Bu mesaj beyin jimnastiği yaptırır, bolca
big picture ^^ içerir. Kimine kahkaha attırır, kimine düşündürür. Ancak, alıntılarıyla birlikte saf gerçekliktir.
Bu filmi iki farklı üyenin tavsiyesi üzerine izledim ve filmdeki ağır kapitalizm eleştirilerine hayran kaldım, ancak
film baştan aşağı komunizm progandası içeriyor. Bu komunizm denen ideoloji devletsiz bir toplumsal düzen olabileceğine inanıyor. İlginçtir ki komunizmi yani devletsiz bir toplumsal düzen görüşünü ortaya atan Karl Marx abimiz tescillisinden bir Yahudi'ydi. Yahudilerin de Tevrat'ta çokça defa kendilerini kutsal ulus olarak adlandırıp yaklaşık 2000 sene boyunca bir devlet hayali kurdukları biliniyor. Kısacası, bu Jewish abilerimiz çok uzun süreler boyunca aptal goyim olarak adlandıkları biz ve diğer ırklara 'devletsiz bir toplumsal düzen' hayali aşılarken 1948'de kutsal topraklar olduğuna inandığı Filistin bölgesinde kendi devletini kuruyor.
Bir
tebriği hakediyorlar,
te
br
ik
le
r Jewish 1aderim. İyi oyundu.
Ancak, artık zor durumdayız. Ülkemiz dahil olmak üzere çoğu devlet şu anki adil olmayan finansal sistemde borç batağına batmış ve dışa bağımlı olmuştur. Bunun kurtuluş yolu ise komunizm değildir, komunizm denen olay insanları devletsizleştirmek için atılmış bir adım ve kapitalizmden tek farkı herkesin
eşit bir şekilde fakir olmasıdır.
Bu yüzden, rehberimiz ve aynı zamanda kurtuluş anahtarımız olan atamızın geçmişte komunizme attığı 1-2 çalımı burada derleyelim de insanların komunizmin kapitalizme iyi bir alternatif olduğunu sanmasını engelleyelim.
Emperyalizm, kapitalizm OUTEfendiler! Biz bu hakkımızı mahfuz bulundurmak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için heyet-i umumiyemizce, heyet-i millîyemizce bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece mücahedeyi caiz gören bir mesleği takip eden insanlarız.
Mustafa Kemal Atatürk.
Komunizm OUTŞurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare (parlamenter cumhuriyet), bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşeviğiz ne de komünist; ne biri ne de diğeri olabiliriz. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir.
Mustafa Kemal Atatürk.
Kötü son2. Dünya Savaşı'na dahil olmayıp Almanlar ve Yahudilere yesinler birbirini dedin. Yediler birbirlerini.
İzlediğin yol anti-kapitalist ve anti-marksist bir yoldu.
1922 senesinden itibaren Türkiye'de gelişen antisemit düşünceye hiçbir şekilde ses çıkartmadın.
1934 Trakya Olayları'nda yüzlerce yah casusu yakalanıp devletimizden postalandı.
1942 yılındaki varlık vergisi ile 30.000 yahudi sermayesini ülkeden göç ettirildi. Bu üstü kapalı azınlıkların ekonomik gücünü hedef alan bir vergiydi.
Turkiye, 2. dünya savaşından kaçan jewsleri doğrudan filistin topraklarına postaladı ve 1922 ile 1947 arasında türkiye'de bulunan jewsleri de üstü kapalı stratejilerle oraya göç ettirdi.
Atatürk öldükten sonra tekrar boka saran ülkemiz
1946 yılında CHP'li Başbakan Recep Peker'in antisemitizm için "20. Yüzyılın yüz karasıdır!" demesi ile daha da boka sardı.
1947 yılında sovyetlerden "komunizmden" kaçarken Amerikan emperyalizmine (Truman Doktrini) yakalandık ve o günden sonra bir daha götü toparlayamadık.
Ah be kral.. sen sadece içimizdeki yobazlarla değil, kapitalizmle, komunizmle, avrupasıyla-etniğiyle-yahudisiyle.. öyle bir savaş vermişsin ki.
ne diyim ki üstad. bugün sen ve arkadaşlarının 100 yıl önce attığın çalımların 10'da 1ini bile atamıyoruz. sen tek başına partiler üstü bir akılmışsın..
hepinize allah rahmet eylesin.
Bu satırlara çok dikkat: kanıtlarıyla Türkiye'nin şaha kalktığı; anti-kapitalist, anti-komunist, anti-semitik dönemTürk milleti ve köylüsü, ezici yükleri asırlarca tek başına çekmiş, fedakarlık taleplerine mertçe mukabele etmiştir.
Yalnız bir takım kimseler hükümetin müracaatlerine kulak tıkamış ve geçen yıl gösterilen serbestliği ve güvenliği suistimal etmiştir.
Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçacak kimseler hakkında bu kanun bütün şiddetiyle tatbik edilecektir.
Başbakan Şükrü Saraçoğlu
11 Kasım 1942
Bu bahsedilen misafirperverlik yukarıda da bahsettiğimiz 1939 senesinde 2. Dünya Savaşı'ndan kaçan Jewish abilerimiz.
Ayrıca, filmin sonunu getirmeyen senaristin de, yönetmenin de anasını sikeyim.