Arkadaşlar merhabalar. Forumda eksiğini gördüğümü düşündüğüm bir konuyu açmakta ve burada sizlerin de fikirlerini almak istemekte fayda gördüm ...
Ülkemiz , ciddi bir diplomalı işsiz potansiyeline sahip. Bunda pek çok farklı etken var . Ben bunun başında aslında yıllardır süregelen eğitim sistemindeki düzensizlikleri görüyorum. Bu noktada ülkece daha tabiri caizse 40 fırın ekmek yememiz lazım ...
Ülke mezun işsiz kaynıyor. Her ebeveyn çocukları okusun , büyük adam olsun istiyor. Mevzu burada başlıyor aslında. Çünkü özellikle bizlerin anne-babaları okumamış , ya ilkokul ya lise mezunu . Üniversite mezunu olan anne babaya sahip birey sayısı epey az ülkemizde. Her ebeveyn çocuklarını okutmak istiyor bu çok güzel birşey. Ancak ebeveynler kendilerinden eksiltip çocuklarının eğitimleri için harcarken , Ülkemiz bu fedakarlıklara karşılıklı cevabı verebiliyor mu ? Bence ve eminim sizce de bunun cevabı net : Hayır
Ülkemizin sağlık sektöründe , diğer ülkelerden çok daha başarılı olduğu malumunuz içinde bulunduğumuz krizde tüm dünyada görüldü. Ki bundan önce de Türkiye , sağlık turizmi konusunda ( özellikle saç ekimi ve diş ile ilgili ) ciddi bir potansiyel taşıyordu. Bunun çeşitli sebepleri var paramızın değersiz oluşu ana etken ama bir o kadar da işinin uzmanlarının ülkemizde oluşu da etken.!
Ama pek gariptir ki , işin aslında en basit çözülebilecek kısmı olan eğitim alanı halen bir çözüme kavuşmuş değil. Eğitim kısmını 2002 ye dayandırmayacağım çünkü bu hükümetten önce de eğitim alanı kötüydü. Ama 18 yıldır deyim yerindeyse yerinde sayıyor. Buda gözle görülen bir gerçek..
Halbuki epey çalışmalar oldu . 81 ile 81 üniversite falan kuruldu. Hoş ilk başlarda Hakkari üniversitesi , Ankara da Şırnak üniversitesi de Adana’da eğitim verdi de hadi o kısımları es geçelim. 81 ilimizde üniversite var iken , ne oldu da eğitim bu kadar kötü oldu ? Dostlar aslında her şehre üniversite açmak mesele değil . Mesele olan o üniversitenin içini kafası dolu öğrencilerle yetiştirebilmek...
Herkes çocuklarını avukat , hakim , doktor ya da mühendis yapmak istiyor. Çocuğuna sen ne olmak istersin diye soran yok ... Belki o çocuk fizikten , matematikten , kimyadan hoşlanıyor. Belki o çocuk müzikte yetenekli. Belki de o çocuk spor branşında bir yerlere gelmek istiyor. Ama ne oluyor ? Başarılı öğrencinin yönlendirildiği belli başlı bölümler oluyor. Diğer bölümler de işte okumak için okunan bölümler kategorisinde kendine yer ediniyor... Temel bilimler ülkede bitik durumda arkadaşlar , barajı geçen kimyager , fizikçi yada biyolojici oluyor . Bu bölüm mezunlarına Avrupa’da bilim adamı gözüyle bakılıyor a dostlar !!! Her üniversitede olan bu bölümler el altına düşüp kalite yerlere düşünce bu bölümler öğretecek kişiler de kalmıyor dostlar asıl sıkıntıyı daha biz 10-15 yıl sonra son ehil öğretmenler emekli olunca yaşayacağız ...
Lise sistemi keza bir üç yıl gidiyordu bir dört yıl yaptılar . Bir de hazırlık okuyan tayfa var 5 yıl lise mi olur ? Ülkede tıp fakültesi 6 yıl. Onun da son 2 yılını yüksek lisans sayıyorlar
Yazık günah bu çocuklara. Tam üniversite sınavına girecekler pat müfredat değişiyor haydi baştan çalış eksikleri gidermeye çalış... üstüne aile baskısı da cabası . Aman 4 yıllık olsun da neresi olursa olsun. Al işte etraf iibf mezunu kaynıyor iş yok. Adamlar ya tezgahtarlık yapıyor şansı olan KPSS ile asker polis oluyor . Şansı olamayan kocaya varıyor . Tabi koca olanlar da ticarete atılıyor . Sonra da ah eşşek kafam keşke okumasaydım diyor
işin ironik tarafına bakar mısınız okul okumasaydım diyen bir tayfa var bu ülkede ...
Meslek liselerinin kıymeti bilinmiyor . İşini bilmeyen kafası çalışmayan meslek liselerine yönlendiriliyor halbuki benim hayalim meslek lisesi Bilgisayar bölümü okumaktı, babam meslek lisesine gitmeyeceksin diye yerime karar verdiği için Anadolu lisesinde okuduğum halde bugün bulunduğum meslek kolunda işimi zevkle yapmıyorum. Ama bilgisayar mühendislerine gıpta ile bakıyorum. Keşke kazanabilseydim de bilgisayar mühendisi okusaydım. O zaman işime dört elle sarılırdım..
İlkokul derseniz zaten şenlik yeri. Bir 5 yıl, bir 4 yıl, bir anaokulu şartı ... arkadaşlar daha ülkede okula kaç yaşında ya da kaç aylık başlanmalı onun tartışmasını yapıyoruz. Zaten sistem deseniz öğretmenlerden görüyoruz sistem yok. Adam çakılı kadroda 40 sene öğretmenlik yapıyor aynı okulda. Diğer tarafta genç dimağlar doğuda çürümekteler. Çürümekteler diyorum çünkü duyduğum kadarıyla Türkçe bilmeyen çocuklara matematik anlatmaya çalışıyorlar. İşin bu tarafı da modern Türkiye’nin kanayan yarası halini alıyor..
Ne zaman düzelir bilmiyorum . Ama eğitim sistemi düzelirse en az 30-40 yıl önden gideceğimiz kesin...
Sizin bu konu hakkındaki değerli yorumlarınız yada var ise eğlenceli anılarınız bu konuda birleşelim. Saygılar hepinize