Diğer tarafta girip/girmemeyi çok düşündüm ve halen karar veremedim. Acayip bir üşengeçlik var üstümde. Ben karar verene kadar da zaten alımlar kapanmış olacak!
@gospodin hocam sizi yeşille işaretlemişler potansiyeller tablosunda. Girememiş mi oluyorsunuz yoksa atılanların yerine geçme ihtimali mi var? Telegram'daki duyuruyu da okudum; orada bir renk açıklaması var:

Coingecko tarafındaki bilgilere ben de bakmıştım. TON Crystal yazdığı için bu değildir diye düşündüm. Her yerde Free TON adıyla yer alıyorlar çünkü! Total/circulating supply'lar da öğrensek iyi olacaktı aslında. Bu 2 dolarlık fiyat hiç inandırıcı gelmiyor bana. Ama bir sürpriz de çıkabilir elbette işin içinden!

Olabilir elbette, katılıyorum! Fiyatlar yükseldikçe alım seviyesi de düşüyor haliyle. Özellikle düğün takıları konusunda da bir başlıkta örnekleyerek konuştuğumuzu hatırlıyorum hocam. Kodaman kesimleri ayrı tutarsak; millet gram altını bile alıp takamayacak duruma geldi. Dolayısıyla gümüş çeyreklik, yarımlıklar çıkartılabilir ve piyasa da hareketlenir. Aynı şey platin ve diğer değerli madenler için de mümkün. Hadi gümüşün zamanla kararma derdi var (bakım gerektiriyor) ama platin neredeyse altın kadar (belki daha da fazla) dayanıklı. Ziynetlik hale gelebilecek ürünlerle her keseye hitap edebilir böyle! Fiyatı da düşmüş zaten...

Daha önce Telegram'a ait bir bounty düzenlendi mi hatırlamıyorum. Sanırım bu ilk olacak! Bakalım tüm bountylerin döndüğü ortamın sahipleri kendi kampanyalarını nasıl yönetecek/yönettirecekler...
Tamam bu bir forkmuş ama Telegram yönetimi tarafından da desteklendiğini düşünüyorum. "Bana yaptırtmadılar al sen yap, ben de açıktan ya da gizliden seni destekleyeyim" tarzı bir şey oluyor galiba bu proje!

Bir ay gibi kısa periyottan oluşması ve limitli bir katılımcıyla başlayan kampanya olması da hem iyi hem de kötü sayılabilir. Kendileri için en uygun kararı vermişlerdir muhakkak! Asıl önemli olansa bence şu; ilk kez elle tutulur, gözle görülür bir hale gelmeye başladı artık. Web sitelerine biraz göz attım ama çok karışık görünüyor. Aradıklarımı (whitepaper/tokenemics) bulamıyorum. Bilen varsa linkleri atsın bir zahmet.

Not: Telegram kanallarından yazılanları biraz okuyunca, sanki bu bounty farklı kulvarlardan devam edecek, bir ayla sınırlı kalmayacak hissi aldım!

Şöyle bir handikap var: Suçlular, kripto paralar olmasıydı da başka başka yöntemlerle dolandırıcılık, hırsızlık, fidye, para aklama, kaçakçılık ve benzeri suçları işleyeceklerdi. Şu anda tüm dünyada aniden kripto paraları ortadan kaldırırsak, "su akar yolunu bulur" misali, birkaç hafta içinde yeni yöntemler ortaya çıkacaktır. Buna bakarsak, küresel suçların %50'den fazlası da ABD doları ile yapılıyor. Böyle oldu diye ABD doları piyasadan kaldırılıyor mu? Dolayısıyla şuraya varmak istiyorum: Suçu önlemek ile para transferini önlemek -benzer görünse de- ayrı işler! İz sürmek için elbette ki aralarında bağlantı var. Küresel çetelerin kimler olduğu, nerede oldukları zaten bellidir. Bir hiyerarşi şeklinde en tepeden en alta kadar uzanan çete ağları var. Yukarıdaki bilinenleri çökertirlerse, en alta kadar domino şeklinde devrilecekler zaten. Kriptoların izini sürmeye çalışıp da zaman harcayıp ve karalama kampanyası başlatacaklarına; bence bildikleri çeteleri çökertmeye baksalar daha hızlı yol alırlar. Hem böyle uzun uzun raporlara ve araştırmalara da gerek kalmaz. Amerika'da binlerce çete vardır belki ama tüm bunları yöneten 8-10 tane baş vardır!

Bu filmi ben de izlemeyi çok istiyordum. Şu sıralar sinemaya gitmek pek doğru olmaz diye sitelerden izleyeyim dedim ama henüz sinema çekimi olmayan versiyonu gelmemiş. Gelmişse de link atın bakayım:) Uzun zamandır orta-üstü bir bilimkurguya denk gelemedim! Bu fragmanlarda çoğu film iyi görünüyor zaten, beklenti yükseliyor; izledikten sonra da bumuymuş yani deniyor. Nolan'ın önceki filmleriyle ne derece kıyaslanabilir bilemiyorum ama yine de keyifle izlenebilir görünüyor. Belki de Nolan bu sefer çıtayı yükseltmek istememiştir!

Bahsettiğiniz filmlerin haricinde, "Kelebek Etkisi" de bilimkurgu türünde çığır açmış yapımlardan. Zamanında kendimi epey sorgulatmıştı. Aynı şekilde Dejavu, Kartal Göz ve Limitsiz de çok çok iyiydi... Hepsinin yönetmenleri farklı elbette; insanı kendi dünyasına sürükleyen ve sorgulatan yapımlar açısından örnek vermek istedim.

Öncelikle tebrik ederim. Madencilik hem emek hem de para gerektiren bir uğraş. Anladığım kadarıyla sorunsuz şekilde devam ediyorsunuz kazmaya. Madem ki elinizde mevcut ekipman var, onlarla devam edin derim. 115 bin lira da şu zamanda oldukça iyi bir para. Bunun hepsini tek bir yere ayırmanız belki yanlış olabilir. Ben olsam yarısını bankaya koyar, yarısıyla da trading yapardım mesela:) Yarısı mining, diğer yarısı trading için de kullanılabilir. Risk de bölünmüş olur. Hatta bir kısmıyla altın/gümüş/döviz sepeti de yapabilirsiniz. Aklınızda bulunsun!

BTC, ETH dışında getirisi iyi olabilecek en az 20 proje vardır belki piyasada. Şöyle güzel bir oranlamayla paylaştırılırsa ve 1 yıl içerisinde de bir boğayı görürsek çok iyi kazandırabilir. En azından 2-3x olur tahminim. Elbette bunlar tamamen benim düşüncelerim. Fikir istediğiniz için yazdım sadece. Buradaki tavsiyeleri okuyun, ama sonuç olarak mutlaka içinizin en rahat edeceği kararı kendiniz verin!

Kolaylık olsun ve daha rahat anlaşılsın diye sizin için 5 maddede tüm seçenekleri özet geçeyim en iyisi:
1. Hepsi mining.
2. Hepsi trading.
3. %50 mining, %50 trading.
4. %50 trading, %50 banka mevduatı.
5. %50 mining, %50 banka mevduatı.
6. %25 trading, %25 mining, %25 altın, %25 gümüş.

Valla güzel bir liste oldu bence:)
Listenin devamı için USD ve Euro da eklenerek uygun şekilde bölüştürülebilir.

Not: Trading için aslında orta/uzun vadeli hold seçeneğini öneririm. Al-sat yaptığınızda terste kalma ihtimaliniz var her zaman. Uzun vadede ise -en azından BTC ve ETH tarafında- eğer aciliyetiniz yoksa kaybetmezsiniz! Birkaç x kazancı gördüğünüzde çıkmanız lazım. Tecrübeniz varmış sonuçta bu alanda. Bol şanslar diliyorum.

Böyle bir şeye neden ihtiyaç duyduğunuzu da yazarsanız daha net cevap verilebilir belki.
Arbitraj yapmak istediğinizi düşünürsek; günlük 10 kere yatırıp-çekmek yerine hepsini tek seferde yatırsanız ya da çekseniz olmaz mı mesela?
Bankadan-borsaya ya da tam tersi şeklinde her gün tekrarlanan bu tarz işlemler elbette ki dikkat çekecektir. Miktarlar da önemli bir kıstas. Sorun olmaz diyemem!

Şu anda aktif olarak bir kripto vergisi bulunmuyor ülkemizde. Ama gelir durumunuzdaki yükselişler de "gelir vergisi" üzerinden işlem görür. Sonuçta kripto alıp satmakla değil de banka hesabınızdaki yıllık gelirinizin son durumuyla ilgilenir devlet baba. Vergi ayrı konu, takip ayrı konu zaten!

Video gayet anlaşılır olmuş, teşekkürler Alp!

Binance'in bu kadar tekelleşmesi bana pek doğru gelmiyor. Evet güzel çözümler üretiyor, fakat ülkelerin yerel şirketlerine de balta vuruyor aslında. Konuya bir de buradan bakmak lazım. Eylül aynda yayınladıkları bir haberde 5 ülkede yerel borsa açtıklarını, Türkiye'nin de altıncı olduğunu okumuştum. Yakında İngiltere de dahil olacak bu yapıya! Belki de eklemişlerdir...

Şu anda TL ile işlem yapılanlar şunlarmış: BTC, ETH, BNB, XRP, SXP. Muhtemelen bizlerin yoğun trade yaptığı birkaç coini daha ekleyeceklerdir. Aklıma gelmişken: Globaldeki bakiyeden buraya coin çekildiğinde komisyonlarla ilgili bir farklılık var mı?

Arayüzde sıkıntı yok gördüğüm kadarıyla; bir yabancılık çekilmiyor. Globaldeki hesapla burada da işlem yapılabiliyor, bu da güzel. Ama ben her şeye rağmen Paribu ve BtcTurk'ü olumsuz etkilemesini istemem!

Muhtemelen yakında PoW, PoS, ETF kategorileri de eklenecektir. CMC satın alındıktan sonra bazı şeyler Binance ile entegre yapılmaya başlandı. Birinde olan yenilik, kısa zamanda diğerinde de uygulanıyor. Daha eklenebilecek pek çok kategori de var aslında. Mesela ekosistem bazında da bir ayrıştırma yapılabilirse kullanışlı olur. ERC-20 tokenlerinin listelenmesi gibi... Filtreleme konusunda gayet başarılılar bence. Çok fazla seçenek var süzmek için.
Mobil uygulamasında ise ufak-tefek sorunlar çıkmasına rağmen gayet kullanışlı. Şu alarm mevzusunda halen üyelik istiyor, ben de ısrarla kaydolmuyorum:)

Öncelikle geçmiş olsun hocam. Hangi rütbeden member'a düştünüz? Ne kadar mesaj silmiştiniz? Activity ve merit sayınızda ya da başka şeylerde de düşme oldu mu?
Şimdiye kadar böyle toplu bir mesaj kıyımı yapmadığım için hiç bilgim yok. Sizin bu olay forum ahalisi için de bir örnek uyarı olacak sanırım. Silinmiş olan tüm mesajların arşivde durduğunu biliyorum sadece. Görmek de mümkün bunları. Ama oradaki mesajları tek tek geri yerlerine manuel (copy-paste) eklemek de sakıncalı olur; spam gibi görünebilir! Bunları otomatik geri getirmenin bir yolu vardır belki. Eğer yolu varsa, elbette globaldeki adminlerden destek almak gerekecektir. Bizde bu konularda tecrübeli olanlardan ilk aklıma gelen @Bthd üstad var. El elden üstündür; eğer konuyu görürse fikir verir mutlaka.

Yüzlerce coin/token'e sahip borsalarda kategorilendirme olmasına tamamen katılıyorum. Hatta CMC'ye DeFi kategorisi eklenmesini çok doğru bulmuş ve bunun Binance içerisinde de olmasının ne kadar iyi olacağını düşünmüştüm. Zaten eklemişler ve gayet güzel olmuş. Umarım bu şekilde çeşitli kategoriler borsalara eklenir ve yatırım yaparken de bizler daha kolay erişme ve kıyaslama şansına sahip oluruz.

Şimdi olumsuz olarak gördüğüm birkaç şeyi vurgulamak istiyorum! Innovation (İnovasyon); yani dar anlamda "yenilik ve yenilikçilik", geniş anlamda ise "değişim ve farklılık" gibi kelimelerle izah edilen ve dilimize de 10 sene kadar önce girmiş bir kelime. Silikon Vadisi'nde yoğun bir şekilde kullanımı neticesinde dünyaya yayılmıştı. Yani hayatımıza teknolojiye dair giren her şeyin merkezi olan yer! Binance içerisinde böyle bir kategorinin bulunması harika olmasına rağmen, bu kategori içeriğinin "risk" ile ilişkilendirilmesini talihsizlik olarak görüyorum. Ya kategorinin adı "Risk Grubu" olmalı ya da bu kategoriye girecek projeler risk ile değil de yenilikçilik yönleriyle sunulmalı. Inovasyon gibi pozitif çağrışımlar yapan güzel bir kelimeyi; yatırımcıları korumak gibi bir endişeyle risk uyarısı altına sokarlarsa, soğuk bir etki yaratır! Zaten pump-dump hareketlerinin çok yoğun olduğu bir ortamdayız. Binance'de bulunan projelerin neredeyse %50'den fazlası ani yükseliş ve ani düşüşler gösterebiliyorlar. Binlerce satoshi'den başlayıp da 10 satoshi'ye düşmüş tokenler var halen burada. Hal böyleyken, bunları almayıp da 5-10 tane projeyi Inovasyon altında risk uyarısıyla gösterilmesini saçma buldum. Kategori olayı güzel, ama içerik ve yöntem yanlış!

Yazı için teşekkürler @Kalemder hocam. Elinize sağlık. Eleştirim tamamen Binance tarafıyla ilgili.

Aslında ilk anda dar bir içeriğe sahip olur diye düşündüm. Ama biraz kafa yorunca içerik epey çeşitlenebilir... Bu tarz projelerin spesifik (niş) bir kitleye hitap etmesi önemlidir. Çünkü genel kullanıcılara hitap eden bir sürü site var halihazırda. Elbette buradaki fark "bağış" adı altında para yollanabilmesi. Mesela "Uludağ Sözlük" gibi alt düzeyde bir yapıya böyle bir sistem gitmez. Düşük olan içerik kalitesi üzerinden işe yaramaz yani! Ama "Ekşi Sözlük" gibi -nispeten benzerlerine göre daha kaliteli olan- bir yerde işe yarar. Çıtayı Ekşi Sözlük mertebesine çıkartmak da sıfırdan ulaşmanın çok çok zaman alacağı bir konu! Marka bilinirliği de önemli zaten...

O yüzden şu anda belli bir kitleye hitap eden bir sınırla çevrelemek faydalı olacaktır. Bu girişime başlarken de sıfırdan kod yazmak yerine -fiyatı makul düzeyde olan- hazır scriptlere yönelmek; hem zamanı iyi kullanmak hem de gidişatı görmek açısından daha kolaydır! Hazır sosyal medya scriptlerini biliyorum ve bazılarını geçmişte kullanmıştım; PhpFox ve SocialEngine gibi... Ama sözlük scripterinden denediğim olmadı şimdiye kadar. Biraz göz attım, epey çeşit de varmış. İyi olan bir tanesiyle yola çıkılabilir. Böyle şeylere başladıktan sonra başka birine geçmek zor olabiliyor. Ama işin barındırma tarafında geçiş seçenekleri daha pratik.

Öncelikle orta karar bir web hosting ile başlayıp sonrasında VPS ve dedicate server'a çıkılabilir... Önemli olan siteyi yapmak değil, içerik kalitesini koruyabilmektir. Bu yüzden iyi bir moderasyon ve güçlü bir tanıtım lazım. TL ya da kripto ile bağış konusu bence çok önemli değil. Bununla ilgili bir anket açılıp, üyelerin nabzı yoklanabilir. Belki ikisi de olabilir, kim neyi isterse onu yollar. Domain adı olarak şimdilik aklıma bir şey gelmedi. Mesela kriptosozluk.com alınmış ama aktif değil şu anda. Belki satmak için de almış olabilirler. İyi bir isim sonuçta!

Size tavsiyem: bu işe çok para harcamadan başlayın ve nasıl gittiğini gözlemleyin. Eğer bir ışık varsa devamını getirin. Ve asıl amacınız çok para kazanmak olmasın! Başarı geldiğinde, para zaten bir şekilde geliyor. Her yeni girişim insana pek çok tecrübe katıyor. Sırf tecrübe etmek ve "yapabildiğimi" göstermek için bile geçmişte giriştiğim işler olmuştu. Bunun tadı bir başka valla!

Google şu anda en kapsamlı reklam hedeflemesi yapan platform aslında. Bunu Facebook, Whatsapp ve Instagram izliyor. Tahmin edemeyeceğimiz kadar çok bilgi var ellerinde. Telefon numaralarımız ve konumumuz artık standart bilgi zaten! Whatsapp yazışmalarında bahsedilen bir ürün hakkında bile reklam çevrimi yapılabildiğini okumuştum. Uygulamalar yüklenirken verilen izinler neticesinde ortam dinlemesi yapılabilmesi bile mümkün. Hatta sağlık durumumuz ve o günkü psikolojimiz hakkında da bilgi sahibi olabilirler.

Bunun için test de yapabiliriz kendimiz ama ilgili firmanın reklam bütçesinin bizi kapsayıp kapsamadığı da önemli! Mesela bir arkadaşımızla yazışırken, X bir ürünün Y modelinden bahsedip; o konuyla önümüze bir reklam gelip gelmediğine bakılabilir. Elbette ki buradaki kıstas; o ürünün sahibi olan firmanın bir reklam yayını satın alıp almadığı... Ürünü biz aradığımız halde, eğer potansiyel alıcı aile üyelerimizden biriyse; reklam ona bile gösterilebiliyor.

Herkesin ilgisini çekeceğini düşündüğüm belgesel tadında bir filmi tavsiye ediyorum. Netflix'te yayında şu anda: https://www.netflix.com/title/81254224
En büyük teknoloji şirketlerinde yöneticilik yapmış olan kişiler, sosyal medyanın gizliliğimizi nasıl ele geçirdiğini ve bunlarla neler yapıldığını ayrıntılarıyla anlatıyorlar.

Bir kripto para projesine yatırım yapmadan önce araştırmamız, öğrenmemiz ve bunun sonucunda kendimize sormamız gereken bazı sorular vardır. Ufak yatırımlar için önemsiz gelebilir bu araştırmalar; fakat orta-büyük ölçekteki yatırımlar için bence gereklidir! Yatırım büyüklüğünü herkes kendisi için bilir zaten. Bazıları için 1000 USD çok büyük parayken, bazıları için de çok küçük olabilir...

Eğer aşağıdaki soruların cevaplarını bilmiyorsak, Telegram üzerinden ekip üyelerine sormamız ve net yanıtlar almamız elzemdir. Aksi durumda, başarısız olacağı belli olan ya da scam bir projeye girmiş olabiliriz! Belki de proje ekibi konuya yeterince hakim değildir...

1. Hedefler ulaşılabilir seviyede mi?
Herkes büyük büyük hedefler koyarak bunları yapacağını söyleyebilir ama önemli olan mantıklı olması ve yapılabilirlik seviyesidir!

2. Sosyal medya kanallarındaki aktiviteleri yüksek mi?
Aktiflik düzeyi projeden projeye değişebilir. Bazen çok aktif olmak da iyi değildir. Önemli olan, gelişmeler hakkında zamanında bilgilendirme yapılması ve topluluğun sorduğu sorulara -geçiştirmeden- yanıt verilmesidir.

3. Bounty/Airdrop/ICO/IEO süreçleri kurallara uygun ilerliyor mu ya da ilerlemiş mi?
Aslan yatağından belli olur demişler! Daha yolun en başından bazı üçkağıtlar ve ufak hesaplar peşine düşen ekiplerin, piyasada kötü bir intiba bıraktıkları tartışılmaz bir gerçek. Sonuçta hak ettiği ödülleri alamayanlar, proje hakkında doğal olarak kötü konuşacaklardır. Bu da yatırımcı gelmesini engelleyen önemli bir unsurdur. Adaletli bir süreç yönetmek önemlidir ve projenin geleceği hakkında ipuçları verir.
 
4. Ekipteki kişilerin nitelik seviyeleri neler?
Alanında uzman kişiler mi işe alınmış yoksa ekibin çoğunluğu sektöre yeni mi giriş yapıyor!

5. Daha önce bir kripto projesinde başarılı bir iş ortaya koymuşlar mı?

6. "Whitepaper", "One Pager" ve "Tokenomics" yeterince şeffaf mı?

7. Sirkülasyon ve toplam coin/token adetleri net belirtilmiş mi?
Toplamdan sirkülasyona dahil olacak coin/tokenlerin zaman çizelgesinin belirtilmesi önemlidir!

8. Ödüllerin, ICO/IEO dağıtımlarının ve kilit açma periyotlarının kapsamı belli mi?

9. Yapmış oldukları anlaşmalar/ortaklıklar gerçeği yansıtıyor mu?
"IBM, Microsoft ya da herhangi bir büyük şirket ile anlaştık" şeklinde haber yayınlayıp da sonrasında yalan çıkan projeler var piyasada. Vur/kaç yapacak ekipler çoğunlukla kritik zamanlarda böyle yalan haberler yapma eğilimindedirler. Haberin etkisiyle yatırımcı çekip sonra da parayı toplayıp kaçabilirler.

10. Halihazırda borsalarda alınıp/satılan bir proje mi? Eğer değilse, hangi borsalara girebilmek için çalışıyorlar?
Bazı borsalar vardır ki -dolandırıcı olsun ya da olmasın- talep eden herkesi içeriye alırlar. Bazıları da vardır ki para bile verseniz sizi incelemeye alırlar. Birkaç önemli borsaya girmiş bir projenin yatırım alma kabiliyeti daha yüksektir. Çünkü bazı sınavlardan geçmiş olabilir.

11. Kısa ve uzun vadeli pazarlama stratejileri neler?

12. Yeni bir ağda mı kuruluş yapacaklar yoksa hazırdaki bir ekosistem içerisinde mi yer alacaklar?

13. Mainnet düşünceleri var mı? Varsa bunun gerekçeleri neler?

14. Staking ve viral yayılım programları belli mi?

Notlar:
- Scam projeleri ayıklamak için ilk olarak whitepaper'da yazılanları plagiarism taramasından geçirmek faydalı olabilir. Çoğu scam proje, daha önce başarılı olmuş bazı projelerin whitepaper'larını kopyalayıp, ufak değişikliklerle kendi fikirleriymiş gibi yayınlıyorlar.
- Ayrıca ekip üyelerinin fotoğraflarını, ajanslardan ya da stok görsel sitelerinden ekleyenler olabiliyor. Birkaç fotoğrafı Google görsel aramasını kullanarak araştırabiliriz.
- Yöneticilerin özgeçmişlerine LinkedIN üzerinden bakmak da bazı konuları teyit etmek için yararlıdır. Genelde bu işlere giren proje sahiplerinin geniş çevreleri ve katıldığı gruplar olur.

Son olarak: Yukarıdaki maddelerde belirttiğim soruların bazıları, her proje için belki cevap aranma ihtiyacı olmayan sorular olabilir. Ben olabildiğince genellemeye ve -teknik konulara girmeden- önemli olabilecek şeyleri vurgulamaya çalıştım! Şu da bilinmelidir ki; yeterince şeffaf, başarılı, aktif ve hedeflerini gerçekleştirmiş her projenin size büyük kazançlar sağlama garantisi yoktur! Ekiplerin tüm çalışkanlığına ve iyi niyetlerine rağmen piyasada tutunamayan projeler de vardır maalesef! Buradaki önceliğimiz; dolandırıcılardan ve içi boş projelerden korunmaktır.

Sizin de aklınıza gelen önemli noktalar varsa bu konuda paylaşabilirsiniz.

@mandown'in linkini verdiği anakart listesinde "Memory" menüsü var. Kullandığınız belleğin özelliklerine göre o listede arayın. Uyumsuz bir bellek de olabilir! MHz değerlerine ek olarak CL ve voltaj değerleri de önemli olabiliyor bu durumlarda.

Benim başıma geçen aylarda gelmişti. Yeni ram almıştım; ilk taktığımda çalışmadı bilgisayar. Aynı videodaki gibi, işlemci fanı dönüyor ve hemen akabinde bilgisayar kapanıyordu. BIOS pilini çıkarttım, oradaki çentiğe tornavidayla dokundum. Ram'i de çıkarttıktan ve birkaç dakika bekledikten sonra tekrar taktım, sorunsuz çalıştı. BIOS'tan ram ayarlarını da biraz kurcalamıştım hatta. Son sürüm BIOS olduğundan da emin olmak gerek. Bazen bu da dert açabiliyor.

İşlemci gen uyumsuzluğu da bu sorunu yapabilir elbette. Başıma gelmediğinden bilemiyorum. Önce bi ram uyumunuzu kontrol edin bence.

Ben de siteye biraz göz attım, bulamayınca twitter ve google üzerinde aradım. Tokenomics şuradaymış: https://plutus.it/pluton-calculator
Sol alttaki menüde hesaplama kısmına koymuşlar. İnsan şunu net şekilde "Tokenomics" adıyla koyar ki göze çarpsın. Neyse, burada detaylar yazıyor. Toplam adet 20 milyonmuş!

Ayrıca, ana sayfada whitepaper da göremedim. Onu da google amcadan aratınca çıktı: https://plutus.it/public/white-paper.pdf
Dosya paylaşımına eklemişler ama sitede link yok! Bunu ya siteden kaldırmışlar ya da tokenomics gibi başka bir yerin içinden sürpriz olarak çıkabilir:)

Not: Medium hesabı için ekledikleri @plutusIT linki çalışmıyor. https://medium.com/@plutus yazınca çıktı. Bu eksikleri bi gözden geçirmeleri lazım!

Birisi için hold, diğeri içinse trade mantığını doğru bulmadım ben. İkisi de -bazen aynı dönemde bazen de farklı dönemlerde- al/sat fırsatları veriyor. Ortalama olarak ayda bir kez sert düşüş ya da sert çıkışlar görebiliyoruz iki tarafta da! Bazen birkaç ay stabil kalırken, bazen de bir hafta içinde büyük değişimler olabiliyor fiyatlarda. Yani tek bir düzlemde bakamayız; hepimiz yaşayıp görüyoruz sonuçta. Risk iştahı yüksek olanlar trade tarafına daha sıcak bakarken, garanticiler de hold etmeyi seçiyorlar.

Dominant taraf Bitcoin olduğundan, piyasaya ilk tepkiler de buradan başlıyor. Fakat ETH tarafında -iyi ya da kötü- önemli gelişmeler olduğunda Bitcoin'den fiyat olarak ayrışabiliyor sonuçta. Aralık sonundaki ETH 2.0 geçişi eğer yapılabilirse, olabilecekleri daha net gözleyebiliriz...

Aslında BTC ve ETH dışına bakarsak; her projenin kendi ekosistemi içerisinde gerçek (hak ettiği) fiyatını bulmasını tercih ederim. Maalesef böyle projeler çok çok nadir! Kırılgan bir piyasada olduğumuzdan, tetikleme etkisi binlerce projeyi kapsayabiliyor. Bu da bağımsız bir fiyat hareketini zorlaştırıyor. Bitcoin ve Ethereum'a uzun vadeli bakıldığında, düşüşlerde sadece alım yapmak daha mantıklı geliyor bana. Terste kalma riski olmuyor en azından!

Hem siteyi ve SPK açıklamasını inceledim, hem de hakkında çıkan haberlerin birkaçını okudum. Böyle bir şeyi ilk kez duyuyorum: Kayıtta bekleme sırası olan, komisyonsuz hisse alım-satım platformu! :) Pazarlama kampanyası dikkat çekici...

SPK zaten gerekli şartları sağlayan ve yeterli sermaye bulunduran kuruluşlara onay konusunda sıkıntı çıkartmıyor. Yani "yasal mı yasal" diyebiliriz. Sahibi eğitimci bir aileden geliyormuş, yurt dışında okumuş ve yazılım mühendisliği üzerine çalışmış bir süre. Linkedin profilinde öyle gördüm.

Sitelerinde sadece bir "aydınlatma metni" var. Burada da çerez ve kişisel verilerin nasıl işleneceğine yönelik klasik açıklamalar yer alıyor. Başka da bir şey yok!

Gelir modellerinin ne olduğunu öğrenemedim. Bu aslında en kritik nokta! Sonuçta bir ticari işletme açıyorlar ve en büyük (belki de tek) gelir kaynakları, yatırımcıların işlemlerinden alacakları komisyonlar! Bunu da almayacaklarını söylüyorlar. Bana çok garip geldi. Bu işin arkasında bir dalavere yoksa eğer; muhtemelen hesapta belli miktarda bir bakiye bulundurma şartı olabilir. O parayı kendileri çalıştırarak da bir gelir elde ederler belki. Mesela 10k yatırma şartı olur, ama ilk 6 ayda bu paranın yarısıyla hisse alım-satımı yaptırtılır gibi... Böyle olacak demiyorum elbette, bir örnek verdim sadece. Aklıma başka bir şey gelmiyor.

"Komisyonsuz" işlemlerin uzun vadeli olacağını sanmıyorum. Müşteri çekmek için bir süreliğine (belki birkaç ay) yaparlar, sonrasında da düşük bir komisyon ücreti ve en sonunda da normal ücretler seviyesine gelebilir. Adamlar hayrına bir işletme kurmuş olamazlar yani! Bi dünya maliyetleri olacaktır sonuçta. Bekleyip görelim bakalım gidişatı...

Bunu aslında o kadar çok kişi yaşıyor ki, okuyunca birkaç şey söylemek istedim... Fiyatı artma eğiliminde olan ya da artışa geçen bir kripto para hakkında, beklentiler de anında yükseliyor. Geçmişte 10 dolar değer biçtiğimiz bir coini/tokeni, daha sonrasında 50 dolar vererek alabiliyoruz mesela! Benzer durum; ürün/hizmet/hisse ya da başka başka şeyler için de geçerli.

Gerçekten de 50 dolar ettiğine kanaat getirdiği için mi alıyor acaba insanlar? Trende dahil olmak ve "millet alıyorsa bir bildiği vardır" diye düşünerek satın alan binlerce insan var. Piyasa göstergelerini bir kenara koyarsak, işin psikolojik yanı da oldukça fazla. Sonuçta herkes tablo ya da grafik okuyarak alım yapmıyor. Duygusal bakan ve hayal gücüne dayanan davranışlar da çok çok fazla! Algılarımız, panik ve heyecan anlarında mantıklı düşünmemizi de engelleyebiliyor. Fırsatı kaçırma korkusu ve "herkes zengin olurken ben yine olamayacağım galiba" düşüncesi ağır basıyor; belki de bu sebeple hatalar da yapılıyor.

BNB ya da herhangi bir kripto için en iyi strateji; piyasanın normal seyrinde olduğu bir anda alış ve satış fiyatı belirleyip buna uygun hareket etmek olmalıdır bence. Hatta borsada alış/satış emirlerimizi önceden işleme koymak da bir seçenek. Bazen unutmuş bile olabiliyoruz, vakti geldiğinde emirler gerçekleşmiş oluyor. Böylelikle büyük yükseliş ya da büyük düşüş anlarında alt-üst kademelere emirler yazıdırıp telaşla beklemek gerekmiyor. Sabır ve soğukkanlılık bu piyasanın olmazsa olmazlarından!

Edemiyorlar! Milyonlarca olasılık var ve bu algoritmalar tersine çalışacak şekilde tasarlanmamışlardır; tek yönlüdür! Amaç da budur aslında. Güvenliği en üst düzeyde olan bir şifreleme yani... Önceden bilinebilirlik tarafı sadece aynı kelimeler içindir. Mesela "kalem" kelimesinin SHA-256 çevrimi şöyledir:

Kalem kelimesini SHA-256'ya her çevirdiğimizde aynı sonucu alırız! Fakat her harfi tek tek çevirmeye kalktığımızda farklı farklı sonuçlar ortaya çıkar. Yani her bir karakter, yanına gelen diğer karakterle birlikte benzersiz bir koda dönüşür.

Eğer "kalemci" kelimesini çevirmeye kalkarsak sonuç şöyle çıkacaktır:

Sadece arkasına 2 harf eklememize rağmen hash kodu tamamen farklı bir dizilime dönüştü.

Tek bir kelime de yazsak, uzun bir cümle de yazsak; sonuçta bize 64 karakterden oluşan bir kod veriyor.

Konuyu daha iyi anlamak açısından şu makaleyi okumanızı tavsiye ederim: https://medium.com/@ahmetseyhan/sha-256-kriptografik-hash-algoritmas%C4%B1-294d13f0ca5d