Bana "ne iş bu bitcoin" diye soranlara tek cevabım var: Bitcoin ya bugüne kadarki en büyük keşiflerden biri ya da dünyanın görüp görebileceği en büyük ponzi. Her ne olursa olsun, bu dönemi yaşayıp bunu değerlendirmemek ise büyük aptallık.

Ama ben ponzi kelimesine çok da kötü yaklaşmıyorum. Reel ekonominin tamamına yakını ponzi zaten. İşin içine sürdürülebilirliğe dair bir ekleme yapınca oluyor sana business. Ponzi ile business arasındaki en büyük fark sürdürülebilirlik...

Mining konusu o kadar kulağa hoş gelen bir durum ki ponzilerin bile konu üstüne yoğunlaştığı görülüyor. Zamanında yapmış biri olarak da çok eğlenceli bir o kadar da stresli olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Benim bu tür bir oluşumda kafamı kurcalayan şey şu olurdu. Aslında bu iş 3 farklı disiplin üstüne kurulu.  Birincisi kurulu düzeni işler tutabilmek, ikincisi mine edilecek coin ile ilgili stratejik karar mekanizması ve üçüncüsü mine edilen coinleri değerlendirilmesi ve karın realize edilmesi.

Eğer bu 3 ayrı disiplin başarılı olarak yürütülürse karlı bir iş olacağı aşikar. Ama kesinlikle tek kişilik bir iş olmadığını söyleyebilirim.

Öncelikle ani düşüş yaşamıyoruz. Ani düşüş, btc'bin soluğu geçen yıl bugünde alması olarak tanımlanabilir. Değişmeyen prensip şudur:

Her çıkışın bir inişi, her inişin bir çıkışı vardır.

İşin doğası bu, arz/talep dengeleniyor, değişik kademelerde değişik oyuncular oyuna dahil oluyor, hedeflerine ulaşan pozisyonlar realize oluyor.

Ve biz bunların tamamına hakim olamadığımız için söylediklerimiz hep yorum olarak kalıyor.

Her şey çok güzel ama küçük bir sıkıntı var sadece. Bu parti kendi içinde oy vermek dışında ne yapacak?

Anladığım kadarıyla üyelerinin blockchain üzerinden oy verebilmelerini sağlayan bir parti kurmak buradaki amaç.
Değişik bir tüzüğü olacak gibi görünüyor

https://coinmarketcap.com/currencies/bitcoin/#markets buradaki çoğu sitede işlem yapabilirsiniz. Ama tam olarak ne yapmak istediğinizi bir daha düşünün.

Ayarlayayım demişsiniz, ayarlama işlemlerini yapan botlar da var.

Düşünce alacak derken, neye göre düşünce alacak? Neye göre yükselince satacak? Olay öyle gözünüzde canlandırdığınız, düşündüğünüz gibi olmuyor pek.

Kağıt üstünde yazıp çizerek tekrar düşünün derim.

Ya ben ne söylediğinizi anlamadım ya da siz ne aradığınızı bilmiyorsunuz. Araştırarak bulup bu işlemi yapamayacağınızı düşündüğünüz bir site örnek verebilir misiniz? Keza tüm trade siteleri içinde bu dediğinizi yapamayanı ben görmedim. Zaten işleri bu

Hala aynı şeyi düşünüyorum

Herhangi bir amaçla yapılacak herhangi bir yatırımda, kazanacağınız miktardan çok taşın altına elinizi ne kadar sokabiliyorsunuz ona bakmak gerek. Kimisi 1000 TL. yatırıp onu 5000 TL. yapmak ister ki bu sürdürülebilir bir yöntem değil. Kimisi 100 bin TL yatırıp %5'ini almayı tercih eder. Kimisi de cebinden para yatırmaz, çalışır yoktan kazanır.

Hangi oranda risk almayı tercih ediyorsunuz? Ona bakmak gerek.

Rica ederim 

Ekonomik açıdan arz/talep (law of supply and demand) kanunu gereği böyle bir şey mümkün değil. İktisadi açıdan temel ekonomik prensiplere aykırı olması sebebiyle sakıncalı bulunur.

Teorik olarak bir varlığı başka bir varlığa endekslemek için arka planda yeteri miktarda karşılık rezervi tutmak gerekir ki ekonomik düzen durumu kabul edebilsin. Örneğin sirkülasyonda 1 dolar değerinde x adet coin varsa, teminatı olarak x dolar karşılık rezervlemek gerekir. Bu da mümkün görünmüyor.

Ama temel olarak en büyük handikap coini bir değere endekslemek. 1 dolar dedik mesela değeri için, yarın USD, GBP karşısında değer kaybetti, İngiliz coinden uzaklaşacak, öbür gün JPY, USD karşısında değer kazandı bu sefer de Japon coine talep gösterecek. Bu da kendi içinde yine bir arz/talep dengesi oluşturacak. Bu durumda değerini sabit tutmak mümkün olmayacak ve olay bir paradoks halini alacak.

En basitinden şunu deneyin. Bir coin üretin, bir borsaya sokun ve fiyatını sabit tutmaya çalışın. Ne kadar başarılı olabilecekseniz bu fikir de o kadar başarılı olur. Bu işi Amerika, USD için bile yapamaz. Hatta yapabiliyor olsa bile yapmayı tercih etmez

Zamanında demişlerdi ki bu bizim alışverişlerde kullandığımız altın epey zorluyor günlük hayatımızı. Gelin para diye bir şey bulalım, bunu altının yerine kullanalım. İnsanlar bir yadırgadı tabi durumu. Nasıl yani altın kadar değerli basılı bir kağıt mı olacak nidalarıyla dolaşmaya başladılar. Neyse, bir şekilde bu dönüşüm yapıldı. Ama her yerleşke kendi para birimi karşılığında belli miktarda altın rezervlemeye başladı. (Bu uygulama halen devam eder günümüzde.)

Ama sonra Amerika dedi ki başlarım rezervine, para benim matbaa benim istediğimi yaparım. Amerikan tarihini pek bilmem ama yanlış hatırlamıyorsam Roosevelt zamanında dediler ki altının fiyatını 35 dolara sabitliyorum, kralı gelse kıpırdatamaz. Doların ana para birimi olarak kabul edilmesi bu olaya dayanır. Ülkelerin para birimlerini de dolara endekslediler, 1 ons altına da 35 dolar dedikler. Ama 30 yıl içinde Amerika'da altın 1 birimken Avrupa'da 3 birim olmaya başladı. Bu sefer de oradan oraya altın akışı başladı. (İlk arbitraj denemeri )

O zamanlar kralının kıpırdatamayacağı şekilde 35 dolara sabitlenen altın şu anda 1000 doların üstünde. Bu işler pek öyle kolay olmuyor yani...

Bu arada problem tespiti ve fikir çok güzel, kesinlikle lafım yok. Ama bir sorun için oluşturulan fikrin ideali ile uygulanabilir olanı arasında çoğu zaman büyük farklar oluyor. Bu fikirden bağımısız olarak proje genel başlığı ile ilgili şunu eklemek istiyorum. Sorunu belirlemek, sorunu çözecek ürün geliştirmek, fikri bir işe dönüştürmek hepsi ayrı birer disiplin aslında. Örneği bu başlıktaki durumu ben olsam şöyle yorumlardım:

1. Sorun: Bitcoin'in değeri değişken, ödeme aracı olarak kullanarak ürünümü satamam.
2. Çözüm: Ödemeyi bitcoin olarak kabul eden, anında fiata dönüşen, hatta her ülkede o ülkenin para birimine dönüştüren bir sistem.
3. Ürün: bitpay.com

Bir de para transferi konusu var. Para transferi öyle çok da ciddiye alınacak bir durum değil. Ama "dünyanın öbür ucuna bedava para gönderme" fikri nedense cazip geliyor insanlara. Normal şartlarda bir yere para gidiyorsa, o paranın karşılığında da bir şey geliyordur. Asıl sirkülasyon burada.

Anladığım kadarıyla genel kanı, kimsenin bir yere gidemeceği yönünde ağır basmış. Bir çok da argüman var bahsedilen, hemen hepsi de çok mantılı. Benim başlığı açarken takıldığım asıl konu, bu işin de bir sonu yok. Kafam burada karışmaya başlıyor. Bir taraftan diyorum ki bu öyle bir şey değil, eğer beklenen olursa zaten hayatın bir parçası olacak. Diğer taraftan riskleri görmeye başlıyorum, tekrar kafa karışıklığı yaratıyor. Belki de fikrin olgunlaşmasına biraz daha zaman vermek gerek.

* Göndermeden önce yazdıklarımı tekrar okudum, benim aklım bu konuda karışık hakikaten

Benim favorilerim Mahone'la T-Bag.

Şu "sigara altı" lafına abartısız 10 dakikadır gülüyorum. Duruyorum, aklıma geliyor, yine gülüyorum

Keşke adil olup olmadığını net olarak söyleyebilsek! Eğer adil olmadığını biliyor olsam nerede ne yaptığını bulmak için çabalardım. O zaman işimiz daha kolay olurdu ve bu durum işimize gelirdi açıkçası. Ama bunu söyleyebilecek bir veri yok elimizde.

Ve vincetcm'in dediği gibi bu durumu dert etmiyor, anlamaya çalışıyorum. Sonuçta bir şey yapılıyorsa, yapılan şey de koşulsal aksiyon. Büyü yaptıklarını sanmıyorum

random.org çok saçma. Yani çok doğal. Yani doğa çok saçma
Bir şeye tam hakim olamayınca insan böyle saçmalıyor işte. random.org'da üretilen sonuçlar "rastlantısal" kavramına çok yakın. Digital bir makineyle üretilen sonuçlarla korelatif hiçbir yeri yok. Dolayısıyla o sonuçlara bakarak hareket edersek "kumar kare" olur yaptığımız bizim iş


Git gide ben de bu tarafa geçiyorum. Ama bu işin sonunda en azından şunu bekliyorum. "İşte bu bu sonuçlara dayanarak, şu kadar ihtimalle, şurada hile olduğunu düşünüyorum." diyebilmeliyim ki eğer diyebilirsem bu defter sonsuza kadar kapanır zaten

Sorma, yaklaşık 70 el oynadım bugün. Aşağı yukarı 700 clame yakın oyun var. 1 clam artıda kapatıyoruz...
Bundan sonra kendim sorsam ne olduğunu söylemeyeceğim.

Hahahaha, guwera haklısın ama aksiyon yok CS'te hep kazan hep kazan nereye kadar
Ama güzel haberlerim var. Ne olduğunu anladığımda anlatmaya çalışacağım.

İpucu vereyim, aynı anda max 15 birim (kasanın yaklaşık %3'ü) riske atarak günde yaklaşık 100 birim kazanıyoruz.
Şu anda hedefim CS'in kasası kadar büyütmek. Sonra kendi payımı size yatırıp arkama yaslanıp izleyeceğim

Son iki mesaja tamamen katılıyorum. Zaten bizim yaptığımız deneme ya çıkarsa deyip rastgele oynamak değil. Bir şekilde bizim beklenen değerimizin pozitif olduğu bir durum olma olasılığını test ediyoruz. Kağıt üzerinde gördüğümüze ve kısıtlıda olsa elimizdeki veriye dayanarak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini deniyoruz.

Tüm umutlarım bitmedi ama başladığımızdan bugüne kadar olan sürenin ikinci yarısında kayda değer bir artış yaşayamadık. Her iki süreci değerlendirirsek görünen sonuçlar şöyle:

1. İlk dönemde kasa miktarı ikinci dönemdekinin yaklaşık 1/4'ü kadardı.
2. İkinci dönemde oyuna giriş miktarı ilk dönemdekinin x5 - x20 si kadar.
3. İkinci dönemde özellikle son 1-2 haftadır beklenen değerimiz belirgin olarak negatife döndü.

Şu anda aynen bu oluyor. Hırs yapıp anlamsız hareketler yapmadığım için de hesap patlamıyor. O yüzden yerimizde sayıyoruz. Gerçi bu durum bu şekilde devam ederse adamların elinde çok güzel bir açıklama oluyor. Çünkü her iki taraf da dengeli olduğu durumda sonuçta kasanın %1 kazanarak bizim de %1 kaybederek bu işten ayrılmamız lazım. Rakamsal olarak şu olmalı:

1 birim bet yapılarak %49,50 şansla sonsuz el oynadığımızda, ağırlık toplam bahsin %1'i olması şartıyla kasamız yavaş yavaş azalarak sıfırlanması gerek. Bu istatiksel olarak tam olarak olması gereken. Ama doğa o kadar düzenli çalışmıyor. Rastlantısal olayların oluşturduğu bir düzen var. Dolayısıyla bir eğri oluşmuyor, dalgalı bir grafik elde ediyoruz.

Şu anda şurada bir korelasyon olup olmadığına bakıyorum:
Sinyalin başarı oranının azalması - oynanan bet miktarının büyüklüğü

* Bu arada, başka bilgisayar, başka hesap, başka ip, başka her şey ile ayrı arı denemeler yapıyorum.