Günübirlik ev kiralamada o kadar sorun var ki say say bitmez. Hayatımın bir döneminde bu alanda da deneyim kazandığım için birkaç maddeyi sıralayayım.

+Mali açıdan ve kolluk kuvvetleri açısından kontroller sık yapılmıyor. Şöyle ki senede 1-2 defa maliyeden gelip kayıtlarındaki bir kişinin faturasını ve günlük müşteri listesinden yerini göstermenizi istiyorlar. Örnek veriyorum faturada 4 kişiye 1000 tl dediniz ve aynı gün 3 kişiye 750'den kiraya verdiniz bu noktada ceza kesebiliyorlar. Ama o 4 kişi 1 gün konaklarken diğerleri 10 gün konaklıyordur bu durumu anlatamazsınız. Kolluk kuvvetleri de aranan bir insan var ise o zaman kontrole geliyor onun dışında bu daire de kim kalıyor diye ara ara kontrol yaptıklarını hiç görmedim. Keza bu kontroller yapıldığında ev sahibi cezalandırılabilmekte çünkü otel mantığında 7/24 dairelerin başına adam koyamaz takip için.

+Gürültü bir diğer sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle bu tarz evleri kullananlar aileler ve en çok genç kafilesi. Örneğin bir daireyi 1000 tl ye 4 kişi kiralar günlükte 1000 tl harcarlarsa 500 tl'ye günlük tatil yapmış oluyorlar ve maddi açıdan bu yolu takip ediyorlar. Ve gençler ağırlıkta olduğu için 3-4'e kadar gürültülü bir şekilde takılıyor bu saatlerde aynı mahallede olan insanlar sizi arayabiliyorlar.

+Günü birlik evlerin sertifikalandırılmasından önce en azından bir çalışanın kat görevlisi eğitimi sertifikası gibi birşey alması zorunlu tutulmalı ve sigortalı olarak bu kurumda çalışması zorunlu tutulmalı. Bu kişi sigortadan ayrıldığı anda kişi ya da firma bu açığı aynı şartı yerine getiren birisiyle doldurmalı. Ayrıca evlerin belirli standartlarda donatılmış olduğundan emin olunmalı. Çünkü airbnb, booking gibi platformlarda bu yerlerin reklamı yapılıyor ve belirli standartları tamamlaması gerekiyor kaliteli hizmet için. Değilse dökük evlerle ile turizm katili olarak ünümüze ün katarız.

+Kaçak günübirliklerde sadece para cezası verilmekte diye biliyorum. Bu noktada güzel bir takip sistemi geliştirilmeli örneğin bu evlere düzenli kontroller sağlanmalı.

+Günübirlik ev işi yapmak bireysel kişiler için daha hafifletilmiş bir yönerge ayarlanmalı değilse bu kişiler kaçak yollara yönelmektedir. Bu da can ve mal tehlikesi ortaya çıkartıyor. Örneğin kendi kaldığı dairesindeki 1-2 odayı kiraya vermek isteyenin mali durumlardan muaf sayılması ama sisteme kimlik bildirimi yapabiliyor olması gerekiyor. Hani bir tane masum suratlı seri katilimiz vardı ismini hatırlayamadım ama İzmir'de bir üniversite öğrencisinin evinde bu şekilde para vererek kalmıştı.

Daha aklıma gelmeyen birçok nokta var ama teoriyi pratiğe geçiremeyeceklerdir düşünüyorum yani havada kalacak düzenlemelerdir.

Bu piyasaya regülasyon gelmez gelemez zaten. Haa bazı coinlere gelebilir o da tam merkeziyetsiz olamayanlara vb.lerine gelebilir. Ama regülasyonun gelmesi gereken nokta basın yayın alanında hizmet veren kuruluşların bu piyasaya dair C/P, clickbait tarzı haberler yapmalarına dair gelmeli. İşte kontrol edemiyoruz cart edemiyoruz curt edemiyoruz riskli deyip caydırmaya çalıştıkları kadar bu alanda yapılan haberlerin etkisini kontrol altına tutmaya çalışmak olmalı. 

Bu durum böyle geldi böyle de gidecek ama bozuk saat misali arada sırada doğruyu gösterebilirler diye okumadan da geçmemek gerekiyor. Kasti olsun ya da olmasın ufak bir cümle geçen gün gördüğümüz gibi bir infaal yaratıp piyasada oynaklığa sebebiyet verebiliyor. Ha bu tarz haberlerle zaman kaybetmemek adına hızlı okuma pratikleri yapmak lazım diyerek bir kamu spotu verelim herkeşe 

In my religion, Islam, there is an obligation called "Mehir". This obligation requires you to give your wife some valuable things before you get married. You cannot use it for yourself and it belongs only to your wife. It is like a guarantee in case something happens to you or if you go through a difficult time and you separate. This reminded me of that and I must congratulate you for doing something very nice. I suggest you do this not only for your wife but also for your children. That's one of the things I would like to do. That way I can create an investment for my children and my wife. And this kind of investment is as necessary and important as investment in education.

Bizim doğu tarafındaki kaçak köçek işlerini hesaba katabilseler 1.sırayı kaptırmazdık Şakası bir yana elektrik fiyatı tek etken olmadığı için örneğin en uygun olarak Lübnan belirtilmiş ama elektrik dışında buranın iklimi bu cihazlara nasıl etki ediyor bunu hesaba katmamışlardır. Örneğin diğer yerlere göre daha sıcak ve nemli bir ortamsa soğutma için harcanan elektrik miktarı belki 2'ye 3'e katlayacak ve 2.sıradaki Iran depar atıp öne geçecek. Ya da bulunduğu bölgenin nem ve yağış oranından ötürü maliyetli bir yalıtım ihtiyacı olacak. Ekonomide ceterus paribus diye bir tabir vardı ( senelerdir dilimden düşmüyor tekerleme gibi ) tüm etkenlerin sıfır etkisiz olduğu varsayılarak hesaplama yapmak işte bu raporda tam bu şekilde yapılmış bana göre. Fikir verebilir ama kanayan parmağa işemez

Ortaya atılan çıkarımlar bizim çay kahve içerken ortaya rahatlıkla atabileceğimiz çıkarımlar Raporun aslını bulmaya çalıştım belki çeviri yaparken anlam kayması olmuştur eksik kısım olmuştur diye ama bulamadım. Ancak belirttikleri maliyet, kapasite ve piyasa değeri artışları zaten görünen köy ve sallamasyon bir rakam verseler aha dediğimiz çıktı bak denilebilecek şeyler. Bu raporu ararken geçmiş zamandaki yaptıkları araştırmalardan bazılarına denk geldim ancak üstün körü açıklamalardan öteye gitmedi benim gözümde.

Medyanın gücünü yadırgamamak lazım ve bu manipülasyon sonucunda maddi açıdan kayıp yaşayanlara ya kusura bakmayın bizim stajyer bir salaklık yapmış diyemezsiniz. Keza şu yakın zamanda İsrail olaylarında bir gazeteydi yanlış hatırlamıyorsam hastane konusunda birkaç haber yapmış ve sonucu görüyoruz. Ama konumuza gelindiğinde bu tarz eylemler sonucunda cezai bir yaptırım bir caydırıcı etken olması gerekiyor ha pratikte işler hale getirebilirler mi? İmkan vermiyorum ama parayı veren düdüğü çalar hesabı gücü olan gücü olmayandan çalar...

İsrail'in her dediğini yapacak olursa bu millet kendisini idam sehpasında bulur. Bu olaylarda sürekli dediğim "haklıyken haksız; haksızken haklı olma" durumunu bir türlü anlatamıyoruz. O kadar zaman İsrail'in bu bölgede yaptığı tiranlığa sessiz kalanlar Hamas'ın bu eylemlerinde kıçını yırtarcasına savaş çağrıları yapıyorlar. Bu canlının tabiatında olan bir durum eğer ki haksızlığa dur denilmezse herkes kendi adaletini arar. Bu sözlerimle Hamas savunculuğu yapmıyorum ben bu olayların özellikle tüyü bitmemiş çocuklar başta olmak üzere masumların yakarışları dursun istiyorum. Ama gel gelelim ki şeytanın bile ağzının açık kalacağı olaylar yaşıyoruz artık...

Şöyle düşün hocam gerçek hayatta birçok insanın senden hoşlanmadığını ve arkanı dönünce dedikodunu yaptığını tahmin ediyorsundur hatta adın gibi eminsindir ama kanıtlayamazsın. Burada da ifade özgürlüğü olduğu için herkes klavyesine güvenerek bodosloma konuşuyor yani diğer bir tabirle ağzı olan konuşuyor burada. Birçok üye birilerine yaranmak için saçma hallere girebiliyor, bazıları manyak oluyor bazıları ise direk gerizekalı oluyor. En sağlıklısı bu tarz insanlarla münakaşa girmeden görmezden gelmek. Bu noktada @Bthd hocamız çok güzel önerilerde bulunmuş ve gerçekten çok işe yarıyor bu butonlar.

Onların seviyesine inme geri çıkmak deveye hendek atlatmaktan zor 

Haksız olan güçlü diye susulan ama haksız olan haklı olduğunda sesi gür çıkan devletler daha doğrusu siyasiler yüzünden bir insanlık dramına bir vahşete daha şahit olduk ne yazık ki. Dünya üzerinde çocukların bilhassa da masumların öldüğü hiçbir dava olay benim nezdimde kabul edilemez. Bu olaylar başladığından beridir büyük devletlerden aldığı destek ile şımardıkça şımaran İsrail'e bir dur denilmeli. Bu noktada ilk defa Erdoğan'ın açıklamalarını yerinde bulup takdir ettim. İki tarafında sakin bir şekilde bu olayı sona erdirmeleri gerekiyor. Aksi takdirde daha nice canlar kaybedilecek ve savaş alanı çok daha büyük bir alana yayılacak.

Tevrat ve İncil der ki: Öldürmeyeceksin/Katletmeyeceksin!
Kuran-ı Kerim der ki: Kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur.

Bazen bu dindar görünen insanların din adını kullanarak yaptıkları şeyleri görünce ateistlere karşı cevapsız kalır gibi oluyorum ve Yusuf İslam'ın bir sözü geliyor: Önce İslam'ı tanıdım da Müslüman oldum ama eğer önce Müslümanları tanısaydım Müslüman olmazdım. Allahım herkese salih amel, pak bir iman ve çevresiyle anlaşarak yaşayabileceği karakter ihsan eylesin. İnsanlardan birşey beklersek kanda ölümde son bulmayacak ne yazık ki...

User: meser#
Position to Apply: Hero
Posts Start: 3696
Address: bc1q56kzqtjy5ej4sfjaacum54h6ytxj3tauxjy7qr9qh7d2n6echhhs7e29ex

Its good to see that this campaign returns.

Royse olmasında kim olursa olsun yav Bitcointalk serüvenimde en uzun süre giydiğim imza oydu ha ödemelerde uğraştırıyordu ama kafam rahattı 

Sizi çok iyi anlıyorum hocam  O eşiği aşınca da kedi köpek manyağı olacağınızı çok iyi biliyorum 

Korkunuzun nedeni genel olarak ne yapacağını kestirememekten geliyor ki haklısınız. Ancak diğer taraftanda baktığımızda onlarda aynı şeyi hissediyorlar. Biz yine düşünebiliyoruz hareketlerinden tepkilerinden kestirebiliyoruz ama onların işi bu noktada biraz daha çetrefilli. Yüzüne gülüp mama veren ama verdiği mamanın içine zehir koyan insanlar var. Hiç birşey yapmadığı halde orulorulorospu çocuğunun birinden tekme yiyen canlılarda var. Genellikle bu canlılar böyle olduğunda insana yanaşmıyor yanaştırtmıyor ya da yanaşacaksa da hırlayarak tıslayarak yaklaşıyor.

Huylanma konusunda bende biraz aynı durumdayım yüzümü yalamalarından huylanıyorum ama diğer kısımlarda sıkıntı yaşamıyorum.

Ama olurda bir gün bu çekincelerinizi yenerseniz de ( ki inşallah yenersiniz ) ben bu hislerden niye bu kadar mahrum kalmışım diyeceksiniz.

Kedilerin purrrr modu var ya üstündeki tüm siniri stresi üzüntüyü alıp götürecek bir şekildedir. Ki genellikle kediler çevresindeki insanların duygu durumunu çok iyi anlar ve bu noktada yardıma koşar.

Köpeklerde ise bu durum daha farklıdır onlarda koruma içgüdüsü apayrı bir düzeydedir. Bir kere beslediğiniz ya da sevdiğiniz bir köpek sizi unutmayacaktır. Başka bir köpek size kitlenirse sizi ondan koruyacaktır.

Ama en genel olarak bu canlılar resmen yavrunuz gibi olacaktır. Birçok insanı yanlızlıktan sevgileriyle kurtarır. Özellikle sorumluluk bilinci geliştirmeye ve yaşama sevinci kazandırmaya çok yardımcı olurlar.

Umarım daha önce de dediğim gibi bu çekincelerinizi yenersiniz hocam ve o zaman bu sözlerimi hatırlarsınız

Küçükken kedilerden tırsar köpeklerden korkardım. Bu bahsettiğim durum 5-6 yaşlarımda başlayıp 16-17 yaşıma kadar devam etti. Bir yakınım kedi severken çok fena bir şekilde tırmalanmıştı ve çok derin bir yara bırakmıştı o yüzden kedilerden tırsardım. Çocukluğumda ise etrafımda hiç evcil bir köpek görmeyip sokak köpekleri de habire havlayıp o dişlerini gösterince korkar olup travma gibi üstümde kaldı. Daha sonra bu korkumu yendim şimdi onlar benden korkuyor çünkü ısıra ısıra seviyorum

Kedi ve köpekler gerçektende insan psikolojisine çok faydası var. Tabi bizimde onlara var diyebiliriz malum at sahibine göre kişnerden köpek ve kedilerin sahipleriyle benzer özelliklere sahip olduğuna dair hem gözlemler hem de araştırmalar mevcut. Ama böyle depresif insanlarda daha çok kedi, enerjik insanlarda ise köpek olduğunu gözlemledim desem yalan olmaz herhalde. Özellikle kedilerin purlaması depresif ve duygusal açıdan zor zamanlar geçiren insanlara aşırı faydası var bunu kendimde çokça yaşadım. Diğer yandan ise bitmeyen enerjileri ve şapşallıkları ile köpeklerde enerjik insanların resmen enerjisini sömürüyor Şuan sokağımdaki kedi ve köpeklerle ilgileniyorum belediyeden talep ettiğim mamalar vb şeyler ile günlük olarak vakit geçiriyorum onlarla bu bana şimdilik yetiyor. Bir elim bavulumda olduğundan sahiplenme durumuna geçemiyorum ama netleştiğinde bir barınaktan hem kedi hem de köpek almak istiyorum. Bakalım ne zaman nasip olacak.

Bilinçsiz olarak yapıldığında bir çok soruna gebe olan bir durumdur ve bunları her geçen gün gözlemliyoruz ne yazık ki. Maddi olarak zararı vardır ister istemez yabancıların olduğu muhitlerde fiyatlar artmaktadır sadece kiralar değil tüketim malzemeleri gibi birçok kaleme yansımakta bu durum. Manevi olarak toplumun ahlaki durumunu bozmaya etkendir. Özellikle genç nüfusta etkisi bariz olarak görülmektedir. Ana dilin kullanımının azalması, diğer dillerle etkileşime girip kullanıma farklı dillerden kelimelerin eklenmesi ya da kelimelerin şeklinin değişmesi gibi etkileri de vardır.


Ayrıca uzun vadede buralardaki yabancı nüfusun artması tabiri caize ülke içinde başka bir ülke olmaya neden olabilir. Bu durumu özellikle sığınmacıların çoğunlukta olduğuu noktalarda görüyoruz ki kolluk güçleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının buradaki etkenliği azalabilmekte.

Bugün bu topraklardaki varlıklarımızı satanlar aslında 3-5 kuruş kazanmıyor çoluğunun çocuğunun geleceğini satıyor ne yazık ki .....

İlk 10'da olan arkadaşları tebrik ediyorum. Her geçen dönemde ilk 10'da bulunan arkadaşlar arasında ara ara sıra değişikliği olmasına rağmen kadro neredeyse hep aynı. Mesaj sayılarına bakıldığında ise istikrar var diyebiliriz ancak merit kısmında bir farklılık mevcut. Bununda en büyük sebebi bana göre yeni birçok arkadaşımız katılıyor gerek hak ederek gerekte teşvik amaçlı olarak merit alıyorlar ve bunun nasıl kullanılması gerektiğine dair ya bir fikirleri yok ya da alt hesap olup ilerleyen zamanlarda kullanmak için, ya da olur mu olur merit ticareti yapmak için saklıyorlar. Yeni merit kaynakları gelse bile ortalamaya vurulduğunda sonuç yine aynı olacaktır düşüncesindeyim.

Bahsettiğiniz noktada haklısınız hocam benim dikkat çekmek istediğim nokta orada o merkeziyetsizliği sağlayabilmek adına ya sağlam bir fikir ayrılığı sağlayabilip ne sağ ne sol en iyisi orta yol dedirtmek ya da herkes aynı noktada topluluğun menfaati doğrultusunda karar alabilecek nitelikte iyimser olmaları gerektiği. Tabiki bitcoin gibi bir teknolojiyi %51'i eline alarak hakimiyet kurabilen insan eninde sonunda elinde sıfır kalacaktır. Hatta bir zamanlar gözlemlediğim ilk airdrop furyasında birçok token çıkartıp pumplayıp sonra elindeki sıfır değerdeki çöpleri millete kitleyen projeler vardı. Teorik olarak bakarsak bunlarda da aynı durum (Çoğunda pos olup hali hazırda mine edilmişlerin ufak bir kısmını airdrop olarak dağıtıp biraz alım emri vererek hacim oluştururlar )var ancak sözde merkezileştirilmemiş ama özde tek bir merkeziyete sahip. Bedava peynir var diyerek fare kapanına çekip ufak bir parça pump yemiyle millet cebine para girer ve güvenip projeye şöyle uçacak böyle kaçacak diye nidalar eder sonra güzelce millet hacim yaratınca tahtada yer alan alım miktarı kadarı satışa koyar ve sonra kayıplara karışır. Ha burada gizli %51 hakimiyet hesabını alıcılar görememiştir çok açık ortada ancak bedava peynir çoğu insanı kör edebilir. Nitekim bir gün önce tanesi 1$'a ulaşmak üzere olan token sabah bakmışsındır 0.00000001$ olmuştur.

Sizin de dediğiniz gibi bitcoinin tasarımı ve satoshi abimizin ortaya koyduğu efor farklı kılıyor tamamen. Uçuk bir teori olacak belki de ama bitcoin belki de bu yüzden sürekli dolaşımda kalacak ama diğer yandan bitcoin killer diye lanse edilen projeler bu merkeziyet durumundan toz olup gidecekler.

Tofasla el freni çekmek der v e konudan kaçarım 

Bu konu sadece coin projesi olarak değil birçok farklı alanda defalarca tartışılmıştır. Hatta bazı sektörlerde niye xxx gibi bir proje daha çıkmamıştır gibi de evrilmiştir. Bana göre bunun başlıca 2 sebebi var. 1.si güvenli liman; 2.si ise vizyonsuzluk.

Çocukluktan beri yetiştiğimiz ortamda sürekli ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerek kasti olsun gerek kasti olmasın bizlere empoze ediliyor. Ve sürekli olarak aklımızda yarını garanti altına almaya çalışmak oluyor. Keza haksızda sayılınmaz yani şu  ekonomik ortamda risk almak her babayiğidin harcı değil yani.

Vizyonsuzluğa gelecek olursam da çok az bir kısım gerçektende ufku açık bir vizyona sahip onun dışında ise kopyala yapıştır devrede yani. Sürekli ondan öncekilerin ayak izlerini takip etmek. Bakın pandemi zamanında getir sükse yaptı hemen birçok firma kopyaladı. Netflix pandemi de iyice coştu hemen acun exxen'i açtı. Evet bunlar yapılabilecek birşey ama neden dünya standartlarına çıkamadı? İşte sorun tamda burada o çıkacak vizyon yok, istek var nasıl olacağı yok yine 1.maddeye geri dönüyor birazcıkta.

Gelelim coin projelerine, açalım alternatif kripto paralar kısmını bizim forumda yerli ve milli gibi ifadelerle en az 50 tane proje karşımıza çıkacaktır. Ancak kodlarına bakacak olursak ya hazır scriptler ile hazırlanmıştır ya da scam amaçlıdır. Yani teoride yine vizyonsuzluğun verdiği kopyala yapıştır devrededir.

Yani teke indirecek olursak biz gençlerimizi girişimci olmak için değil bu sistemin işleyen bir çarkı olmaları için yetiştiriyoruz. Hal böyle olup birisi sivrilirse de hemen baskılayıp vazgeçiriyoruz. Böyle bir ortamda gerçektende zor ve başaran olursa da alnından öpmek şart yani.

Ağacı kesen baltanın da sapı ağaçtandır derler. Bankaların bu piyasaya veremediği zararı bu coin ve tokenlar işte böyle veriyor.

---

Pow ya da pos farketmiyor sonuç olarak o aradaki merkeziyetsizliği sağlayabilmek için çok ciddi bir fikir ayrılığı ya da fikir birliği (iyi yönde tabiki de ) olması gerekiyor tam ortadaki dengeyi sağlayabilmek için. Silikon Vadisi dizisinde bir sahne vardı *SPOILER ALEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEERT*  yanlış hatırlamıyorsam sistemde %51'lik saldırı yaparak yeniden kod yazmaya çalışılırken bir oyun sayesinde götlerini kurtarmışlardı. Keza bu sahnede çinden farm yardımı ile %51'i ele geçirmeye çok yaklaşmışlardı. Yani demem o ki her sistem ya da method bir açık kapıya sahiptir ve o kapıdan sıkıntı vereceklerin geçme ihtimali her daim olacaktır. Ancak ölümü görüp sıtmaya razı olabiliyoruz.