Yıkılan binalardan canlıları çıkartmak için daha teknolojik çözümler yokmudur? Umarım minik her yerden gidebilen robotlar yapılır. 36 saat geçti hala canlı olarak çıkartmaya çalışıyoruz. Daha büyük yıkımların olduğu depremlerde gördüğüm kadarı ile çok fazla acı ile karşılaşacağız.
Hala hazırlanamamışız. Ders almamışız.
Aynen öyle, bu depremi ciddiye almadığım düşünülmesin, aksine bizzat yaşadım, yıkılan yerleri görmüşlüğüm var ve çok üzgünüm. Ama sonuçta çalışma yapılması gereken kurtarma alanları 20-30, haydi bilemedin 50 taneydi ve bir çok ilden destek geldi. Ancak buna rağmen depremin ertesi gününün akşamı afad hala "çadır kuracağız" diye beyanat veriyordu. Marmarada yaklaşmakta olan depremde belki binlerde yıkıntı olacak, 20 yerle başa çıkamayan afad bunu nasıl becerecek?
Diyanete, trtye adam yığacaklarına afada alsınlar, boş boş otursun adamlar hiç dert değil, hatta keşke bütün iş hayatları boş boş oturarak geçse. Bir vatandaş olarak benden alıp ödeyecekleri maaşları da son kuruşuna kadar helal ederim.
Bina stoğu anlamında depreme hazır olma kısmına hiç girmiyorum, sadece akepe değil, hangi parti veya görüş iktidarda olursa olsun ciddiye almadı, asla bu konu üzerine eğilmedi, topunun Allah belasını versin.
Bu iktidar bu tarz olaylara "fıtrat" olarak yaklaştığı için aynı bahane ile kurtarabileceğini düşünüyor. Ama aşağıya 2014 yılında hazırlanan raporu koyuyorum, sizce bunlardan kaç tanesi yıkıldı? İzmir'de 50 binaya yetişemeyen kurtarma ekipleri, onbinlerce hasarlı binaya nasıl yetişecekler? Hepsinden geçiyorum, otoriteyi nasıl koruyacaklar? Bu ülkede istesek de istemesek de iyi insanlardan daha fazla kötü insan var. Yarın deprem olduğunda bu leş akbabaları, para için insanları öldürme konusunda tereddüt etmeyeceklerdir.
İstanbul'da büyük bir deprem hazırlığı yapılmadıktan sonra insanlar canlı canlı enkazın altında kalarak ölmeye mahkum edilecekler. Tek ümidim bu fayın bir şekilde olabilecek en az büyüklükte olması ve bu çürük binaların dahi yıkılmaması, maalesef başka bir şey elimizden gelmiyor.
Belediyeler sorumluluk alarak binaları tek tek gezip rapor vermeleri lazım. İşlerine gelince eften püften her yasayı geçirebilen hükümet bunu da geçirsin, bir yerden başlanarak binalar kontol edilmeye başlansın. Eğer sen ev sahiplerine bırakırsan, İzmir'de yıkılan apartmandaki gibi bir kesim deprem raporu alınmasına itiraz edecektir. Bunun en basitinden örneğini ben de yaşıyorum. Oturduğum bina için deprem raporu alınmasını talep ettim, bir taşlanmadığım kaldı. Bina yeni vs. gibi saçma sapan argümanlarla bu talebimi sırf 3-5 kuruş vermemek için reddettiler. İşte ülke öyle garip bir yer oldu ki, insan hayatı ucuz ve bu durum insanın kendi canı için bile geçerli olmaya başladı. Yani adam ölürüm ama yine 1-2 bin vermem diyor. Kendi hayatının bu kadar ucuz olduğu kanına işlemiş. Yazacak çok şey var ama bir işe yaramadığı için bir anlamı yok.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ilgili raporunda İstanbul ilçelerindeki hasarlı konut dağılımı ise şöyle:
-- Kadıköy 22 bin 295
-- Maltepe 7 bin 606
-- Esenyurt 7 bin 152
-- Ümraniye 5 bin 875
-- Küçükçekmece 5 bin 812
-- Kağıthane 5 bin 740
-- Bahçelievler 5 bin 538
-- Kartal 5 bin 23
-- Bağcılar 4 bin 347
-- Eyüp 4 bin 132
-- Esenler 3 bin 438
-- Üsküdar 3 bin 267
-- Bakırköy 3 bin 189
-- Sancaktepe 3 bin 74
-- Çekmeköy 2 bin 796
-- Şişli 2 bin 782
-- Sultangazi 2 bin 601
-- Bayrampaşa 2 bin 551
-- Pendik 2 bin 439
-- Zeytinburnu 2 bin 386
-- Ataşehir 2 bin 307
-- Gaziosmanpaşa bin 830
-- Fatih bin 527
-- Avcılar bin 502
-- Beylikdüzü bin 403
-- Beşiktaş bin 226
-- Beyoğlu bin 212
-- Güngören bin 90
-- Tuzla 991
-- Arnavutköy 289
-- Büyükçekmece 243
-- Sarıyer 194
-- Silivri 146
-- Çatalca 47
-- Beykoz 44
-- Sultanbeyli 41
-- Şile 30
-- Adalar 7
-- Başakşehir 1