2013 yılından bu yana sağlam paralar hakkında yazıyorum. Sağlam para teknik bir tanım. Üretimi hemen arttırılamayan toplam arzı sınırlı olan parasal varlıkları ifade ediyor. Bu kategoride en önemli üç sağlam para altın, gümüş ve bitcoin.
Sağlam para deyince yatırım yaparken hiç zarar etmezsiniz diye bir kaide yok. Sağlam para teknik olarak uzun vadede alım gücünü koruyan enflasyona yol açmayan parasal varlık demek.
Altın ve gümüş zaten binlerce yıldır kullanılıyor ve biliniyor. Oysa bitcoin sadece 2008 krizinden bu yana hayatımızda ve anlaşılması zor bir teknolojiye dayanıyor.
Bu nedenle bitcoin hakkında bir çok yanlış görüş ifade ediliyor. Benim de hayatım bu yanlışları düzeltmekle geçiyor. Sürekli bitcoin hakkında söylenen hatalı görüşleri düzelttiğim için beni birçeşit bitcoin maksimalisti sanan da çok.
Oysa bitcoin maksimalistleri bitcoinin her türlü ekonomik soruna çare olacağını, zamanla bütün para birimlerini ortadan kaldıracağını ve dünyanın bir ‘hiperbitcoinizasyon’a gideceğini vs düşünür. Ben hiç böyle düşünmüyorum.
Bitcoin diğer para birimleri ile birlikte var olacak. Bütün sorunların çözmek gibi bir işlevi olamaz. Ayrıca yıllar önce ilk bitcoin hakkında yoğun yazmaya başladığımda ifade ettiğim gibi tüm sağlam paralar gibi bitcoin de şu an balon olmaktan çok uzak fakat birgün mutlaka bitcoinde de ‘balon’ oluşacak. Bunların hiçbirini bitcoin savunucusu ya da maksimalisti söylemez.
En fazla yanlış ifade kullanılan alanlardan bir tanesi de altın ve bitcoini birbirine düşmanmış gibi göstermek. Sağlam yani sınırlı paralar, başta dolar olmak üzere sınırsız basılan paraların ağır baskısı altında. Bu yüzden sağlam paralardan birinin sınırsız para cephesinde delik açması kesinlikle diğer sağlam paralara da yol açar ve onları destekler. Sınırlı paralar arasında bir pazar payı kavgasının başlaması ancak sınırsız paraların hakimiyetinin bitmesinden sonra belki olabilir.
Altına güvenenlerin çoğu teknolojiye soğuk bakıyor ve özellikle blokchain teknolojisi hakkında çok bilgi sahibi değil. Öyle olduğu için bitcoini normal dijital kayıtlardan oluşan elektronik paralar ile karıştırıyorlar. Onlara göre bitcoin ile herhangi bir market zincirinin çıkardığı ödül puanı paraları arasında pek bir farkı yok.
Özellikle Bitcoin herhangi bir devlete dayanmaması ya da bitcoin yazılımını üretenlerin kimliğinin belli olmaması gibi nedenlerle altın severleri korkutuyor.
Oysa arkasında hiçbir şey olmayan, sadece devlete dayanan para kavramı sanki binlerce yıldır uygulanıyormuş gibi anlatılmasına rağmen şunun şurasında sadece 1971’den beri uygulanıyor. O tarihte Başkan Nixon Amerikan dolarının altına çevrilebilirliğini ortadan kaldırmıştı. Yani 1971’den önce dolar ve ona bağlı olarak tüm dünya para birimleri altın karşılığında üretiliyordu. Bankaya gidip bu kağıt paraları verdiğinizde o an karşılığı olan altını, banka size ödemek zorundaydı. Anlayacağınız aslında para altındı. Kağıt parçaları sadece altını temsil ediyordu.
Öyle ise 1971’den önce gerçekte devlet parası diye bir şey de yoktu. Çünkü altın evrenseldir. Herhangi bir devletin üretim tekelinde değildir. Zaten bu yüzden kıymetlidir. Devletlere karşı bağımsız ve tarafsızdır. Herhangi bir devlet istediği anda istediği kadar altın üretemez. Altını ve tabii ki Gümüş’ü 1000 yıllardır serbest bırakıldığında piyasaların doğal parası haline getiren özellik, devlet kontrolünde olmayışlarıdır.
Akıllı ve güçlü devlet sağlam ekonomi için temel atan devlettir. Altyapı yapan, eğitime, bilime ve adalete önem veren devlettir. Bunlar olunca ancak sağlam üretim olur. Sağlam üretim yapan devlet ve toplum ise sağlam para talep eder. Çünkü tarihe baktığımızda güçlü devletlerin ilk zamanlarında para olarak %100 altın veya gümüş kullandığını görürsünüz. Toplum ve üretim bozuldukça işte o zaman devlet kendi iradesi ile bir şeyleri para yapmaya çalışır. Örneğin sadece altın ve gümüş değil bakır ve benzeri madenler de paradır demeye başlar.
Bizim tarihimizde de böyle olmuştur. Osmanlı kuruluş ve yükseliş devrinde %100 altın ve gümüş para kullanmıştır. Özellikle de gümüş para ‘Akçe’ ya da ‘Akça’. Devlet zorlanmaya başladığında paranın ayarını bozmuş yani başka madenleri de altın ve gümüş içine katarak halka para diye yutturmaya kalkmıştır. Sonuç malum. Çöküş. Eski Roma’da, Çin’de ve başka Avrupa devletlerinde de hep bu tarihi çevrim yaşanmıştır.
Yani akıllı ve güçlü devlet piyasanın kabul ettiği sınırlı paralar ile çalışır. Kendi başına sadece kendi iradesi ile para üretmeye çalışmaz. Amerika ise 1971’den beri sadece kendi iradesi ile para üretiyor ve tüm dünyaya da kendini haklı göstermek için parayı devletin üretmesi gerektiği masalını anlatıyor.
Hiç kuşkusuz bizim tarihimizde ve kültürümüzde para basmak egemenlik sembolüdür. Ancak o paralar hep altın ve gümüş paralardır. Yani devlet para üretmez. Sadece piyasanın kabul ettiği parayı tasdik eder. Eminim ileride akıllı devletler kendi ülkelerinde üretilen bitcoinleri de bir çeşit elektronik tasdikleme kayıt altına alma yöntemi uygulayacaktır.
Şimdi bu gerçekler ortadayken medyada dolaşan birsürü yanlış ifafeyi gelin yine birlikte düzeltelim. Bitcoin altının dijital dünyaya taşınmış halidir. Tıpkı altın gibi devletlerden bağımsızdır ve devletlere göre hareket etmez. Yine tıpkı altın gibi üretimi sınırlıdır. Hemen arttırılamaz. Yine tıpkı altın gibi üretimi borç ve faize değil bir çeşit madenciliği yani emek harcanmasına dayanır. Bugün bir bitcoin üretmenin maliyeti yaklaşık 7000 dolardır.
Bitcoin icad edenin kim olduğu belli değildir. Altını ilk kez ayrıştıran onu süs eşyası vb olarak kullanan insanların kimliği de belli değildir. Ama altının ne olduğu ortadadır. Aynı şekilde Bitcoin yazılımı da gizli değildir. Kodların hepsi açıktır. Bitcoin yazılımında ne olduğu bitcoin para politikasının ne olacağı hepsi bilgisayar programında açıkça ortaya konmuştur ve herkes bunu görebilir. Bitcoin yazılımını yazanların yazılımı açık yaptıkları halde kendilerini gizlemiş olmaları belki de bitcoini altını örnek alarak dizayn etmiş olmalarından kaynaklanıyor. Nasıl altın bir kişiye izafe edilemezse bitcoin de bir kişi ya da kişiler ile özdeşleştirilmesin istemiş olabilirler.
Altını, gümüş’ü ya da bitcoini kimin ilk olarak bulduğu ya da kullandığı önemli değildir. Bu sınırlı paraların bugünkü ekonomi içersinde sınırsız paralara karşı sıradan insanları ve daha da önemlisi milli devletleri koruma fonksiyonları önemlidir.
Bugün İran, Rusya, Belarus gibi ülkeler çoktan devlet gözetimi hatta koruması altında Bitcoin madenciliği yapmaya başladılar. Bunlar aynı zamanda sınırsız dolar sistemi baskısına karşı ciddi altın alımı yapan ülkeler.
Altın (ve gümüş) devletlerden, kişilerden ya da gruplardan bağımsızdır. Madenciler, spekülatörler, bankalar ve elbette devletler altını etkilemeye çalışır. Ama son sözü her zaman piyasalar söyler. İstediğiniz kadar bastırmaya çalışın altın fiyatı bir gün patlar ve kendini gösterir. İşte tüm bu özellikler Bitcoin için de geçerlidir. Devletlerden, gruplardan ya da kişilerden bağımsız olması bitcoini güvenilmez yapmaz. Aksine tıpkı altın gibi bitcoini kıymetli kılan serbest piyasada talep görmesine neden olan devletlerden, gruplardan ya da kişilerden bağımsız ve tarafsız olmasıdır.
https://www.kriptoarena.com/yazarlar/503/bitcoin-ve-altin