İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomi yönetiminin mobilya, beyaz eşya, otomotiv ve inşaat gibi istihdam kapısı olan sektörlerde tam zamanında bir hamle yaptığını belirterek, "Vergi indirimi fırsatını hem tüketici hem de iş dünyası çok iyi değerlendirecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı altı başlıkta Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimleriyle ilgili olarak, ekonomi yönetiminin mobilya, beyaz eşya, otomotiv ve inşaat gibi istihdam kapısı olan sektörlerde tam zamanında bir hamle yaptığını belirtti.

Vergi indirimleriyle iç talep ve istihdama direkt etkisi olacak, proaktif bir önlem alındığını aktaran Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beyaz eşyada ÖTV’nin sıfıra çekilmesi, mobilyada KDV'nin 8'e indirilmesi, ticari araçlarda KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesi, 1600 cc altı motorlu araçlarda ÖTV’de 15'er puanlık indirim yapılmasının etkisi, şüphesiz bu sektörlerle sınırlı kalmayacaktır. Ekonominin bütününe olumlu yönde sirayet edecektir. Konutta KDV indirimine devam edilmesi ve tapu harçlarının yüzde 4'ten 3'e indirilmesi İstanbul Ticaret Odası olarak bizlerin de dile getirdiği bir öneriydi. Hayata geçirilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Vergi indirimi fırsatını hem tüketici hem de iş dünyası çok iyi değerlendirecektir. İnanıyoruz ki devlet vergide yaptığı fedakarlığı, artacak satışlarla telafi edecektir."

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2168800-ekonomi-yonetimi-tam-zamaninda-bir-hamle-yapti

####REDDIT WEEK 3: 18/10/2018 - 30/10/2018 ####
Reddit username: https://www.reddit.com/user/kadirbaysal

Links to posts:
1) https://www.reddit.com/r/SmartValorOfficial/comments/9slnph/to_infinity_and_beyond_those_of_you/?st=JNWPG6O3&sh=55f9d32c
2) https://www.reddit.com/r/SmartValorOfficial/comments/9slj9k/a_key_focus_for_smart_valor_to_be_fully_licensed/?st=JNWPH65R&sh=9e11cc89
3) https://www.reddit.com/r/SmartValorOfficial/comments/9rxa6v/finovate_europe_2018_smart_valor_introducing_the/?st=JNWPI8Z0&sh=e01e7487
4) https://www.reddit.com/r/SmartValorOfficial/comments/9rxa2k/crypto_summit_2018_olga_feldmeier_smart_valor/?st=JNWPIL79&sh=9ca50744

IOTA vakfı kurucusu dışarıdan gelecek desteğin IOTA'yı ileriye taşıyacağını belirtti.



IOTA Vakfı kurucusu David Sonstebo verdiği demeçte birçok programlayıcıya ihtiyaç duyulduğunu çünkü kurumların IOTA üzerine çalışacak insan aradığını belirtti. IOTA’ya talebin artmasıyla birlikte 600’ün üzerinde kurumun IOTA ile ilgilendiğini dile getirdi.
Basit programlama ve IOTA bilgisiyle iyi yerlere gelinebileceğinin altını çizen Sonstebo, birçok projenin geliştirici bulamadığı için askıda kaldığını ifade etti. Sonstebo’ya göre IOTA’nın ve platformunun farklı amaçlarla kullanılabilmesi adına dışarıdan sistemli uyumlu araçların geliştirilmesi gerekiyor ancak dışarıdan bir katkı olmaması IOTA’nın aşması gereken en büyük engellerden bir tanesi. IOTA ekibinin kurumlar için Tinder benzeri bir uygulama geliştirerek uluslararası yaygınlaşmasının önünü açacaklarını belirten IOTA Vakfı kurucusu, bu sayede rekor seviyede kullanıcıya ulaşabileceklerini öngörüyor:

Şu anda kurumlar arası ortaklıkların gerçekleştirilebilmesi için bir yapı geliştiriyoruz. Bunu kurumların IOTA kullanarak birbirini bulmasına yardımcı olan Tinder gibi düşünebilirsiniz. Ancak malzeme içerisinde 3. taraftan gelecek geliştirmelere de ihtiyaç var. Bu yüzden programlama öğrenilmesini tavsiye ederim. Yapbozun son parçası da yerine oturduğunda tarihimizde görülmemiş bir yaygınlaşma yaşayacağız, yani bu “sizin” sayenizde gerçekleşecek. Projeler bu yolla uluslararası hale geliyor.

IOTA hakkındaki son haberlerde IOTA’nın donanım cüzdanı Ledger Nano S tarafından desteklenme çalışmalarında ilerleme kaydedildiği yer aldı. Daha önce yayımlanan plana göre önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yazılım geliştirmelerinin sonlanacağı belirtildi. Diğer yandan geçtiğimiz ay IOTA’nın ilk quorum tabanlı projesi görücüye çıkmıştı. Proje IOTA’nın kendine has Blockchain’i Tangle’a bir katman daha ekleyerek akıllı sözleşmelerin çalışmasına imkan sağlayacak.

Kaynak: Ethereumworldnews

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, hükümet ve Merkez Bankasının aldığı önlemlerin işe yaradığını belirterek, "Ancak istikrar ve beklentilerde iyileşme henüz sağlanmış değil. Biraz sabır, biraz da ekonomimize güven ile beklediğimiz iyileşmenin de kısa sürede gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum." dedi.

Borsanın ekim ayı meclis toplantısında konuşan Kestelli, Türkiye'nin ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini söyledi.

Yaşanan orantısız kur atağının makro dengelerde ve beklentilerde bozulmaya yol açtığını aktaran Işınsu Kestelli, bu durumun kısa vadede düşük büyüme, işsizlik, azalan yatırım ve daha az karlılığa sebep olacağını dile getirdi.

Şu an için bir dengeleme sürecine girildiğinin altını çizen Kestelli, "Geldiğimiz noktada hükümetin ve Merkez Bankasının aldığı önlemler de işe yaramış görünüyor. Ancak istikrar ve beklentilerde iyileşme henüz sağlanmış değil. Biraz sabır, biraz da ekonomimize güven ile beklediğimiz iyileşmenin de kısa sürede gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum. Zorlaşan küresel likidite şartları, her zamankinden çok daha dikkatli ve yaratıcı olmamız gerektiğini ortaya koyuyor." diye konuştu.

Yunanistan ile 2023 dış ticaret hedefi 7 milyar avro

Meclis toplantısında konuk olan Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argyro Papoulia da bir konuşma yaptı.

Türkiye ile Yunanistan arasında 2017'de 3,5 milyar avroluk dış ticaret hacmi olduğunu anımsatan Papoulia, "Bunu 2023'te 7 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. Ticaret ve turizmde artan iş birlikleriyle bu mümkündür." şeklinde konuştu.

Başkonsolos Papoulia, iki ülke arasında tarımda iş birliği yapılabileceğini de kaydetti.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2168230-hukumet-ve-merkez-bankasinin-onlemleri-ise-yaradi

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun ve 2017 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı.

Albayrak, 2019 yılı bütçesinin yeni sistemin ilk bütçesi olduğunu hatırlatarak, bütçenin farklı tedbirlerin ötesinde farklı adımların hesaplanarak hazırlandığı bütçe olduğunu ifade etti.

15 Temmuz'dan sonra birinci önceliğin güvenlik olduğunu söyleyen Albayrak, "15 Temmuz 2016 itibariyle Türkiye başka bir siyasi dönemi tecrübe etti. 15 Temmuz öncesinde birinci öncelik ekonomik gelişmeydi. Ancak 15 Temmuz Türkiye'yi farklı noktaya taşıdı. Birinci öncelik güvenlik politikaları oldu. İki örgütle mücadele başladı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin tarihinde olmadığı kadar bölgesinde etkin, sahada ve masada olan güvenlik anlamında en üst düzeyde siyaseti yönettiğini belirten Albayrak, "Yol yapıp Akdeniz'e açılacak, Türkiye'yi böleceklermiş. Yerli ve milli duruş ortaya koyan parti ve partiler var. Güçlü reflekslerle milletin desteğiyle bu dönemi geride bıraktık" şeklinde konuştu.

Bakan Albayrak, 10 Ağustos ekonomik saldırı sürecine değinerek, "Ekonomik kriz mi, saldırı mı? 10 Ağustos günü işaret fişeği ortaya konularak başlayan süreç, Cumartesi-Pazar günü sıkı ekip uyumuyla atılan adımların atılmasıyla, ortaya konulan tedbirler ve 13 Ağustos'ta birilerinin hayalini nasıl püskürttüğünü Türkiye ekonomisi ortaya koydu.Senaryonun hayaliyle Pazar günü yabancı ülke başkentinde o gün toplanıp saldırı planı yapmış olabilirler. Türkiye'nin de kendine yönelik stratejik planı olduğunu Pazar günü Asya piyasaları açıldığında görüldü" diye konuştu.

"DUVARA TOSLADILAR"

Albayrak şöyle konuştu:

"10 Ağustos'a yönelik finansal spekülasyon için hazırlayanlar duvara tosladı. Önce 7.5 bandı kırılıp, altılara iki ay boyunca kur seviyesini bu noktaya taşımıştır. Eylül sonu kuru 5,90. Eylül ayında Türkiye bankacılık sektörü, kamu ve özel bankalar yok, yabancı bankalar da var. Eylül ayında yurtdışındaki ticaretin finansmanı uluslararası piyasalarda baskılanmaya çalışıldığı dönem geçirmiştir. 12 Eylül 1980 darbesinde bile karşılaşılmayan ekonomik saldırı ile karşılaştık. Türkiye attığı adımlarla ay sonuna kadar bunu da püskürterek normalleşmeyi yakalamış. Ekim ayı ile güçlü dengelenme sürecini ortaya koymuştur."

Albayrak, Türkiye kamu borcunun yüzde 28'e düşerek gelişmekte olan ülkelere kıyasla bilançosu iyi noktada olduğunu söyleyerek, "Türkiye'de hane halkı borç düzeyi yüzde 16 düzeyindedir. Gelişmekte olanlar ülkelerde yüzde 36, dünya ortalama yüzde 60'lardadır. Bankaların ortalaması yüzde 26, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 32, dünya ortalaması yüzde 60'lardadır. Reel sektör borçluluk oranı yüzde 65 ortalama, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 94. Önümüzdeki 12 ay reel sektörün kur riski 12.5 milyar dolar pozitiftir. Borcun yüzde 55'i riski sıfıra yakın 15 firmadadır. Geri kalan 2 bin firmanın ağırlıklı borçlandığı sektör- ülke yapıya baktığımızda, back to back denilen arkasında sağlam teminat yapısı dediğimiz farklı ülkelerden borçlandığı yapıdadır. Türkiye'nin bilançosu toplam borcun gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 137, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 211, dünya ortalaması yüzde 318'dir" ifadelerini kullandı.

Albayrak, "Yaşananların aksine kur, enflasyon, faiz atağına rağmen Türkiye bu süreçte iki ayda atılan adımlarla, bugüne kadar atılanlardan daha hızlı adımlar ortaya koyarak bu süreci geride bırakmıştır. Enflasyon, sadece Eylül ayında belirsizlik nedeniyle algı kaynaklıdır. Eylül ayı büyük bozulmalar yaşandığı aydır. Ekim ayı sürecin fiyatlama normalleşmesine dayalı, önümüzdeki süreci farklı şekilde ortaya koymuştur."

"EKİM RAKAMLARI OLUMLU GİDİYOR"

Türkiye'nin üretimine değinen Albayrak,"Türkiye 2002'de 500-800 kalem ürün ihraç eden ülkeden, bugün 20 binden fazla kalem ihraç eden ülke konumuna gelmiştir" diye konuştu.
Albayrak, daha sıkı bir bütçe, harcama politikası ortaya koyacaklarını kaydederek, "Seçim yılı olmasına rağmen diyerek Ekim rakamları da olumlu gidiyor. Yüzde 2'nin altındaki bütçe açığı hedefini tutturacağımız yıl olacak. Büyüme rakamları Türkiye'nin güçlü büyüme performansı ortaya koymuştur. Tasarrufun gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 21'lerden yüzde 25.5'lara çıkarak güçlü bir performans ortaya koymuştur. Gelişmiş ülkelerde yüzde 22'dir" ifadelerini kullandı.

Yapılandırmaya ilişkin olarak Albayrak, "7143 sayılı Yapılandırma Kanunu'nda bugüne kadar yaklaşık 5 milyon 950 bin 136 mükellef başvuruda bulunmuş. 70 milyarlık, 69 milyon 932 milyon 102 bin 383 liralık bir yapılandırma gerçekleştirilmiş. Bugüne kadar 10.8 milyar TL'lik tahsilat gerçekleşmiş. 2018 yılı sonuna kadar 17 milyarlık tahsilat alacağı öngörülmektedir. Yürürlükte olan 6376 ve 7020 sayılı kanunlar kapsamında tahsilatlarda 20.2 milyar öngörmekteyiz" dedi.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2168233-albayrak-tan-kur-aciklamasi-yabanci-bir-ulkenin-baskentinde-planlandi

Harish BV'nin ardından Unocoin'in CEO'su Sathvik Viswanath da güvenlik güçlerince gözaltına alındı.



Hindistan’ın en köklü kripto para borsalarından Unocoin, ülkenin çeşitli şehirlerinde kripto para ATM’leri kuracağını duyurmuştu. Hatta ilk Bitcoin ATM’sinin 15 Ekim’de 12 milyon nüfuslu Bangalore’da kurulması bekleniyordu. Fakat işler yolunda gitmedi.
Yerel medya organı India Tımes, Unocoin’in kurucu ortağı Harish BV’nin Bangalore’daki ilk ATM’nin kurulmasının ardından gözaltına alındığını duyurmuştu. Bu olayın üzerinden çok geçmeden Unocoin’in CEO’su Sathvik Viswanath da 24 Ekim’de tutuklandı.

Unocoin için işler artık pek de yolunda gitmiyor. Öyle ki platformun kurucu ortaklarının tutuklanmasıyla şirketin 3 farklı şehirde 30 kripto para borsası kurma hedefi de suya düştü. Ayrıca India Times’a göre polis Wiswanath’ın kişisel bilgisayarına ve telefonuna da el koydu. Güvenlik güçleri Wiswanath’ın Harish BV ile birlikte Bitcoin ATM’leri kurarak halkı dolandırmayı planladığını düşünüyor. Ayrıca yetkililer ülkede kripto paraların yasa dışı olması nedeniyle kripto para ATM’si kurmanın da doğal olarak yasal olmadığını kaydetti.

Unocoin, Hindistan’daki ilk kripto para borsasını Bangalore’daki Kempfort alışveriş merkezinde kurmuştu. Bu Bitcoin ATM’lerinden yatırılan itibari para birimleriyle Unocoin ve Unodax borsalarında 30 farklı kripto para birimi alınıp satılabilecekti.

Harish BV’nin 23 Ekim’de gözaltına alınmasının ardından bazı açıklamalarda bulunan Unocoin CEO’su Wiswanath, kripto paraların yasadışı olmadığını savundu. Ancak ülkede kripto paralar yasa dışıydı ve Unocoin, bu ATM’leri kurmak için gerekli izinleri almamıştı. Aslında Unocoin kurucu ortaklarının başına gelenler pek de sürpriz olmadı. Çünkü Hindistan Merkez Bankası kripto paraları bir risk faktörü olarak görüyordu. Hatta ülkedeki kripto para borsaları dahi yasal bir statüye sahip değil.

Unocoin yasa dışı bir şekilde faaliyetlerine devam etse de Zebpay Hindistan’daki faaliyetlerini durdurdu. Zebpay şu anda faaliyetlerine Malta’da devam ediyor. Şunu da hatırlatalım CoinATMradar verilerine göre şu anda dünyada 3.918 aktif kripto para ATM’si faaliyet gösteriyor.

Kaynak: Ethereumworldnews

Paris'te Blockchain teknolojisine yönelik eğitim veren Financia Business School, artık eğitim ödemelerini Bitcoin'le de kabul edecek.



Kripto paraların kitlelerce benimsenmesi her geçen gün artıyor. Hal böyle olunca çeşitli kurum ve kuruluşlar da bu duruma sessiz kalamıyor. Paris’teki Financia Business School öğrencileri artık Blockchain teknolojisi alanında lisans üstü  eğitim alırken öğrenim ücretlerini de Bitcoin’le ödeyebilecek.
2014 yılında kurulan Financia Business School, Blockchain gibi yeni ve hızlı gelişen finansal teknolojilere yönelik çok ciddi adımlar attı. Financia Business School, kripto paralara ve Blockchain teknolojisine yönelik eğitim veren sayılı birkaç kurumdan biri. Okuldan mezun olan öğrenciler ise Credit Agricole, Societe Generale, and BNP Paribas gibi popüler şirketlerde iş bulabiliyor.

Bir anda büyük bir popülariteye ulaşan Financia Business School, öğrencilerinin yaklaşık dörtte birinin yabancı uyruklu olmasından büyük bir gurur duyuyor. Okul, yabancı öğrencilerin eğitim ücretlerini ödeyebilmesi için onlara bazı kolaylıklar sunuyor.

Kripto paralara ve Blockchain teknolojisine yönelik lisans üstü eğitim veren Financia Business School çözümü kripto paralarda buldu. Öğrenciler, artık eğitim ücretlerini Bitcoin’le ödeyebilecek. Bu şekilde yabancı öğrencilerin ödeme yapması bir hayli kolaylaşacak. Financia Business School bu süreçte ödeme kabul edebilmek için Coin Capital ile ortaklık kurdu. Hatta şimdiye kadar 5 öğrenci eğitim ücretini çoktan Bitcoin’le ödedi bile.

Financia Business School, kripto paralara ya da Blockchain teknolojisine yönelik dersler veren ilk eğitim kurumu değil. Dünyanın en köklü eğitim kurumlarından biri olan Standford Üniversitesi kripto paralara ve Blockchain teknolojisine yönelik eğitim veren ilk üniversitelerden. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en iyi 50 üniversitesinin yaklaşık %40’ında Blockchain teknolojisine yada kripto paralara yönelik eğitimler veriliyor. Robert Walters adlı bir şirketin yaptığı araştırmaya göre ise Asya kıtasında, kripto paralara yönelik iş ilanları geçtiğimiz yıla oranla %50 arttı.

Kaynak: Ethereumworldnews

Kripto para piyasası Bitcoin'in gün içerisinde 200 dolara yakın değer kaybetmesiyle düşüşe geçti.



Bugün içerisinde kripto para piyasası hareketlenme yaşadı ve büyük kripto paralar şu anda düşüşe geçmiş durumda. Düşüşlerin genellikle son 24 saatte %4 ve %6 arasında olduğu görünüyor.
Haberimizi hazırladığımız sırada Bitcoin fiyatı bir anda aşağı doğru yöneldi ve 200 dolar değer kaybetti. BTC neredeyse 1 haftadır yatay hareketini sürdürüyordu, önceki günkü fiyatı 6480 dolara göre oldukça geriledi, şu anda 6340 dolara yakın bir değerden işlem görüyor. Bu ay başında Bitcoin 17 aylık zaman diliminin en düşük volatilitesini göstermişti. Düşük volatilite geçtiğimiz haftalar boyunca etkisini sürdürmüştü, sadece 15 Ekim’de hareketlenme yaşanmıştı. Kripto para yatırımcılarının dikkatini çeken bu konu Twitter’da sıklıkla tartışılıyordu ve Bitcoin’in stabil hale geldiğinden bahsediliyordu. Bugüne bakarsak neredeyse bütün piyasada kırmızı hakim ve bu ayki değer kaybı yaklaşık %3,4 oranında.

Ethereum (ETH) de Bitcoin’e benzer olarak negatif hareketlenmeden etkilendi ve 200 doların altında işlem görmeye başladı. CoinMarketCap verilerine göre lider altcoin bir süredir yatay hareketiyle dikkat çekmişti. Ara sıra Bitcoin’le uyum içinde ufak kıpırdanmalarda bulundu. Ancak ay bazında bakılırsa Ethereum’un %14,8 ile daha fazla değer kaybettiğini görüyoruz.

Tether’ı saymazsak piyasa değeri yüksek 10 altcoin ayıların pençesiyle boğuşuyor. En büyük darbelerden birini alan ise Litecoin, yazının yazıldığı sıralarda %5,2 değer kaybetmiş ve 49,22 dolardan işlem görüyor. Bu düşüşten en az etkilenen kripto para ise %1’lik değer kaybı ile Monero oldu.

Bugünkü haberlerde en büyük Avrupalı kripto para borsalarından Bitstamp’ın Belçika merkezli yatırım firması NXMH tarafından satın aldığı yer aldı. NXMH aynı zamanda Güney Koreli medya devi NXC’nin bir yan firması. Diğer yandan ocak ayında hack’lenen Japon kripto para borsası Coincheck’in 2018’in 3. çeyreği içerisinde gelirlerinin %66 düştüğü rapor edildi.

Kaynak: Cointelegraph

Kanada merkezli küçükbir borsa hack'lendi ve bütün kripto paralarını kaybetti.



Kanada merkezli bir kripto para borsanın hack’lendiği iddia ediliyor ve borsanın açıklamasına göre bütün kripto paralar kayıp.
MapleChange adındaki küçük Kanadalı borsa Alberta’da operasyonlarını sürdürüyordu. Borsa hack’lendiğini Twitter üzerinden duyurdu ve her şeyini kaybettiğini bildirdi. Sitelerini kapattıklarını belirten borsa sahipleri, kullanıcılarına geri ödeme yapabilmek için paralarının kalmadığını ifade etti. Bir bug yüzünden hacker’ların bütün fonları çekebildiğini belirten yetkililer üzüntülerini iletti. Araştırma sonlanana kadar paraların akıbetinin belirsiz olduğu duyuruldu.

MapleChange daha önce sunucularını yeni sürümüne güncellediğini duyurmuştu. Duyurunun ardından 24 saat geçmemişti ki borsa hack’lendi. MapleChange diğer büyük borsaların yanında çok küçük görünse de hack’lenme sonucu borsaların kapanması oldukça nadir karşılaşılan bir durum. İddialara göre çalınan fonlar toplam 6 milyon dolar değerinde. Borsanın Twitter adresinin de zaman kaybetmeden kapanması bazı spekülasyonlara yol açtı.

Kripto paraların merkezsiz doğasının merkezi borsalarla uyuşmadığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Geçmişte büyük borsaların hack’lenmesi sonucunda piyasanın büyük yaralar aldığına şahit olmuştuk. Yakın zamanda güvenliğe yeterince fon ayırmayan yüksek hacimli borsalarda da hack’lenme olayları yaşandı. Yatırımcılar bir borsaya paralarını yatırdıklarında o borsaya %100 güvenmiş oluyor. Aslına bakılırsa günlük al sat yapan yatırımcıların merkezsiz borsalar haricinde başka bir seçeneği de bulunmuyor. Ancak merkezsiz borsaların henüz yeterli performansa ve likiditeye ulaşamaması yaygınlaşmasını engelliyor. Merkezsiz borsalarda cüzdanlara borsa çalışanları müdahale edemiyor. Ek olarak Binance gibi büyük borsalar da merkezsiz borsa geliştirmelerine devam ediyor.

Kaynak: Cryptoglobe

Ünlü piyasa analistlerinden Robert Sluymer'a göre kripto para piyasasındaki umut ışığı büyümeye devam ediyor.



Kripto para piyasasındaki mevcut fiyatlara rağmen dünyanın dört bir tarafındaki birçok kullanıcı, çeşitli sektör liderleri ve çoğu analist geleceğe umutla bakıyor. Piyasanın öncüsü Bitcoin’in (BTC) fiyatına dair yapılan tahminlerin çoğunun teknik verilere ya da genel geçer yöntemlere dayanmadığı söylenebilir. Ancak bu tür tahminleri hakkıyla yapan, Robert Sluymer gibi ünlü analistler de çalışmalarına devam ediyor.
Robert Sluymer New York merkezli bir finansal firmanın teknik araştırma bölümünün başında yer alıyor. Fundstrat Global Advisors için çalışan ünlü analist geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında kripto para piyasasının geleceğine yönelik sahip olduğu fikirleri kullanıcılarla paylaştı. Sluymer gelişimini halen sürdüren bu varlık sınıfının, son zamanlarda çizdiği grafiklerle geleceğe yönelik olumlu sinyaller veriyor olabileceğini bildiriyor. Son günlerde kripto para piyasasındaki uzmanların çoğunun Sluymer’ın aksi yönünde görüş bildirdiğine şahit oluyoruz.

Sluymer piyasa hakkındaki düşünlerini bazı gerçeklerle gerekçelendiriyor. Son zamanlarda kripto para alanındaki umut verici gelişmelerin sayısının artarak devam ettiğini ifade eden ünlü analist fiyatların bu durumlara henüz tepki vermediğinin altını çiziyor. Ayrıca Sluymer lider kripto para Bitcoin’in son on gün boyunca 100 dolarlık bir aralıkta (6.450 – 6.550 dolar) işlem gördüğünü de ifadelerine ekliyor.

Sluymer şu ifadeleri kaydetti:

Büyük bir tersine dönüşün yolda olduğu çıkarımını yapmak için henüz erken olsa da her hafta kripto para alanındaki “umut ışığının” büyüdüğünü söyleyebiliriz.

Kaynak: Ethereumworldnews

Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, yılın 9 ayında yabancılara satılan konut sayısının 24 bin 155'e ulaştığını belirterek, "Geçen yılın tamamında 22 bin 200'den fazla konut satıldığını düşünürsek şimdiden bu rakamın yaklaşık 2 bin adet üzerine çıkmışız." dedi.

Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılın 9 ayında yabancılara konut satışının 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 58,5 artışla 24 bin 155'e ulaştığını söyledi.

Geçen yılın tamamında 22 bin 200'den fazla konut satıldığını anımsatan Taş, şimdiden bu rakamın yaklaşık 2 bin adet üzerine çıkıldığını, yıl sonu hedefinin 30 bin olduğunu aktardı.

Taş, yabancılara en çok konut satışının İstanbul'da yapıldığını, bu şehri Antalya, Bursa, Ankara ve Yalova'nın takip ettiğini kaydetti.

Yükselen döviz kuruna bağlı olarak gurbetçilerin de son dönemde konut alımına ciddi ilgi gösterdiğini dile getiren Taş, "Gurbetçiler, alımlarında genellikle kendi memleketlerini tercih etseler de Döviz kuru avantajı ile büyük şehirlerden getirisi yüksek projelere de yüksek ilgi göstermeye başladılar. Bu yüzden markalı konut üreticileri büyük şehirlerdeki projelerini Avrupa'da Türklerin yoğun yaşadığı şehirlerde görücüye çıkarmaya başladı." dedi.

- "Gurbetçilerden ciddi ilgi görüyoruz"

 Babacan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Babacan, dolar ve avrodaki yükseliş sonrası gurbetçilerin ve yabancıların Türkiye'deki markalı konut projelerine ilgisinin artmasından bahsederek, Babacan Premium ve Babacan Port Royal projelerine yabancıların ve gurbetçilerin ilgisinin artığını söyledi.

Babacan, "Son dönemde yurt dışında yaşayıp çalışan vatandaşlarımız konut alımı ve gayrimenkule yatırım konusunda istekli görünüyorlar. Çok ciddi bir gurbetçi ilgisinden söz edebiliriz." dedi.

Gurbetçilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden ciddi bir taleple karşı karşıya olduklarını aktaran Babacan, özellikle Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsviçre, Belçika ve Avusturya gibi ülkelerde yaşayan gurbetçilerin öne çıktığını bildirdi.

Babacan, gurbetçilerin 1+1'den 4+1'e kadar tüm daire tiplerinden konut aldığını belirterek, markalı konut projelerinin daha çok tercih edildiğini aktardı.Büyük şehirlerin gurbetçiler tarafından ciddi ilgi gördüğünü dile getiren Babacan, "Özellikle erişilebilir fiyatlarıyla Beylikdüzü gurbetçilerin tercih ettiği bölgelerin başında geliyor. Küçükçekmece E-5 üzerinde Atatürk Havalimanı karşısındaki projemize de gurbetçilerin ilgisi çok yüksek, lokasyon olarak bu bölge de gurbetçilerin ilk sıradaki tercihleri arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.

- Gurbetçinin ticari ünitelere ilgisi ciddi artışta

Nevita International Yönetim Kurulu Başkanı ve Fuzul Grup Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Akbal, son dönemde kurun yükselmesinin gelirlerindeki artış nedeniyle gurbetçilerin Türkiye'de ticari gayrimenkullere ve konutlara ilgisinin arttığını söyledi.

Son yıllarda ticari ünitelere ilgilerinin konuta nazaran daha çok arttığını dile getiren Akbal, en çok Almanya, Fransa, İsveç ve Danimarka'daki gurbetçilerin genelde 500 bin lira ila 700 bin lira arasında harcamada bulunarak gayrimenkul yatırımı yaptığını ifade etti.Akbal, yılın 9 ayında yabancılara konut satışında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldığını kaydederek, "Bunda ülkemizdeki gayrimenkullerinin cazibesinin daha geniş coğrafyalarda fark edilmesinin etkisi büyük. Ayrıca vatandaşlık teşvikinin 250 bin dolara çekilmesi de satış rakamlarında hissedilmeye başlandı. Bu tabi daha başlangıç." yorumunu yaptı.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167729-yabancilara-konut-satisinda-9-ayda-2017-yi-solladik

Konkordato haberlerine bir yenisi daha eklendi. Pamukkale Turizm konkordato talebinde bulundu. 1962 yılında, TBMM 1. dönem milletvekili Hacı Mazlum Bababalım'ın torunları tarafından kurulan şirket İzmir Ticaret Mahkemesi'ne başvurdu ve Pamukkale Turizm için üç aylık geçici mühlet verildi. Konkordato kapsamında şirkete bağlı iki iştirak de bulunuyor.

Şirket faaliyetlerinin denetimi için de geçici konkordato komiser heyeti atanırken, Pamukkale Turizm resmi sitesinden bir açıklamada bulundu.

600 otobüsü olan şirketin Ekonomik şartların zorluğuna ve seferlerin normal seyrinde süreceğine vurgu yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

#quato1#pull-left##İçinde bulunduğumuz ekonomik şartların yarattığı olumsuzluklar sonucu borçlarımızı yapılandırmak zorunlu hale geldi. Bu kısa yapılandırma ve planlama sürecinde amacımız 3500 çalışanımız, aileleri, iş ortaklarımız ve yolcularımızdan oluşan tüm Pamukkale Turizm ailesinin haklarını korumak ve yolumuza çok daha sağlam adımlarla devam etmektir. Seferlerimizde hiçbir değişiklik olmayıp normal seyrinde devam edecektir.#

Pamukkale Turizm yetkilileri 15 milyona yakın yolcusu bulunan şirketin nakit akışında problem yaşadığı ve borçların sorunsuz bir şekilde ödenebilmesi için vadeli konkordato ilan edildiğini belirtti.

KONKORDATO NEDİR?

Konkordato, "borçların yeniden yapılandırılması suretiyle iflasa tabi borçluların mali durumunun düzeltilerek iflastan kurtulmasını, diğer borçluların ise mali durumunun düzeltilmesini amaçlayan, alacaklıların da belirli bir tenzilatla veya vadede alacağına kavuşmasını sağlayan ve mahkemenin tasdikiyle taraflar açısından bağlayıcı hale gelen bir anlaşma" olarak tanımlanıyor.


İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilecek.


Konkordato talebi üzerine mahkeme, istenilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacak.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167735-pamukkale-turizm-konkordato-istedi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P İtalya'nın kredi notunu "BBB" seviyesinde teyit etti, görünümünü ise durağandan negatife çekti.

Açıklamada İtalya hükümetinin ekonomik ve mali politikalarının ülke ekonomisinin büyüme beklentileri üzerinde baskı yaptığı belirtilirken "Bizim görüşümüze göre hükümetin ekonomik ve mali politika düzenlemeleri, artan hazine tahvil faizlerinin de işaret ettiği gibi yatırımcı güvenini azalttı." ifadesi kullanıldı.

Diğer derecelendirme kuruluşu Moody’s de geçtiğimiz günlerde İtalya’nın kredi notunu “Baa2”den “Baa3”e düşürmüş ve not görünümünü durağana çevirmişti.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167759-s-p-italya-nin-gorunumunu-negatife-cekti

İstanbul'da bulunan Vahdettin Köşkü'nde yapılan Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Dörtlü zirve bildirisinde liderler, teröre karşı mücadeleye devam etme gerekliliğinin altını çizerken, etkili önlemlerin tam olarak uygulanması ve tüm ilgili tarafların hükümlere riayet etmesi suretiyle sağlanacak kalıcı bir ateşkesin önemini vurguladı.

Zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ortak açıklama yaptı.

Liderlerin açıklamalarından satırbaşları:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye konusunda istişarelerde bulunmak üzere sayın Putin, sayın Merkel ve sayın Macron'a şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçten özellikle ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca bir siyasi çözüme ulaşılmasını, böylece ülkede istikrar için neler yapılabilir etraflıca ele alma fırsatı bulduk. Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin sebebi, uluslararası toplumun meseleyi sahiplenmemesidir. Suriye'deki sıkıntının yükünü siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Artık bu kayıtsızlığa son verilmesi gerekiyor. İnisiyatif alınmadığı takdirde Suriye'deki trajedi daha da kötüye gidecektir. Astana'da yürütülen işbirliği uluslararası topluma örnek olmuştur. Bu olumlu işbirliğine ne kadar çok paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı çözüme de o denli hızlı ulaşabiliriz.

Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı ve ihtilafa askeri yöntemlerle çözüm bulamayacağını teyit ettik. İdlib konusunda değerli dostum Putin'in gayretiyle sağladığımız muhtıraya riayet edildiğini teyit ettik. İdlib'de sağlanan sükünetin tekrar yeşerttiği umut ile siyasi süreçte adımlar atılması gerektiğini konuştuk. Anayasa komitesinin yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk.

Bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz şehit oldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Bugün ülkemizin güvenli hale getirdiği Afrin, Cerablus ve El Bab gibi şehirlerde huzur ve barış var. 260 bin Suriyeli bu bölgelere geri dönmüş durumdadır. Türkiye, Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına izin vermeyecektir. Zirvede Suriye ihtilafının insani boyutunu da konuştuk. Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelere geri dönüş sürecinin gönüllülük esasına göre, güvenli bir şekilde ve BM ile eşgüdüm halinde yürütülmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardık. Suriyeli sığınmacılar için harcadığımız 33 milyar dolar Türkiye'nin fedakarlığını göstermektedir. Adil yük paylaşımı konusunda AB'nin verdiği tahahhütleri de yerine getirmesini bekliyoruz.

Sahile vuran masum çocuk bedenleri Suriye'de yaşananların en acı sembolleridir. Herkesin bu trajediyi sonlandırmak için mücadele etmesi gerekiyor. Zirve katılımcıları olarak gerek sahadaki durumun iyileştirilmesine yönelik çabaları arttıracağımıza inanıyorum. Türkiye olarak soruna çözüm bulmaya yönelik gayretimizi sürdürmekte kararlıyız. Şüphesiz ki bu kararlılığımız İran'ı da ilgilendirmektedir. Bu attığımız adımlardan İran'ı da bilgilendireceğiz ve bu sürecin olumlu bir şekilde devamlılığını sağlamak için bunu gerekli görüyoruz.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Türkiye'nin yönetimini ortak çalışmayı yürüttüğü için kutlamak istiyorum. Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa ileride de Suriye'deki durum için el ele çalışmaya devam edecektir. Bu konuda ortak bildiri kabul edilmiştir. Suriye adım adım barışa doğru ilerliyor. Bunun için elverişli şartlar sağlandı. Suriye'deki kalıcı çözüm sadece siyasi yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendilerini tayin etmeliler. Öncelikle Cenevre'de anayasa komitesinin çalışmalarının başlaması gerekiyor. Soçi'de Ulusal Suriye Kongresi'nin aldığı kararlar da dikkate alınmalıdır. Bu komite toplumun tüm katmanları tarafından tanınmalıdır. Çoktandır ihtiyaç duyulan bu anayasal reform yapılmalıdır. Rusya, bu çalışmaya faal şekilde katılacak. Suriye'deki şiddet oranı ciddi şekilde azaldı. Ancak radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Savaş tecrübesi edinen bu caniler ülkelerimizde taraftar devşirebilir. İdlib'de silahsızlanmış bölgenin oluşturulmasının geçici bir tedbir olarak düşünüyoruz. Türkiye'nin kısa süre içerisinde bu bölgeden muhaliflerin ve ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini umuyoruz. Rusya, Suriye Arap hükümetinin terör tehdidini ortadan kaldırmasına kararlı bir şekilde destek olacaktır. Ülkedeki durumu iyileştirmek, ekonomiyi kalkındırmak için uluslararası toplumun çaba sarf etmesi lazım. Rusya, Fransa ile beraber Doğu Guta'ya insani yardım oluşturdu. İnsani yardım kavramını genişletmek için anlaşmaya vardık. Mültecilerle ilgili uluslararası bir konferans düzenlemek istiyoruz. Bu olmazsa ilerleme olmaz. Suriye'de 1.5 milyon mültecinin yerleştirilmesi için ortam sağlandı. Suriye hükümeti her türlü teminatı vermeye hazırdır.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron: Sayın Erdoğan'a bizleri İstanbul'da bugün kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Amerikan halkı ile ilgili olarak taziye dileklerimi dile getirmek isterim. Pittsburgh'daki saldırıdan dolayı Amerikan halkının yanındayız. Suriye meselesiyle ilgili olarak birçok farklı formatın birlikte çalışması gerektiğini ortaya koyduk. Bu tür süreçlerin birbirine yaklaşması gerektiğini belirtmiştik. Bugünki zirve bu yönde bir başka adım olduk. Burada Astana grubu üyeleri, küçük grup üyeleri, ABD ve başka Arap devletleri eşgüdümlü olarak hareket ediyoruz. Suriye'de terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu bağlamda terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardımları engellememesi gerektiğini unutmuyoruz. Rejimin İdlib'e yapacağı bir saldırı kabul edilemez olacaktır. Burada Türkiye'nin, Avrupa'nın ve bölgenin istikrarı söz konusu. Bunu daha önceki saldırılarda gördük. Rusya ve Türkiye birkaç hafta önce bir mutabakata vardılar. Bugün de bu konuda değerlendirmeler yapıldı. İdlib'de kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması çok önemli. Rusya'ya da Suriye'deki rejim üzerinde baskı kurması konusunda güveniyoruz. Hem Suriye'de hem de dünyada kimyasal silahların kullanılması kabul edilemezdir. Suriye'de aslında iki savaş devam ediyor. Hep birlikte tüm terör gruplarına karşı bir savaş veriyoruz. Bir de rejimin kendi muahliflerine yönelik yürüttüğü bir savaş var. Bunun sürdürülmesi mümkün değil. Tüm mültecilerin dönebileceği bir siyasi çözüm yürütülmelidir. Rejim fetih mantığıyla devam ediyor, bu istikrarı sağlayacak bir yaklaşım değil. Anayasa komitesiyle ilgili listelerin sene sonuna kadar onaylanmasını ve bu toplantıların yapılmasını istiyoruz. Suriye halkı kendi geleceğinde söz hakkına sahip olmalı. Konuyla ilgili güçler bugün yaptığımız gibi uluslararası mekanizmayı hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Konuyla ilgili olarak iradelerimiz örtüşüyor. Bunu hayatını kaybedenlere ve rejimden kaçan Suriyelilere borçluyuz. Rusya ve BM ile birlikte Doğu Guta'da ortak bir harekatımız oldu. Rusya ve Türkiye ile birlikte çalışmamız gerekiyor. Sivil topluluklara insani yardım ulaştırılması çok önemli. Alandaki tüm paydaşların insani yardım konvoylarının erişimini sağlaması gerekiyor. Bugün hala bazı blokaj durumları olduğunu görüyoruz. Bu kabul edilemez. Bir başka nokta var, bu da sığınmacıların geri dönüşü konusu. Konuyla ilgili olarak Türkiye, Ürdün ve Lübnan'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bugün açık konuşmak gerekirse, bu sığınmacıların ülkelerine geri dönüşü siyasi çözüm olmadıkça inandırıcı olamaz. Bu kişiler rejimden kaçan kişileri. Ancak onların geri dönüşü için geri şartlar sağlandıktan sonra onların geri dönüşünü sağlayabiliriz. Bu zirve gerçekten de son derece yararlı oldu. Gerçekten de bugün buradaki toplantılarımız son derece önemli ama bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Bu tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele. Bugün görüştüklerimiz önümüzdeki aylarda teyakkuz halinde olmamız gerekiyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel: Son derece önemli bir zirve gerçekleştirdi. İki Astana grubundan iki küçük grup diye adlandırılan gruptan temsilci burada bir araya geldi. Önemli sonuçlar elde etme açısında çok faydalı bir toplantı olmuştur. Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye'de birçok insani felaket gördük. Ürdün, Türkiye ya da Avrupa ülkelerinde mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. 17 Eylül'de İdlib konusunda Türkiye ve Rusya arasında çok önemli bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunun kalıcı olması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzu söylemek istiyorum. Maalesef şu ana kadar anayasa komitesi bir araya gelememiştir. Önce bu toplantıların daha sonra seçimlerin yapılması gerekmektedir. Bu anayasa komitesinin yıl sonuna kadar bir araya gelmesi için katkıda bulunmak istemekteyiz. Bu çatışma durumu askeri olarak çözülemez. Diğer ele alınan konu sığınmacıların ülkelerine geri dönmeleridir. Geri dönen insanların tutuklanması ve tahkibata uğramaması gerekiyor. Bu şekilde bir sukünetin olması ve siyasi çözüm olması gerekmektedir. Suriye'nin bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Siyasi çözümün böyle bir zamanda bulunması çok çok önemli.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167765-dortlu-zirvenin-ardindan-liderler-aciklama-yapiyor

Week 8 (21.10. - 27.10.)
Bitcoin Username - bychemist32
Bitcoin Profile URL - https://bitcointalk.org/index.php?action=profile;u=1767134

Campaign : Twitter Campaign
Twitter url: https://twitter.com/CryptoByChemist

Retweets & Likes:
https://twitter.com/Dominium_me/status/1047750416941928449
https://twitter.com/CryptoByChemist/status/1055526669774131201
https://twitter.com/CryptoByChemist/status/1055781379412234240
https://twitter.com/CryptoByChemist/status/1056253385094119426
https://twitter.com/CryptoByChemist/status/1056253411669225472


Campaign : Facebook Campaign
Facebook Profile url: https://www.facebook.com/veli.baysal.71

https://www.facebook.com/veli.baysal.71/posts/177460599803117?__tn__=-R
https://www.facebook.com/veli.baysal.71/posts/177903736425470?__tn__=-R
https://www.facebook.com/veli.baysal.71/posts/178397793042731?__tn__=-R
https://www.facebook.com/veli.baysal.71/posts/178879562994554?__tn__=-R
https://www.facebook.com/veli.baysal.71/posts/178879672994543?__tn__=-R

Debenhams’tan yapılan açıklamada, şirketin son bir yıl içerisinde 491,5 milyon sterlin zarar ettiği, bu nedenle 50 mağazasını kapatmaya karar verdiği belirtildi.

Kapatma kararının, 4 bin çalışanın işini kaybetmesine neden olacağı tahmin ediliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Debenhams Üst Yöneticisi (CEO) Sergio Bucher, şirketin, finansal performansının iyi olmadığı mağazalara ilişkin bazı zor kararlar alması gerektiğini belirterek, "Kapatılma kararı verilen bazı mağazaların performansları iyi. Buna rağmen biz bu mağazaların gelecek yıllarda karlı olacağını düşünmüyoruz." ifadelerini kullandı.

Debenhams, geçen yıl 59 milyon sterlin kar etmişti.

İngiltere'de, Avrupa Birliği'nden (AB) çıkış sürecine ilişkin belirsizlikler nedeniyle sterlinde yaşanan değer kaybı, alım gücündeki düşüş, artan enflasyon ve tüketici alışkanlıklarında elektronik ticarete kayan değişim çok sayıda perakende zincirinin son dönemde finansal sorunlarla karşılaşmasına neden oluyor.

Debenhams, Kuveyt merkezli Alshaya Grubu'nun Türkiye yatırımı olan Shaya ile Türkiye'ye de gelmiş ancak Cevahir Alışveriş Merkezi ve Mall of İstanbul'daki iki mağazasını da geçen sene kapatmıştı.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167363-ingiliz-perakende-devi-debenhams-50-magazasini-kapatacak

Fed Başkan Yardımcısı Richard Clarida yaptığı basın toplantısında, "İlave kademeli faiz artışları uygun görünüyor" dedi.
ABD ekonomisinin temellerinin çok güçlü olduğunu söylene Clarida, "Ekonomide fiyat istikrarı sağlanmış durumda. Geleneksel maliyet enflasyonunda ise endişe verici bir durum yok" ifadesini kullandı.
Ücretlerin verimlilik ile tutarlı bir hale geldiğini belirten Richard Clarida, "Enflasyon beklentilerini yakından takip etmek son derece önemli" dedi.
Clarida, "Kademeli faiz artışı politikası hala çok geçerli durumda. Ben faiz artış politkasını ekonominin performanısna göre ayarlardım. Para politkasına ait riskler aşağı yönlü durumda" şeklinde konuştu.Richard Clarida,"Fed'in iletişim politikası son derece şeffaf, politik baskılar Fed'i etkilemez" dedi.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2167396-fedclarida-ilave-kademeli-faiz-artislari-uygun-gorunuyor

Bitcoin insanların gündelik hayatında her geçen gün daha fazla yer ediyor.



Avustralya’nın en eski kurumlarından Australia Post, bundan böyle müşterilerinin katılımcı borsalardan dijital kimlik hizmetiyle Bitcoin satın alabileceğini duyurdu. Avustralya vatandaşları selfie çekme ve belge doğrulamaya gerek duymadan hizmeti kullanarak yerel Bitcoin borsalarına üye olabilecek ve BTC alabilecek.
Brisbane merkezli Bitcoin borsası Digital Surge Digital iD platformunun ilk kullanıcıları arasında yer alıyor. Digital Surge direktörü Josh Lehman:

Müstakbel Bitcoin alıcılarının kimliğini doğrulamak diğer borsalarda günler alırken Digital iD sayesinde bizim borsamızda dakikalar alıyor.

İlk kez bir Avustralyalı bilgisayarının başına oturup ehliyet veya pasaport bilgilerini girerek dakikalar içinde Bitcoin alabilecek.

Digital iD hizmetinin daha önce kişisel bilgilerini emin olmadıkları online hizmetlerle paylaşmaya çekinen potansiyel yatırımcılara güven aşılayabileceği düşünülüyor.

Diğer taraftan Avustralia Post Digital iD programıyla sorun yaşıyor. Zira devletin bir başka dijital kimlik programıyla çıkar çatışması yaşadığı söylentilerinin yanı sıra AP bütçesini daralttı ve işten çalışan çıkardı. Buna ek olarak AP’nin özel sektörden fon toplama girişimi haberlere bakılırsa “askıya alındı.”

2016’da 13 kurumun katılımıyla geliştirilmeye başlayan Digital iD projesi bu yılın başlarında kullanıma başladı ve bu sayıyı 40’a çıkardı.

Süreç oldukça basit. Kullanıcılar bir kereliğine ehliyet ve pasaport gibi ulusal kimlik belgelerini paylaşıyor, sonrasında akıllı telefon ve QR kod kullanıyor. Ancak hizmet kapsamında kullanıcıların tüm kişisel bilgilerinin merkezi sunucularda tutulması, siber saldırılara davetiye çıkarıyor.

Kaynak: bitcoinist.com

#PROOF OF REGISTRATION
Bitcointalk UserName: bychemist32
Telegram Username: @bychemist
Campaign Participated: Twitter,Facebook,Linkedin
Ethereum Wallet Address: 0xA9740C509F10BDB4908507345cAce1288875a7dE

QNB Finans Yatırım Başekonomisti Burak Kanlı, Bloomberg HT'de Barış Esen'in Küresel Piyasalar programına konuk oldu.

Burak Kanlı, "Piyasaların kendi içinde içsel bir hareketi var. Dolayısıyla hergün her hareketi açıklamak kolay değil. Ülkemizde piyasalar bakmak gerekirse, dışarıda işler durulmadığı ve çok hareketli bir dönemden geçtiğimiz için içerde de durulmuyor. Bu nedenle Türkiye ekonomisinin önümüzdeki bir yılına ya da 1,5 yılına dair kafalarda net bir görünüm oluşmuş değil. Biz hala bir durumu netleştirmeye bir manzarayı net görmeye çalışıyoruz. Bunlar; Aşırı fiyatlamaların olduğu bir dönemden geçtik ve bu dönemde yaşananların ne kadarının köpük olduğu ne kadarının ise gerçekten ekonomide birşeylerin zilini çaldığı. Bir diğeri, içinden geçtiğimiz bu dönemin ne kadar geçici olduğu ve ekonomiye ne kadar hasar verdiği konusu. Bir başka konu ise 2019 yılında ekonomi politikalarının nasıl uygulanacağı konusu. Evet bize bir yol haritası çizildi ancak tahminlerden de görüldüğü gibi insanların kafası hala netleşmiş değil. Böyle olduğu zaman da dışardan gelen şoklara daha açık hale geliyoruz. Ancak kurun son hareketini de olumsuz bir durum olarak görmüyorum. Evet bugün yukarı çok hızlı gitti ancak sonrasında toparlandı ve geri geldi. Yeni bir dalga başlayacağını düşünmüyorum, kurun sadece belirli bir bant üzerinde gel gitleri olacağı kanısındayım" dedi.

Kaynak: https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2166577-kurda-yeni-bir-dalga-baslayacagini-dusunmuyorum