evlenirken binbir hevesle alınan eşyalar arasından aslında o kadar da gerekli olmayan eşyalar vardır. bizim evde bu eşyalar evimizin salonunda ki masa üzerinde ki ve konsoldaki süs eşyaları. 5 yıl geçti ne işe yaradığını henüz çözemedim. oturma odası ayrı olan biri olarak gerçi salondaki bütün eşyalar bana göre gereksiz. bide daha pahalı olması ve yalnızca misafir gelince kullanabiliyor olmamız da ayrıca saçma. annelerin evlerini hiç söylemiyorum.çünkü oradan hiç çıkamayız. sizin için neler merak ettim. orjinal şeyler çıkacak eminim 

al benden de o kadar hocam. Kendim olayım ama daha küçük yaşlarımda şuanki tecrübem olsun. offf diyorum. o yerinde olmak istedikleri insanların kimbilir ne dertleri var. en azından kendimi biliyorum. çok şükür öyle büyük bi kayıp yaşamadım. küçük bi kaç tramvam oldu çok şükür onları da hallettim. o yüzden temiz temiz kendim olayım.

Anadolu uçuşlarını çok yapan biri olarak kaldık mı pegasus a. Pegasus un kalitesizliğinden sonra atlas global çok iyiydi. üzüldüm batmasına. zaten incelerseniz türk hava yolları da her sene zarar da. belli ki çok maliyetli ve uçuşların iptal yada değişmesi oldukça etkiliyor. her şehre hava limanı yapmakla da olmuyor demekki

Hocam biz her konuda olduğu gibi bu konuda da günü kurtarma derdindeyiz. bazı mekanlar hariç tabi. biraz idare etsin de sonra bakarız hesabı. Her yaptığımız iş gelişi güzel. tabi insan sağlığına da önem vermiyoruz o da var tabi. Yap yık tekrar yap tekrar yık. cezalarda caydırıcı değil. yine herkesi söylemiyorum ama iş yeri açılırken memur un eline biraz çorba parası bazı şeyleri görmezden gelebiliyor. doğru düzgün kontrol yok. sonuçta bu işte

grin'in bence de en ama en büyük handikapı emisyon oranları. öyle acayip bi sistemleri var ki akıl sır ermiyor. ben anlamadım amaç ne gaye ne. theymos başgan forumda ödeme için kabul etmişti gerçi ama neye dayanarak nasıl böylşe bi karar aldı hiç anlamış değilim. tamam gizlilik anonimlik iyi güzel de allah aşkına theymos grin ne alaka

niye niye niye? ada nın projesi işi gücü ödeme üzerine mi kurulu? ada nedir ne iş yapar biri bizi aydınlatabilir mi? her önüne gelen ödeme kredi kartı transfer üzerine bi şeyler yapmaya çalışıyor. litecoin de litepay mi ne çıkaracaktı sonradan yalan oldu ses soluk çıkmadı

Öğretmen gibi öğretmenlerin günü kutlu olsun tabi. Başta Ulu önder Atatürk ün. Ama bi de 90 lar çocuğu olarak doksanlar romantizminden uzak öğretmen şiddetine maruz kalmış biri olarak herkes öğretmen değildir. Bazıları yalnızca devlet memurudur. İlk okul öğretmenimizden yıllarda fiziksel ve ruhsal şiddet gördük sınıfça. Bende çok ağır ruhsal kalıntılar bıraktı. Yıllar sonra yalnızca bu ruhsal durum yalnızca bende mi var diye facebook tan ilkokul arkadaşlarımızı bulduğumuz zamanların birinde bi arkadaşımı buldum ve sohbet sırasında sordum bu durumu. Anında çıktı sohbetten. Anlayacağımı anladım tabi. Diyeceğim o ki herkes öğretmen olamıyor...

çok güzel bir hayal bence. Öncellikle umarım gerçekleştirir. Neden kendi ülkene yardım etmiyorsun diye duyar kasılıyor ama insanlığın sınırı olmamalı. Sonuçta su en temel ihtiyaç ve ülkemizde çok şükür temiz suyumuz var. Ve Afrika da ki ölümlerin çoğu hastalıktan oluyor. Bu da temiz olmayan sular la oluyor. Aslında ortak bişiler yapsak . Birlikten kuvvet doğar nitice de

Şahsiyet her bakımdan çok güzel bir diziydi. seneryo,oyunculuk,çekimler... keşke bitmeseydi demiştim bende izleyen herkrs gibi. Haluk Bilginer de gayet iyi bir oyuncu ve Agah Beyoplu rolünü de çok iyi oynamıştı. Karekter bize tam olarak geçti. Türkiye de de güzel şeyler yapılınca ödül alıyormuş demekki

maşallah ne kadar çok film önerisi yapılmış.  film izlemek isteyip offf ne izlicem ben diye düşünürken bakılacak bi köşe olmuş. bende yerli bi film önereyim size. pek bilinmez. baş rolün de şener şenin oynadığı "unutulmaz aşk filmlerinin yönetmeni. diye bi sinema filmi. sanırım 80 ler sonu falan film çekmek için çeşitli zorluklardan geçen idealit bi yönetmenin hayatını anlatıyor. tabi sonra o da piyasaya yenik düşüyor o ayrı. bence izlenmesi gereken bi film.

adam iyimser yaklaşmış. bağırıp çağırsa kabahat sempatik olsa kabahat !!!!! talış tatlış halıyı tanıtıyor işte ne var bunda. size de yaranılmıyor yani. yaşlanıyor galiba . o ani çıkışlarını pek görmüyorum artık. yada son seçimde fena sallandı ondan mı acaba. gerçi hepisi aynı kahverengi...

benimde şarkılarını çok sevdiğim ve romanlarını okuyunca çok şaşırdığım biridir Zülfü Livaneli. Sanki şarkıları söyleyenle kitapları yazan farklı biri gibi. İlk okuduğum kitap kardeşin hikayesi idi. çok sevmiştim. hatta bahsi geçen kasabayı çok merak ettim okuduktan sonra. sonra mutluluk kitabını okudum. hatta filmini de çekmişlerdi. sonra serenad ve en son huzursuzluk kitabı. inanılmaz etkiledi beni. başı da sonu da çok sarsıcıydı. okumadıysanız yada livanelinin kitaplarından başlamak istiyorsanız huzursuzluk kitabını öneririm

hocam hikayenizi çok beğendim. cidden de öyle hayat. gel eşek kardeş sarılalım

yeni çok sevdiğim ve çocukken çok etkilendiğim bir hikayeyi paylaşıyorum.

Bir gün, bir adam ellerini açıp yalvardı:
"Allahım! Konuş benimle!"

Tam o sırada bir çayırkuşu adamın bahçesinde
en son şarkısını söylüyordu. Ama adam çayırkuşuna
hiç kulak vermedi ve yakarmaya devam etti:
"Allahım! Benimle konuş!"

Az sonra hava aniden kapandı, gökgürültüsü
ve şimşekle birlikte kuvvetli bir yağmur başladı.
Fakat adam bunlara hiç aldırış etmedi,
yakarmaya devam etti:
"Allahım! Seni görmeme izin ver!"

O böyle yalvarırken, sağanak yağmur
sona ermiş ve güneş bütün ihtişamıyla ışıklarını
adamın evine kadar taşımaya başlamıştı.
Fakat adam bu manzaraya aldırış bile etmedi.
Her gün gördüğü birşey değilmiydi bu?
Yalvarmaya devam etti adam:
"Bana bir mucize göster Allahım!"

Böyle yalvarırken, yakınlardaki
evlerden birinden yeni doğmuş
bir bebeğin ağlayışları geliyordu kulağına
ama o bunu da farketmedi.
Üzüntüsünden ağladı, ağladı...
" Cevap ver bana Allahım!
Burada olduğunu bilmemi sağla!"

Tam o an, bir kelebek gelip
adamın koluna konmuştu.
Ama görmemekte, duymamakta
ve bilmemekte ısrar eden adam öbür eliyle
kelebeği iteleyip kovdu. Sonra da:
"Allahım!" Neden, neden bana
bir cevap vermiyorsun?"
diye ağlayıp, yakınmaya devam etti...

hocam tehlikeli sularda yüzüyorsun. yenge bilmiyor diyorsun ama kadınlar hafiye gibidir. rüyanda görmen neyse olabilir normal de buralara yazıp delil bırakma bence. sonra durumu izah edemezsin. rüyalar sıkıntılı. yok nasıl gördün yok unutamadın mı falan filan. boşanmaya kadar gider Allah korusun. rüuan da görmen normal tabi ama buralarda delil bırakma bence hocam

yollarda bi sıkıntı görmedik biz. kendi arabamızla gittik. arkadaşlarınla gidecekmişsin ama nacizane bi kaç yer tavsiye edeyim. Kebap için ciğerci ulaş. kazım büfe de mutlaka muzlu süt iç. nehir kenarında yaşar kemal koşu alanı var. mutlaka sonuna kadar yürü. fotoğraf çekmek için oldukça güzel bi manzarası var. birde el yapımı hamburger yemiştik o da baya iyyidi.ismi bull gurger. gelirken de şalgam hediye aldık eşe dosta onu da doktorum yılmaz dan aldık. aklıma gelenler bunlar. şimdiden iyi gezmeler

Önceden haber vermişlerdir. çünkü jüri de olanları avm çekilişle belirlemiş. tabi ne kadar doğru bilmiyorum. millet de delirmiş gibi tezahüratlar falan. çok etkileniyoruz şu cam kutudan. tv izleyen pek kişi de kalmadı gerçi. sadece bi kaç tutan program var. bu da onlardan biri işte

bu soruyu sorduğuna göre bence sen evden bile çıkma arkadaşım. Çünkü çok birşey değişmeyecek.

bu arada adana ya ilk defa gittim geçen haftalarda. bu mevsim de bile ne kadar sıcak temmuz ağostos da düşünemiyorum.Allah yaşayanlara kolaylık versin çekilmesi çok zor bi sıcaklık vardı. Birde tam ortadan geçen seyhan nehrinin vermiş olduğu nem.Binalarda aşırı yüksek.  Ama yemekleri harikaydı. esnafı da çok güler yüzlü idi.

neden açıyormuş bu fabrikaları mantıklı bi açıklaması varmıymış ülkede bu kadar işsizlik varken. Gerçi şöyle de bi gerçek var. Herkes için geçerli değil ama millet de iş beğenmiyor. bomboş üniversiteyi bitiriyolar. Sonra da masa başı iş olsun , dolgun maaşı olsun, tatilleri bol olsun . ama tabi bu fabrikaların açılma sebebini de açıklamıyor. yine neyin peşindeler acaba

 insanları olayları kafa takmamayı kafama vura vura öğrendim. eskiden yani bundan 3-4 sene evvel neden öyle neden böyle diye diye geceleri bile  uyuyamazdım. şimdi yine o anda bi sarsılıyorum ama hemen toparlıyorum. Yaşla mı alakalı yoksa zamanla öğreniyor mu insan bilemiyorum. ama şimdi çok huzurluyum mutluyum

yine bi alışveriş çılgınlığı günü. bana çok da fiyatta  fark etmiyor gibi geliyor. Yalnız Türkiye de isminin şahane cuma diye değiştirilmesi çok komik. ismini değiştirince ne oldu yani amaç mı değişti. yine tüketim yine israf. galyana gelip ihitiyacı olmayan şeyleri alıyor millet bana göre.