Özellikle büyükşehirlerde yaşam engelliler için zulme dönüşüyor. Örneğin görme engelliler için yapılan sarı şeritler. Öyle örnekler var ki kaldırımda yürüyen bir görme engellinin kendisi için ayrılan sarı şeritten yürümemesi daha iyi olacaktır. Mesela sahil kentlerinde yürüyüş yolları ve bisiklet yolları var. Bu yollardan bir tanesini de tekerlekli sandalye kullananlar için ayırsalar engelli vatandaşlarımızın da sosyal aktiviteleri için nefes alabileceği uygulamalar olacaktır. İş icraate gelince maalesef atılması gereken adımlar atılmıyor ama lafa gelince baş tacı yapıyorlar. Çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça gerideyiz.
Yaklaşık 2 ay önce mahaşşe arasında yürüyorum bir tane polis gördüm. Park halindeki bir araca ceza yazıyordu. Ohalan dedim artık mahalle arasına da mı yazacaklar bu cezaları. Biraz yaklaşıp polise dedimki hayırdır memur bey artık sokak aralarındaki park halindeki araçlara cezamı yazıyorsunuz. Yok dedi sadece bu şekilde park edenlere dedi yazıyoruz. Hangi şekil dedin araca yandan baktımç Engelli kaldırım iniş rampasına park etmiş. Kaldırım yüksek. Başka iniş te yok. Eline sağlık diyim yoluma devam ettim.