Resesyon tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için kesin zaten.
Stagflasyon ise ABD için yine olası. Çünkü FED resesyona önlem olarak para basıyor. Dünyanın hiç bir yerinde karşılıksız basılan para kadar tehlikelisi yoktur. Avrupa'da da piyasaya para girişi öngörülüyor ancak ABD bu konuda çok cömert. Böyle bir güçlerinin var olduğunun onlarda farkında. Sıkıntı şu ki, ABD istediği zaman kendisi dışındaki pek çok ekonomiyi etkileyebiliyor.

Dediğim gibi resesyon tüm ülkeler için kesin iken stagflasyon'u ABD'nin virüs sonrası ekonomik toparlanmaların başlandığı aşamada göreceğiz. Çünkü talep artan para miktarıyla hızla artacak ancak arzın bu talebe ne kadar esnek cevap verebileceği şu anda soru işareti. Dünyanın her yerinde virüs atağı biter bitmez üretimin eskisinden hızlı ve etkin olmasını sağlamalıyız. Burada gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerin tavırları da çok önemli mesela. Çünkü bu onlar için hem bir fırsata hemde felakete dönüşebilir. Süreci iyi yönetenler ekonomik yapısını güçlendirecek vakti ve enerjiyi bulabilir. Tabi ki kazancın olduğu yerde risk de vardır. Tersini de unutmamak lazım.

Devletlerin para basmadan bu süreçte doğru ekonomik yönlendirmeler yapabiliyor olmasını isterdim.

Aslında işin güzel özeti olmuş. Piyasaların bu noktadan sonra nasıl seyredeceğini öngörmek çok ama çok zor. Bildiğimiz ekonomik yapı, mevcut duruma uzun süre dayanamaz. Bu nedenle de bildiğimiz piyasa yapısına çok güvenmek mantıklı değil.
Benim aslında bu süreçte en çok merak ettiğim şey de bu noktada altın ve bitcoin fiyatı. Ben mesela altından o kadar emin değilim bu noktadan itibaren. Evet insanların genel bir güven anlayışı var altın üzerine ama bütün ekonomik yapı sorgulanır durumda altının güvenilirliği de bu testten geçmek zorunda. Geçerse daha güçlü olur zaten. Bitcoin için ise bu zaten ilk ciddi sınav.

Bir kaç ay öncesine kadar piyasa öyle süper yükselecek, böyle olacak yetişemeyeceğiz diyordun hocam. Oralardan buralara nasıl geldik? İnancını çabuk yitirmişsin.
Sadece Tether olsa iyi, piyasaya önüne gelen stable coin sürüyor.

Steem zaten Justin'in aldığı gün yalan oldu.
Hive başarılı olabilir. Eğer gerçekten topluluğun Justin'e bir tepkisi olarak ortaya çıkıyorsa ortaya, ve geçmiş hatalardan ders alındıysa olabilir. Gerçek merkeziyetsizliğe yaklaşan, başarıya da o kadar yaklaşır.

Eğer bu son günlerde Justin elindeki tüm Steem'leri boşaltmadıysa bende hiç bir şey bilmiyorum.

Olayı olduğundan büyük hale getirmeye gerek yok bence. Kendini uyanık sanan bir kaç kişinin yeni bir keriz silkeleme çalışması. Maalesef globalde olduğu gibi SCAM suçlaması başlığı bizde olmadığından konuyu orada açamıyoruz. Bence daha fazla konuşup prim yaptırmayın bunlara. Youtube videosunu çeken kişiyi de biliyoruz da neyse hakkında yorum yapmayacağım burada. Cevap hakkı yok çünkü.

Bende hafta sonu evden çıkmayacağım için Homeland'ı izleyeyim diyordum. Walking Dead'de var ama şu ortamda biraz ağır kaçabilir diyorum.
Bir de sıklıkla görüyorum ki, salgınlarla falan ilgili film/dizi paylaşımları yapılıyor. Oralardaki koşmaca, yağma gibi görüntüler toplum psikolojiisini iyi etkilemeyebilir. Bence daha çok komedi, aile filmi gibi içerikleri önermek sağlıklı olur.

Aslında doğru bilinen yanlışlarla ilgili uzmanlar sürekli konuşuyorlar.

1- Sosyal mesafe en önemlisi. 1 mt değil, 1.6 mt mesafe önemli. Öpme, sarılma ve fantezi içeren bir takım temaslar riskli bunu anlatmak lazım. Adamlar bas bas bağırıyorlar ama anlamakta güçlük çekiyoruz çoğu zaman olduğu gibi.
2- maske herkes için gerekli değil. Deli gibi sokakta maskeyle gezmeye gerek yok. bırakın ihtiyacı olanlar kullansın. sağlıklı ve kritik görevlerde çalışmayanların maske kullanmasına gerek yok. Hatta az önce bilim kurulundan doktor eldiven yararı olmayan ve hatta daha çok zararı olan bir şey olarak nitelendirdi.
3- ne kadar çok stok yaparsanız yapın bir gün bitecek! stok yapmak yerine bilinçlenirsek stok yapmaya gerek kalmayacak. kendini kurtarmak için başkasının gıda ihtiyacına engel olma! Günde 3 ekmek değil 1 ekmek yiyerek hepimiz yaşayabiliriz böyle düşünün!
4- özellikle bankalar, marketlerde inanılmaz yoğunluklar var. işlerinizi hallederken kapılarda öbek öbek durmayı nasıl beceriyorsunuz anlamak münkün değil. geçen gün bankanın önünden geçtim, içeriye müşterileri 1er 2şer alıyorlar ama kapıda 3 metrekare alanda 20 kişi sıra bekliyor ve bunu mesafe falanı bırak resmen iç içe durarak yapıyorlar. Haliyle titiz insanlar bu yüzden bankacılık sistemini kullanamıyor.
5- yaşlılarımıza laf anlatmak çok zor. Yani bu işi bir düeollaya çevirmeye çalışanları gördükçe çok üzülüyorum. Dün bir markette ben her gün hastanedeyim bulaşsa bana bulaşır falan diyen bir amca vardı, bunu söylerken yanındaki diğer bir amcaya fiziki temas edip çirkin çirkin gülmeyi de ihmal etmiyordu. en yapmamamız gereken şeyler...
6- Herkes ölürsem ölürüm diye bakıyor da bulaştırıcılığını düşünmüyor. Evine, çocuğuna, eşine, anne babasına, hatta komşularına bile bulaştırabileceğini anlasa eminim konuya farklı yaklaşır.
7- Kolay bir hastalık değil, insanlar yanlarında refakatçisi olmadan tedavi edilmeye, ölmeleri durumunda yalnız başlarına namazları kılınmadan defnediliyorlar. Bu durumun vehametini daha nasıl anlatabiliriz ki?
8- Zorunlu olmadıkça evden çık-ma-yın, büyüklerinizi çıkmaması için ikna edin. Herkes paraya bir şekilde ulaşabilir. aynı şekilde virüse de... Gereksiz yere bankalara, marketlere, eczanelere ve sağlık kuruluşlarına gidip oralarda çalışan insanları riske atmayın.
9- alkol içmek virüsü öldürür deyip saf alkol içen 20 kişi öldü ve bu dünya üzerinde bir tek Türkiye'de oldu! 20 kişi! Corona'dan resmi rakamlarla bugün (10.gün) itibariyle ölen sayısı 9 iken, 20 kişi hatalı uygulama neticesinde öldü! pes!
10- evde durun, kudurmayın, kitap, film dizi falan takılın işte. Çalışmak zorunda olanlara da dikkat edin, üzmeyin.
11- el yıkama, kolonya, dezenfaktan kullanımını iyi ayarlayın. kolonya ve dezenfaktanın yerine mümkün oldukça su+sabunu tercih edin. Hem cilt sağlınız hemde temizleme oranı olarak su+sabunun daha efektif olduğunu unutmayın.

ICO'ların ilk dönemlerinde bu iş faydalıydı ve para kazandırıyordu. Artık o durum yok.
BTC ödemelilere ise erişmek çok güç. Bir takım kampanyalara zaten Türkçe yazdığımız için kafadan giremiyoruz. Bir takım kampanyalarda da bu işler biraz karışık. Globalde çok güzel İngilizce yazan arkadaşlarımız bile maalesef hakettikleri halde bu imzalara kabul edilmiyorlar.

Bunu çok kafaya takmamak lazım. İleride belki bu durumlar değişir. En azından bu konuda farkındalığı arttırabiliirsek forum üzerindeki etkimizi arttırabilirsek daha fazla kabul edilme yaşanacağından eminim.

Şimdi tam bir denyo da olsa, gelin hepimiz kabul edelim Justin zeki bir adam. Ve artık sadece zeki değil, aynı zamanda zenginde bir adam.
Önce Bittorent'i satın aldı, sonra Poloniex'i ve şimdi Steem'i. Bunlar da öyle 3 -5 milyon $'la yapılacak işler değil. Yalnız @wolwoo'nun dediği gibi Justin bu Steem işinde millete güzel bir tokat atıyor olabilir. Topluluğun adımı olduğundan emin değilim açıkçası. Eğer tamamen topluluk odaklı bir hareketse de bu piyasa da olabilecek en güzel hareketlerden birisi olabilir.

OAX güzel bir rüyaydı ama ilerleme sağlayabildimi sorusuna gelince orada büyük sorun var gibi.
2018'in başında tanışmıştım OAX'la ve güzel bir giriş yapmıştı piyasaya ama ilerleme sınırlı kaldı gibi. Blockchain projelerinde bu kadar uzun süre gelişim sağlanamadığında geri kalınıyor işte. OAX'ın üzerine 10 tane proje DEX için adım attı ve çoktan tradinge başladı.

Kyber bile bildiğim kadarıyla OAX'dan sonra ortaya çıkan bir proje. Eğer yanlış bilmiyorsam tabi.

Beklenti bu yönde herkeste ama sanırım gerçekleşen pek böyle olmayacak. Zira insanlar kriz anında USD'ye dönmeyi tercih etti, yeniden. Bu ortamda neyin ne olacağını kestirmek çok zor. Ama kısa vadede Bitcoin'i izlemekte fayda var sanki. Çünkü her halükarda bu piyasanın lokomotifi Bitcoin.
Bitcoin yönünü yukarıya çevirdiğinde, altcoinlerin tamamı nefes alıyor. Bitcoin'i yakından takip etmekte her zaman fayda var.

Bence bu hareketin sonucunu tahmin etmek mümkün değil. Daha doğrusu tek bir sonucu olmayabilir. Öncelikle BTC'nin fiyatının bu denli hareket etmesi BTC'leri borsaya çekmiş ve trade ile herkes elindeki BTC'yi arttırmaya çalışıyor olabilir. Tek başına bu veriyle çok bir şey anlayamayabiliriz.

Bu girişler kollektif mi yoksa sadece bir kaç girişte mi oldu. Yani Bitfinex'e giren 20.000 BTC 'yi 20 kişi gönderdiyse sıkıntı olabilir. Ama 10000 kişi 20.000 BTC yolladıysa hacim yükselecektir ve güzel şeyler olabilir.

Bir de bence bu grafikte en dikkat çekici şey aslında Binance ile alakalı. Bittrex bile mevcut BTC'yi arttırken, Binance'da ciddi bir düşüş var. Burada bir mesaj olabilir. İnsanlar Binance'a güvenini zaten yavaş yavaş yitiriyordu ve bu son çırpınış olabilir.

Tether'ın fonksiyonunun ne kadar önemli olduğunu anlamadıkça bu konuda sorular sormaya, anlamaya devam edebiliriz. Tether piyasanın likitidasyonu için çok önemli bir faktör. Bitcoin'i ATH'sine ulaştıran en önemli faktörlerden birisi.
Mesela bugün Tether 60 milyonluk USDT bastı. Yani piyasaya BTC veya diğer kripto para satın alabilecek 60 milyon $ giriş yapacak demek bunun anlamı. Evet riskli bir yaklaşım. Bu kadar paranın karşılığı var mı sorusu hemen sorulur.

Peki bende size soruyorum. FED virüs salgınıyla mücadele için önce 1.2 trilyon sonra yaklaşık 1 trilyon $ basacağını duyurdu. Yani 2.2 trilyon $ sürecekler piyasa. Bunun karşılığı var mı sizce? Bu sürülecek 2.2 trilyon kimin faydasına sürülecek piyasa? Bu faydanın kime olacağına kim karar verecek?

Beni burada endişelendiren Tether değil aslında sadece. Bir önceki boğada elimizde sadece Tether vardı. Şimdi USDC, TUSD, BUSD, PAX, GEMINI, DAI, HUSD, USDS... ve daha aklıma gelmeyen bir sürü var. Denetim hiç yok. Arada kaynayanlar işi batırabilir. Şahsen USDT, DAI ve BUSD dışındakilere çok güvenemiyorum. BUSD'a da koşullu güvenim var. Binance varsa BUSD var, yoksa yok diye düşünüyorum.

O noktayı biraz geçtik. Bence artık tam anlamıyla bir karantinaya hazırlanmalıyız. İnsanların tamamını 20 gün evde tutmak şu an bence en güzel seçenek.
Böylece hasta sayısını mümkün olan en düşük düzeyde tutmak, gerçek hastalara odaklanmak ve kitle kontrolü sağlanmış olur. Bu işin eninde sonunda buraya geleceğini bile bile sayının artmasını beklemek niye.

Tartışma (kavga değil) her zaman faydalıdır ancak bunu karşılıklı olarak yapmakta sıklıkla zorlanıyoruz. Karşılıklı olarak birbirimizi anlamaya değil tersleşmeye çalışıyoruz. Maalesef bu forumda da bunun örneğini çok iyi sergileyen bir kaç arkadaş var. Sanki sürekli kavga etmek derdinde bazı arkadaşlarımız. Bu başlıktan bahsetmiyorum genel olarak forumun tamamında var bu.

neyse...

---

Tabi ki kimsenin göz göre göre ölmesini falan kimse istemez. Burada Malthus'un da Thanos'un da amacı sadece insan öldürmek değil. Yaşamın devamı için krize gerek olmaması için. Bunu atlamamak lazım. Amaç acı çektirmek değil, doğal dengede acıyla olmasın amaç. Thanos'un oradaki olayı şu kendi gezegeni kaynak yetersizliği sonucu yok olunca bunu diğer gezegenler yaşamasın diye böyle bir şey istiyor. Önce bunu anlarsak yorumu daha sağlıklı yaparız.

Ve evet nüfus kontrolü dünya genelinde yapılması gereken bir şey. Doğamız gereği hepimiz içgüdüsel olarak çoğalmayı, çocuk sahibi olmayı istiyoruz. Ancak bir ailenin 10 çocuk sahibi olması gördüğümüz üzere doğru değil. Çin'de ardı ardına salgın diyebileceğimiz bu tür hastalıkların ortaya çıkması sebebini araştırırsak çoğu hayvanlardan gelen hastalıklar olduğunu görürüz. Çin'de insanlar bu hayvanları yemek için geçmişte mecbur olduklarını anladılar. Çünkü hızla büyüyen nüfusa yetecek protein içerikli gıda yoktu. Bu bir tercihti ve bizi bugüne getirdi. Yoksa adamlar ellerinde bilinen inek, koyun, domuz, tavuk varken gidip fare yemeye başlamadılar. Tarihi bazı kitaplarda Asya'nın bu konudaki ilk örneklerinin mecburiyete dayandığını yazar.

Yani sonuç olarak bu işleri buraya getirmemek lazım demek ki. Nüfus kontrolü Çin'de uzun süredir yapılmaya çalışılıyor ama bunu dünya geneline yaymak lazım. Bence bunu şöyle yapabilir dünya basit olarak. Her ülkenin yüz ölçümü belli. Metrekare başına nüfus hedefi verilir ve bu tutana kadar nüfus artış hızını herkes kontrol altına alsın denilir. Yani sonuçta artık nüfus güçtür olayını geçtik. Tabi ki bu benim düşüncem. Ama global bir çözüm aranmak zorunda. Ya kaynaklar arttırılacak (ki ekonominin temelinde "kıt kaynaklar" teorisi yatar) ya da nüfus kontrol edilecek. Ya da bugün aklımıza gelmeyen başka şeyler varsa bunlar konuşulacak. Ama bu ciddi ve kesin olacak. Çünkü artık sınırlar eskisi kadar keskin değil! Ve gördüğümüz üzere global hareketlilik can acıtabiliyor.

Son günlerde gördüğün en güzel başlıklardan birisi olmuş ellerinize sağlık. Gerçekten emek sarfedilmiş.

Şahsen iktisadi doktrinler tarihi okumuş birisi ve tam bir Marvel evreni fanı olarak Malthus'un teorisiyle Thanos'u hiç bir araya getirmemiştim. Thanos'un ideali diye aktarılan şeyi daha çok evrendeki canlıların yaşama hırsla saldırmaları, daha fazlasını elde etme çabası ve azla yetinmeme üzerine kurulu olarak düşünüyorum çünkü. Yani orada aslında kıt kaynakların, kıt olmasının sebebi sadece bazı canlıların ihtiyacı kadarını değil daha fazlasını elde etme çabası.

Ancak Malthus'un teoreminin ana konusu insanların radikal davranışları dahi olsa üretimin zamanla nüfus artışı karşısında yeterince artmayacağı şeklindedir. Yani herkes herhangi bir malı sadece ihtiyacı kadar alacak ancak yine de yüksek nüfus sayısına yetmeyecek.

100 ekmek üretilen bir ülke de 110 kişinin ekmek talep etmeye başlaması gibi.

Ve son olarak BTC benzetmesi. Daha önce de pek çok konuda buna benzer şeyleri yazdım. Ekonomik görüşlerle Bitcoin'i kıyaslamak doğru değil. Adam Smith, Karl Marx, Malthus, Alfred Marshall ve hatta J. Maynard Keynes... Bu insanların ürettiği ekonomi teoremlerinin çıkış noktası mallardır! Para politikaları bu ekonomistlerden sadece Keynes tarafından ele alınmaya başlanmıştır. Yani Malthus'un burada dikkat çekmeye çalıştığı şey parayla ilgili mevzu değildir. Üretim yani malları konu alır. Çünkü Smith, Marshall ve Malthus gibi ekonomistler üretim ekonomisi üzerinden konuya yaklaşmışlardır. Para politikaları, para arzı ise başka bir konudur. Ekonomik tarihi şöyle biraz özet şekilde okursanız, parayla ilgili ilk teorilerin 1929 büyük buhranı sonrası Keynes tarafından ekonomik açıklamalarda bulunursunuz. Farklı klasik ekonomik akımları konuya değinse de para arzı ve para talebi (MD-MA) ve yatırım-tasarruf (IS-LM) konuları ilk olarak Keynesyen ekonomik görüşte karşımıza çıkar.

Malthus ve Thanos arasında bir koreleasyon bulmak mümkün olabilir. Ancak Bitcoin bir para, bir ödeme aracı. Bunu kıyaslarken bakış açımızı biraz değiştirebiliriz.
Beni bu kadar yazmaya iten bu yazınızı çok takdir ettim. Emeğinize sağlık.

Bu konuda %100 haklısınız. Mağdur yaratan bir süreç olacak. Madde madde devam edersem daha iyi olacak.

1- Bir çok devletin bu süreci finanse edecek gücü yok. ABD gibi milyarlarca doları sorgusuzca piyasaya pompalayamayız.
2- Bu süreçte ağır yaralar alacak çok insan var. Ve ülkemizde küçük esnaf çok darbe yer bu konuda bundan eminim.
3- Ekonomimiz bu ağırlığı kaldıramayacak durumda. Normal şartlar altında bile sıkıntılıydı ki şimdi bir de üretimin kısıldığını görüyoruz. Bu yıl milli gelir ve büyüme rakamları çok kötü gelecek çok büyük ihtimalle.
4- Kimse gıda ve temizlik ihtiyacını karşılayamayacak duruma düşürülmemeli. Herkesin borçlarıyla ilgili de bir çalışma olmalı.
5- Kira, elektrik, su ve devlete ödenecek paralarla ilgili bir yasa çıkarılarak askıya alınmalı. Bu durumda da dükkan sahipleri mağdur olacak biliyorum ama en azından zararı paylaştırmış oluyorsun. Elektrik su ve devlete ödenecek tutarları da büyük oranda küçüleceği için devlet desteği şeklinde gösterebilirler.
6- Bence en önemli konu bu işletmelerde çalışan ve boşa çıkan insanlar. Düşünsenize milyonlarca özel sektör çalışanı var ve bunlar için kötü zamanlar olabilir. Buraya bir sosyal yardım şart olabilir. İşsizlik primlerinde bir esneklik sağlanabilir. Ayrıca bu insanlara işler düzeldiğinde işlere geri dönüş şartı da getirilirse psikolojik rahatlık olur.
7- Anlamsız bir şekilde akşam haberlerinde emeklilere 1000TL Corona virüs yardımı gibi haberler gördüm. Rahatsız edici. Evden çıkmamasını istediğiniz, aylık emekli maaşı ödediğiniz adama neyin yardımı bu? Çalışamayacak ve para kazanamayacak yüz binlerce belki milyondan fazla insan dururken emekli aylığı alanlara yardım da neyin nesi.
8- En önemlisi insan sağlığı! Maalesef tüm bunları ikincil bir öneme sahip konuma yerleştiriyoruz. Önce insan sağlığı demek zorundayız. Sadece biraz daha katı kurallarla ve doğru adımlarla ilerlemeliyiz.
9- Son olarak üretimin kısılmasına izin veremeyiz. Halen doyurmamız gereken milyonlarca insan olduğunu unutamayız. Çiftçi milletin efendisidir düsturunu hatırlasak iyi olacak sanırım.

İsteyen istediği konuyu açar takıldığımız nokta burası değil. Hayır açılan başlığı bile anlamadan yorum yapanlar var bence.
İsteyen aynı konuyla 5 başlıkta açar buna bir şey dediğimiz yok. Faydası varsa, içerikte bir katkı varsa bunlara eyvallah. Ama sadece reklam amaçlı forumu kullanmanın mantığı da yok. Bu kullanım şeklinin foruma da bir katkısı yok çünkü yukarıda verdiğim linklerin benzeri haberleri bulmak için ekstra çaba sarf etmeye gerek yok.
İnanın bu arkadaşların yaptığı gibi 100 başlık açabilirim.

Benim imza kampanyamın kurallarına göre haftada 60 post atabilirim. Bunun için burada ekstra özen göstererek yazmama gerek yok. Kripto paralar ile ilgili bir haber sitesini açarım, copy-paste yapar ve altına kaynak linkini atarım hopp size post atmış olurum. Bu mu yani foruma katkı?

Daha geçen bir video vardı Cuma günü namaz öncesi soruyorlar hastalık var sizce doğru mu diye namaz kılmak. Herkes işin gırgırında.
Kimse kimsenin ibadetine karışmıyor da, namaz kılarken birbirine virüs saçmaktan çekinmeyenlerin de biraz rahat olmamaları lazım. Hasta olduğunu bilmeyenlerin bile orada virüs paylaşımı yapabileceğini unutmaması gerekir. Herkes namazını evde kılabilir bir süre. Gönül ister kim nerede isterse orada yapsın ibadetini ama hiç bir şey insan sağlığından daha önemli olamaz.
Cuma içinde Diyanet fetva verdi zaten. Cuma yerine öğle vakit namazı kılın diye... İşallah bu süreci en az kayıpla atlatırız da herkes özgürce istediği ibadetini, istediği yerde yapabilir. Allah yardımcımız olsun.

Zaten ikisi aynı altyapı sanki, Microsoft'un ki sadece Türkçe dil desteği sunmuş. Ama daha lite ve kolay açılabilen bir versiyon sanırım. Sık kullanılanlarıma ekledim.


Oha bu da çok iyimiş. Ama sıkıntı şurada ki açıp durmadan izleyesi geliyor insanın. Baya videodan çıkamıyorum oldu. Bir de şu yanda yazılanlara takıldım. Türk'lerin malca yazıları da utandırıyo şükür.