Avrupa'da ilk çalışmaya başladığım yıllarda, bazen biraz da memleket özlemi ile maçları izlemek için Türk kahvelerine takılıyodum,
istisnasız her kahvede 3-4 tane "derbeder ya da boş gezen" tabir edebileceğimiz fakat genelde keyfi yerinde, biraz da alkol uyuşturucu vb madde müptelasına benzeyen Türk arkadaşlar oluyordu,
bu adamlarla ara sıra tesadüfen konuştuğumuzda, bir şekilde (genellikle sahte evlilik yoluyla) AB oturumuna kapağı attıktan sonra işsizlik maaşından (ki bazı ülkelerde sigortayla birlikte 2-3000 EURO'yu buluyordu) istifade edebilmek için oralarda pineklediklerini ifade ediyorlardı...
Yani dünya öyle bir noktaya geldi ki, bazı ülkelerde en dipte olmak, kimilerine göre Türkiye'de beyaz yaka bir iş sahibi olmaktan bile daha iyi ve bilfiil tercih edilen bir pozisyon haline gelmiş durumda, gelecek planlamanızı yaparken bunu da değerlendirmeye alın arkadaşlar...
@vispilio'nun burada demek istediği tam olarak şu:
yeni mezun olup hayallere dalmayın. bu paraları size kimse vermeyecek bu yüzden gelecek planlarınızı avrupa ülkelerine kapak atmak üzerine kurun:))
valla ben pasaportumu şu an elime aldım tavsiyeleri dinlemeye açığım. bir ülkeye gideyim orada müptezel gibi takılırım sıkıntı yok.
şaka bir yana ülkede çalışan herkesin maaşını neredeyse asgari ücrete yakın bir seviyede. euro, dolar bu kadar artarken ülkemize üzülüyorum.