Bazı acı gerçekler vardır.. Kabul etsek de etmesek de gerçek budur..
Mevcut şartlarda Amerika'nın istemediği hiç bir oluşum ülke'nin başına gelemez..
Tayyip Erdoğan'ın yükselişi ve AKP'nin kuruluşunun da nasıl ABD destekli olduğu az-çok ilgisi olanlar bilir..
Demokrasi'nin özelliği budur.. Size kendiniz seçiyormuşsunuz hissi verdirir.. ama size sunulanı yaşarsınız..
Kısaca eger Amerika vazgeçtiyse Erdoğan gider, hala işe yarayacaksa da kalır..
Gerisi bizim kendi kendimize siyaset kavgamız.. Boşa kürek..
Doğruluk payı çok yüksek bir yorum olmuş. Amerika'nın onay vermediği birinin iktidar olması Amerikalı bile olsa zordur. Amerikalı bile olsa zordur çünkü Amerika da bağımsız bir ülke değildir. Amerika'yı da idare eden, parayı elinde bulunduran, Hükümet için para basan o arka plandaki güçtür. Ülkelerin siyasetini kurdukları lobiler ile idare ederler. Bu lobiler yahudi, siyonist lobilerdir. Bu yüzden "Muhtar bile olamaz" diye başlıklar atılan Erdoğan Akparti'yi kurduğu zaman yaptığı o lobi ziyaretleri ile icazet aldı. Akparti'yi desteklemiş ben bile bunu inkar edemem. Bizim bağımsızlığımız işte bu kadar! Bu kadarı hepimize, hepinize yetiyor. Bu yüzden Amerikalı savcının tutukladığı Sarraf için sevinir, adalet yerini buldu diyerek Amerikan adaletine güveniriz. Amerikan karşıtlığı iddiasında bulunanlar bile yeri geldiğinde herkesten çok Amerikancı kesilir.