Bu ülke darbe ve darbe zihniyeti olanlardan çok çekti. Kaç tane gencecik fidanlar bu uğurda hayatlarından oldular. Her ne şart olursa olsun DARBE inanın kötü birşey, sadece anlamak istediğim şu?
Devlet Bahçeli malum Cumhur İttifakında olan birisi ve MHP'yi de o yöne çekti.
27 Mayıs Darbesinde radyolar'dan o zamanki rütbesi "ALBAY" olan hangi kişi bildiriyi okudu?
Bugün kalkmış bu konu hakkında konuşuyor!!!
Demezler mi adama "Bu ne perhiz , bu ne Lahana Turşusu" ....
MHP'ye olan bakış açım zaten birkaç sene önce değişmişti de, artık ipleri koparma noktasına gelmiş durumdayım. CKMP'nin adı değiştiğinden beri farklı bir noktaya doğru yol olan bu parti, nasyonal sosyalizm temellerini kendinde barındırmasına rağmen ümmetçilik potasında milliyetçiliği eritebileceğini sanıyordu. Bunu bir yere kadar ülkemizdeki insanların dini İslam diyerek tolere ettik ancak geçen akşam Devlet Bahçeli geçmişte Alpaslan Türkeş'in de dahil olduğu 1960 darbesi hakkında ileri geri konuşarak tavrını belli etti. Bu CKMP denen partinin (MHP'nin eski adı) kuruluşunda nasyonal sosyalizm esintileri vardı ancak ne zaman partinin adı değişti ve Alparslan Türkeş başa geldi partinin yolu kaymaya başladı. CKMP yönetimine yapılan baskı sonucu adı değişen parti; MHP, öyle bir hal almıştı ki Türkçü olan Ali Balseven dava arkadaşları tarafından 'davadan döndüğü gerekçesiyle' öldürülmüştü ancak bu neyin davasıydı? "Tanrı Türk'ü korusun" pankartı, zamanla "Kanımız aska da zafer İslam'ına" döndü halbuki dava İslam'ın
falan değil, Türk'ündü. Şimdi Türkeş davayı Bahçeli'ye devretti (ki Türkeş mahkemede Atsız'ı (asıl dava olan vatanseverliği) satmış biridir) ancak Devlet Bahçeli'nin 27 Mayıs Darbesi hakkında söylediği son sözler ile MHP'nin amel defterini kapatmış durumdayım. Ya birader, bu hayatta net olacaksın bize öyle bir ileri bir geri garip güreba hareketler yapmayacaksın. Biz oynak adamlar isteseydik ya iktidara ya da ana muhalefete oy verirdik. Biri davadan döneni vurun demesine rağmen ikisi de asıl davayı sattı. Biri mezarda, öteki de tabuta girmek için sıra bekliyor ancak bunak gibi davranan ikincisinin bunadığı vesaire yok, her şeyi gayet iyi hatırlıyor. Belki de hep böyle biriydi, milliyetçiliği pasivize etmeyi kendine görev edinmiş ve milliyetçiliği din ile ehlileştirmeye çalışmış birine kişisel olarak güvenmiyorum ancak bünyem böyle büyük bir ihaneti de kabullenmek istemiyor. Bunun dışında Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'in hükümet kanadında yer alması da beni şaşırtan bir şey değil, malum babasının zihniyeti de çoğu insanın sandığı şekilde değildi.
1960 darbesi bana göre bir hata değildi, Menderes denen şahsı ve yaptıklarını savunanları ciddiye bile almıyorum. Şimdi soru;
- Bahçeli hükümetin kan kaybettiğinin farkında ve hükümetten kaybedilen oyları milliyetçi görüş çerçevesinde mi topluyor (toplanak amin diyek)?
- Yoksa Bahçeli her zaman hükümet ile aynı görüşte, aynı Y-CHP'nin yönetiminde olduğu gibi ele geçirilmiş ve davayı satmış kişilerden biri mi (toplanak vah diyek)?
Bu ülkenin ana muhalefet partisinde seks kasedi çıkıcak diye (halbuki yiğidin malı meydanda olur) D*rsimli Kemal'e partiyi kaptırmış, kek bir abimiz varken; neden bir başka kek daha olmasın diye düşünüyorum.
Konunun bu adayla ne ilgisi var diyenlere peşin edit; adanın açılışı kasıtlı bir şekilde 27 Mayıs tarihinin 60. yıl dönümünde yapılmış ve adı 'Demokrasi ve Özgürlükler adası' konmuştur. Açılış konuşmasını da geçmişe gönderide bulunarak Bahçeli yapmıştır (bu demokrasi kelimesine de bayılıyorum, bu bölgelerde bu beyefendinin adı çok anılır
-kendisi janti adamdır ve demokrasi getiren uçakları vardır; where is us air force- ancak tüm coğrafyayı bok götürür; çünkü insanın nesi eksikse osu diline vurur).
