Bitcoin Forum
December 12, 2024, 06:28:57 PM *
News: Latest Bitcoin Core release: 28.0 [Torrent]
 
   Home   Help Search Login Register More  
Pages: [1]
  Print  
Author Topic: Şehirlerin Sonu mu? Tüketimden - Üretime  (Read 232 times)
anonymous3x (OP)
Sr. Member
****
Offline Offline

Activity: 1176
Merit: 305



View Profile
March 29, 2020, 05:09:16 AM
Last edit: March 29, 2020, 06:07:28 AM by anonymous3x
Merited by Blacknavy (4), ekiller (2), Muhtaixa (2)
 #1

Kırdan Kentlere Neden Göç Edildi ?
- Tarımsal Makineleşme Beraberinde gelen İşsizlik
- Aşırı nüfus artışı
- Sanayileşmiş kentlerde iş bulma imkanının fazla olması
- Şehirlerin 18.yy başlayan gelişimi 19.yy ve 20.yy da zirveye ulaşması (ekonomi eğitim ulaşım bakımından)



Peki şimdi ne oluyor neler olacak ?


- Sanayi Devrimi Otonom Sistemler (1800-1950 Tarımda benzeri yaşanmıştı)
- Robot Teknolojileri
- Şehirlerin tüketim merkezi haline gelmesi ve insanlara ağır maliyetler getirmesi
- Doğaya verilen ağır tahribatlar iyice gündeme gelmeye başladı (hava su toprak kirliliği) bunun yanında başlayan salgın hastalıklar


2000-2100


  Şehirlerin gelişimi yükselişini bir grafiğe oturtacak olursak 1800'lü yıllarda başlayan yükseliş  1900'lü yıllarda parabolik olarak arttı ve 1980 zirve noktası oldu.

  Şehirler 1980 yılı ile beraber iş gücünde doyum noktasına ulaştı. Artık 1900 lü yıllarda başlayan şehirleşmedeki Parabol yükselişin acı bir düzeltme evresine geldik gibi görünüyor.

Bugün fabrikalarda başlayan robotlaşma süreci hatta çoğu fabrika artık %70 robotlaştı diyebiliriz. 2020-2050 arasında fabrikaların tümü tamamen otonom sistemlere geçeceği düşünülüyor. Önümüzdeki 30 yılda iş gücüne duyulan ihtiyaç yarı yarıya azalabilir demek. Sadece fabrikalarda değil yakın zamanda mağazalar marketler kargo otobüs hava taşımacılığı genel manasıyla ulaşım eğitim sağlık gibi bir çok sektör robot teknolojilerden yararlanacak.
Yaşanacak 4. ve 5. sanayi devrimi ile oluşacak işsizlik ordusunun şehirlerden kaçmasıyla bir çok sektörün de buna paralel tamamen silinmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Çözüm bulunmazsa oluşabilecek işsizlik dünya genelinde %50'yi aşabilir.


   Artık şehir hayatı tamamıyla çekiciliğini kaybetmiş görünüyor, gözlemlerime dayanarak şehir de yaşamanın maliyeti her geçen gün artıyor şehir hayatı tamamen tüketime endeksli olduğu için şehirde yaşayan insanların fırsatları her geçen gün negatif yönde ilerliyor. Şehirlerdeki insanlar mutsuz olmaya ve depresif ruh haline bürünmeye başladı.

İlgili haberler : https://www.trthaber.com/haber/yasam/tersine-gocu-tercih-edenler-artiyor-434543.html
                      https://www.gzt.com/dunya-politika/tersine-goc-basladi-binlerce-kisi-koyune-donuyor-3509614
                       https://www.yenicaggazetesi.com.tr/buyuk-sehirler-issiz-yuvasi-574h.htm
                       https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/asil-simdi-tehlikeli-oldu-koye-donuyorlar-5709705/

Peki Çözüm Ne?


- Öncelikle çözüm üretimin bireylere taşınması (3d yazıcılar) insanın doğa ile barışması. Bireysel üretim kabiliyetinin artması.
- İhtiyacımız kadar tüketmek doğaya zarar vermemek
- Ve her zamanki gibi eğitim (geleceği öngörebilmek ve geçmişte yapılan hatalardan ders alabilmek) bu da eğitim ile olur.
- Aynı şekilde çalışma saatleri 8 saatten 6 saate tatiller hafta sonu 2 günden hafta da 3 güne çıkarılabilir. İnsan kalan boş zamanlarında kendini geliştirmek doğaya ve insanlara katkıda bulunmak adına üretime doğaya katkı sunacak şeyler hazırlayabilir.
 

Ben fazla nüfusu bir sorun olarak görmüyorum. Aksine Dünya bırakın 10 milyarı 100 milyar insanı bile besleyebilir. Yeter ki kaynaklarımızı kullanmasını bilelim.

Aslında buna benzer çok farklı çözüm önerileri sunulabilir. Çok uzun yazılar yazılabilir.

Çözüm olmazsa sorunlar çok artacak.


Notlar:

Gelecek Kırsal Yaşamda mı?
Üretim evlere taşınabilir mi  ? 3d Yazıcılar
Bilgi Ekonomisi
Doğa İle Kucaklaşma
Tüketim çılgınlığının son bulması



Bu başlıkları da boş kaldığımca işleyeceğim.

wolwoo
Legendary
*
Offline Offline

Activity: 2128
Merit: 1148



View Profile
March 29, 2020, 05:36:08 AM
 #2

Güzel yazmışsınız hocam, parayı bulursak çiftlik kurma hayalim var. Hiç anlamam o işlerden ama para olursa onun da çaresi var  Grin
Tarla fiyatları uygun, onlarca yüzlerce dönüm alıp her şeyi kendin üretebilirsin. Sorun finansman ve devamlılığı sağlamakta... Biraz da cesaret  Wink

"Küllü hâlin yezûlü" =>> Her hâl geçicidir
anonymous3x (OP)
Sr. Member
****
Offline Offline

Activity: 1176
Merit: 305



View Profile
March 29, 2020, 05:59:59 AM
 #3

 
Güzel yazmışsınız hocam, parayı bulursak çiftlik kurma hayalim var. Hiç anlamam o işlerden ama para olursa onun da çaresi var  Grin
Tarla fiyatları uygun, onlarca yüzlerce dönüm alıp her şeyi kendin üretebilirsin. Sorun finansman ve devamlılığı sağlamakta... Biraz da cesaret  Wink

 Teşekkürler hocam. Olabilir tabiki de.

 Ancak ben gelecekte her insanın gıda dahil mini sanayi olacağını düşünüyorum. Karıncalar Arılar gibi çalışmalı. Burada çalışırken doğayı korumak ana tema olmalı. Yine ben sanayi devriminin getirdiği seri üretimden gelecekte bireysel üretim ile beraber orjinallik ve bireysel tasarımın daha ön planda olacağını düşünüyorum her insanın üretim kabiliyetini arttırabiliriz evlerimize girecek olan 3d yazıcıları büyük fırsat olarak görüyorum.

 Bu şekilde bu işsizlik ve kaotik süreçte çıkabiliriz. Daha bilgili olanlar elbet vardır o yüzden bende yakın zamanda doğa ile iç içe bir yere taşınacağım. Kendi kendime yetecek kendimi geliştirecek bir sürece evrileceğim.



Granxis
Hero Member
*****
Offline Offline

Activity: 1400
Merit: 536



View Profile
March 29, 2020, 07:48:00 AM
 #4

Oncelikle yazi guzel ve ozgunse ayrica tebrik ederim, evet 2 temel kavram var, issizlik ve sehire goc.
sunu soylemeliyim. Insana her zaman ihtiyac olacak, isimizi kaybederiz diye korkmayin, hic bir robot sizin sacinizi kesemez, hic bir robot size garsonluk yapamaz. Lojistik alaninda robotlasma gorulebilir. Ingiltere'de sanayilesme doneminde isciler kazma kurekle makinelere saldirmislar ve sonuc olarak yine de insana ihtiyac olmustur.
Koyde yasamayi kolay saniyorlar, hayatinizda en az bir kere koye gidiniz, oradaki hayati gormeden koy hayatina ozenmeyiniz.



.
.Duelbits.
█▀▀▀▀▀











█▄▄▄▄▄
TRY OUR
  NEW  UNIQUE
GAMES!
.
..DICE...
███████████████████████████████
███▀▀                     ▀▀███
███    ▄▄▄▄         ▄▄▄▄    ███
███   ██████       ██████   ███
███   ▀████▀       ▀████▀   ███
███                         ███
███                         ███
███                         ███
███   ▄████▄       ▄████▄   ███
███   ██████       ██████   ███
███    ▀▀▀▀         ▀▀▀▀    ███
███▄▄                     ▄▄███
███████████████████████████████
.
.MINES.
███████████████████████████████
████████████████████████▄▀▄████
██████████████▀▄▄▄▀█████▄▀▄████
████████████▀ █████▄▀████ █████
██████████      █████▄▀▀▄██████
███████▀          ▀████████████
█████▀              ▀██████████
█████                ██████████
████▌                ▐█████████
█████                ██████████
██████▄            ▄███████████
████████▄▄      ▄▄█████████████
███████████████████████████████
.
.PLINKO.
███████████████████████████████
█████████▀▀▀       ▀▀▀█████████
██████▀  ▄▄███ ███      ▀██████
█████  ▄▀▀                █████
████  ▀                    ████
███                         ███
███                         ███
███                         ███
████                       ████
█████                     █████
██████▄                 ▄██████
█████████▄▄▄       ▄▄▄█████████
███████████████████████████████
10,000x
MULTIPLIER
NEARLY UP TO
.50%. REWARDS
▀▀▀▀▀█











▄▄▄▄▄█
mandown
Legendary
*
Online Online

Activity: 2142
Merit: 1492


View Profile
March 29, 2020, 08:35:51 AM
 #5

üretmek şu saatten sonra ne üreteceksin? sadece bir kere kullanılabilen tohumları mı? onları satıp paraya çeviremedikten sonra bir sonraki dönem ne dikmeyi düşünüyorsun ülkemizde uzun zamandır yerli tohum satışı bile yasak. üretime bir gece de geçilmez üretmek bir yaşam biçimidir.
anonymous3x (OP)
Sr. Member
****
Offline Offline

Activity: 1176
Merit: 305



View Profile
March 29, 2020, 10:17:02 AM
Last edit: March 29, 2020, 10:30:43 AM by anonymous3x
Merited by Blacknavy (2), lossnet (1)
 #6

Oncelikle yazi guzel ve ozgunse ayrica tebrik ederim, evet 2 temel kavram var, issizlik ve sehire goc.
sunu soylemeliyim. Insana her zaman ihtiyac olacak, isimizi kaybederiz diye korkmayin, hic bir robot sizin sacinizi kesemez, hic bir robot size garsonluk yapamaz. Lojistik alaninda robotlasma gorulebilir. Ingiltere'de sanayilesme doneminde isciler kazma kurekle makinelere saldirmislar ve sonuc olarak yine de insana ihtiyac olmustur.
Koyde yasamayi kolay saniyorlar, hayatinizda en az bir kere koye gidiniz, oradaki hayati gormeden koy hayatina ozenmeyiniz.




Yazı özgün, düzeltmelerle 2 saatte yazabildim. Daha çok yazabilirdim ama çok yorucu ve kısa kalacağı için anlam bütünlüğü olmuyor kopukluk oluyor.

Homeschooling (evde eğitim ya da uzaktan eğitim)
5g 6g teknolojileri
3d yazılıcar (Evde üretimin yaygınlaşması)
Kuantum Teknolojileri
İnsansız uçak teknolojileri
İnsansız elektrikli fabrikalar
Otonom araçlar
İnsansız filmler ve diziler (animasyon ile gerçekliğin ayırt edilememesi)
Ve Robotların hayatımıza dahil olması

Tüm bu teknolojiler yeni iş kolları elbet yaratacaktır ancak geçmiş yıllarda olduğu gibi büyük bir iş gücü ihtiyacı doğurur mu doğurmaz mı bilmiyoruz umarım doğurur ve insanlar işsiz kalmaz , ben de hayatımı kuracağım kırsal yaşamda kendime yetecek şekilde kalabalık gürültü olmadan yaşarım Smiley

İnsanoğlu yeni bir döneme giriyorsa artık Doğa ile barışma zamanı geldi diye düşünüyorum. Yoksa bu dünya da betondan ve çölden başka hiç bir şey kalmayacak.  Bunu haketmiyoruz.


muslol67
Hero Member
*****
Offline Offline

Activity: 1582
Merit: 670


View Profile
March 29, 2020, 10:49:11 AM
Merited by Blacknavy (2)
 #7

Hocam elinize sağlık aslında benimde bu tarz bazı fikirler vardı aklımda.  Ama paylaşmak için vakit bulamadım bir türlü. Neredeyse aklımda olan her konuya değinmişsiniz.

Bende kendimce biraz eklemeler yapayım.

- Çin, ABD, Hindistan gibi özellikle nüfusu yüksek ülkelerin dünyanın geleceği konusunda diğer ülkelerden biraz farklı bakış açıları olması gerektiğini düşünüyorum. Yani bir ülke düşünün ki dünya nüfusunun 1/4'ünden fazlası orada olsun. Bunu sadece yönetmek zor değil. Bu nüfusu doyurmakta zor. Geçen burada bir yerde okumuştum. Çin'de fare, yılan, yarasa vb. yenmemesi gereken ne kadar zıkkım varsa yemek olarak tüketiliyor çünkü o nüfus kalabalığına yetecek doğal başka protein kaynağı yok. Bize ne kadar iğrenç gelse de oradaki insanların yaşamak için fareden protein alması gerekiyormuş. Tabi bunu koca bir ülkeye yaymak için biraz zaman geçmesi gerekliymiş ve o zamanda bugünlerde ortaya çıkmış sanırım. O twitter'da falan karşımıza çıkan yarasa çorbası öyle protein bulamamaktan değilde daha çok zengin sofrasına meze gibi görünüyor. (İĞRENÇ!)

- Dünya genelinde bir nüfus kontrol programı uygulanmalı. Nüfusu düşük ülkelerin bu konuda herhangi bir şey yapmasına gerek yokken yukarıda yazdığım ve bunlara benzer kalabalık ülkeler bir sınırlamaya tabi tutulmalı. Bu konu zor ve uğraşı gerektiren bir konu. Ama bunu yapmadıkça Corona gibi çok bela ile karşılaşırız.

- Artan sağlık hizmetleri yaşlı nüfusu arttırsa da nüfus artış hızıyla bir araya gelince dünya için ekonomide sıkla kullanılan " kıt kaynakların kullanımı" konusunu tekrar gündeme getiriyor. Adı üzerinde zaten, kıt kaynaklar! Bu kaynakları biraz düzgün ve adaletli kullanmalıyız. Biraz abartılı ve politik söylemlerle olsa da Afrika'da içmeye su bulamayan çocuğun hakkı var üzerimizde. Ve insanoğlu bu konuda hiç bir şey yapmamayı tercih ediyor her zaman. Çin'de kenar kesimler, Afrika'nın büyük kısmı ve büyük ülkelerin gettoları... Hepsinde yoksulluk büyük bir sorun. Sadece nüfus kontrolü değil, aynı zamanda Gini katsayıları konusunda da Birleşmiş Milletler'in tüm dünyaya bir zorlama yapması lazım. En zengin 1 milyon insanın dünya servetinin %50'sinden fazlasına sahip olması kabul edilebilir bir şey asla değil!

- Üretim konusu çok önemli. Bununla ilgili burada saatlerce yazabilir. Forumun ekonomi kısmında da yazdıklarımı görenler bilir. Bizim ve tüm ülkelerin refahının tek yolu üretimden geçer. Kendine yetebilen ülke sıfatımızı kaybettik kaybedeli refah konusu soru işareti olarak kaldı. Üretmeden, ileri gitmek imkansız. Bizim ülkemizin yapması gereken şey aslında diğer bir çok ülkeninkinden daha kolay. Sadece tek bir şeye ihtiyacımız var : ÇALIŞMAK. Öncelikle Hollanda'nın uyguladığına benzer tarım politikaları. Tarım'ı işler hale getirdikten sonra ise katma değeri yüksek bir üretim modeli kurulmalı. Bunun için atomu parçalamaya gerek yok. ABD'de bugün hepimizin kullandığı Twitter, Facebook, Instagram, Whatsapp, Apple, Microsoft gibi firmalar fiziki bir üretim yapmamalarına rağmen bizim ülkemizin GSMH'sinden fazla para topluyorlar. Demek ki bir atılıma ihtiyacımız var.
Daha önce yazdım sanırım, Bir araba İtalya'da çizilir, Almanya'da projelendirilir, Çin'den malzemeler getirtilir ve Türkiye'de birleştirilir. Bu arabadan 100TL kazanıldığını varsayalım. İtalya'da 10 kişilik bir çalışma ofisi tasarım için 30TL alır, Almanya proje ve yatırım sahibi olarak 1 kişi/şirket 40TL alır, Çin'de malzemeyi üreten 500 kişi 20TL alır ve Türkiye'de bir araya getiren 1000 kişi 10TL alır. Neden? Çünkü fikir her zaman daha çok kazanır.
Ve halen dünyanın üretmediği ve sadece bizim ürettiğimiz tek bir ürünümüz yok. (Tarımsal düşünmeyin, katma değeri yüksek olanlardan bahsediyorum)

- Önce karnımızı doyuracağımız tarımsal ürünleri, sonra da katma değeri yüksek farklı ürünleri üretmek zorundayız. Hem biz hem de tüm dünya bunu yapmak zorunda. Ama herkesin oturarak para kazanmayı istediği ülkemizde bu çok da kolay değil.
huseyin15
Member
**
Offline Offline

Activity: 1106
Merit: 25


View Profile
March 29, 2020, 07:56:16 PM
 #8

Benimde bu durum akıma gelmedi değil hani. Çünkü köylerde olan kişiler şuan için çok tedirgin değillerdir. Ama kalabalık olan şehirlerde insanlar hep tedirgin. Ben yaklaşık 10 gündür doğru düzgün insan yüzü görmedim  diyebilirim.  Bu gidişle bir 15 gün daha pek göremeyecek gibiyiz.
lossnet
Legendary
*
Offline Offline

Activity: 1820
Merit: 1123



View Profile
March 29, 2020, 09:04:09 PM
 #9

Ben de naçizane birkaç düşüncemi eklemek isterim...
Geçmişte aslında aynı şey bilgisayarlar için de düşünülmüştü. Bilgisayarlar 80'li yıllarda iş yerlerine ve evlere girmeye başladığında; artık insana ihtiyaç kalmayacak, milyonlarca kişi işinden olacak ve pek çok sektör yok olacak şeklinde düşünülmüş. Sonra ise aslında böyle olmayacağı görülmüş. Bazı işlerin yerini bilgisayarlar aldı fakat insanlar için de yeni meslekler ve sektörler doğdu. Değişimin kaçınılmaz olduğu durumlarda, çağa ayak uydurmak da kaçınılmaz oluyor. İnsanlar bir şekilde yine işlerin içinde oluyorlar.

Endüstri 4.0 ve sonrasında da benzer bir şekillenme görebiliriz. Önemli olan, doğayı yok etmeden üretebilmenin farkına varmak. Önümüzde "Corona virüs" örneği var mesela! İnsanlar sokağa çıkmadıklarında, doğayı katledemiyorlar! Doğa da kendini onarmak için zaman kazanıyor. Nehirler ve denizler temizleniyor, kuşlar uçaklar yüzünden terk ettikleri eski göç yollarına dönüyorlar, ağaçlar kesilmediği için oksijen artıyor, daha az otomobil yollara çıktığı için hava daha az kirleniyor, vs... Umarım kapitalist ülkeler bundan bir ders çıkartmaya başlarlar.
Captainowl
Full Member
***
Offline Offline

Activity: 266
Merit: 106



View Profile
March 30, 2020, 10:35:09 AM
 #10

Bu şekilde olması gerekiyor çünkü metropol şehirler insan kusuyor, Türkiye için düşünecek olursak şehirden çıktığınızda uzun yollar boyu bomboş araziler karşılıyor sizi.
Üretim tesislerini farklı illere taşıyıp hem ucuz tesis imkanı hem de istihdam sağlanabilir.
İnternette bazı paylaşım sitelerinde organik tarım, hayvancılık, taşraya taşınma gibi bir çok akım görebilirsiniz ki mevcut şartlarda çok mantıksız değil. (bazı sosyal hizmetlerden feragat etmek gerekiyor)
Devlet hayvancılığa başlayanlara güzel krediler verebiliyor bir kısmını da hibe edebiliyor. (diye biliyorum)
Üretimde robotlaşma yayılıyor fakat hala insan gücünün olması gereken imalatlar çoğunlukta. (ilerleyen zamanlarda değişecektir tabii)
anonymous3x (OP)
Sr. Member
****
Offline Offline

Activity: 1176
Merit: 305



View Profile
April 01, 2020, 11:39:28 AM
 #11

1920 lerdeki İspanyol Flu adı verilen salgın çıktığında şehirlerden kirsal kesime çok ciddi göçler olmuştu ancak sanayide duyulan işgücü ihtiyacı nedeni ile bu göçler geri döndü ve şehir nüfusu tekrar arttı.

Şuan bu Corona salgını eğer devam ederse insanlarda aynı etkiyi yapabilir ancak bu sefer ilginçtir ki 4. sanayi devrimi ile şehirdeki işgücü ihtiyacı da yarı yarıya azalıyor ve yaşanan 5g devrimi ile uzaktan eğitim uzaktan çalışma evde üretim gibi çok farklı teknolojik gelişmeler hayatımıza giriyor.  yani kırsal kesime yaşanacak göçler kalıcı nitelik taşıyabilir ve bu göçler  sonrası oluşacak toplumsal problemler yakın zamanda ülkelerin yeni gündemi olabilir. Çok ilginc dönemlere giriyoruz.
Pages: [1]
  Print  
 
Jump to:  

Powered by MySQL Powered by PHP Powered by SMF 1.1.19 | SMF © 2006-2009, Simple Machines Valid XHTML 1.0! Valid CSS!