Bazi seyler yasanir anlatilmaz.
Ve yurt disina goc ettiginizde bazi gercekleri gormek en az bir kac yili alir ve bu birkac yil sonunda sanki bunca yil magarada yasamissiniz hissine kapilirsiniz.
Biraz daha detaylı yazabilir misiniz ? Mağara benzetmesi neyi kapsıyor ?
Yukarda da arkadaş kendine bir senaryo yazmış , saçma olduğundan birşey yazmak dahi gelmedi içimden ama şunu ekleyeyim.Her halükarda yazdığının gerçek olma ihtimalini düşün ve tr de kar yağdığında ölen insanları , sokakta yaşayanları , van depreminde çadır bile bulamayıp karda kışta dışarıda kalanları , içeride yer bulanların saçma sapan ısınma yöntemi yüzünden yanarak can vermeleri , zehirlenenleri , doğu da kar da kışta okula yırtık ayakkabı ile kilometrelerce yıkık dökük bir okula gitmeye çalışan öğrencileri , kar yağmur demeden karşıdan karşıya geçmenize izin vermeyen şöförler varken .... bir de bunları düşün.
İzmir diyen arkadaşları da buca ya beklerim yağmurlu bir günde.Tr nin en iyi ve aydın şehri diye övünürler ama bir üni nin olduğu bir ilçede altyapı denilen illet yıllardır yok.Bırakın engelli yolunu buca da doğru düzgün kaldırım bile yok. Demiryolu tarihi eser niteliğinde ve ihtiyaca cevap veremiyor.Yıllardır çeşitli vaatleri yerine getirmeyen , hatta bir nevi iktidar yalakası olduğundan şüphelendiğim belediyeci tarafından kandırılan ulusalcılar , mecburen bu belediyeciye oyunu vermeye devam ediyorlar.
Alaçatı 'ya gidip mekanlara dışarıdan nasılda fakirce bakılır onu öğrendim.Orda ki insanlar soyulduğunun farkında olmasına rağmen , sosyal statü gereği oraya gidip fan kasmaya ihtiyaç duymaya devam etmektedir. Ayrıca çeşme ' de ki işletmelerin çoğunun çalışanları antalya' dan daha fazla sömürdüğünü çalışanlar daha iyi bilir.Bir çoğu da emeğinizin karşılığına el koymak ister. Daha yazacak o kadar çok şey var ki.