını...

yapmadığınız işlemleri burada yapmış gibi yazdığınızda başka insanların düşüncelerini etkileyebilirsiniz. hani, benim minik kuşumun umurunda olmaz ama yazdıklarınız ile başkalarını etkileyebilirsiniz. bence gerçekten bir işlem açtıysanız bunu miktarı gizleyerek açıkça paylaşın. siz belki biraz eğlenmek için john benjamin toshack geçiyor olabilirsiniz ama başkalarını etkileme ve başkalarını yanlış kararlara itme ihtimaliniz çok yüksek...

ayrıca, bitcoin'in 3 bin dolara düşeceğine bu kadar eminsen elindeki tüm bitcoinleri 6 bin dolardan satın alarak sana şimdiden %100 kar yapma fırsatı verebilirim; bu iyiliği baba oğluna yapmaz.

elin korelisi, dünya savaşında atom bombası yemiş caponu, vietnamlısı binbir türlü marka ve modele sahipken biz neden yıllarca küçücük kız çocuklarının başındaki örtüyü ülkenin beka sorunu olarak gördük, neden bu vatanın insanlarını ötekileştirdik, neden 100 yıl boyunca birkaç marka ve modele sahip olmadık deyip hayıflanmak yerine togg'un plastik farının dizaynı yan perspektiften bakınca bilmem neyi andırıyor tarzı ucuz söylemleri görünce malum kesime karşı düşüncelerimde ne kadar da haklı olduğumu görüyorum. bunca sene yalnızca izin yapmış bir ülkede bazı değişimler istenilen kadar hızlı olmaz. bence takvim açısından değerlendirildiğinde bazı aksamaların yaşanması çok normal ve olağan...

avrupa'daki muadilleri kapatılmış ve müzeye dönüştürülmüş bir parti benim gözümde... bence olağan veya olağandışı fark etmeksizin herhangi bir kongrede kapatılması gerekiyor. zaten böyle kalkıp helallik isteyerek olacak şeyler de değil geçmiş meseleler...

ayrıca, tüm bunların dışında haksız bir rekabet de oluşturuyor. tamam, çok şükür ki yine de kazanamıyorlar ama yarışa 1000-0 önde başlıyorlar. bazı arkadaşlarımız için zor olacağını biliyorum ama biraz tarafsız ve özgürlük yanlısı biri olarak düşünün, hanginiz böyle bir parti ile yarışa girmek istersiniz?

ne olur tartışalım bobita, benim de bu hayattaki tek emelim buydu, birilerinin benim atatürkçülüğümü tartışmasına çok ihtiyacım vardı... yani, kusura bakma ama böyle muhabbetler ancak kore gibi ülkelerde yaşanır... bunu zaman zaman cübbeli ahmet ve ersan şön tv programına birlikte çıktıklarında görüyorum (https://www.dailymotion.com/video/x7wrg91); bu eski türkiye'nin goygoy muhabbetlerinden biri... dilersen ondan sonra bir engizisyon mahkemesi kurarız, orada da cadı olup olmadığımı tartışırız, ne olsa beni uçan süpürge ile görenler de var...

yine de merak edersen:

pkk'nın siyasi uzantısı olmakla övünen hdp ile işbirliği yaparken kalpak takanlarınkine benzemez.
din düşmalığı yaparken atatürk'ü maske olarak kullananlarınkine benzemez.
atatürk'ü zaman ve mekan içinde değerlendirir, dolayısıyla -senin söylemine ithafen söylüyorum- putçuluk gibi bir şey değildir.
5816'yı da savunur...

küçük yaşlardan itibaren zihinlere her şeyin en büyüğü olarak kodlandığı için 161 cm olma ihtimali mozaiklenmiş beyinlerde hayal kırıklığı oluşturabilir. bence onların tepkileri duygusal olsa da normal. hangimiz benzer hezeyanlara kapılmadık ki!? resmi tarih vaizlerinin telkinleri dışında kalan şeyleri dinlediklerinde daha büyük acılar çekecekler ne yazık ki...


bu arada; vaizler, ritüeller, semboller, numerolojiler... benimki nasıl bilmiyorum ama burada bayağı kapsamlı bir şey var... :)

vayyy beeeee! karşılaştırmalı dinler tarihi okudum, bu kadar çok ritüele sahip ve numeroloji ile hemhal olmuş başka bir şey görmedim. yani, şimdi gezegenimize türk tarihi hakkında detaylı bilgiye sahip olmayan bir uzaylı gelse ve kendi başına birtakım araştırmalarda bulunsa ve sonra birtakım fikirler edinse; biz ona bazı yanlış izlenimlere kapıldığını anlatamayız muhtemelen... deveye hendek atlatırız ama o uzaylı kardeşimize yanlış bir vehme kapıldığını anlatamayız.

bu arada resmi tarih anlatıcısı ilber oltaylı atatürk'ün boyunun 161 cm olduğunu söyledi geçtiğimiz günlerde (konu içinde 173 yazdığı için söyledim)... https://youtu.be/5Qa88wIMqrE

çok ilginç ki acayip bir tartışma oluştu bu açıklamanın ardından... sanırım bu kadar ağır kültlere boğulmuş olan insanlar atatürk'ün boyunun 161 cm olamayacağını düşündüğü için bir anda resmi tarih anlatıcısı ilber oltaylı'ya sallamaya başladı (durun olm siz kardeşsiniz). gerçekten çok ilginç bir toplumuz, her şeyin başı eğitim ama eğitim de eğitim olsa bari... bizdeki eğitim değil (lütfen ısrar etmeyin söylemeyeceğim) başka bir şey olduğu için böyle acayip şeyler yaşıyoruz...

ben de doğru düzgün bir indirim göremedim, gerçeği marketleri didikleyecek vaktim de yok ama şöyle ihtiyacım olmasa bile sırf ucuz olduğu için satın alabileceğim bir şey görseydim değerlendirmeye almak isterdim...

bugünlerin amacı da bu değil mi? insanlara ihtiyaçları olmasa bile bir şeyler aldırmaya çalışmıyorlar mı? :)

temel ihtiyaçların dışında kalan ve tamamen keyfiyete dayalı birkaç parça şeyi ucuzdan veya indirimden satın almak istedim ama ilgimi çeken bir şey göremedim. yani, ne bileyim, her zaman jiletle tıraş olurum ama şöyle gerçekten indirime girmiş bir tıraş makinası bulsam onu da alabilirdim, sonuçta sakalımı keserken kullanmasam bile olmayan bahçemin olmayan çimlerini günün birinde onunla kesebilirdim. :)

tottenham yarın wolverhampton deplasmanına çıkacak ve maç fazlasıyla liderlik koltuğuna tekrar oturma fırsatı arayacak. tottenham geçen hafta bu sezonki ilk yenilgisini aldı. gerçeği, chelsea'yi yenebilirlerdi, maçta öne geçmişlerdi ama iki kırmızı kart ve penaltı onları dağıtmaya yetti...

premier ligin seviyesi bambaşka... normal bir lig olsa bu maç için puan sıralamasına bakıp kolayca bir tahminde bulunurduk ama tottenham'ın wolverhampton'ı kolayca yenebileceğini söyleyemiyorum ne yazık ki... bu sezon postecoglou yönetiminde iyi bir takıma dönüşmüş olsalar da ben onların bir yerde patlayacaklarını ve yarıştan çekilmek zorunda kalacaklarını düşünüyorum.

dünkü maçlardan önce fenerbahçe'nin 1 puan alması halinde konferans liginde bir üst tura çıkacağını biliyordum, şimdi durum tam olarak ne bilmiyorum ama sonuç olarak fenerbahçe o gruptan çıkmayı büyük oranda garantiledi. bu nedenle lig maratonu fenerbahçe için daha önemli bir hale geldi. adana demirspor maçını ludogorets maçına öncelemek fenerbahçe için doğru bir tercih olur. ki zaten ismail hoca yaşlı futbolcular nedeniyle rotasyona başvurmak zorunda kalıyordu. bu seçenek bir yerden sonra gerçekten bir zorunluluk fenerbahçe için...

bu haber cexap fondaşı gazeteler tarafından basına servis edilmişti. koskoca bakan o günlerde bu tezvirata cevap vermek zorunda kalmıştı. bizim ülkemizde bilim, taş oymaktan başka bir mahareti olmayan malum bir kitle için islam düşmanlığı yapmak anlamına geliyor maalesef...

yaşım genç olsaydı çince için çabalardım. çin'in bir kuşak bir yol projesi dünyanın 2/3'ünden fazlasına ulaşacak. ingilizce yine hakim dil olacaktır (belki de olmayacaktır, bu algının değişmesi birkaç yüzyıla bakar) ama çince bilmek daha fazla avantaj sağlayabilir...

sahanın en iyisi tayfur bingöl oldu dün... tayfur bingöl'ü kesinlikle küçümsemiyorum, harbi beşiktaşlı çocuk, beşiktaş'ta oynamak için bazı fedakarlıklar yaptı, dün gerçekten de çok iyidi ama beşiktaş'ın en iyisi tayfur bingöl ise gerisini siz düşünün...

hatalı transfer politikalarına sahip olduğumuz için bu duruma düştük. rashica için 5 milyon eurodan fazla ödedik, onana'ya 5 milyon eurodan fazla para ödedik, bu iki ismin yerine daha isabetli transferler yapsaydık takım bu halde olmazdı. masuaku, baily ve aboubakar gibi kronik sakat adamlara değinmeyeceğim bile... bu adamların sezonu 45 maç ortalamasıyla tamamlamalarına zaten imkan yok...

beşiktaş'ın transfer politikasında hangi akıl devreye girmişse belli ki deneysel bir ortam oluşturmuş ve futbol aklı(!) ile beşiktaş'a zarar vermiş...

kazanç, risk iştahı ile doğru orantılı olarak artıyor her piyasada... kripto paralarda bazı coinlere karşı dikkatli olmalıyız elbette ama söz konusu olan şey bitcoin olduğunda "aman 200 dolar daha düşer mi yoksa 200 dolar 14 cent daha mı düşer" evhamına kapılırsak birçok şansı da kaçırırız. yani, en azından portföyümüzde her zaman 1/3 bitcoin ve 1/3 keş bulundururken geri kalan 1/3 ile trade yapmayı düşünebiliriz... birkaç dolar fark kararlarımızı etkilememeli... herkese bol şans dilerim, bu piyasada hepimizin ona çok ihtiyacı var...

bütün maçları kazanıp dünya kupasını müzemize götürecek değildik, sonunda olması gerekenler olmaya başladı ve kaybetmeye başladık... gerçeği, galatasaray ve fenerbahçe'nin kaybettiği maçlar gayet olağan sonuçlardı ama beşiktaş'ın kaybettiği maç/lar akıl alır gibi şeyler değillerdi.

tabii bir yandan da abartmamak gerekiyor, biz bir ara bu sıralamada 13. sıraya falan düştük, şu anda 9. sıradayız ve 10. sıradaki ülke ile aramız açılıyor. ayrıca, hiçbir zaman ilk 5 arasında yer almadık. bazı şeyleri olağan ve normal görmek gerekiyor.

yavuz sultan selim'den sonra anadolu'da tekrar birliği sağlamıştır atatürk. bence çok önemli bir tarihi misyonu üstlenmiştir. ışıklar içinde uyusun...

bu vesile ile milli mücahede için canını hiçe sayarak kahramanca çarpışmış ve şehadete erişmiş binlerce vatan kahramanını da anmak istiyorum. onların şehadete olan yüksek inancı olmasaydı bu vatan kurtulmazdı. ne şanslıyız ki böyle aziz ve şerefli bir milletimiz var. allah hepsine rahmet eylesin ve mekanları cennet olsun...

2024 yılı mevzubahis edilmiş konuda (geniş bir zaman dilimi verilmiş, 365 gün) ve tahmin sorulmuş... bu gibi konularda kendimi tekrarlıyorum ama böyle zamana sıkıştırılmış sorulara cevap vermek hiç kolay değil... kim ne cevap verirse versin benim için tatmin edici bir cevap olmaz. bu nedenle fiyat tahmini yapmak yerine genel geçer düşüncelerimi yazmak benim için daha doğru... ben de iyimser tahminlere sahip olan gruptanım ve düşüş bekleyenlerin neye dayanarak bunu iddia ettiklerini bir türlü anlayamıyorum.

sen şu çin'den gelen covid test kitlerinin parasını atatürk ödedi diyen trol değil misin? seni şimdi tanıdım, seni normalde ciddiye almamam gerekirdi ama senin a1 seviyendeki türkçene inemeden bir şeyler yazayım.

milletin camını çerçevesini kıranları tasvip etmiyorum çünkü bu demokratik bir hak olan boykotun sınırları içerisine girmiyor, bu daha çok gezi parkı ayaklanmasında polis arabası deviren ve esnafa zarar veren vandalların yaptıklarını çağrıştırıyor (sen onları iyi tanırsın). 

israil'i açıkça destekleyen starbucks ve mc donalds gibi firmaların ürünlerini kullanmayacağım, bunları boykot edeceğim ve bu farkındalığı çevremdeki insanlara yayacağım, bayer gibi açık israil destekçilerini mecbur olduğum için kullanacağım.

banka kartına gelince, ben troy kullanıyorum. bilip bilmeden cahilce şeyler yazıp salça olma. şimdi defol git buradan.

bu akşam beşiktaş ve fenerbahçe'nin maçları var. beşiktaş çok açık bir şekilde kötü bir dönemden geçiyor ama bence biraz abartılı bir durum var. yani, ne bu kadro ne de bu camia bu kadar kötü bir dönemden geçmeyi hak etmiyor, yani biraz silkelenmeden sonra bu takım bir toparlanma sürecine girebilir. bu nedenle konferans liginde gruptan çıkma ihtimalimiz biraz düşük gibi görünse de rakiplerimiz olan köy takımlarını yenip gruptan çıkmayı başarabileceğimizi düşünüyorum. beşiktaş'taki problem mental ve bunu aşmanın yolunu bir şekilde bulabilirler...

fenerbahçe de trabzonspor maçında iyi değildi, savunmadaki problemleri/eksikleri bu maçta da devam ediyor. ayrıca, ludogorets'e karşı oynadıkları ilk maçta rahat bir oyun oynamamışlardı... kısacası, bu maçta puan kaybetmeye yakın olduklarını düşünüyorum ama 1 puan bile alsalar gruptan çıkmayı garantiliyorlar...