- bakanlar kurulu, cumhurbaşkanı, milletvekillerini geçtim, tek bir vali'nin yada kaymakam'ın dahi zapt altına alınmadan köprülerin, havalimanlarının falan tutulmaya çalışılması. bu sayılanlar hala aktif görev başında iken darbe bildirisi okunması.
- darbe bildirisinin tamamen isimsiz ve imzasız olması. "yurtta sulh komitesi" nedir, kimlerden oluşur, ne zaman ne için kurulmuştur bilgisinin verilmemesi.
- resmi olarak sıkıyönetim ilan edilmemesi.
- resmi olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesi.
- sadece ankara ve istanbul gibi metropollerde merkezi yerlere yollanan ve ikinci bir emre kadar beklemesi talimatı verilen askerlere ikinci bir emrin, o askerler halk tarafından linç edilinceye kadar gelmemesi.
- sokakalarda er-erbaş dışında rütbelilerin hemen hemen hiç görülmemesi. ve o er ve erbaşların ne yapacakları ve neyin içinde olduklarına dair hiçbir bilgilerinin olmayışı.
- 450bin metrekarelik ve binlerce çalışanı olan cumhurbaşkanlığı sarayının zaptı için gönderilen 3 rütbeli 13 er toplam 16 askerin girişte polis tarafından gözaltına alınması.
- mersin'de garnizon komutanının valiyi ve emniyeti arayarak kendini il sıkıyönetim komutanı olarak tanıtması ve il idaresini devir aldığını belirtmesi ardından, iki ekip otosunun yaşadığı lojmana gidip kendisini gözaltına alması.
- kullanılan bazı askeri araçların hangi birliğe ait olduğu anlaşılmasın diye plakalarının örtülerek sokaklara çıkması.
- genelkurmay başkanı rehin açıklaması. ardından genelkurmay başkanı kurtarıldı açıklaması. saatler sonra genelkurmaya operasyon düzenleniyor açıklaması.
- darbeci komutanların hayati yazışmaları whatsapp grubundan yapmaları.
- cnn türk, doğan medya vs.. gibi yayın kuruluşlarının ele geçirilmesi fakat faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmesi.
- trt'nin zapt edilmesi ve bildiri okunur okunmaz çalışanlar tarafındna geri alınması ve yayına kalındığı yerden devam edilmesi.
- hükümet yetkililerinin ayrı ayrı fakat hep aynı kelimeleri kullanarak demeç vermeleri. "kalkışma", "sokağa çıkın"... vs...
- aynı anda türkiye genelinde 90bin camide sela verilip, sokağa çıkın diye anons yapılması.
- henüz hiçbir şey net değilken ve sonrasında ölüm haberleri bir bir haber ajanslarına düşmeye başladığında hükümet yetkililerin, "sular durulana kadar evinizden çıkmayın, tek bir vatandaşın burnu kanamasın, gerekirse sığınaklara girip sivil savunma ekiplerini bekleyin" diyeceği noktada "sokağa çıkan demokrasinizi geri alın" ve "bu 2. istiklal savaşıdır" açıklamaları.
- bir yandan tv'lerden bangır bangır "sokağa çıkın demokrasinizi geri alın denirken" aynı anda taksim'de heykel çevresinde bekleyen askerlerin hemen 20 metre arkasında özel harekatçı polislerin hiçbirşey yapmadan saatlerce beklemeleri.
- cumhurbaşkanlığı sarayında uçaksavar olduğunu dün geceye kadar bilmememiz.
- bazı noktalarda, teslim olan ve hiçbir şeyden haberleri olmayan erlerin, kalabalığa bırakılıp öldüresiye dövülmeleri, kimi yerlerde vahşice öldürülmeleri.
- dünyanın en ölümcül silahlarından olan modern tankların elindeki en büyük silah pala olan küçük gruplar tarafından teslim alınmaları.
- birçok il merkezinde hiçbir saldırı, teknik arıza vs. açıklaması olmamasına rağmen durduk yere 1-2 saatlik elektrik, internet, yayın kesilmeleri ve tam o sırada sela ve sokağa çıkın anonslarının yapılması.
- flightradar24.com' da dahi ne zaman, nerede olduğu bilinen ve takip edilebilen cumhurbaşkanı uçağının hiçbir şey olmuyor, havada darbeci f16' lar yokmuşçasına seyahat etmesi. aynı uçağın darbeciler tarafından zapt edildiği duyurulan havalimanına inip üstüne basın toplantısı yapılması.
- ntv, cnntürk, doğan haber, aa gibi önde gelen haber ajanslarının, sanki öncesinde sözleşmişçesine, olayların en başında daha kimse ne olduğunu dahi anlamadan, "tsk içindeki fetö yapılanmasının darbeyi yapmış olabileceğini" defalarca izleyicilerine aktarmaları.
- dünya tarihinde eşi var mıdır bilmiyorum fakat sabah karşı değil, prime time'da yapılan ilk darbe olması.
KAYNAK:
https://eksisozluk.com/entry/61755845