Show Posts
|
Pages: « 1 2 3 [4] 5 6 »
|
Türk yöneticiler tarafından kurulan Crytek'in ilk sanal gerçeklik oyunu olan The Climb Oculus Store'da yayınlandı! Far Cry ve Crysis'in yaratıcısı olan CryEngine gibi muhteşem bir oyun motorunu yaratan, bizim için en önemli noktası ise Türk kardeşler tarafından kurulan Crytek firması şimdi de sanal gerçekliğe resmen adım attı. Önümüzdeki yılın en önemli gelişmelerinden olacak olan sanal gerçeklik noktasında daha önce duyurdukları ve bizim de sizlere 5 ay önce buradan aktardığımız sanal gerçeklik oyunu The Climb piyasaya çıktı. Oculus Rift desteği bulunan ve Oculus Store'da 49.99 Dolar fiyatı ile satışa çıktı. Fiyatına göre muhteşem bir oyun deneyimi yaratacak olan The Climb oyunu Alpler, Asya Kıyısı ve Kanyon bölümleriyle oyunculara bambaşka bir heyecan yaratacak. Tek oyunculu kaya tırmanışı deneyimi The Climbda öğretici mod, sürekli kendini yenileyen sonsuz kayalarda pratik yapabilme imkânı ve dolu dolu altı adet bölüm sizleri bekliyor. Ayrıca, özel Turist modu ile de basitleştirilmiş oyun mekanikleriyle etrafı incelemek, yepyeni tırmanış rotaları keşfetmek, manzaranın tadını çıkartmak ve ailenize ve sevdiklerinize VRın gücünü göstermek isteyebilirsiniz. Oyunun çoklu oyunculu sıralama listesine girebilir, arkadaşlarınıza meydan okuyabilirsiniz. The Climbın Baş Yapımcısı Elijah Dorman Freeman oyun hakkında verdiği demeçte: Kaya tırmanışı ve VRın rüya gibi birkombinasyon olduğunu daha The Climbın prototipini üretirken biliyorduk. Dünyanın en tehlikeli ekstrem sporlarından birini bu kadar yoğun bir şekilde deneyimlemenin tek yolu VR olacaktı. Ekibimiz yüksek tırmanışlara katıldı ve aldıkları heyecanı oyuna yansıtmaya çalıştılar. CRYENGINE ve Riftin birlikteliğiyle, oyuncuların tekrar tekrar oynamak isteyeceği bir deneyim yarattık ve daha önce görülmemiş bir sanal dünya oluşturduk. şeklinde tanıttığı oyunu deneyimlebilmeniz için bir Oculus Rift'e ihtiyacınız olacak. video linki : https://youtu.be/ppc7HHliOA8
|
|
|
Call of Duty oynayarak nişan alma konusunda bir şeyler öğrenen 11 yaşındaki çocuk, bu sayede evini hırsızdan korudu. Sürekli olarak oyun oynamak sizi asosyal yapabilir. Hele bu oyunlar şiddet ağırlıklı ise ve sizde yaş olarak henüz reşit değilseniz bu durum psikolojiniz açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ancak arada ufak tefek istisnalar da çıkıyor. Chris Gaither gibi. Alabama'da yaşayan 11 yaşındaki Gaither, ailesi evde yokken her zaman yaptığı gibi Call of Duty oynuyormuş. Alt kattan bir ses geldiğini duyan Gaither, ebeveynlerine ait olan silahı almış ve sesi kontrol etmeye gitmiş. O sırada hırsızla karşılaşan çocuk, evden çıkmazsa onu vuracağını söylemiş ancak hırsız, çoçuğun elindeki silahın sahte olduğunu düşünmüş ve bu uyarıya aldırış etmemiş. Sonrasında hırsızın üzerine ateş açan Gaither, evin dışına kaçarak çitlerin üzerinden atlamaya çalışan hırısızı bacağından vurmuş. video linki : https://youtu.be/clW2jtv6qFcGaither röportajında Call of Duty Zombies oynayarak nişan yeteneğini geliştirdiğini söylemekte.
|
|
|
Daha önce söylenen ve resmileşmesi beklenen Punisher'ın dizisi nihayet duyuruldu. Sinema ve televizyon sektöründe son dönemlerde belki de en çok dikkat çeken firma Marvel olarak gösterilebilir. Marvel Sinematik Evreni ile harika işler yapmaya başlayan çizgi roman dünyası, sinema tarafında Avengers ekibi ve en önemlisi sayılı günler kalan Civil War filminin yanı sıra Netflix ile yaptığı anlaşmalarla efsane meyveler ortaya koymuştu. Şimdiye kadar Daredevil ve Jessica Jones gibi birçok Marvel karakterini bizlere dizi olarak sunan Netflix, ilerleyen zamanlarda ise Iron First, Luke Cage ve Defenders ile karşımıza çıkacağını duyrumuştu. Muhteşem spinoff çalışmaları ile bizi bizden alan Marvel, bu sefer de daha önce söylentileri dolaşan ve sizlere buradan aktardığımız haberimizden 3 ay sonra resmi olarak Punisher'ı da duyurdu. Daredevil'in 2. sezonunda önemli bir yere sahip olan Punisher'ı canlandıran Jon Bernthal, bu sefer yeniden Frank Castle olarak ancak kendi dizisiyle bizlerle buluşacak. İlk olarak yukarıda göreceğiniz teaser videosu ile gelen Punisher'ı da merakla bekliyoruz. Böyle devam Marvel, harika işler yapıyorsun! video linki : https://youtu.be/8LceYWTexpY
|
|
|
Bilim insanları dondurulan 300 kişiyi gelecekte uyandırmayı planlıyor. Peki ya bu mümkün olabilir mi? Gelin, bu sorunun yanıtlarına birlikte göz atalım... İnsanlar dondurularak asırlar sonra uyandırılabilir mi? Kulağa imkansız gibi geliyor ama bilim insanlarına bakılırsa bu o kadar da imkansız değil
BBC Dergide yayımlanan İnsanları dondurup sonra diriltmek mümkün mü? başlıklı makalede, araştırmacıların bu konuda ümitli olduğu belirtiliyor ve yapılan çalışmalardan detaylar aktarılıyor. Şimdiye Kadar 300 Kişi Donduruldu Yapılan çalışmalarda bugüne kadar ABD ve Rusyadaki 3 merkezde 300 kişi dondurulmuş. Tabii ki bu denemeler canlı kanlı insanları dondurarak yıllar sonra belki uyanır düşüncesiyle yapılmıyor. Zaten aklı yerinde hiç kimse de buna gönüllü olmaz. Denekler yasal olarak ölü kabul edilen kişiler arasından seçiliyor. Yani, dondurulan kişilerin kalpleri durmuş ancak beyin dokuları ve hücreleri henüz ölmemiş durumda oluyor. Bu durumdaki kişiler vakit kaybetmeden vitrifikasyon denen buzsuz dondurma işlemiyle muhafaza ediliyor. Gelecekteki Teknolojiye Güveniliyor! Bu işlem tamamlandıktan sonra gerisi belirsiz
Bu şekilde dondurulan insanların ileride yeniden hayata dönüp dönmeyeceği bilinmiyor. Buna rağmen, gömülmek ya da yakılmak durumunda sıfıra inen yeniden yaşama dönme ihtimali, dondurulma durumunda devam ediyor. Diriltme işleminin yüzyıllar sonra yapılacağı da göz önüne alınırsa, o zamana kadar yaşanacak tıbbi ve teknolojik ilerlemelerin bunu mümkün kılacağı düşünülüyor. Gerçekleşirse Ne Gibi Sorunlar Ortaya Çıkabilir? Tabii ki bu durum gerçekleşirse beraberinde birçok problem de ortaya çıkacak. Örneğin şu an dondurulan kişilerin 100 ya da 200 yıl sonra uyandırıldığını ve başarılı bir şekilde hayata döndüğünü düşünün. O zamana kadar ortaya çıkan birçok gelişmeden habersiz olan kişiler büyük uyum sorunlarıyla karşılaşarak çevreye adapte olamayabilir. Aslında zaman yolculuğundan farksız bir durum
Ayrıca, yıllar sonra dirilen kişiler yasal olarak "ölü" olduğu için bir takım hukuksal sorunlar da ortaya çıkacaktır. Bu konuları düşünmek bile insanı hem heyecanlandırıyor hem ürkütüyor. Ne dersiniz, sizce böyle bir şey mümkün olabilir mi?
|
|
|
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, önümüzdeki ayın sonuna kadar silahlı droneları uçurmayı hedeflediklerini söyledi. Dronelarla ilgili olarak Zorlu Holdingin patronu Ahmet Nazif Zorludan çok önemli açıklamalar geldi. Pamukkale Üniversitesinde gerçekleştirilen Başarı Hikayesi konulu konferansa katılan Zorlu, girişimcilik, liderlik ve markalaşma konu başlıkları altında bazı açıklamalarda bulundu. Öncelikle kendi bünyelerinde çalışan personeliyle ilgili görüşlerini belirten Zorlu, onlara sürekli olarak dürüst ve çalışkan olmaları konusunda uyarılarda bulunduğunu söyleyerek şunları belirtti: "Ben her sabah evden çıkıp işten döndüğümde kendime sorarım. 'Ben bugün ne yaptım?' diye. Eğer bir şey yapmadıysam kendimi suçlu hissederim. 55 yıldan beri çalışırım. Çalışmaktan insana bir şey olmaz." Vestel grubu olarak insansız hava aracı (drone) ürettiklerini, silahlı versiyonunu da Mayıs ayının sonuna kadar uçurmayı hedeflediklerini belirten Zorlu, bir gazetecinin sorduğu "İnsansız silahlı hava aracı sadece Türkiye'de mi kullanılacak?" soruya şu şekilde cevap vererek konuşmasını noktaladı: "Bizim her yaptığımız şeyde ihracat hedefimiz vardır. Zaten önce kendi ülkende yapacaksın, başarılı olacaksın ki ondan sonra dünyada başarılı olmaya çalışacaksın. Biz Zorlu Grubu olarak kendimiz yapalım, kendi içimizde oynayalım diye böyle bir fikrimiz olamaz. Tabi ihracat hedefimizdir. Bunların çok konuşulmaması lazım. Biz yapıyoruz. Yüzde yüz yazılımı, donanımı bugün Vestel'e aittir. Vestel Savunma Sanayi tarafından yapılıyor."
|
|
|
2 milyonu aşan takipçiye sahip YouTuber Colin Furze, ilginç icatlarına bir yenisini daha ekledi. Ünlü ismin son marifeti ev yapımı hava bisikleti oldu. İlginç icatlara imza atan ünlü YouTuber Colin Furze, son olarak kendi ürettiği uçan bisiklet ile takipçilerinin karşısına çıktı. Tamamen ev yapımı olan hava bisikleti ile yerden bir miktar yükselen Furze, bu anların videosunu da kendi kanalından yayınladı. Cihazın herhangi bir işlevsellik sunmadığı, sadece eğlence amaçlı deneysel bir ürün olduğu açıkça söyleyebiliriz. Yerden çok az yükselen araç ile yol kat etmek ve uzun süre dengede durmak mümkün değil. Ayrıca, video dikkatli izlendiğinde zaman zaman tehlikelere neden olduğu da söylenebilir. Olası kazaların önüne geçmek için pervane kısmı kapatılan cihazın yine de çok güvenli olduğunu düşünmüyorum. Ford sponsorluğunda ortaya çıkarılan hava bisikletinin kullanım ve üretim videolarını aşağıda bulabilirsiniz. video linkleri : https://youtu.be/soxxPyaAT1k : https://youtu.be/1ToBgypNwL4
|
|
|
9. yüzyılın en önemli filozoflarından ve bilim insanlarından olan İbni Sinanın bin yıl önceki süpernova gözlemleri ortaya çıktı. İbni Sina, 980 yılında Özbekistanın Buhara şehrinde doğmuş ve döneminin bilim ve felsefe alanlarında en önemli ismidir. Tıp, felsefe, fizik gibi alanlarla birlikte uzay bilimleriyle de ilgilenen İbn-i Sinanın, tarihin en parlak süpernovalarından bir tanesine ait yaptığı gözlemler ortaya çıkarıldı. Cornell Üniversitesinden üç Alman astronom, İbni Sinanın 1020li yıllarda yazdığı Kitab-üş Şifada dönemin en parlak süpernovasına ait gözlemlerle ilgili notlara erişti. Bu notlarda, Venüsten de parlak olan bir süpernovanın parlaklığının üç ay boyunca sürdüğü hatta gündüz çıplak gözle bile gözlemlenebildiği belirtiliyor. Aşağıda İbni Sinanın kaleme aldığı yazı ve çevirisini göreceksiniz. Görünüşe göre yanma ve parlama uzun süre kalıyor, bazen saç lülesi biçiminde, bazen de yıldız kuyruğu gibi görülüyor. Genelde kuzeyde fakat bazen de güneyde beliriyor. Bazen de yıldızların arasında bir yıldız gibi görülüyor, tıpkı 397 [Hicrî] yılında görülen yıldız gibi. Üç aya yakın gökte kaldı, zamanla soluklaştı ve yok oldu. Başlarda siyaha yakın ve yeşilimsiydi. Sonra kıvılcımlar saçmaya başladı. Giderek beyazlaştı ve sonra da solmaya başladı. Bazen şekli bir sakalı andırırdı, bazen de bir hayvanın boynuzuna benzerdi. Süpernova, enerjisi yok olan bir yıldızın patlamasıyla açığa çıkan gaz ve toz bulutuna verilen isim. Yakın tarihte en son gözlemlenen süpernova 18 Eylül 2006da gerçekleşti.
|
|
|
Küçük çocukarların cinsel içerikli konuşmalara maruz kaldığı oyun Avataria, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yasaklandı. Geçtiğimiz haftaiçinde bir Ekşi Sözlük yazarının fark edip entry girmesiyle ortaya çıkan ve sosyal ağ platformlarında da büyük tepkilerin gösterilmesine neden olan Facebooktaki Avataria oyunu, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yasaklandı. Savcılık, oyuna erişimin engellenmesi için aldığı kararı Telekomünikasyon İletşim Başkanlığına bildirdi. Oyunun yasaklanmasıyla ilgili ilk talep ise Sakarya Emniyet Müdürlüğünden geldi. İl Emniyet Müdürlüğünün Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda 18 yaşından küçük çocukların ilgi gösterdiği oyunda küfürlü yazışmaların olduğu, bunların çocuklar üzerinde olumsuz etki yarattığı ve istismara uğrayabilecekleri belirtildi. Savcılık ise kendilerine gelen bu talebi olumlu olarak değerlendirdi ve oyunun yasaklanmasına karar verdi. Alınan karar ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bağlı olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına bildirildi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının oyunla alakalı açıklaması ise şu şekilde oldu: "Facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden oynanabilen Avataria adlı oyun ile ilgili olarak ulusal medya organlarında yer alan haberler üzerine yapılan çalışmalarda, bahse konu oyun içerisinde yapılan açık kaynak araştırması neticesinde şahısların birbirleri ile özel konuşma yapabildiği gibi tüm kullanıcılar tarafından görüntülenebilir konuşmaların da gerçekleştirildiği, bazı konuşmaların uygunsuz şekilde olduğu ve çocuk kullanıcıların bu konuşma içeriklerine rahatlıkla ulaşabileceği değerlendirildiğinden, Cumhuriyet Başsavcılığımızca Avataria isimli oyun hakkında soruşturma başlatılmış, başlatılan soruşturma kapsamında çocuk kullanıcıların mağdur olmaması, cinsel taciz ve istismara maruz kalmaması, müstehcen konuşmalar ile genel ahlak ve gelişimlerinin olumsuz yönde etkilenmemesi için tarafımızca verilen talimat doğrultusunda 5651 sayılı Yasanın 8inci maddesinin 5inci fıkrası gereğince Avataria isimli oyunun Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından resen erişime engellenmesi hususunda gerekli işlemler başlatılmıştır."
|
|
|
Sürücüsüz araç teknolojileri üzerinde çalışmalar yürüten şirketler birleşti. Sadece birkaç sene önce 'geleceğin teknolojisi' olarak anılan sürücüsüz araçlar, bugün yollarda deneniyorlar ve sadece birkaç sene içerisinde kullanıma sunulacaklar. Bu teknolojiyi geliştiren öncü şirketlerden birisi olan Google, senelerdir üzerinde çalıştığı sürücüsüz araçları tamamlamaya çok yakın. Sürücüsüz araçların tamamlanmasıyla birlikte kullanıma uygun ortamı yaratmaya çalışan Google, sürücüsüz araç teknolojisi üzerinde çalışmalara yapan diğer şirketlerle bir araya geldi. Volvo, Uber ve Lyft ile birleşen Google, düzenlemelerin yapılacağı bir koalisyon oluşturulacağından bahsetti. Bu düzenlemeler arasında sürücüsüz otomobilleri kapsayan ve bu araçların kaza yapaması durumlarında devreye sokulması planlanan yasa tasarıları, sürücüsüz araçların kullanımına uygun olan ve sürücüsüz araçlardaki teknolojiyle örtüşen trafik kuralları yer alıyor. Koalisyon, sürücüsüz otomobillerin kullanıma sunulacağı yerlerdeki halkın da bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu konudaki çalışmalara ağırlık vereceğini bildiren koalisyon, diğer sürücüsüz araç üreticilerinin de desteğini ve fikirlerini alacak. Kaynak: TheNextWeb
|
|
|
Yılın merakla beklenen oyunlarından olan ve Call of Duty ailesinin yeni üyesi olacak oyunun ismi ortaya çıktı. Bu yıl geliştiriciliğini Infinity Ward'un üstleneceği ve FPS tutkunlarının merakla beklediği yeni Call of Duty oyununa dair önemli bir şey belli oldu; oyunun resmi adı. PS4'ün Amerika için geçerli PS Store mağazasında ortaya çıkan, kısa bir süre sonra ise hemen kaldırılan isim, buna karşın bazılarının gözünden kaçmadı. Oyunun geliştirici firması Infinity Ward, resmen oyunun adına imzasını atmış gibi. Zira Call of Duty'nin yeni oyunun ismi Infinite Warfare! Çoğu iki yeni oyunu CoD: Ghost'un devamı olarak, ya da Modern Warfare 4 şekilde bekliyordu. Ancak oyunun her anlamda alışık olduğumuz Call of Duty serilerinden çok daha farklı olacağını söyleyebiliriz. Hatta bu konuda yaklaşık bir ay kadar önce sizleri bilgilendirmiş ve yeni oyunun baya baya bilim kurgu tadında olacağından bahsetmiştik. Önümüzdeki hafta Infinity Ward'un oyun hakkında tatmin edici bir duyuru yapması bekleniyor. Call of Duty: Infinite Warfare, bu yılın sonuna doğru PS4, Xbox One ve PC platformlarına sunulacak. Kaynak: IGN
|
|
|
Dünyanın fizik konusundaki en büyük çalışmalarının yapıldığı yer olan CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısına ait 300TB'lık veriler erişime açıldı. Yıllardan beri İsviçre'deki CERN'de yapılan bilimsel çalışmalar sürekli gündemi meşgul etmekte. Tanrı Parçacığı ve Anti Madde olarak bilinen Higgs Bozonu'nu bulmak amacıyla yapılan çalışmalarda 2008 yılında devreye giren Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ön plana çıkıyor. Yerin 100m altında, çevresi 27 km uzunluğunda olan LEP tünelinde kurulmuş olan Hadron Çarpıştırıcısı mikro boyutlardaki kara delik ve solucan deliği oluşturmayı, bilimsel açıdan evrenin başlangıcı olarak kabul edilen Big Bang'i taklit ederek büyük fiziksel tartışmaların cevaplarını aramakta. Şimdi ise hala faaliyette olan BHÇ ve CERN çalışmalarına ait veriler artık açık erişim olarak sunuldu. Yani Büyük Hadron Çarpıştırıcısına ait tüm verileri artık buradaki bağlantıdan detaylı olarak inceleyebilir, indirebilirsiniz. Tüm verilerin toplamda 300TB gibi devasa bir yer tuttuğunu da belirtelim. Yani en ince detayından en basit ayrıntılara kadar herşey erişime açılmış oldu. CMS olarak bilinen Compact Muon Selenoid , yani Tıkız Müon Selenoidi olarak çevrilen önemli deney verilerine de rahatlıkla erişebileceğiniz bu açık erişim sayesinde fiziğe meraklı olanlar ya da sadece "Neler oluyor orada?" şeklindeki soruların cevaplarını rahatlıkla öğrenebileceksiniz. Ancak bunları öğrenebilmek için Scientific Linux 6 işletim sistemine sahip bir bilgisayarınız olması gerekli. Bunun yanı sıra bilgisayarınıza buradaki bağlantıdan http://opendata.cern.ch/getting-started/CMS?utm_source=webtekno&utm_medium=cern-300tb-boyutundaki-buyuk-hadron-carpistiricisi-ile-ilgili-verileri-erisime-acti CMSSW, yani CMS yazılımını indirmeniz gerekli. Ardından hem verilere hem de sanal makineye sahip olacak ve oturduğunuz yerde yüzlerde ünlü bilim adamının CMS çalışmalarına bakabileceksiniz. Dilerseniz tüm Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'na ait verilere buradan ulaşabilirsiniz. http://opendata.cern.ch/?utm_source=webtekno&utm_medium=cern-300tb-boyutundaki-buyuk-hadron-carpistiricisi-ile-ilgili-verileri-erisime-acti
|
|
|
Marvel ve Netflix ortak yapımı Iron Fist dizisinden ilk görseller geldi. Daredevil ve Jessica Jones'un ardından Marvel'ın iki yeni Netflix serisi daha yapım aşamasında. Bunlardan biri Luke Cage, diğeri ise Iron Fist. Yavaş yavaş Netflix serilerindeki kahramanları toplayacağı Defenders dizisine doğru giden Marvel ve Netflix, hız kesmeden ekibin yeni üyelerinin dizilerini çekiyor. İşte bu dizilerden başrolünde Game of Thrones'tan da tanıdığımız Finn Jones'u göreceğimiz Iron Fist'in setinden ilk görseller geldi. Aslında Marvel'ın bu oyuncu tercihi çok konuşulmuştu zira Iron Fist Uzak Doğu kökenli bir karakter. Ancak şu an için bu görsellerden yola çıkarak Jones'un fena durmadığını söyleyebiliriz. Iron Fist, önümüzdeki sene yayınlanacak. Henüz kesinleşmiş bir tarih şu an için yok.
|
|
|
Amerikan Ordusu bir test kapsamında paraşütlü araçları uçaklardan attı. Paraşütleri açılmayan bazı araçlar yere çakıldılar. Teknolojinin tüm imkanlarından faydalanarak gücüne güç katmaya çalışan Amerikan Ordusu, çok ilginç ve eğlenceli bir deneme gerçekleştirdi. Uçaklarla taşınan araçları, dev paraşütler yardımıyla karaya indirmeye çalışan ordu, belirlenen bir bölgeye art arda uçaklar gönderdi ve paraşütlü araçları gökyüzünden boşluğa bıraktı. Uçaklardan bırakılan araçlardan bazılarının paraşüt sisteminde sorunlar yaşandı (galiba paraşütün bağlı olduğu kısım kırılıyor) ve direkt olarak yere çakıldılar. Yaklaşık 100-150 metreden yüzeye çakılan araçlar, bu denemeyi kaydeden birisi görüntüleri U.S. Army W.T.F! moments isimli Facebook sayfasında yayınladı. videosu : https://youtu.be/m0gx3XZ8DtMVideoda 3 farklı aracın paraşüt sisteminden ayrıldığını ve direkt olarak yere çakıldığını görüyoruz. Araçların çakılmasıyla birlikte kahkahalar atan kameraman, videonun ilerleyen kısımlarında düşen araçlardan birisinin alev aldığını belirtiyor. Testin tamamlanmasından ve uçakların gelmeyi bırakmasının ardından bölgeye giden ekip, yere çakılmış olan araçlardan bazılarının fotoğrafını çekmişler ve bu fotoğraflar da Twitter'daki @TheWTFNation isimli hesap üzerinden paylaşılmış.
|
|
|
NASA'nın Space Launch System için özel olarak kurduğu garaj, Star Wars'taki Death Star'a çok benziyor. Uzay araştırmalarını bir adım ileriye taşımak ve Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlere de ulaşmak isteyen NASA, uzay araçlarının çok daha uzak mesafelere gidebilmesi ve daha hızlı yol katedebilmesi için Space Launch System üzerinde çalışmalar yapıyor. Şimdilik sadece bir tasarımdan ibaret olan Space Launch System, üretilebildiği takdirde NASA'nın en güçlü ve hızlı fırlatma aracı olacak. Sadece tek fırlatmada kullanılabilecek olan bu sistem, Mars'a gidecek olan uzay araçlarının daha hızlı bir şekilde Kızıl Gezegen'e varmasına yardımcı olacak. Space Launch System'i üretebilmek adına çalışmalara başlayan NASA, eşi benzeri olmayan bu fırlatma aracını yeni bir çalışma ortamında hazırlamaya karar verdi. Florida'da bulunan Kennedy Space Center'da hazırlanan bu çalışma ortamının ilk fotoğrafları bugün yayınlandı. Fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi yeni kurulan garajın iç kısmı, Star Wars'ta yer alan Death Star'a benziyor. http://cdn.webtekno.com/custom/images/emeraldcosplay/asgsahas/evpwfchudkw2k3llodpu.gifKaynak: webtekno
|
|
|
Selfie'nin yol açtığı ilginç kazalara bir yenisi daha eklendi. Samsun'da gün batımını çekmek isteyen bir genç kız kayaların arasına sıkıştı ve itfaye tarafından kurtarıldı. Selfie aşkıyla karışılan kazalar yaralanmalara ve hatta can kaybına neden oluyor. Neyse ki, bu bu defaki kaza sadece kısa süreli tutsaklığa ve basit yaralanmaya neden olmuş durumda. Olayın hikayesi ise benzerlerinden çok farklı değil. Kazaya sebep olan ise yine "en iyi selfieyi çekme ve likeları süpürme isteği. Zaten başımıza ne geliyorsa sürekli like alma isteğinden geliyor! En İyi Gün Batımı Selfie'si Kayalarda Bitti! Konumuza dönecek olursak, olay Samsunun Atakum ilçesinde gerçekleşmiş. Arkadaşları ile birlikte en iyi gün batımı öz çekimini yapmak isteyen Sevilay K. isimli üniversite öğrencisi, yat marinası için yapılan 4 metre yüksekliğindeki mendireğin üzerine çıkmış. Tam öz çekim sırasında telefonu çalan Sevilay K. elindeki cihazı kayaların arasına düşürmüş ve telefonunu almak isterken de kayaların arasına sıkışmış. Nefes Kesen Operasyon(!): Önce Polis, Ardından İtfaye Aslında üç cümlelik olayın devamı da epey ilginç. Genç kız yerinden çıkamayınca arkadaşları önce polise haber veriyor. Olay yerine gelen polis de başarılı olamayınca itfayeden yardım isteniyor ve sonuç başarılı. Sevilay K. isimli selfie düşkünü genç, kısa bir operasyondan sonra özgürlüğüne kavuşuyor. Aman Selife Çekerken Dikkat! Düşene gülünmez diye bir laf vardır, bu sıkışan için de geçerli mi bilmiyorum. Biz yine de kendimizi tutup fazla abarmayalım ve genç arkadaşımıza geçmiş olsun diyelim. Selfie çekerken de alacağımız likeları düşünmeyip sağımıza solumuza iyi bakalım ki yarın bir başka kayaya sıkışan biz olmayalım.
|
|
|
İnternette verdiği sahte ilanlarla dolandırıcılık yapan Murat Aydınisimli bir kişiye hem rekor hapis hem de para cezası verildi. İnternet ortamında çeşitli alışveriş portallarını ve sosyal ağları sahte ilanlarla dolduran Murat Aydın isimli bir kişi, mali boyutu toplam 4.6 bin TL olan 7 ayrı dolandırıcılık suçundan dolayı yargılandığı davada 32 yıl 8 ay hapis, 22 bin 800 TL para cezasına çarptırıldı. Türkiyedeki çeşitli illerden ücretini peşin olarak ödeyip alışveriş yapan kişilerin ödemeyi yaptıkları halde satın aldıkları ürünlein teslim edilmemesinden dolayı Cumhuriyet başsavcılığına yaptığı şikayetler, sanığın aleyhinde sonuçlandı. Toplam 7 başvurunun değerlendirildiği mahkemede, Murat Aydın isiki kişinin alışveriş portalları ve sosyal medya üzerinden koltuk kılıfı, oto teybi, cep telefonu, dizüstü bilgisayar, tişört, kampanya kartı, hediye çeki, jant ve araç lastiği gibi ürünleri, farklı isim ve iletişim bilgileri kullanarak satışa sunduğu tespit edilmişti. Ülke genelinde 40ın üzerinde soruşturması bulunan Murat Aydın, bilişim sistemleri ve kredi kurumlarını kullanıp dolandırıcılık yaptığı gerekçesiyle içlerinde maddi değeri 60 TL olan toplam 7 ayrı dolandırıcılık için toplam 32 yıl 8 ay ve 22 bin 800 TL para cezasına çarptırıldı. Savcılıktan yapılan bilgilendirmede, miktarın önemli olmadan bu tarz mağduriyet yaşayan kişilerin mutlaka ellerindeki belgelerle savcılığa başvurmaları gerektiği belirtildi.
|
|
|
Ölüm birçoğumuza korkunç bir son gibi geliyor olsa da eninde sonunda olacak şeyin bu olduğunun farkındayız. Öldükten sonra vücudumuzda belirli zaman aralıklarında bazı değişimler oluyor. Toplam 12 aşamadan oluşan bu değişimlerin ne olduğuna şimdi teker teker bakalım: Beyinsel aktivitelerKalbimiz durur durmaz beynimize giden oksijen durur. Organlar arası aktarma işini yapamadığı için bağlantıyı koparıp nöronlar arası iletişimi durdurur. Bu sebeple glikoz alamayan sinir hücreleri 3 ila 7 dakika içerisinde ölmeye başlar. Renk solgunluğuVücuttaki kan dolaşımı yetersizliği sonrası yavaş yavaş ölüm solgunluğu evresine girilir. Bu olay, beyaz tenli olan insanlarda daha hızlı yaşanır. (15 - 25 dk arası) Vücudun soğumasıÖlüm gerçekleştikten sonra vücutta periyodik olarak bir ısı kaybı yaşanır. Vücut sıcaklığı, bulunduğu ortamın sıcaklığına düşene kadar saatte ortalama 1 derece ısı kaybeder. Ölüm sonrası sertlik Vücuttaki kalsiyum ortaya çıktığında rigor mortis, yani ölüm sertliği evresine girilir. Ölüm anında gözler açıksa biraz daha açık kalmaya devam edecektir. Sertlik ölümden 3-4 saat sonra oluşmaya başlar, 12 saat sonra zirveye ulaşır ve 36 saat sonra artık ortadan kalkar. Boşaltım sistemi kendini tamamen salar ve bunun sonucunda bağırsaklarla mesane boşalır, sperm akıntısı meydana gelir. Ölüm sonrası lekelerÖlümün ardından bir de leke oluşumu evresi var. 3 saat sonra görülen bu evreyle birlikte kan, 4-5 saat içinde yer çekiminin de etkisiyle büyük damarlardan vücudun yere yakın kısmındaki kılcal damarlarlarda toplanır ve bu lekeler bu şekilde oluşur. Derideki su kaybıÖlüm sonrası deride yaşanan su kaybı nedeniyle tırnakların ve saçların eskisine oranla daha da büyüdüğü zannedilir fakat öyle bir durum yoktur. Tırnakların büyümesi için yeni hücrelerin üretilmesi gerekir, aynı şey saç için de geçerlidir. Koku2-3 gün içerisinde vücut dayanılmaz bir koku yaymaya başlar. Başlangıç evresinde çürüme gazları vücuttaki boşluklarda sıkışır ve karın bölgesi yeşil renge dönmeye başlar. Gaz birikir ve içeride kalan en küçük atık bile dışarı atılmaya çalışılır. Vücutta 4 haftalık sürede oluşan değişim2-3 gün içinde karın bölgesinde renk değişikliği oluşur, biriken gaz karnın şişmesine sebep olur. 3-4 gün içinde renk yayılarak renksiz damarların görünmesini sağlar. 5-6 gün içinde karın bölgesi belirgin seviyede şişer ve deride kabarcıklar oluşmaya başlar. 2 hafta içinde karındaki şişkinlik, gaz basıncının etkisiyle maksimum seviyeye ulaşır. 3 hafta içinde dokular artık yumuşar ve organlarla birlikte patlar. Tırnaklar da düşmeye başlar. 4 hafta içinde ise dokular sıvılaşır ve yüz artık tanınamaz hale gelir. Vücudun şişmesiŞişme, ölümden birkaç gün sonra oluşmaya başlar. Ölüm sonrası oksijen alımı ve enerji üretimi durduğu için hücreler işlevini yerine getiremez hale gelir ve atık maddelerden kurtulamayan bu hücreler şişmeye başlar. Mide ve bağırsaklar ilk çürüyen organlar olduğu için ortaya hızlı bir şekilde gaz çıkar ve karın bölgesi bu sebeple şişer. Vücuttaki sülfürün birikmesiyle renk siyaha döner, şişen karın patlar ve göğüs çöker. Hatta bu esnada çıkan sesin, mezarın dışından bile duyulabileceği belirtiliyor. ÇürümeÇürüme, ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra oluşmaya başlar. Solunumun durması, bakterilerin organları çürütmesi için bir işarettir. İlk olarak mide ve bağırsaklarla birlikte göz ve beyindir.. En geç ise kalp, böbrek, mesane ve rahimdir. Hatta rahimin çürümesi aylar alabiliyor. Böceklerin istilasıVücutta oluşan koku, böceklerin vücuda gelmesine sebep olur. Buldukları alana yumurtalarını bırakan böcekler, larvalarının vücuttaki dokulardan beslenmesi sağlarlar. Bir hafta içinde vücuttaki tüm dokuları yiyen larvalar, yalnızca iskelet kalana kadar bu işleme devam eder. İskeletleşmeSon olarak iskeletleşme evresi yaşanır. Vücuttaki tüm yumuşak dokular ortadan kalktıktan sonra geriye yalnızca kemik kalır. Bu süreç, tropik bölgelerde haftalar içinde gerçekleşirken karasal iklimlerin yaşandığı bölgelerlde çok daha uzun sürebiliyor. (4 yıl) Kaynak : Onedio
|
|
|
Call of Duty serisinin yapımcısı olan Activision, bu hafta sonu için Steam'de başlattığı indirimi ile dikkat çekiyor. Call of Duty, Deadpool, Spiderman, Transformers, Singularity Cabela's Adventures, Prototype ve Teenage Mutant Ninja Turtles gibi önemli yapımları bünyesinde barındıran dünyanın en popüler oyun firmalarından biri olan Activision, bu hafta sonu Steam'in konuğu oluyor. Böylelikle tüm Activision oyunlarında indirim getiren "Activision Publisher Weekend" etkinliği ile Tüm Call of Duty serisi, Prototype 1 ve 2, Transformers serisi ve Deadpool gibi oyunlarda %75'e varan indirimler bulunuyor. 19 Nisan 2016 saat 20:00'a kadar sürecek olan indirimler ise şu şekilde; Steam Publisher Weekend İndirimleri Call of Duty: Black Ops III - 107.40 (%40) Call of Duty: Black Ops II - 45.87TL (%67) Call of Duty: Black Ops - 49.50TL (%50) Call of Duty: Ghosts - 45.87TL (%67) Call of Duty: Advanced Warfare Gold Edition - 69.50TL (%50) Call of Duty: Modern Warfare 3 - 49.50TL (%50) Call of Duty: Modern Warfare 2 - 24.50TL (%50) Call of Duty 4: Modern Warfare: 2 - 4.50TL (%50) Call of Duty: World at War - 24.50TL (%50) Call of Duty: 2 - 24.50TL (%50) Prototype - 12.25TL (%75) Prototype 2 - 14.75TL (%75) Deadpool - 38TL (%50) Spider-Man: Shattered Dimensions - 19TL (%75) The Amazing Spiderman - 19TL (%75) The Amazing Spiderman 2 - 19TL (%75) Fast & Furious: Showdown - 14.75TL (%75) Singularity - 12.25TL (%75) Teenage Mutant Ninja Turtles: Out of the Shadows - 19.50TL (%50) Cabela's Big Game Hunter Pro Hunts - 14.75TL (%75) Cabelas African Adventures - 14.75TL (%75) Cabela's Dangerous Hunts 2013 - 12.25TL (%75) TRANSFORMERS: Rise of the Dark Spark - 76TL (İndirim Yok) TRANSFORMERS: Devastation - 49.50TL (%50) Transformers: War for Cybertron - 12.25TL (%75) Transformers: Fall of Cybertron - 24.75TL (%75) TimeShift - 9.75TL (%75) Tony Hawks Pro Skater HD - 12.50TL (%50) White Night - 19.50TL (%50) Geometry Wars 3: Dimensions Evolved - 19.50TL (%50) Geometry Wars: Retro Evolved - 4TL (%50) Space Quest Collection - 12.25TL (%75) GUN - 9.75TL (%75) Aces of the Galaxy - 10TL (%50) King's Quest - 16.75TL (%33) The Legend of Korra - 9.75TL (%75) Vampire: The Masquerade - Bloodlines - 12.25TL (%75) 3D Ultra Minigolf Adventures - 10TL (%50) TÜM İNDİRİMLERE BURADAN BAKABİLİRSİNİZ. http://store.steampowered.com/sale/activisionweekend/?utm_source=webtekno&utm_medium=steam-de-call-of-duty-den-spiderman-ve-deadpool-a-kadar-muhtesem-indirimler-var
|
|
|
Artık şüphe kalmadı: insanların da varlığını tehdit eden kitlesel bir yok oluşun içerisine girmekteyiz! Stanford Woods Enstitüsü'nde biyoloji ve popülasyon araştırmaları ayrıcalıklı profesörü olan Paul Ehrlich'in yaptığı araştırmaların sonucunda öğrendiğimiz kötü haber bu. Ehrlich ve eş yazarları, soyu tehdit altında olan türleri, popülasyonları ve yaşam alanlarını hızla koruma altına almamız gerektiğini bildiriyor; ancak bunu yapsak bile gidişatı geri çevirebilmek konusunda geç kalmayacağımız zamanın da geçmek üzere olduğunu belirtiyor. Şöyle söylüyor: "Araştırma, geride hiçbir şüphe bırakmaksızın altıncı büyük kitlesel yok oluşun başladığını gösteriyor." Aslen insan popülasyonları üzerindeki çalışmalarıyla ün kazanmış olsa da, Ehrlich aynı zamanda yok oluşlar üzerine de fazlasıyla mesai harcamış bir isim. Bunun izlerini 1981 senesinde yayımladığı "Yok Oluş: Türlerin Kayboluşunun Nedenleri ve Sonuçları" isimli kitabına kadar takip etmek mümkün. Araştırmalarını uzun süredir karşılıklı evrim, ırklar, cinsiyet ve ekonomik adalet, nükleer kış, vahşi popülasyonlar ve tür kayıpları çerçevesinde sürdürüyor. Bilim insanları arasında, en son 66 milyon yıl önce dinozorların yok oluşu sırasında gördüğümüzle paralel yok oluş oranlarının olduğu konusunda geniş bir fikir birliği bulunuyor. Ancak bazı araştırmacılar, bu teoriye meydan okuyorlardı. Onların fikrine göre, daha önceki tahminler, var olan krizi olduğundan abartılı gösteriyordu. Science Advances dergisinde yayınlanan yeni araştırma ise, aşırı tutucu tahminlerle bile türlerin yok olma hızının, kitlesel yok oluşlar arasındaki durgun dönemlerdeki oranlardan 100 kata kadar fazla olduğunu gösteriyor! Bu "normal" oranlara "arkaplan oranı" adı veriliyor. Meksika Bağımsız Üniversitesi'nden Gerardo Ceballos şöyle söylüyor: "Eğer bu gidişata izin verirsek, yaşamın kendi kendini tamir etmesi milyonlarca yıl alacaktır. Muhtemelen bu sürecin daha başlarındayken kendi türümüz de yok olacaktır." Fosil kayıtları ve türlerin yok oluşuna dair eldeki kayıtlara bakan araştırmacılar, fazlasıyla tutucu hesaplamalar yaptılar. Bu hesaplamalarda, daha önceki analizlerde kullanılandan 2 kat daha yüksek bir arkaplan oranı kullanıldı. Bu sayede, şu anda devam eden yok oluş oranları ile tüm zamanlara ait ortalama yok oluş oranları birbirine oldukça yakın tutulabildi. Elimizdeki fosil kayıtların büyük bir kısmını oluşturan omurgalı hayvanlara odaklanan araştırmacılar, yaptıkları tahmin pencerelerinin en alt limitlerini bile dikkate alacak olsalar, insanların "küresel bir biyoçeşitlilik kaybına neden olduğu" sonucuna varabilecekleri kadar net sayılara ulaşabildiklerini ileri sürüyorlar. Makalede şöyle belirtiliyor: "Altını önemle çizmek isteriz ki, bizim yaptığımız araştırmalar şu anda içerisinde bulunduğumuz yok oluş krizini muhtemelen normalde olduğundan daha iyiymiş gibi gösteriyor. Çünkü bizim hedefimiz, insanların biyoçeşitliliği yok etme hızına yönelik güvenilir bir alt sınır belirlemekti." Yani türler, muhtemelen makalenin öngördüğü muazzam hızdan çok daha hızlı yok oluyor! Bunun sorumlusu, hızla çoğalan insan nüfusu, kişi başına düşen devasa tüketim oranları ve ekonomik eşitsizlik dolayısıyla değişen veya yok edilen doğal yaşam alanları... Doğaya yaptığımız bütün etkilerin arasında şunlar göze çarpıyor: Tarım için arazilerin açılması, ağaç kesimi ve yerleşik yaşam İşgalci türlerin ait olmadıkları yaşam alanlarına taşınması İklim değişimi ve okyanus asitlenmesine neden olan karbon salımları Ekosistemleri zehirleyen toksik maddelerin kullanımı Soyu tehdit altında olan veya tükenen türlerin listesini tutan IUCN'in belirttiğine göre şu andaki yok oluş tehdidi, tüm amfibi türlerinin %41'ini ve tüm memelilerin %26'sını kapsıyor. Ehrlich şöyle söylüyor: "Dünya'nın dört bir yanında, 'yaşayan ölüler' olarak tanımlayabileceğimiz çok sayıda tür bulunuyor." Türler yok oldukça, kritik ekosistem dengeleri de bozuluyor. Örneğin arıların tarım ürünlerini tozlaştırması veya sulak alanların suları temizlemesi gibi... Makale ve Ehrlich şöyle söylüyor: "Şu andaki tür yok oluş oranları devam edecek olursa, insanlar sadece 3 nesil içerisinde biyoçeşitlilikten edindikleri faydaların tamamını yitirecekler. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. Bu iç karartıcı tabloya rağmen, takip edebileceğimiz anlamlı bir yol da var. Gerçek bir altıncı kitlesel yok oluşu önlemek, aşırı hızlı ve yoğun bir şekilde tehdit altındaki türleri korumak ve onların popülasyonları üzerindeki baskıları azaltmak ile mümkün olabilir. Bu baskılardan en önemlileri yaşam alanı kayıpları, ekonomik kar amacıyla aşırı yıkımın durdurulması ve iklim değişikliğinin önüne geçilmesi..." Araştırmacılar bu süreçte yapacakları çalışmalarla koruma girişimlerini arttırmayı ve ekosistemleri kurtaracak politikaların devreye girmesini tetiklemeyi hedefliyorlar. Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı) Kaynak: Phys.org
|
|
|
|