BTK 2015'de yayınladığı raporda Türkiye'de toplam 250,000 km uzunluğunda fiber altyapı bulunuyordu. Türk Telekom'un 197,000 kmlik bir altyapısı varken, diğer ISSlerin 53,000 km fiber altyapısı vardı (rakamların büyük gözüktüğüne bakmayın bir fiber kablonun içerisinde onlarca fiber lif var ve bu lifler de hesaplamaya dahil ediliyor). Bu fiber altyapısının büyük bir bölümü Türk Telekom henüz özelleştirilmeden önce yapılmıştı ama Türk Telekom geçmişte devletin kazdığı yer altı kanallarını 'parası karşılığında bile' diğer internet servis sağlayıcılar ile 'doğru bir şekilde' paylaşmıyordu. Bu olay sadece Türkiye'de olan bir şey çünkü diğer ülkelere bakıldığında (özellikle Avrupa ülkelerinde) fiber şebekelerin paylaşılmasına yönelik anlaşmalar yapıldığı görülüyor.
Bu duruma son dönemde tepkiler oldu ve Türk Telekom altyapısını paylaşmaya başladı ama hala farklı bir internet sağlayıcısı kullandığınız zaman teknik destek ekibi sorunun her zaman Türk Telekom tarafından kaynaklandığını söylüyor. Türk Telekom düzgün bir altyapı yatırımı yapmadığı gibi, geri kalmış ürünlerini diğer internet servis sağlayıcılarına kiralıyor ve ortada sanki bir rekabet varmış gibi gösteriyor. Şu an bile onca talebimize hiçbir dönüş yapılmayarak oturduğum bölge berbat bir internet altyapısına mahkum ediliyor. Bölgenin en işlek caddelerinden birinde oturmamıza rağmen VDSL altyapısına bile sahip değiliz ve bu eski teknolojiye fiberden çok daha fazla para ödemek zorunda kalıyoruz.
Bu olanların elbette bir sorumlusu var, yıllar önce hükümet Türk Telekom hisselerinin %55'ini OTAŞ adlı firmaya %20 peşinat ödemesi karşılığında 6,3 milyar dolara sattı. OTAŞ denen firma ise %20 peşinat ödeyerek satın almış olduğu hisseler karşılığında Türk bankalarından 4.3 milyar dolar kredi aldı. OTAŞ yıllar boyunca Türkiye'ye hiçbir altyapı yatırımı yapmadı, Türk bankalarından almış olduğu krediyi geri ödemedi, bu süre boyunca ise OTAŞ, Türk Telekom üzerinden 6,3 milyar dolar kâr elde etti. Yani milyarlarca dolar paramızı çaldı ve birileri buna yardım ve yataklık etti.
Sizce, 1993'de bile 25-30 milyar dolar değer biçilen Türk Telekom'u, Türkiye'yi dolandırması için 6,3 milyar dolara OTAŞ'a kim sattı?
İşte bu sorunun cevabını bulduğunuz zaman Türkiye'de her şey çok güzel olacak.
Türk Telekom'un satışından sonra her yerde TürkTelekom olarak geçen ismi ilk defa burada OTAŞ olarak sizden duydum. Telekomun satışında ilk yapılan göz boyama buydu. İsim hakkı Türk olmayan birilerine kullandırıldı. Satış sonrası arazi, bina, personel, yatırım ne var ise bu adamlara verildi. Sonra ise takip edilmedi. Taksitler bitene kadar son taksit dahi ödenmeden hükümet isterse geri alabileceği bir şekilde 21 yıllığına verdiler. Bu geri alma durumu netleşin ce Ojer Telekomünikasyon AŞ'nin (OTAŞ) bankalardan kredi çekerek taksitleri ödedi ve bu durumu bertaraf etti. 2006 yılında yapılmış olan alt yapı çalışmaları 2010 yılına kadar sürecek olan yenileme geliştirmeleri içeren çalışmaların parası ödenmişti. Bunlar da verildi. Yönetim ingilizlere ait odu. O dönemdeki alt yapı halen çalışıyor durumda. Bildiğim bunun üstüne kimse geliştirme yapmadı gibi. O dönemki çalışmalarda köylere kadar telefon ve internet altyapı çalışmaları tamamlanacak şekilde devredildi. Olan işletildi yıllar geçti yerine yeni gelen teknoloji olmadı gibi. Koca TürkTelekom kendi kurup devrettiği AveA tarafından alınarak şimdiki TürkTelekom olarak bankaların elinde kaldı. Buradan sağlam internet çıkmaz. Bu arada TürkTelekom un adını bu şekilde olması gereken OTAŞ olarak kullandığınız için size de teşekkür ederim sayın @Lachrymose çünkü gerektiği zaman halkımız kime kızacaksa bunu bilsin. Hep yanlış adreslere kızıyorlar.