stalin hakkında da bomba bir şiiri var reyizin. :)
taştandı tunçtandı alçıdandı kâattandı iki santimden yedi metreye kadar
taştan tunçtan alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik şehrin bütün meydanlarında
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gölgesi
taştan tunçtan alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik
yok oldu bir sabah
yok oldu çizmesi meydanlardan
gölgesi ağaçlarımızın üstünden
çorbamızdan bıyığı
odalarımızdan gözleri
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâadın.
herhalde her yerde heykelini ve resmini görmekten gına gelmiş olacak ki sonunda böyle bir şiir yazmış ama bunu stalin hayatta değilken yazmış. :) elbette stalin hayattayken böyle bir şiir yazmasını kimse bekleyemez, sonuçta elinde milyonlarca insanın kanı olan bir diktatöre hakaret eden bir şiir yazamazsınız ama stalin hayattayken stalin'e çektiği yıkama-yalama (övgü) şiirleri meseleyi çok ilginç bir hale getiriyor. not: her iki şiir de stalin için yazılmış...
İlkönce kim kime metin ol kardeşim diyecek,
ilkönce kim kime başsağlığı dileyecek?
Hepimizindi o,
hepimizindir.
Yoldaşlarım,
acınızı duyuyorum,
sizin duyduğunuz gibi tıpkı aynı şiddetle.
Kardeşlerim,
hüngür hüngür ağlamak geliyor içimden
tutuyorum kendimi sizin gibi tıpkı aynı metanetle.
Seviyorum onu,
Marks’ı, Engels’i, Lenin’i sevdiğim gibi,
sevdiğiniz gibi,
aynı muhabbetle,
aynı hürmetle.
Hatırlıyorum.
On sekiz yaşımdayım.
Anadolu'dayım.
Anadolu savaşmakta.
Yol boyunca gidiyoruz.
Sıcak. Gölge yok.
Diyor ki yol arkadaşım
köylü Mehmed:
"Yakında acılarımız dinecek,
Bolşevikler yardım ediyor bize,
Lenin ve Stalin.
şiirden haz etmediğimi daha önce defalarca dile getirmiş biriyim. şairlik yönü hakkında eleştiride bulunmak haddime olmaz. ancak nazım bugün hayatta olsaydı kim bilir kimler için de şiir yazardı diye düşünmeden edemiyorum. :)