yazıyı geçen 10 gün önce yazmıştım, telegram kanalında paylaşmıştım, burda da paylaşalım, kalıcı olsun, telegram kanalımız:
https://t.me/traltcoinTeknik analiz bilen YARASA!Yıllardır söylüyoruz , aylardır söylemleri sıklaştırdık, hiç bir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler olacak diyorduk, oldu!
Teknik analiz bilen bir yarasamız oldu.
Scam (dolandırıcı) ABD ve dünya borsası tavan yapmışken, altın, gümüş yükselişin eşiğindeyken ve en önemli faktör BİTCOIN tarihinin en büyük alım sinyallerini vermişken birden bir virüs çıktı ortaya.
O borsaların batması gerekiyordu, bunun için de bir haber lazımdı, virüs bizim haberimiz, her şey güzel giderken bir şeylerin fiyatı (borsalar mesela) düşemez bu adamların düzeninde!
Dünya üzerinde bir güç savaşı var; dinozorlar ve yeni kuşak arasında: Şu an güç dinozorların elinde, dinozor diyeceğim onlara çünkü yeni kuşak ile çağlar kadar fark var aralarında, bu dinozorlar, petrol tekelleri, sağlık tekelleri, medya tekelleri, silah tekellerini temsil ederken, yeni kuşak ise yeni çıkan, çıkacak olan ve hali hazırda çıkmış olan teknoloji şirketleridir.
Bu savaşın en önemli faktörü ekonomi, diğer tüm alanlarda yenilmek üzere hakim güç.
Merkezi yani tekelleşme ile merkezsizlik arasında bir kontrol savaşı bu ve merkezi otorite olan o tekeller, petrol için ülkeleri yok edebiliyorken gücünü kaybetmemek için gerekirse dünyayı yakar, şu an yakıyorlar, herkesi evlerine kapatıp, korku salıyorlar dünyaya, çünkü tek anladıkları yönetim şekli korku ve silah.
Dinozorlar, yani eski kafalılar ile yeni kuşağın güç savaşı bu, dinozorlar petrol diyor, yeni kuşak uzay, dinozorlar silah diyor yeni kuşak teknoloji, dinozorlar sadece biz besleneceğiz, biz büyüyeceğiz diyor yeni kuşak ise herkese yetecek kaynak yaratılabilir diyor, ki hali hazırda var zaten.
Yarasa teknik analiz biliyor, ne zaman virüsü salacağını çok iyi biliyor, nereden salacağını da…
Yarasanın olası 3 sahibi var, ya yaratıcının / doğanın, ya dinozorların ya da yeni kuşağın.
Yeni kuşaktan olma ihtimali çok zayıf, şayet onlardansa bu yarasa ancak çoğunluğun yararı için azınlıktan vazgeçme olarak açıklanabilir ve dinozorların ölmesi için gerekli ve kontrollü bir yöntemdir.
Ama sahip eğer dinozorlar ise, korkunun ürünüdür bu yarasa, panikle alınmış bir karar ile son kez hayatta kalmanın refleksidir.
Konuya insanlık tarihinden bakacak olursak, veba, kolera, tifüs, çiçek vb. salgınlar, imparatorlukların yıkılmasına, kıtalararası göçlere ve büyük buluşlara neden oldu. Doğanın kendi dengesiyse şayet, bu pandemiler, savaşlarda ölenlerden bile daha fazla cana mal oldu. Ancak ekonomik belirtiler ile bu kadar tesadüfi olarak doğanın işbirliği yapması biraz garip.!
1970’lerde altınla doların bağını koparıp, doları küresel değer deposu yaptılar. Çünkü altın görece sınırlı bir madendi, ne gerek var sınırlı bir şeye, sınırsız yapalım dediler, rezervini ve likiditasyonunu petrole bağladılar. Tekelleşme ve güç kontrolü için görünüşte sürekli büyüyen bir ekonomi oluşturdular ama o ekonomik konseptte büyüyen sadece rakamlar olur, gerçek ve sağlıklı bir büyüme olamaz.
Bir sonraki aşaması 2000’li yıllarda dijitalleşme idi. Altınla bağı kopan doları dijitalleştirme operasyonu, çünkü dolar kağıt, kağıt para özgürlük demekti. Bankadan alırsınız kağıt parayı, o noktadan sonra sizi takip edemezler, nereye harcadığını bilemez, silah mı, ilaç mı aldın bilemez. Takip etmesi çok güçtür ama dijitalleşmek istemelerinin yegane sebebi herkesin nerede, ne zaman, ne yaptığını bilmek ve kontrol etmek olduğu için bu dinozorların parayı da dijital sisteme geçirmeleri gerekiyordu. Kredi kartları ile başladılar bu işe ama çifte harcama ve dolandırıcılık vakaları olma ihtimali vardı, onay mekanizmaları ve bir sürü teknik detay vardı, kredi kartına tanımlanmış sözde dolar ile de dijital bir değer deposu yaratılamazdı.
Burası teori, hatta komplo teorisi;
Dinozorlar dijital bir para birimi için çalışmaya başlar ya da bir grup programcıya bunu programlamaları için iş verirler, amaç dijital, merkezi ve kontrolü dinozorlarda olan bir dijital değer deposu üretmektir.
İnsanlık tarihinin bir yerinde bazen bir deli çıkar ve ‘dur’ der. Buradaki delinin(!) kimliği gizli, Satoshi Nakamoto. Merkezi olması için tasarlanan dijital para ve değer deposunu BITCOIN adı altında piyasaya sürdü. Ancak tehlikeyi görmüştü Satoshi ve insanlığın Black Mirror evresine geçmesine vicdanı el vermedi. Dinozorlardan önce davranıp, bitcoine özgürlüğünü verdi, tıpkı Person of Interest dizisindeki Harold Finch’in herkesten habersiz gizlice makineyi özgürleştirmesi gibi.
Bu dinozorlar interneti de kendilerine saklama derdindeydi, dijital değer deposu ile dijital dünyadaki ikinci yenilgilerini aldılar, önce interneti kaybettiler sonra da olası değer depolarını.
Daha önce de belirttiğim gibi kağıt para özgürlük demektir, kimde olduğu, ne kadar olduğu bilinemez. Bitcoin de aynı şekilde özgürlük yanı anonimlik verir kullanıcılarına ama bir püf noktası vardır: Bitcoin, kağıt paranın tam aksine takip edilir, hem de çok sıkı takip edilir, nereden nereye, ne kadar, ne zaman gönderildiğini şeffaf olarak herkes görebilir Bitcoin’de. Tam da dinozorların istediği şekilde, tek bir fark ile, kim olduğu bilinemez, bitcoin cüzdan sahibinin adı sanı yoktur, sadece bir cüzdandır o.
Satoshi Nakamoto Bitcoin’u yersiz yere 2008 yılında piyasaya sürmeseydi belki de Bitcoin cüzdanları sadece kimlik numaralarına göre çıkartılabilecekti, o versiyonu yapmaya çalışıyorlardı. Nakamoto, önce davranıp ilk versiyonunu hemen sürdü piyasaya. İlk versiyonu diyorum çünkü bitcoin teknolojik olarak artık o kadar da gelişmiş bir teknolojide değil. Transfer hızı, bir para olmasını engelliyor, zira çok yavaş. Dinozorlar hem değer deposunu, hem para aynı anda istiyordu, dolarda olduğu gibi. Bu nedenle olsa gerek, Nakamoto biraz aceleyle tekerlerine de çomak sokmak için, Bitcoin adı altında sürdü piyasaya o dijital paranın ilk versiyonunu. Ve bu aralar o Bitcoin hızla para olmaktan çıkıp gerçek bir değer deposu olma yolunda ilerliyor.
Hali hazırda devam eden bir güç savaşı var; YouTube, Google, Twitter, Facebook ile olan savaşı kaybetti dinozorlar. YouTube ile ellerindeki medya gücünü yitirdiler, alternatif bir dünya video platformu da cabası..
Şu an, Milli Eğitim Bakanlığı online eğitimlere başlıyor, yani öğrenciler artık evlerinde eğitim görmeye başlayacak. Ancak Twitch, bu uygulamayı çok önce başlattı ve öğretmenler M.E.B’in platformu yerine o mecrayı kullanmayı tercih ederse daha fazla gelir sahibi olacak.
Twitter ile de medyayı kaybetti dinozorlar; algı oluşturan yalan haberleri, gazete ve televizyon kanallarında duyurmaları halinde, haberin doğrulamasını anında sosyal medyadan yapabiliyor insanlar. Buna rağmen, tekelleşmiş medyalarında hala yalan haberler yer alıyor, sosyal medya kullanmayan yaş aralığındaki insanlar için.
Twitter, Facebook vb. platformlar, teknik anlamda merkezi sistemler olsalar da içerik anlamında merkezsiz sistemlerdir. Şu an blockchain (blokzinciri) teknolojisi ile bu platformlar da bir zaman sonra merkezsiz bir yapıya bürünmek zorunda kalacaklar ya da yerlerine Steemit gibi gerçekten merkezsiz platformlar gelecek.
Bitcoin tarihindeki ilk mass adoption boyutundaki boğa sezonun sinyalini vermişti, “ekonominizi batıracağım..” diyordu. Teknik analiz anlamında daha önce ichimokou haftalık grafiklerinde oluşan kesişmelerde aralık 2015 tarihinden sonra fiyat 300 dolar seviyelerinden durmaksızın 20k dolar seviyelerine gitmişti, benzer bir kesişme 2020 17-24 şubat haftası bitcoin tarihinde ikinci kez yaşandı ve fiyat 10200 dolar seviyelerindeyken oldu bu kesişme, mass adoption boyutundaki kesişme aylık grafikte oluyordu çünkü haftalıkta bitcoin tarihinde ikinci kez olan kesişme aylık grafikte tarihte ilk kez oluyordu. Ve yine tesadüftür ki o gün en büyük altcoin borsası binance bakım bahanesi ile kapandı yada birileri tarafından kapatıldı, kapatılması istendi, bakım sonrası tekrar açılışta bir satış baskısı yaratıldı fiyatlar baskılandı ancak grafikte sinyaller gelmişti, borsa tekrar kapatıldı 3 gün sonra yine bakım bahanesi ile, ve açılışta bitcoin fiyatları çok sert bir şekilde aşağı indirildi, alt coinler ile birlikte. Ancak hali hazırda haftalık ve aylık grafiklerde olan boğa sinyalleri devam etmekte.
Blockchain, herkesin bildiği tabiriyle Bitcoin teknolojisiyle asıl güç olan, ekonomiyi kaybetme noktasında artık dinozorlar zira o paralar el değiştirecek. Başta çok ciddiye almadılar ve ipin ucunu kaçırdılar, sonra nasıl engelleriz derdine düştüler, şimdi de engelleyemiyoruz nasıl kontrol ederiz derdindeler. Futures ve marginlerle BTC fiyatlarını manipüle ederek insanları REKT etme ve sattırma derdinde olanların, bilmedikleri asıl konu, BTC sahiplerini rekt etme imkanlarının olmadığıdır. Zira gerçek BTC sahiplerinin REZERV parayla bir derdi yok, felsefeleri veya formülleri 1 BTC = 1 BTC.
Bu Covid-19 virüsüyle dinozorlar bunu fark etmiş olabilir; engelleyemiyoruz, durduramıyoruz, en azından mevcut olan payımızı kaybetmeyelim derdine düşmüş olabilirler. Bu da ekonomik devrimi getirecek, yani sermaye el değiştirecek. %90’ı dinozorların elinde olan ekonomik gücün tamamı yeni nesille el değiştirecek. Dolar olarak yine aynı ölçekte para ve değerleri olacak dinozorların ama güçleri zayıflamış olarak devam edecekler hayatlarına. Ve bir yerden sonra da yok olup gidecek o savaşçı, baskıcı, köle taciri zihniyetleri.
İnternetin yaygınlaşmasıyla insanlarda başka bir farkındalık daha oluşmaya başladı. Virüs korkusuyla, yüzyıllardır sömürülen, öldürülen Hindistan ve Çin gibi ülkeler ellerine bilgisayar alınca her birinin potansiyel birer dahi olduğu çıktı ortaya, Hindistan yazılım sektöründe dünya lideri konumuna geldi.
Bu dinozor zihniyet, sadece petrol için Irak’ta 10 yılda 1 milyona yakın insan öldürdü, Suriye’de 9. yılına giren savaşta yüzbinlerce insan öldü, 6 milyona yakın sivil başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Milyonlarca insanın hayatını değiştirdiler, kim bilir kaç yüzü dahiydi, kim bilir kaçı insanlığı uzay yolculuğuna taşıyacak kapasitede insanlardı, asla bilemeyeceğiz.
Zira bu dinozor zihniyet, insanlığın gelişmesinde bir engel, yüzyıllardır insanoğlunun önünde barikat kuruyorlar, petrol satmak için, kömür çıkartmak için, daha çok kar etmek için, para kazanmak için elektrikli arabanın, güneş enerjisinin karşısında duruyorlar, doğayı katletmek pahasına yeni teknolojilerin gelişmesini engellemeye çalışıyorlar.
Bu bir savaş, savaşı kim başlattı bilemiyoruz, doğa mı, yeni kuşak mı, dinozorlar mı, bunu toz bulutu dağıldıktan sonra göreceğiz.
Yeni kuşak başlattıysa savaşı dinozorları yok etmek için yapılmış kontrollü bir savaş bu, ve yakında durulacak ,ilk operasyon tamamlanmış ve geçiş süreci hızlanarak devam edecek,
dinozorlar başlatmış ise bu savaşı, ciddi anlamda bir caresizlik ile karşı karşıyayız , çünkü dinozorlar virusün kontrolünü kaybedebilir, çünkü yazı başında da dediğim gibi, petrol için ülke yok eden adamlar o gücü kaybetmemek için son bir çaresizlik ile böyle bir düğmeye basmış olabilirler,
senaryolar ne olursa olsun, bu savaşı kim başlatmış olursa olsun, önümüzdeki yıllar içerisinde dünyada bir trend kırılımı olacak, ve bu trend kırılımı ile hayatlarımız değişecek, yaşam şeklimiz değişecek, dünyaya bakışımız değişecek.
Bu çerçeveden detaylandıracak olursam, borsada teknik analiz bilenler daha iyi anlayacaklardır: Petrol fiyatlarına bakacak olursak eğer, 21 Mart tarihinde 24-25 Dolar bandında ve 20 Dolar desteğinin hemen üzerinde duruyor. Bu hafta ya da ertesi hafta petrol, bir nevi “coronanın ilacını bulun” diyor ve 20 Dolar aşağı kırıldığı an, ilk hedefi 8 ve ardından 1 hatta sıfır dolara kadar gidiyor.
Petrol, burada dinozorların kurduğu oyunu, gösteriyor, yeni ekonomik düzende yerlerini koruyabilmek için bu kaostan besleniyorlar.
Temelinde, elinde altın ve BTC bulunduran insanlara panik satışı yaptırıp, fiyatları düşürerek geri almak yatıyor.
Bitcoin’de pek işe yaramadı bu, hali hazırda 4000-5000 Dolar seviyelerinde. Sadece geç gelen yatırımcıları rekt ederek zararına sattırıp, 300-500 BTC’yi alabildiler. Ama bu yeterli değil asıl amaçları büyük miktarlarda BTC sahiplerine sattırmaktı ama onların BITCOIN’u elden çıkarmaları hiçbir zaman olası görünmüyor.
ABD borsaları 20 Mart 2020 tarihinde tepe noktasından % 35 düşmüş durumda, normal geri dönüş noktası ilk etapta % 38 dir, % 38 düşüşe geldiğinde bir yukarı düzeltme beklenebilir, piyasa toparlanıyor havası yaratılır ancak asıl düşüş sıcak sudaki kurbağa misali devam eder, taa ki % 78 seviyelerine gelene kadar, %78 seviyesi de geçilirse kapanma noktasına gelir zaten. Kriptoda bu seviyelerdeki düşüşleri hep yaşadık, gördük, normal borsa yatırımcıları 1929’dan beri hiç bu denli ciddi bir düşüş yaşamadı. 1929 büyük buhrandan bu yana özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra tüm dünya borsaları birer ponziye dönüşmüş durumda. Bitcoin, 300 dolardan 20.000 dolara giderken dolandırıcı bunlar hiç bir şey bu kadar artmaz, sonsuza kadar artmaz diyen klasik borsa simsarları kendi borsalarında olan ponziye hiç dönüp bakmadılar. Halbuki dönüp bir baksalar kendi borsalarındaki büyük resme, 1925’lerden bu yana tüm borsalar sonsuz bir yükselişe girmiş durumdaydı. Çünkü o borsalar, Bitcoin borsaları gibi 7/24 çalışmıyor ve özellikle düşmesin diye al-sat kapanışları yapılıyor. Bir hisse % 5 düşerse, o hissede ticareti durduruyor, hatta ticareti durdurmuyor sadece satışı durduruyor! Şu an mesela ABD borsalarında satış yasak. Siz 900 dolardan aldığınız Tesla hisselerini satamazsınız, sadece biz satarız diyor. Ayrıca ortada hisse de yok diyorlar, yani hisse senetlerini de borç senetlerine dönüştürmüş durumdalar. Örneğin, insanlar Türk Hava Yolları hissesi aldığında uçak satın almış gibi düşünüyorlar, öyle lanse ediliyor çünkü ama ortada öyle bir durum yok. THY’nin borcunu satın alıyor insanlar sadece. THY’ye para gerekiyor, hisse payı basarak borsada satıyor. Kısacası o hisselerin normalde hiçbir değeri yok. Bu yazıyı okuyan klasik ekonomistler bu fikri belki saçma bulacaktır. O zaman soruyu tersten soralım: Örnek, FORD hisseleri sıfırlanırsa, Ford fabrikalarını kapatacak mı, bir bağlantısı var mı? Yoksa batarak Ford olarak değil başka bir unvanla yoluna devam mı edecek?
Gerek ABD gerekse tüm dünyadaki borsalarda bir balon şişirdiler, ta ki ki corona virüse kadar.
Ve virüs bahanesiyle, olması gereken düzeltme klasik borsalara geldi. 2008 krizindeki (dünyadaki büyük merkez bankalarının para basarak atlattığı ama balonu şişirmeye devam ettiği) düzeltme hariç, 100 yıllık boğa sezonları ayı sezonuna geçiş yaptı. 40 yıllık yükseliş trendlerini aşağı kırdılar ve 100 yıllık yükseliş trendin dibine doğru gidiyorlar, gidecekler. Bu virüs, bu trendin kırılması içindi. Virüs olmasa başka bir şey olacaktı ama mutlaka bir şey olacaktı. Sürdürülebilir bir ponzi sistemi değildi çünkü. Şu an FED, ponziyi devam ettirme çabası ile sürekli dolar basıyor, her gün 1 trilyon dolardan bahsediliyor mesela. 2008 krizinde 900 milyar dolar basmışlardı ve tarihlerinde bastıkları doların kat kat fazlasıydı bu rakam. Şimdi günde 1 trilyon veya toplamda 6 trilyon dolar basılacağı konuşuluyor. Ancak doları petrole endekslediler, ortada petrol savaşı da var artık. Rusya petrol üretimine devam etmek ve mevcut fiyatlardan satış yapmak istediğini açıkladı, Suudiler karşı çıktı.
Ayrıca dolar basmak, ponziden kaçmak isteyenlere şu an tepede çıkma fırsatı vermekten başka bir şey değil, çıkıp nereye yatırım yapacaklar, çıktıktan sonra doların bir değeri kalacak mı?
Dünyada ekonominin sürdürülebilmesi, ticaretin devam edebilmesi için, bir sabite yani bir değer deposuna ihtiyaç var, binlerce yıl kullanılan altın ve gümüş gibi.
Ancak uzay çağında artık altın ve gümüşün de bir değer deposu olma ihtimali çok yok, çünkü uzayda sonsuz miktarda altın ve gümüş gibi benzeri madenler var. Dolar ya da bir başka fiat, para birimi zaten olamaz, dolar likiditede kullanılan bir araç sadece. Para yani, para ve değer deposu farklı şeylerdir. Değer deposu o paranın değerini belirleyen şeydir, ikisi bir arada olmaz, şu an dolarda olduğu gibi. Olursa, önünde sonunda o balon patlar. Özetle sabit bir değere ihtiyaç var ve şu anki tek çözüm Bitcoin yani kripto.
Dinozorlar için Bitcoin’de kaçan tren alt coinlerde hala kalkmamış durumda. Bitcoin’den vazgeçip alt coinleri, özellikle Etherium, Waves gibi merkezsiz ama potansiyeli olan alt coinleri hedef almış olmaları yüksek bir ihtimal. Alt fiyatlardan toplamak ve paylarını arttırmak için. Ancak alt coinlerde güven kaynaklı sorunlar, bizim için ne kadar risk teşkil ediyorsa, o dinozorlar içinde riskli görünüyor. Sonuçta altcoinlerin de geliştirici ekipleri var geliştirme anlamında merkezsizliği, etherium dışında sağlayabilmiş değiller, bu da onları şimdilik güvensiz kılıyor.
Bir şekilde dinozorlar da kendi yollarını bulacaklar, belki de tokenize dünya modeline onlarda ayak uyduracaklar, ki uydurmak zorundalar. O havadan bastıkları hisseleri sıfırlayacak ve hisse yerine gerçek anlamda işlevsel tokenler çıkartacaklar. O borsalarda, kripto dünyasında bunun için de çalışmalar son yıllarda hızla devam ediyor zaten. Ve şu an FED’in bile yıllardır süren bir kripto para oluşturma senaryosu var. Dolardan bağımsız kendi kripto paralarını oluşturma ve o parayı değer deposu yapma çalışmaları sürüyor. Ancak, en başından beri Bitcoin’un yaratıcısı Satoshi Nakamoto o plana çomak soktu sanki.
Ekonomi anlamında konuyu tekrar özetleyecek olursak dünyayı bekleyen süreç, Bitcoin’un gerçek değer deposu olduğu ve o değerin altında şekillenen bir ekonomik model bizleri bekliyor.
Şu anda dünyada yaşanan salgına geri dönecek olursak eğer, dinozorlar tüm bu yaşananları ilaç / aşı hazır halde başlattı. Sadece zamanı bekliyorlar ilacı salmak için tıpkı virüsü saldıkları gibi. O esnada pozisyonlarını alıyor, ya da ortada cidden ilaç, aşı, panzehir yok ve büyük bir risk aldılar. Çünkü, grafiksel olarak petrol fiyatları sıfırlanamaz, petrolün sıfırlanmasının ya da değerinin şu an 25 dolar seviyesinden daha aşağılara düşmesinin tek sebebi kullanılmaması olur. Yani Çin’le başlayan ve orada kontrol altına alındığı söylenen ama İtalya, İspanya gibi bir çok Avrupa ülkesinde üretimin durma noktasına gelmesi işletmelerin ve araçların petrol kullanmaması, pek çok ülkede uygulanan karantina ve evden zorunlu olmadıkça çıkmama hali, virüsün kontrolden çıktığı anlamını taşır.
Yazının başlarında petrol fiyatlarının, grafiksel olarak ‘ilacı bulun yoksa ben sıfırlanacağım’ dediğinden bahsetmiştim. Ayrıca diğer tüm borsa hisseleri de ‘her an sıfırlanırız biz..’ diyor.
Umarım bu senaryo olmaz, olacağını da sanmıyorum, hali hazırda 20 küsur aşının geliştirildiği yönünde haberler gelmeye başlamış durumda. Sanki aklımızla dalga geçer gibi “panzehir dolapta kalmış kim koydu bunu oraya, madem koydu neden söylemedi bize ne kadar ayıp..” diyecekler.
Özetle, gelecekteki dünyayı şekillendirmek, şekillendiremiyorlarsa pozisyon alabilmek için yaptıkları bir kaosa benziyor bu. Kaos hala geçmiş sayılmaz, virüsün hala kontrolden çıkma durumu mevcut çünkü veriler bunu gösteriyor. Eğer kontrollü bir durumla karşı karşıyaysak bitcoin, altın ve gümüş fiyatları inanılmaz bir şekilde artışa geçecek, borsalar toparlanıyormuş gibi yapacak ama aslında toparlanmayacak, sadece yukarı yönlü bir düzeltme yapacak. Ve bu yatırımcılar, altın, gümüş ve bitcoinin asıl yükselişi sırasında klasik borsaları ve küçük hissedarları yalnız başına bırakarak “Biz BTC almıştık, siz neden zamanında almadınız” dedirtecekler. Zira şu an küçük borsa yatırımcılarının satışı engelleniyor, geçiş sürecinde hafif yukarı yönlü hareketle küçük yatırımcıya “satmayın, bakın artıyor” algısı oluşturulacak ve hiç kimsenin beklemediği bir anda, fiyatları düşürerek tahtta BITCOIN’un oturduğunu görecekler.
Tabiki bu süreç 1 ayda 2 ayda olmayacak, bitcoinin önünde daha uzun yıllar var, bir ay sonrasında bir ödül yarılanması var bitcoinin, ve bunu takiben asıl değişimleri görmeye başlayacağız. Çünkü bitcoin altcoinler olmadan düşünülemez, ve yükselişe geçemez, bit coin bir değer deposu olurken o değeri oluşturan ve arttıranlar altcoinler ve altcoin projeleri olacak.
bitcoin değer deposu olurken, dash, litecoin, ripple, monero gibi currency ler
para yerine kullanılmaya ve değiş tokuş aracı olma yoluna girecekler, ethereum, waves gibi platformlar bu değiş tokuşların 3 üncü taraflar olmadan merkezsiz olarak yapılabilmesini sağlayacaklar, bazı gizlilik sağladıkları için ön plana çıkarken bazı coinler şeffaflıkları ile ön plana çıkacak. Currencyler, platformlar, ve tokenler ile çevrili bir ekonomik düzen olacak. Şu an klasik borsalarda olan şirketler dahi hisse yerine token çıkartacaklar, kritoda bunlara STO (Security Token Offering) deniyor. Kripto da evriliyor, İCO (İnitial Coin Offering) ile başlayan sanal yatırım start-up fonlama diyebileceğimiz genişleme evresi STO’lar ile bambaşka bir seviyeye çıkacak.
örnek olarak, bir kafeniz mi var, kafenizi halka açabileceksiniz, kafenizden hisse satabilecek ve o hisse satışları ile büyüyebilecek ve kendi hissedarlarınıza kar payları dağıtabileceksiniz. Mevcut şartlarda sıradan bir kafenin borsa istanbulda hisse satması ile aynı durum bu. Mevcut güç buna izin vermez, vermiyorda, o borsalarda hisse satabilmek yada listelenebilmek için dünya kadar bürokrasi aşmanız gerekiyor, ve yine de izin vermezler sıradan bir işletmenin orda hisselerinin olmasına. Ancak blockchain ile bu mümkün, ve çok yakın zamanda görmeye başlayacağız böyle STO’ları.
merkezi güç ile merkezsiz gücün savaşı her şey, merkezsiz güç yani halk, teknolojik ilerleme ile birlikte ister istemez farkına varmaya başlıyor çevresinin, nasıl yönetildiğinin örneğin, nasıl yönetilmesi gerektiğinin ve hatta yönetmenin tanımının değişmesi gerektiğini anlıyor insanlık. Yönetmesi için seçilenlerin, aslında halkın uğraşmak istemediği işleri yapmak,uygulamak için seçilen çalışanlar olduğunu anlaması sağlanacak blockchain ile.
“Be your own bank” yani “kendi bankan kendin ol”, bitcoin ve kriptonun sloganıdır, ve kaybedilmemek istenen güç budur, insanların kendileri banka olursa her şey değişir dünyada, ekonomiden sağlığa politikadan eğitime kadar total bir değişim, bir trend kırılımı olur.