Nazım Hikmet 118 Yaşında

[trendcoin]

Atatürk hakkında "Ta ata aa ta ta Ha ta ta ta" diye ilginç bir şiiri vardır, onun dışındaki şiirlerini fena bulmam. Komünizm idealist bir düşüncedir ve kendi gerçekleri vardır, ben komünistim diyen adamın Atatürkçülüğü, Türklüğü, Rab-Mab muhabbeti olmaz; varsa da komünizm ve değerleri hakkında bilgisi yoktur ya da goygoy yapıyordur.

edit: bu post tek başına bir anlam bütünlüğü oluşturamayabilir, "Show the last posts of this person." sekmesi ile, ardıl olarak gelen mesajlarla ilişki kurulması gerekir.

[1714196129]

1714196129

[1714196129]

1714196129

[1714196129]

1714196129

[yslyv]

Başlığı açalı 3 yılı geçmiş. Üstadı analım istedim. Bazı linkler ölmüş onları da ayıkladım, tazeledim. Bol şiirli, güneşli günlerimiz olsun.

Davet - Seslendiren: Yetkin Dikinciler

(Dinletiyi başlatmak için resime tıklayın)

[Gencecikmen]

Bu postu ilk göz gördüm, bu güzel ve şiir dolu post için ilk başta teşekkür ederim. Buradan da mavi gözlü devi tekrar analım. Yattığı yer incitmesin. Yetki Dikinciler'in harika bir performans sergiledi Mavi Gözlü Dev filmini de izlemeyen arkadaşlara öneririm. Ben de en sevdiğim şiirlerinden olan Karlı Kayın Ormanında şiirini paylaşarak bu güzel posta katkı sunayım.

KARLI KAYIN ORMANINDA
 
 
Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı, sıcak.

Ben ordan geçerken biri :
"Amca, dese, gir içeri."
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

Eski takvim hesabıyle
bu sabah başladı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.

Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.

Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.

Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak :
Öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır Moskova...

Şiirin Genco Erkal tarafından yönetilen dinletisi.

[yslyv]

Bugün Nazım Hikmet'in 60. ölüm yıldönümü..

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için

[l99l]

Ve biz yine bir kış daha geçireceğiz;

Büyük öfkemizin içinde,

Ve mukaddes ümidimizin ateşinde ısınarak..

Üstad ne güzel konuşmuş. Önümüz ne kadar karanlık olsun içimizdeki ışık olduğu sürece hep bir umut vardır.

[trendcoin]

stalin hakkında da bomba bir şiiri var reyizin. :)

taştandı tunçtandı alçıdandı kâattandı iki santimden yedi metreye kadar

taştan tunçtan alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik şehrin bütün meydanlarında

parklarda ağaçlarımızın üstündeydi taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gölgesi

taştan tunçtan alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın

odalarımızda taştan tunçtan alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik

yok oldu bir sabah

yok oldu çizmesi meydanlardan

gölgesi ağaçlarımızın üstünden

çorbamızdan bıyığı

odalarımızdan gözleri

ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâadın.

herhalde her yerde heykelini ve resmini görmekten gına gelmiş olacak ki sonunda böyle bir şiir yazmış ama bunu stalin hayatta değilken yazmış. :) elbette stalin hayattayken böyle bir şiir yazmasını kimse bekleyemez, sonuçta elinde milyonlarca insanın kanı olan bir diktatöre hakaret eden bir şiir yazamazsınız ama stalin hayattayken stalin'e çektiği yıkama-yalama (övgü) şiirleri meseleyi çok ilginç bir hale getiriyor. not: her iki şiir de stalin için yazılmış...

İlkönce kim kime metin ol kardeşim diyecek,

ilkönce kim kime başsağlığı dileyecek?

Hepimizindi o,

hepimizindir.

Yoldaşlarım,

acınızı duyuyorum,

sizin duyduğunuz gibi tıpkı aynı şiddetle.

Kardeşlerim,

hüngür hüngür ağlamak geliyor içimden

tutuyorum kendimi sizin gibi tıpkı aynı metanetle.

Seviyorum onu,

Marks’ı, Engels’i, Lenin’i sevdiğim gibi,

sevdiğiniz gibi,

aynı muhabbetle,

aynı hürmetle.

Hatırlıyorum.

On sekiz yaşımdayım.

Anadolu'dayım.

Anadolu savaşmakta.

Yol boyunca gidiyoruz.

Sıcak. Gölge yok.

Diyor ki yol arkadaşım

köylü Mehmed:

"Yakında acılarımız dinecek,

Bolşevikler yardım ediyor bize,

Lenin ve Stalin.

şiirden haz etmediğimi daha önce defalarca dile getirmiş biriyim. şairlik yönü hakkında eleştiride bulunmak haddime olmaz. ancak nazım bugün hayatta olsaydı kim bilir kimler için de şiir yazardı diye düşünmeden edemiyorum. :)

[Mustang Shelby]

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz düşman bile değiliz. Ne kadar güzel yazılmış değil mi? Nazım Hikmet Ran, Türkiye’nin bilindik en meşhur şairlerinden birisi. Mezarı Moskova’da yer alıyor.

@trendcoin, sistem ayaktayken sisteme baş kaldıran herkesin başını alan bir diktatör yaşarken ona karşıt üstelik Rusya’da böyle şiirler yazmak için arkan sağlam olmalı. Arkan sağlam değilse böyle bir diktada ancak onu övecek şiirler yazabilirsiniz. Doğal olarak ölünce de içindekileri kağıda daha doğrusu “kaâda” dökmüş rahmetli. Stalin denilen kişinin dünyanın en gaddar liderlerinden birisi olduğunu yazıya eklemek gerekmez herhalde. Bugün teknoloji sayesinde her şey hemen dünya gündemine düşüyor ancak o dönemde sessiz o kadar çok katliamlar olmuştur ki, gölgesi bile duyulmamıştır. Stalin Rusya’sını anlatmak için herhalde bayağı yazmak gerekiyor hocam.

[trendcoin]

...

bilader sıvamaya çalışmış gibi gözüküyorsun. nazım, stalin sağken kameralar karşısında türkiye'yi karalamış ve stalin'in propagandasını yapmış biri (yalnızca şiir yazmış olmanın çok çok ötesine geçmiş biri): https://youtu.be/v_ZfYFEFFGU

ayrıca, stalin'i eleştirdiği şiirinde stalin'in yaptığı katliamların hiçbirine değinmiyor. stalin'i yalnızca kişilik kültü üzerinden eleştiriyor (taş, tunç, heykel, resim). bu çok belli ve bariz bir şekilde eskiyi kötüleme ve yeniyi övme çabası içeren bir geçiş dönemi politikasının ürünü; kral öldü, yaşasın yeni kral demekten başka bir anlamı yok bu şiirin... yani, stalin'in ne elindeki kan hakkında ne de diktası hakkında tek satır bir eleştiri yok şiirde.

illa nazım'ı savunmak istiyorsan "şiirlerinin arasında 8-9 yıl var, bu uzun bir süre, bu kadar uzun bir sürenin ardından insanların fikirlerinde 180 derecelik değişimler oluşabilir; şairler duygusal açıdan güçlü gelgitler yaşayan insanlardır" de!


nazım'ı sevenlerin %99'u onun politik görüşlerini sever, şiirleriyle ya da yaşadığı hayatla ilgili olan insan sayısı yok denecek kadar azdır. hatta bu sözüm ona şiir sevenlere "kafadan 3 tane şair ismi say" deseniz google'a bakmadan bir şey söyleyemediklerini bile görürsünüz. genellikle paradigmaları şudur: biz aydınız, biz en iyiyiz, biz en ilericiyiz, biz en son modeliz, nazım bizden, o halde nazım'ı sevelim.

[yslyv]

nazım'ı sevenlerin %99'u onun politik görüşlerini sever, şiirleriyle ya da yaşadığı hayatla ilgili olan insan sayısı yok denecek kadar azdır. hatta bu sözüm ona şiir sevenlere "kafadan 3 tane şair ismi say" deseniz google'a bakmadan bir şey söyleyemediklerini bile görürsünüz. genellikle paradigmaları şudur: biz aydınız, biz en iyiyiz, biz en ilericiyiz, biz en son modeliz, nazım bizden, o halde nazım'ı sevelim.

Aksine mesela ben çevremi referans alırsam şiir okumayı sevip de Nazım'ın şiirlerini sevmeyen; hatta artırıyorum "Nazım'ın bir kitabını başucu kitabı yapmayan" çok nadirdir hocam.