Bizde kimse her üzüm salkımı ile bu kadar uzun süre uğraşmaz. Tarım ile uğraşan kişi değil, tarım ürününü satan kişi para kazanıyor. Beş liraya alınan ürünün sadece bir lirası üreticiye gidiyor. Üreticinin masrafını göz önünde bulundurunca "Neden üretim yapmaya devam ediyor?" sorusunu soruyoruz.
Eğer çiftçiler hak ettikleri parayı kazanabiliyor olsaydı bizde de tek tek kağıda sarılan üzüm salkımları olurdu. Boyutları nizami ve standartları yakalamış ürünler yerdik.
Aslında burada da itirazım var. Elbette doğru tarım uygulaması yapmalıyız ama burada önemli nokta, sağlıklı olması. Yani bu videodaki örneğin içeriğini bilemiyoruz tabi ki ama o üzümlerin bir şekil olması sadece budamaya ve güzel bakıma bağlanamaz. Eminim ki o bandırıp çıkardıkları su da bir ilaç vs. var. Daha önce de Japonya'da karpuzu kalıba koyarak kare falan karpuz ürettiklerini görmüştük. Bunlar %100 doğal üretim diyemeyiz.
Olay şu tarımı kalkındırmak çok önemli. Doğru çiftçilik ve doğru reklam ile, çiftçiliğinde kârlı bir iş olduğunu anlatmalıyız ve buna uygun politikalar izlemeliyiz. Yani çiftçi bu üzümü üretip kilosunu 0.25TL'ye satacaksa yapmaz tabi ki.
Üzüm, Kiraz, Kayısı ve daha bir çok ürün var bu şekilde üretip satabileceğimiz. Üstelik bize göre nispeten karasal olan Avrupa gibi bir ihracat pazarımız var...
Eminim ki kullandıkları ilaç bizim kullandıklarımızdan çok daha masumdur. Hem bakanlık bazında hem de tüketici bilinci seviyesi olarak bizden gömlek gömlek üstünler, kalitesiz bir ürünü asla tüketmezler.
Biz reklamı doğru yapsak da devlet yeterli desteği vermiyor. Aradan sıyrılmaya çalışan modern tarım yöntemlerini benimsemiş firmalara ekstra cezalar çıkartıyorlar ve desteklemedikleri gibi yollarını kapatmaya çalışıyorlar.