frank0929 (OP)
|
|
January 11, 2016, 04:14:01 PM |
|
Bankacılık sisteminden nefret edenler, Bitcoin'i sistemi çökertecek bir silaha dönüştürmek istiyorlar.
Dijital para birimlerinin ilki ve en yaygını olan Bitcoin finans dünyasını endişelendirmeye devam ediyor. Dünya çapında on milyonlarca kullanıcıya ulaşan Bitcoin, bazıları için bir yatırım aracı, bazıları için anonim olarak alışveriş yapabilmenin güvenli yolu, bazıları içinse vergilerden ve finans dünyasının komisyonlarından kaçınarak para transfer edebilmenin çözümü. Aslında Bitcoin, varlığı itibariyle, para basma yetkisine sahip olan devlet mekanizmalarını devre dışı bırakan, dolayısıyla devletin varlığına karşı duran bir oluşum. Bu nedenle de çoğu devlet henüz net olarak tanımlanamayan bu organizmayı net bir tanıma oturtarak “yok etmek” için elinden geleni yapıyorlar.
Devlet mekanizmasının Bitcoin’den rahatsız olmasının temelinde, Bitcoin’in kayıt dışı ekonomiye hizmet ediyor oluşu yatıyor. Örneğin, online olarak uyuşturucu satan karanlık bir şahsiyet Bitcoin kullanmadığı taktirde, yasa dışı yollardan edindiği servetini açıklayamayacağı gibi, online olarak sattığı uyuşturucu için kimlerden para aldığı kolayca takip edilebileceği için, müşteri bulması da imkansızlaşacak, dolayısıyla işine devam etmesi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla, internet üzerinde ne kadar yasa dışı iş çeviren insan varsa, yüksek miktarda Bitcoin’e ihtiyaç duyuyorlar ve bu talep de Bitcoin’in giderek değerlenmesine neden oluyor. Elbette Bitcoin de yasa dışı faaliyetlerin para birimi olarak ünleniyor. Fakat Bitcoin sadece yasa dışı işlemler için kullanılmıyor. Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali kriz sırasında bankalardan paralarını çekemeyen çok sayıda Kıbrıslı’nın, paralarını Bitcoin’e çevirerek sakladığı ve yurt dışındaki tanıdıklarına transfer ederek paralarını kurtarmaya çalıştığı gözlendi. Aslında bu işlem de, uluslarası para trasnferi konusundaki regulasyonların çevresinden dolanmak amacını taşıyan yasa dışı bir işlem olarak kabul edilebilir. Ancak bir diğer yandan, Bitcoin’i yasal para ile alışverişi yapılan dijital bir varlık olarak değerlendirdiğimizde, Bitcoin’i yasal çerçeve içine çekmek mümkün oluyor. Elbette parasını verip satın aldığınız dijital bir varlığı, istediğiniz kişiye göndermek, almak, vermek veya farklı bir fiyata satmak da yine ticaret kavramının sınırları içinde kalıyor. İşte Bitcoin’den nefret eden devlet ve finans kurumlarının elini bağlayan detay da bu. Tam olarak bu nedenle her Bitcoin sahibini yasadışı ilan etmek mümkün olmuyor.
Bitcoin şimdi yeni bir hamle ile finans kurumlarını çok rahatsız edecek bir kapı açıyor: Vergisiz, komisyonsuz, ücretsiz para transferi. Bildiğiniz gibi, para transferi, finans kurumlarının önemli bir gelir kaynağı. A şubesinden B şubesindeki bir hesaba para göndremek istediğinizde, ödediğiniz 1-2 liralık komisyon ücretlerini hatırlayın. Sonra her gün milyonlarca insanın/şirketin birbirine para transferi yaptığını düşünün. Bir ülkedeki finans sisteminde hergün, sadece para transferinden milyonlarca liralık gelir oluşuyor. Üstelik bu para transferi uluslararası yapılacak olursa, işlem başına onlarca dolarlık ücretler alınıyor, transfer edilen paranın boyutu büyüdükçe komisyon da büyüyebiliyor.
Bitcoin kullanıcıları şimdi, bu yüksek transfer ücretlerini ödememek için sosyal bir çözüm geliştirdiler. Para transferi konusunda kurulan startup şirketleri, Goabra veya Freemit gibi Bitcoin transfer sistemleri, aynı Uber’de, Kickstarter’da, Indiegogo’da olduğu gibi topluluğun gücünü kullanarak para transferinde bankaları devre dışı bırakmayı hedefliyorlar.
Peki bunu nasıl yapacaklar? Aslında sistemin mantığı çok basit. Örneğin Türkiye’den Amerika’daki bir arkadaşınıza 100 dolar göndermek istiyorsunuz… Normalde bu işlem için, bankadan bankaya değişmekle birlikte, 30-40 dolar Swift ücreti ödemeniz gerekir. Ancak Goabra gibi sistemler sayesinde kullanıcılar, karışık online servislere üye olmak zorunda kalmadan, Bitcoin’i doğrudan paraya çevirebiliyorlar. Siz bir Bitcoin cüzdanına sahipseniz, ABD’deki arkadaşınızın karmaşık abonelik işlemlerine bulaşıp Bitcoin cüzdanı açmasına ve aldığı Bitcoin’i paraya çevirmek için karmaşık Bitcoin borsalarında satmak için uğraşmasına gerek kalmadan, parayı doğrudan dolar olarak almasını sağlayabiliyorsunuz. Bunun için Goabra sistemine kayıtlı olan, adı sanı, adresi, iletişim bilgileri belli olan “vezne” kullanıcılardan birine 100 doları Bitcoin olarak gönderiyorsunuz. ABD’deki arkadaşınız da bu kişiyle iletişime geçiyor %1 kesintiyle parayı kendi hesabına aktarabiliyor. Bitcoin’deki bu hızlı gelişmeleri anlayabilmek için ABD’de bir yeraltı akımı olarak yükselen “unbanked” (bankasız) yetişkinleri de anlamak gerekiyor.
ABD’de yaşayan ancak herhangi bir banka hesabı olmayan yetişkinlere “bankasızlar” ismi veriliyor. Bu kişilerin sayısı tahminen 10 milyon kişiye ulaşıyor. Aralarında ülkeye kaçak yollardan girenler veya bir şekilde devletten saklananlar ya da bankacılık sistemine güvenmeyen ve banka hesabı açtırmayanlar bulunuyor.
Yine de dijital çağda bu bankasız yetişkinlerin de yolu online dünyada bir ödeme işlemiyle kesişiyor ve o noktada Bitcoin devreye giriyor. Goabra gibi startup’lar da bu 10 milyon kişinin dijital para transferi ihtiyacından %1 komisyon alarak kazanç sağlamak istiyorlar. Yani yıllık yaklaşık 1-5 milyar dolarlık bir para transferinin banka hesaplarına hiç uğramadan bu yeni startupların üzerinden Bitcoin olarak geçeceğini tahmin edebilirsiniz. Bu da Goabra gibi sistemlerin yılda 10-50 milyon dolar gelir üretmesi anlamına geliyor.
Elbette bu yeni sistemde güvenlik zaafları büyük soru işaretleri olarak karşımızda duruyor. Birkaç yüz dolarlık transferler büyük sorun olmasa da binlerce dolarlık ödemelerin vezne kullanıcısı tarafından alı konmayacağına dair garantinin kim olacağı da henüz belli değil ama bu yeni mekanizma eğer kabul görürse Bitcoin ekosisteminin bankacılık sistemine çok ciddi bir gol atacağını ve Bitcoin ile finans dünyası arasındaki savaşın daha da büyüyeceğini tahmin etmek zor değil.
|