Arkadaşlar gerçekten yapması zor falan değil, tam olarak nasıl bir şey biliyor musunuz, aynı bisiklete binmek gibi. Başta o dengeyi bilmediğiniz için çuvallıyorsunuz, çünkü beyniniz duruma güvenmiyor ve korkuyor, hatta binemeyeceğim galiba ben buna diyorsunuz, sonra bir an geliyor ve o denge sağlanıyor, bir daha da unutulmuyor.
Bu da tam olarak onun gibi, biz beynimizi doğduğumuz andan itibaren günde şu kadar yenecek, yoksa şöyle olur, böyle olur diye o kadar şartlıyoruz ki, beyin bunu tartışılmaz gerçeklik olarak kabul ediyor ve ona göre davranıyor. Halbuki araştırmalar gösteriyor ki, avcı/toplayıcılıktan gelen insan sık yemek değil açlık yönünde evrimleşmiş, vücudun bir çok temizlik, tamir ve yenileme işlemi sadece açken gerçekleşiyor.
Konuda yazdığım 2-5 günlük açlığı yaptığımda deneyimlerimi buraya yazacağım, en çok merak ettiğim yaklaşık 48 saat sonra açlık hissinin de kalmadığı bilgisi, gerçekten de böyle olacağını düşünüyorum.
Bu aralar paso sigaradan örneklendirme yapacağım ama olsun  Şöyle düşünün bugün 20 tane sigara içmişsindir 21.yi içince hiç bir keyif rahatlama almazsın ama 2 gün sigara alamayacağınız bir yerde bulundunuz ve 3.gün koştur koştur sigarayı alıp ilk dalı yaktınız böyle beyninizden sanki şimşekle vurulmuş gibi olup birden eliniz ayağınız boşalır. Hah işte senin anlatmaya çalıştığın durum tam da bu hocam. Açlık deneyine başlanıldığında tamda bu şekilde olacak birden yenilen yemeklerin tadı değişecek ağzın tadı değişecek daha zinde uyanılacak vs vs vs. Hatta daha önce de bahsetmiştim bir tane dayı bu olayı nirvanaya çıkartıp 30 küsür senedir bayramlar dışında hep düz bildiğimiz orucu tutuyormuş. 30 yıldır oruç tutan dayımız Bu videoda bu açlık durumunun kendisine olan artı yönlerinden de bahsediyor alın size 30 yıllık deney Ama o kadarına da karşıyım ya, çünkü biz sadece bokunu çıkartıyoruz, aslında yemek hayatın devamı için zorunluluk olmasının yanı sıra yaşamın en keyifli yanlarından birisi. Ben yapmaya başladığım bu olayı gerçekten benimsedim ve zorlanmadan yapıyorum ama ömrümü açlığa adamak istemem açıkçası. Ağzının tadının değişmesi kısmını başka şekilde yaşadım, bu yaz biraz alerjik oldu benim için, kaşıntılar vb, ve tetikleyicilerden birisi tatlı idi, 2 ay hiç tatlı/şekerli bir şey yemedim. Yaz sıcağında pek de zor olmadı zaten ama çok fazla tüketmemekle birlikte tatlıyı severim, havalar serinleyince tekrar başladım. Aynı ürünün sürekli yerken tadı ile uzun süre yemedikten sonraki tadının farklı olduğunu bu yaz öğrendim, beynimiz bizi gerçekten parmağının ucunda oynatıyor. Evet abart abi ama düzensiz ve sağlıksız bir beslenmedense bu daha mantıklı değil mi sence de? Ki adamın olayı da spontane birşekilde gelişmiş birden lan ben 30 sene oruç tutup bi fenomen olayım diye başlamamış. Belki de bu konu sayesinde 30 sene sürecek aralıklı oruç alışkanlığı edinen olacak. Keza yemek yemek gerçektende keyifli bir an ama bundan daha da keyiflisi şöyle bir güzel yemeğini kendinin hazırlaması bence. Misal Food Wars diye bir anime var tabi birazcık +18'imsi absürtlükler var bununda uyarısını yapayım ki yemek yapmayı sevenleri bir çırpıda 5 sezonu bitirtir  Aynı ürünün sürekli yerken tadı ile uzun süre yemedikten sonraki tadının farklı olduğunu bu yaz öğrendim, beynimiz bizi gerçekten parmağının ucunda oynatıyor. Bu olay sayesinde 8.sınıfta abur cubur bağımlılığından kurtulmuştum hocam. O sıralar meserin meser olmaya başlayıp cebi para gördüğü zamanlardır ki her çocuk gibi o da abur cubura dadanmıştır nitekim artık para babasıdır Uzun bir süre habire abur cubur gömmüştüm normal yemeklerden falan uzaklaşmıştım. Evde yemek yapardı annem ben tokum derdim aç olsam bile ki gidip marketten abur cubur alıp yiyeyim. Ama farkında olmadan vücudu öyle bir hantallaştırdı ki enerjimi sömürmüş. Bir gün akşam annem zorla salatalık getirdi yiyeceksin de yiyeceksin diye. Bayadır da yemiyordum ki bir yedim beynimden vurulmuşa döndüm öyle bir ferahlattı ki öyle bir enerji verdi ki bana bayağı yemiştim o akşam ondan sonra abur cuburdan tiksinip uzaklaşmıştım. Çok iyi bir deneyim olmuş, o zamanlardan bu zamana kadar etkisini sürdürebilen bir hayat dersi, bravo. Tabii şimdi yetişkin olan bizler yine de kaçınabilmek anlamında şanslıydık, şimdiki ve bir önceki neslin çocuklarının ve ebeveynlerinin işi çok zor, çünkü çocuğu zararını konuşmaya gerek duymayan endüstriyel gıdalardan uzak tutmak pratikte imkansıza yakın, dağ başında komün hayatı falan yaşıyor olmak lazım. |
|
|
|
Kendime param olursa kıyafet vs alırım ama yoksa ya da zorlanıyor isem ( bu koşullarda zorlanmayan yoktur herhalde)
eskiler ile idare ederim.
Şu da bir gerçek ki bayanlar olmasa bizim ülke daha da kötü ekonomik şartlar ile mücadele eder.
İyi ki varlar ve alışveriş yaparak ekonomiye can veriyorlar ve resmen.
Benim bir tek bağımlı olduğum çay var o da zaten pahalı değil 😂
İçki yok sigara yok ( ne skime yaşıyorsak 😂) öylesine gelişigüzel yaşayıp ömür tüketiyoruz işte.
Ahan da lüksün benim için nasıl bir şey olduğunu anlatabilmem için çok güzel bir örnek yazmışsın, çayı çok fazla tüketen birisi değilim ama keyifle içerim ve yazdığın çaylar bana hiçbir anlam ifade etmiyor çünkü keyif vermiyor, beğenmiyorum. İçtiğim çay altta ve klasik çayın kilosun 150-250 TL iken bunun 800 TL.'yi geçiyor olmasının bir önemi yok, çünkü bunu seviyorum. https://ahmadtea.com.tr/urun/dokme-yaprak-caylar/ahmad-tea-ceylon-tea-400-gr-dokme-cay/https://www.betateashop.com/urun/champion-pekoe-1000-gr-super-pekoe |
|
|
|
Arkadaşlar gerçekten yapması zor falan değil, tam olarak nasıl bir şey biliyor musunuz, aynı bisiklete binmek gibi. Başta o dengeyi bilmediğiniz için çuvallıyorsunuz, çünkü beyniniz duruma güvenmiyor ve korkuyor, hatta binemeyeceğim galiba ben buna diyorsunuz, sonra bir an geliyor ve o denge sağlanıyor, bir daha da unutulmuyor.
Bu da tam olarak onun gibi, biz beynimizi doğduğumuz andan itibaren günde şu kadar yenecek, yoksa şöyle olur, böyle olur diye o kadar şartlıyoruz ki, beyin bunu tartışılmaz gerçeklik olarak kabul ediyor ve ona göre davranıyor. Halbuki araştırmalar gösteriyor ki, avcı/toplayıcılıktan gelen insan sık yemek değil açlık yönünde evrimleşmiş, vücudun bir çok temizlik, tamir ve yenileme işlemi sadece açken gerçekleşiyor.
Konuda yazdığım 2-5 günlük açlığı yaptığımda deneyimlerimi buraya yazacağım, en çok merak ettiğim yaklaşık 48 saat sonra açlık hissinin de kalmadığı bilgisi, gerçekten de böyle olacağını düşünüyorum.
Bu aralar paso sigaradan örneklendirme yapacağım ama olsun Şöyle düşünün bugün 20 tane sigara içmişsindir 21.yi içince hiç bir keyif rahatlama almazsın ama 2 gün sigara alamayacağınız bir yerde bulundunuz ve 3.gün koştur koştur sigarayı alıp ilk dalı yaktınız böyle beyninizden sanki şimşekle vurulmuş gibi olup birden eliniz ayağınız boşalır. Hah işte senin anlatmaya çalıştığın durum tam da bu hocam. Açlık deneyine başlanıldığında tamda bu şekilde olacak birden yenilen yemeklerin tadı değişecek ağzın tadı değişecek daha zinde uyanılacak vs vs vs. Hatta daha önce de bahsetmiştim bir tane dayı bu olayı nirvanaya çıkartıp 30 küsür senedir bayramlar dışında hep düz bildiğimiz orucu tutuyormuş. 30 yıldır oruç tutan dayımız Bu videoda bu açlık durumunun kendisine olan artı yönlerinden de bahsediyor alın size 30 yıllık deney Ama o kadarına da karşıyım ya, çünkü biz sadece bokunu çıkartıyoruz, aslında yemek hayatın devamı için zorunluluk olmasının yanı sıra yaşamın en keyifli yanlarından birisi. Ben yapmaya başladığım bu olayı gerçekten benimsedim ve zorlanmadan yapıyorum ama ömrümü açlığa adamak istemem açıkçası. Ağzının tadının değişmesi kısmını başka şekilde yaşadım, bu yaz biraz alerjik oldu benim için, kaşıntılar vb, ve tetikleyicilerden birisi tatlı idi, 2 ay hiç tatlı/şekerli bir şey yemedim. Yaz sıcağında pek de zor olmadı zaten ama çok fazla tüketmemekle birlikte tatlıyı severim, havalar serinleyince tekrar başladım. Aynı ürünün sürekli yerken tadı ile uzun süre yemedikten sonraki tadının farklı olduğunu bu yaz öğrendim, beynimiz bizi gerçekten parmağının ucunda oynatıyor. |
|
|
|
İş arkadaşlarımdan birinin oğlu üstün zekalı durumda. Bu durum çocuğu yıllar içinde epeyce muzdarip etti. Sınıfta öğretmenleri derslere karşı ilgisiz diye habire çocuğu suçladılar. Yıllar içinde bu tarz bir kaç öğrenci daha bir birini bu kargaşada bularak Hacettepe üniversitesinde pedagojik eğitim ve bu durumdaki çocuklarla ilgilenen bir profa ulaşıldı. Bir kaç yıl bunun desteği ile okul ve diğer şeyler normale döndü. Bu hoca başka bir ile gidince film yine başa sardı. Bu delikanlı şimdi üniversite sınavına girdi ve sessiz sedasız iddası olmayan bir üniversite ve bir bölüm seçti bu yıl başladı. Arkadaşımın dediği yıllar içinde yaptığı yetenek işleri hep başımı ağrıttı vasat yaşamak istiyorum diye üniversite sınavında tam yapmamış. Alın size IQ durumu. Bizim ülkenin IQ su neden yüksek olsun ki. Daha aşşagı daha rahat.
Gerçekten çok yazık, bu ülkede yaşdaşlarından 10 metre yukarıda olduğu için uyum sağlayamayan ve tam tersine gerizekalı gözüyle bakılan o kadar çok çocuk ziyan oldu ki, inanılır gibi değil. Bu çocuk (mesela) 3-5 yıl sonra OpenAI'de kıdemli mühendis olabilecekken belki de filanca gıda pazarının muhasebesini tutacak. Kaybedilmiş bir hayat, gerçekten üzüldüm. |
|
|
|
Hocam adamda o kadar cahil cesareti varki ben kira zamlarını bile kanıt olsun diye whatsapp üzerinden yaptım oda gitti hakaretle karşılıık verdi gittim o konu içinde dava açtım gitti whatsapp''dan çıkış yaptı ancak sohbet işyerinin kirası ile ilgili olduğu kesinleşince hakaret davası olarak ayrı devam ediyor.
Ülkemizde hukuk bitmiş durumda insanda dayanma gücü olması gerekiyor yoksa 1.5 yıl malına çökülmesi insanın moralini bozuyor
Haksız mı? Demek ki ülke gerçeklerini senden benden daha iyi analiz etmiş, gemisini yürüten kaptandır diyerek zeytinyağı gibi üste çıkıyor. Bence bu tavır cahil cesareti falan değil, tam olarak küstah cesareti ve bu olgu ampulün gayet başarılı olmuş gurur projesi, o kadar başarılı oldu ki, bu kadar küstahlaşabilmek için artık ampul fetişisti olmak bile gerekmiyor, virüs her kesime yayıldı. |
|
|
|
|
Çok basit bir şekilde, yolda yürürken karşıdan zevklerim ya da keyiflerimin geldiğini farkedersem kafamı çevirip görmezden geliyorum, öyle yapmazsam ya onlar kırılacak, ya da ben.
Bunu yazarken kimsede yanlış bir ulvi izlenim bırakmak istemem, bakış açım şu, evet hayatta küçük şeylerden zevk almayı bilmek gereklidir ama bu büyük şeylerden zevk almaya engel de değildir. Öyle bir yaşantım ve gücüm ol(a)mamasına karşın lüksü severim, ama benim lüksten anladığım varak ve gösteriş değil, konfor, zevklilik ve kalitedir, bana anlam ifade etmeyen lüks şeyler (mesela herhangi bir Casio saatten daha fazla ne bok yediklerini anlamadığım binlerce dolarlık saatler) hiç ilgimi çekmez.
Ama son tahlilde istediğim lüksün gerekliliklerini yerine getiremiyorsam (bkz ool of may layf) çok da kasmam, dışarı farklı, içeri farklı görüntü vermem, yani mesela borçtan gelene (afedersiniz) domalma pozisyonuna geçecek haldeysem gidip de hayfon bilmem kaç pro max ultra mega almam.
Parası olup bir yandan kendisini garantileyen ama bir yandan da çatır çatır yiyip keyfini çıkartan insan modeli bu konuda en takdir ettiğim modeldir.
|
|
|
|
84 doları görünce 2 dolar diye farazi söylemiştim ama daha üç dört gün önce paramparça yaklaşık 150 dolarlık Bitcoini borsaya yedi dolar fee ile gönderdim, belki daha azı da olurdu ama denemekle uğraşmadım açıkçası. Transferin onay alması 2 gün sürdü tabii ancak acelem yoktu. Son zamanlarda herhangi bir işlemin 2 dolar fee ile yapılması pek mümkün değil. 2 dolar ile 7 dolar fee arasında büyük bir fark var. 7 dolar ile bekleyerek onay alabilirsiniz ama 2 dolar ödeyince günlerce bekleseniz de kimse bunu kabul etmiyor. https://mempool.spaceGörüldüğü gibi yine işlem ücretleri şişmiş durumda. Şu anda 15 dolar altında yapılmaya çalışılan işlemler onay almayacaktır. Evet bir zamanlar güncellemeler ve PoS geçişi sayesinde Erc işlemleri de ucuzlayacak, neredeyse Bitcoin gibi olacak derken Bitcoin Ethereuma benzedi maalesef, temel nedenlerinden birisini biliyorum, millet o nedenle ilgili büyük hayallerde şu an ama o iş çok uzun soluklu olmayacak ve patlayacak bence. Ama yazdığımın yine de arkasındayım, 2 ve 7 ile, 84 ve 7 arasında çok ciddi oransal fark var  |
|
|
|
Bir tanıdığım evini kiraya verirken bir kefil isterdi. Bunun yanında her kira için her ay için ayrı ayrı senet imzalatırdı. Bunların tarihleri açık olurdu. Birde evin odalarının mutfagının tuvaletinin ve camların kapıların zeminlerin resimlerini çekip kiraya öyle veriyordu. Adam sonradan uğraşmak istemiyordu. Bunu şimdi yapan yoktur ancak kendisini farklı şekilde güvene almaya başlayan kişiler var. Ama öncelik yüksek kazanç. Ortak anlaşma yapabilmek en güzeli.
Yegenimin Mayısta düğünü olacak. Oturacakları daire kirada. Bu ay düğün tarihi belli oldu kiracıya gidildi ve tarih söylenerek evin boşaltılması istendi. Alınan cevap evi boşaltmıyoruz. Haklı olan durumdakinin madur edilmesi. Haydi ne yapacaksın şimdi.
Kefile mesafeli bakıyorum çünkü süre ve belirli bir rakam yok, ama diğer yandan anlayabiliyorum, her yerin fotoğraflarının çekilmesini ise tam tersine her iki taraf açısından doğru ve gerekli buluyorum. Ancak açık tarihli senet resmen hadsizlik, bu şekilde senetleri imzalayan salağın önde gidenidir, isteyen de bence dayağı hak etmiştir. Kaldı ki, kiracı "tefecilikten" suç duyurusunda bulunsa başları epeyce ağrır. |
|
|
|
|
Ben o "önce çok sağlam bir dip yapacak, piyasayı iyice sarsacak, ondan sonra yükselecek" teranelerini "kalınların" bu saatten sonra ne kadar düşükten toplayabilirsek kardır taktiği olarak görüyorum. Bitcoin yaklaşık iki aydır her darbeye kısa etkilenme sonrası fiyatını bir kademe yükselterek karşılık veriyor, hala daha da önümüz karanlık demek bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası.
|
|
|
|
|
CZ hapse girse de girmese de belli ki Binance'in tek tabanca devrinin sonlarına doğru yaklaşıyoruz, bütün ipler elinde olmayan, biraz ayar yemiş ama hala güçlü bir Binance bence piyasa için en iyi tercih olur ve sanırım oraya doğru gidiliyor. Ama en azından önümüzdeki bir iki yıl "bir zamanlar Binance ne büyük bir..." cümlesini kurduracak hale geleceğini zannetmiyorum.
|
|
|
|
|
Arkadaşlar gerçekten yapması zor falan değil, tam olarak nasıl bir şey biliyor musunuz, aynı bisiklete binmek gibi. Başta o dengeyi bilmediğiniz için çuvallıyorsunuz, çünkü beyniniz duruma güvenmiyor ve korkuyor, hatta binemeyeceğim galiba ben buna diyorsunuz, sonra bir an geliyor ve o denge sağlanıyor, bir daha da unutulmuyor.
Bu da tam olarak onun gibi, biz beynimizi doğduğumuz andan itibaren günde şu kadar yenecek, yoksa şöyle olur, böyle olur diye o kadar şartlıyoruz ki, beyin bunu tartışılmaz gerçeklik olarak kabul ediyor ve ona göre davranıyor. Halbuki araştırmalar gösteriyor ki, avcı/toplayıcılıktan gelen insan sık yemek değil açlık yönünde evrimleşmiş, vücudun bir çok temizlik, tamir ve yenileme işlemi sadece açken gerçekleşiyor.
Konuda yazdığım 2-5 günlük açlığı yaptığımda deneyimlerimi buraya yazacağım, en çok merak ettiğim yaklaşık 48 saat sonra açlık hissinin de kalmadığı bilgisi, gerçekten de böyle olacağını düşünüyorum.
|
|
|
|
|
Bu kira olayı gerçekten iki ucu boklu değnek haline geldi, genellikle kiracılar ciddi şekilde mağdur olurken (çoğunlukla konut kiralamada) bazen de mal sahibini canından bezdirebiliyorlar. Mahkemeler kilitlendiği için arabuluculuğa yüklendiler ama ara bulmak istemeyene yapacak bir şey yok.
Bu işin kurallar ve süreç anlamında net ve kesin olması için bence kontratların noterde yapılması ve mahkemeye gerek kalmadan bağlayıcılığı olması lazım.
Mesela burada belli ki kiracı adamın dükkanının içine sıçmış, bunun tazmini için mahkemeye ya da en azından mahkemenin durumu tekrar teyit etmesine gerek kalmaması lazım.
|
|
|
|
Peki konu yönünü şöyle değiştireyim, ama fazla da suyunu çıkartmamak için sorumu forumla sınırlandırayım, şu an yönetim dese ki forumun bckimlik noları ifşa oldu, herkes nick değiştirecek, yeni nick olarak ne alırdınız? Ben sanırım DrSheldonCooper alırdım, zekası hariç bir çok yönden benzerlikler taşıdığım o manyağın hastasıyım. |
|
|
|
|
Öncelikle şunu belirtmek gerek, IQ ölçümü zannedildiğinden zor bir iştir, kabul edilen birkaç test yöntemi mevcut ve bunların da kendi içlerinde olumlu/olumsuz yanları var. Dolayısıyla yoldan adam çevirip 10-15 soru sorarak IQ ölçülmez, o nedenle haber zaten baştan çuvallıyor.
Bir de yorumları okurken sık denk geldiğim ama katılmadığım bir görüş var, o da üniversite ile korelasyon kurmak, Türkiye'de (arada o da artmış olabilir) 206 üniversite var ve objektif bir elemeden geçirsek bunların içinden 30-40 tanesi kalır, kalanların tabelası lise, hatta ilköğretim okulu olarak değişir. Dolayısıyla sınırlı sayıdaki istisna hariç, bu ülkede üniversitede okumak herhangi bir bilgi birikimi veya zeka gerektirmiyor, hele bitirmek hiç gerektirmiyor.
|
|
|
|
İşte bu fee soygunu yüzünden boğada Sol tabanlı tokenlar ciddi bir avantaj yakalayacak diye düşünüyorum, eğer o da trende uymazsa transfer masrafı kıyaslanamayacak kadar düşük. Bu arkadaşa gelirsek de, kriptobaron konuyu açtığında görseymişim iyiymiş ama bu saatten sonra ilgilenmek mantıklı olur mu bilemedim açıkçası.
Bende de Solananın iti var, geçen boğada tepede açgözlülükten satmadım, umarım o da böyle aksiyonlara girer.
Abi ortalik it köpek dolu solananin ki hangisi adını yazabilir misin? Solana da ben guacamole diye bir meyve aldım ama bogazimizda kalmaz umarım. Kedi köpek kurbağa yılan tavuk derken şimdi biraz da meyve yiyelim. Ben token çıkaracak olsam acur koyardım. 😂 Evet Colala'nın da tahmin ettiği gibi Samodan bahsediyorum ( https://coinmarketcap.com/currencies/samoyedcoin/), ama yeniden parlar mı hiç emin değilim, daha doğrusu ciddi derecede şüpheliyim. Boğanın en civcili zamanlarıydı, tepe noktasından satabileceğim halde (düşündüm ama yapmadım) "daha daha" açgözlülüğüyle elimde patlattım. Bakalım göreceğiz Abi şuan herkes yeni memelere bakıyor onlar yaşlandı artık taze lazım 😂 Şaka bir yana abi eskide olanlara bir daha hype kayar mi emin değilim. Ben her işlemde özellikle BRC ve meme olanlarda koyduğumu alıp yola devam ediyorum. Kimbo'da da yaptım aynısını. Samo yeniden ilgi görür mü ben pek emin değilim. Katılıyorum, eskilere yapışıp "acaba yine" hayalleriyle yaşayıp yenileri yok saymak çok aptalca bir yaklaşım olur, benim Samodan vazgeçmememin, elimden çıkartmamamın nedeni sadece kardan zararda olmam, elimdekilerin sıfır maliyette olması ve şimdi bile ara sıra heyecan yaratmayı sevmesi. Geçen (ya da bir önceki) hafta %30'luk bir atraksiyon yaptı mesela, öyle olunca içimden bir ses hala "neden olmasın" diyor. |
|
|
|
İşte bu fee soygunu yüzünden boğada Sol tabanlı tokenlar ciddi bir avantaj yakalayacak diye düşünüyorum, eğer o da trende uymazsa transfer masrafı kıyaslanamayacak kadar düşük. Bu arkadaşa gelirsek de, kriptobaron konuyu açtığında görseymişim iyiymiş ama bu saatten sonra ilgilenmek mantıklı olur mu bilemedim açıkçası.
Bende de Solananın iti var, geçen boğada tepede açgözlülükten satmadım, umarım o da böyle aksiyonlara girer.
Abi ortalik it köpek dolu solananin ki hangisi adını yazabilir misin? Solana da ben guacamole diye bir meyve aldım ama bogazimizda kalmaz umarım. Kedi köpek kurbağa yılan tavuk derken şimdi biraz da meyve yiyelim. Ben token çıkaracak olsam acur koyardım. 😂 Evet Colala'nın da tahmin ettiği gibi Samodan bahsediyorum ( https://coinmarketcap.com/currencies/samoyedcoin/), ama yeniden parlar mı hiç emin değilim, daha doğrusu ciddi derecede şüpheliyim. Boğanın en civcili zamanlarıydı, tepe noktasından satabileceğim halde (düşündüm ama yapmadım) "daha daha" açgözlülüğüyle elimde patlattım. Bakalım göreceğiz |
|
|
|
|
Gerçekten uyanık bir arkadaş, bana bunu düşündüren iki temel neden var:
1) Sitesine girdiğimizde sadece "biz lisanslı dolandırıcıyız" yazısı eksik kalmış olan bu projenin(!) uzun ömürlü bir ponzi olmasını istiyor, bir anda gelebilecek yüksek talep kısa dönemde sıcak para sağlar ama devam ettirilebilirse tokat operasyonu çok daha büyük olur. O yüzden fazla almayın diyor ki, saman alevi gibi bir anda parlayıp sönmesin, yani söylediğinden kısmen samimi.
2) Diğer yandan vicdani söylemlerle de destekleyerek ters psikoloji uyguluyor, bu videoyu seyreden keriz adayında ciddi bir satınalma isteği uyanacaktır.
|
|
|
|
Mixer kampanyaları Altcointalks'a geçiyor galiba.Bir göz attım birçoğunun imza kampanyası orada devam edecekmiş.Orada üyeliği olan var mı bizden?
Altcointalks hala aktif mi ya? Zamanında bir alternatif, değişik bir mecra olsun diye üye olmuştum, kısa bir süre de takıldım ama içerik kalitesinin düzelebileceğine dair en ufak bir ümit görmediğim için benim açımdan ömrü kısa oldu. Bir ara bakarım üyeliğim duruyor mu diye ama aynı tas aynı hamam devam ediyorsa oradan bir hayır gelmez bence. Ek olarak da şunu belirteyim, buradaki mixer yasağının kendi forum yönetiminin inisiyatifi olmadığına inandığım için oranın da çok uzun ömürlü olacağını zannetmiyorum. Hocam ben de bir bakayım dedim de türkçe lokali pek aktif değil anladığım kadarıyla.Oradaki bounty ve ödemeler biraz daha düşük sanırsam çünkü pek fazla talep yok gibi.Hoş imza kampanyaları da türkçe lokali sayıyor mu onda bile şüpheliyim orada. Altcointalks'ın aldığı görüntüleme sayısı bitcointalka göre daha düşük olduğu için oradaki ödemelerin buraya göre az olması son derece normal.Açıkcası ben buradaki çoğunluktan farklı olarak forum yönetiminin kendi insiyatifiyle bu kararı aldığını düşünüyorum.Sinbad'da yaşanan olaylarda direkt olarak bu forumda kullanılan imza kampanyası adresinin blackliste alınması ve daha önce chipmixer olayında bitcointalk adının çok fazla sayıda geçmesi bu kararda etkili olmuştur. Yazdığın tabii ki forum adına olumsuz ve çok riskli bir durum ancak neyse ki sonuç itibarıyla o adresin kendisi doğrudan bitcointalk ile bağlantılı değil, zaten öyle olsaydı şu an çok farklı durumlar yaşanıyor olurdu. Altcointalksa gelirsek de, ben oranın imzadan para almak için laf salatası yapmaktan başka bir fonksiyonu olduğuna inanmıyorum. |
|
|
|
@bobita güzel yamışsın eline ağzına sağlık. Tabi yazılanlarda sağlık için. Benim yıllardan beri sıkıntım hep akşam yemegini kısabilmek. Senin burada anlattığın aralıklı yemek yeme işi benim yıllarca yaptığım bir şey. Ama bunun akşamki yemek yememe etkisi hiç olmadı. Akşam olunca içimdeki canavar çıkıyor. Gün içinde erkenden kahvaltı saat 7 gibi. Ondan sonra yemesem de oluyor. Taki akşam 21 e kadar. İşte bu saat gelince illa birşey yiyeceğim. Yemezsem olmaz. Diyet halindeyken bile bunu yenemedim. Yemeyi iyice azaltınca metabolizmam çok yavaşlıyor bu durumda bile yavaş yavaş kilo alma başlıyor. Şimdiki kilom 111 boy 1,72.
Sağlıkta yeni yaklaşımlardan birisi iradeye evet ama kendinle kavga etmemek... Şunu demek istiyorum, akşam yememek veya az yemek için iç dünyanda seni yıpratan bir mücadele vermektense "uzlaşmak" en iyisi, yani o akşam yemeleri sırf şımarıklıktan değilse her seferinde duramayıp motivasyon kaybına uğramak yerine bir noktaya kadar toleranslı olup bunu başarı kabul etmek daha doğru. Mesela benim için de akşam yemeği (ya da yemeleri) bir çok açıdan daha önemli ve tek öğün yediğimde bu akşam oluyor (kaldı ki yeni araştırmalar duymaya çok alıştığımız iyi kahvaltı etmek çok kritik argümanının doğru olmadığını, kişiden kişiye değiştiğini gösteriyor), üstelik devamında kuruyemiş vb faslım var ama kendimle yaptığımız sözleşme gereği , dışarıda olmak, misafir falan gibi çok istisnai durumlar olmadığı sürece 21:00 itibarıyla dükkanı kapatıyorum, sonrasında su veya maden suyu dışında bir şey tüketmiyorum. Benim rakamlar da şöyle: Boy: 1.79, kilo: 85 |
|
|
|
Arkadaşlar tam nizami şekilde olmamakla birlikte ben bu olayı yaklaşık bir yıldır uyguluyorum, gerçekten faydalı bir eylem. Yazarken bilerek yaygın tabir olan aralıklı orucu kullanmadım, oruç ifadesiyle aklımızda canlanan ve su içmenin uzun süre yasak olduğu her şey sağlık için zararlıdır, hücresel düzeyde yaşlanmayı hızlandırır. Neyse konumuza dönelim, bu arkadaşın en yaygın kullanımı "16 saat kendini tut/8 saat içinde tıkın" şeklinde ama yaş gruplarına göre 15/9 ve 14/10 şeklinde de uygulanabiliyor. Bana 16/8 fazla geliyor (orada da insan beyninin az puşt olmadığını kanıtlayan bir enteresanlık var, onu da yazacağım), en fazla 15/9 şeklinde uyguluyorum ama 12 saati geçen her açlık az ya da çok faydalı, yani ne kadarını yapabiliyorsan yap, bu az deme. Şunu da belirtmek gerekiyor, bu bir diyet değil, başka bir anlamdan dolayı yine oruç da değil, çünkü dönemsel yapmıyorsun, yaşam şekli haline getiriyorsun ama tabii ki istisnalar, yapmak istemeyeceğin zamanlar olacaktır, dert değil. Kanıtlanmış faydaları çok önemli: - İlk merak edilecek olduğu için başa kiloyu yazıyorum ama bu arkadaşın esas işlevi kilo verdirmek değil, saatlere uysan bile sağlıksız, saçma sapan beslenmeye devam edersen kilo falan veremezsin. - Insülin direncini azaltabiliyor, kan şekerini % 3-6, açlık insülin düzeylerini % 20-31 oranlarında düşürebiliyor, bu da tip 2 diyabete karşı koruma sağlıyor, - Araştırmalar aralıklı açlık uygulayan bireylerde, birçok kronik hastalığın temel sebebi olan inflamasyon belirtilerinde azalma olduğunu gösteriyor. - Bazı bireylerde yüksek kolesterol, hiperglisemi, hipertansiyon gibi kalp hastalığı için risk faktörlerini azaltabildiği görülmüş (kesinlikle uygulanan tedavilere alternatif değil, destekleyici) - Aralıklı açlık beyin hormonu BDNFyi artırıyor ve böylece yeni sinir hücrelerinin büyümesine yardımcı olabiliyor. - Alzheimer karşı da koruma sağlayabiliyor. - Vücuttaki otofaji faaliyetini ciddi düzeyde arttırıyor (vücudun, hasar görmüş hücreleri parçalayarak, hücresel geri dönüşüme kazandırması, bunlar oramızdan buramızdan çıkardıklarımızdan değil, hücresel düzeyde, yaşlanmış ve bozulmuş hücre yapılarının, hücrenin kendi lizozomu tarafından sindirilmesi işlemi), ancak bazı araştırmalar bu artışın 16 saat altındaki açlıklarda sınırlı olduğunu gösteriyor. - DNA rejenerasyonu sağlayabildiğine dair bazı çalışmalar var ama bunlar henüz çok yetersiz ve teyite muhtaç. Uygulama basit, bir şey yemiyorsun , kalorili, tatlı (tatlandırıcılar dahil) içecek de tüketmiyorsun, bol su içiyorsun ( çok önemli), çay, kahve (şekersiz, eklentisiz), bitki çayı ve maden suyu serbest, hatta metabolizma hızlandırıcı etkisinden dolayı kahve teşvik ediliyor. DİKKAT: Şeker hastalığın varsa tip1'de kesinlikle yasak, tip2'de kafana göre değil, doktor onayı ve kontrolüyle yapıldığında özellikle faydalı oluyor, Kan şekeri dengesizliğin varsa doktor onayıyla yapabilirsin, Hipotansiyonun yani düşüklüğün varsa doktor kontrolüyle (muhtemelen onaylamaz), İlaç kullanıyorsan doktora danışarak, Yeme bozukluğu öykün varsa yasak, Hamile kalmaya çalışıyor, hamile veya emzirme dönemindeysen yasak. Gelelim şu beynin puştluk bölümüne: Yukarıda yazdığım gibi 16 saat beni zorluyor ama diğer taraftan bir sonraki aşamaya geçtim ve bir süredir haftada bir iki sefer tek öğün yiyorum, yani yaklaşık 21-23 saat açlık demek (sonraki hedefim bu faydaları zirveye taşıyan 2-5 günlük açlıkları uygulamak, bu onun provası). İşte normal zamanda 16 saati bulamayan ben o günlerde bu beyin arkadaşa "hiç heveslenme, akşama kadar bir şey yemek yok" dediğimde (dediğimde lafın gelişi tabii) bırak 16 saati, yediğim zamana kadar açlık hissetmiyorum, yani 14. saatten itibaren taciz eden, darlayan beyin puştunun gıkı çıkmıyor. |
|
|
|
|
Show Posts
