Kuraklık

[Red Pie]

Kuraklık ülkenin en büyük baş belalarından birisi. değişen hava şartları iklimler küresel ısınma derken sonunda en fazla bu sene kendini hissettiren bir şey oldu kuraklık. basitçe tanımlamak gerekirse gereken yağışın dengesiz olup oluşmaması anlamında söyleyebiliriz. uzun süreleri kapsayan kuraklıklar tarihte sıklıkla görülmüş. o zaman insanların tarımsal gelişimlerinin sürdürüldüğünü ve tarıma dayalı bir hayat sürdürdüklerini düşünürsek insanların kuraklıktan ne kadar büyük etkilendiğini anlamamız güç değil.

bu sene mevsim normallerinin çok altında değil çok çok altında görülüyor. bu konuda metoroloji genel müdürlüğünün açık kaynak verileri var. bazı bölgelerimizin kasım ayı raporuna beraber bakalım.

Marmara
Yağışlarda normaline göre %74, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %36 azalma gerçekleşti.

Ege
Yağışlarda normaline göre %90, geçen yıl kasım yağışlarına göre %83 azalma gerçekleşti.

Akdeniz
Yağışlarda normaline göre %54, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %13 azalma gerçekleşti.

İç Anadolu
 Yağışlarda normaline göre %64, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %34 azalma gerçekleşti.

Karadeniz
Yağışlarda normaline %35 azalma, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %51 artış gerçekleşti.

Doğu Anadolu
Yağışlarda normaline göre %24 azalma, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %100’den fazla artış gerçekleşti.

Güneydoğu Anadolu
Yağışlarda normaline göre %7 azalma, geçen yıl kasım ayı yağışlarına göre %100’den fazla artış gerçekleşti.

geçen seneye göre artış görülen bölgeler olsa bile bölgelerimizin tamamı yağış normaline göre azalış göstermiş. özellikle marmara ve ege bölgesinde kendini şiddetle gösteriyor. bunlar kasım ayı verileri bir de. aralık ayı coğrafik olarak en yağış alınan ay olarak kayıtlara geçiyor. aralık verilerini göremedim. daha açıklanmamış galiba.

güzel bir veri olarak baktığımızda şöyle bir görsel durumun ne kadar ciddi olduğunu bize gösterebilir.



baktığımızda koyu kahverengi yerler yağış normallerine göre yüzde 80 den fazla azalış, açık kahverengi yerler yüzde 60-80 arası azalış yaşanan yerleri gösteriyor. durum hiç iyi değil.

durum böyleyken kuraklık hayatın başka alanlarını da etkiliyor. hepimiz neden elektrik fiyatlarına zam geldiğini düşünüyoruz. bunun bir sebebi de kuraklık sebebiyle elektrik arzı dengesizliği.

''Kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimi geçen yıl 2019'a göre yüzde 11,5 geriledi.''


şimdi bu yazının yazılma nedenine gelelim ..

bu sorun küresel ısınma yüzünden bu şekilde sürecek gibi. şimdi iyi bir birey olalım ve gereksiz su sarfiyatının önüne geçelim. ayrıca gördüklerimize olayın ciddiyetini sohbet ortamında anlatmaya çalışalım çocuklarımızı bu bilinçle büyütelim.

kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kurakl%C4%B1k
https://mgm.gov.tr/veridegerlendirme/yagis-raporu.aspx
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/kuraklik-elektrik-arzinda-dengeleri-degistirdi/2098588

[1714972072]

1714972072

[1714972072]

1714972072

[ajanwalker]

Sabah gelirken radyo haberlerin de denk geldim. Ekrem başkan açıklama yapıyordu. İstanbul da Aralık ayında 1/5 oranında yağış olmuş.  ( Aralık ayında yağması gerekene göre ) Ocak ayi da iyi başlamadı diyor.
 Acaba bu kuraklık küresel mi yoksa sadece bizim ülkede mi var?

[ZekiBeyy]

Dün de deniz seviyesindeki düşüş gözüme çarptı 15-20 cm daha düşüktü. Irmaklar derelerde nehirlerde benzer şekilde debileri düşük. Ciddi bir susuzluk içindeyiz. İnşallah bir an önce beklenen yağmurlar gelir.

[Lewan]

Türkiye’de kuraklık aslında  kışın yağışların olmamasıyla ortaya çıkıyor. Ülkemiz zaten  yazın yağış oranı oldukça düşük ve yaz kuraklığını kader bellemiş bir coğrafyadadır. Bu sebeple kimse Türkiye’de yazın yağış beklemiyor. Türkiye’de beklenen yağışlar, tarım, baraj ve akarsular için gerekli olan yağış kış yağışlarıdır. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sebebiyle kış yağışları da her geçen gün azalıyor ancak yine de ocak ayının ikinci haftası sağnak yağış şeklinde olacak gibi görünüyor.

[RaltcoinsB]

Son zamanlarda gerçekten çok dillenen dertli olunan bir konu kuraklık egedeki oran ne öyle %90 nedir babacım ya Ege’de oturan arkadaşlar varsa herhalde onlarda farketmiştir Marmara’nın  barajlarının boşaldığını okumuştum bende haberlerde çok dikkat edilmesi gereken konu suyun kontrollü harcanması 50-100 yıl sonra küresel ısınma bu hızla giderse petrol yerine su savaşları çıkacağı kesin gibi

[mandown]

Kuraklık sorunu değil sorunun ana kaynağı insanlık şehir içlerinde bir tane ağaç bırakılmadan heryer betonlaşıyor karadenizin birçok ilçesinde ağaç yok böyle bir saçmalık olabilir mi? Ağaç bu.

Herkez ektiğini biçiyor sonrada vay efendim yağmur duasına çıkalım yok yağmur yağmıyor yağmayacak tabiki yağmur yağması için gereken şartların hiçbirini sağlamıyoruz.

Her yere hes koy suyun önüne engeli koy vay efendim ırmakta balık yok lan ırmakta sumu bıraktında balığı soruyorsun kuraklıkta böyle birşey.

[xzone]

Maalesef küresel ısınmanın etkilerini iyice görmeye başladık. Kutuplarda parçalanan buzullar, mevsim normallerinin çok üstündeki hava sıcaklıkları, biten yağışlar derken çok büyük bir kaosun içerisine giriyoruz.

Eğer bu durum böyle devam ederse yazın elektrik ihtiyacımızı karşılayamayacağız. Enerjimizin en büyük kaynağı hidroelektrik santralleri ve neredeyse hiç su kalmadı. Uzun vadede dünyanın sonunu getirecek felaketlere varmadan önce sadece birkaç ay içerisinde etkisini hepimiz göreceğiz.

Ocak ayının ortasına geldik neredeyse ve kar yağan şehir sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Yağmur desen zaten yok. Normalde atkı bere olmadan sokağa adım atılamayacak zamanlarda tişört ile gezebiliyoruz. Önceden piknik yapmaya gittiğimiz göletler ve nehirler komple kurumuş durumda. Gözlerimizin önünde dünya eriyip gidiyor ve biz hiçbir şey yapamıyoruz.

Su kaynaklarının verimli kullanılması için bir süredir çağrılar gelmeye başladı. Olabildiğince minimum düzeyde su tüketmeli, bulaşıkları elde yıkamamalı hatta yumurta haşladığımız suyu bile yeniden kullanabilmeli, çiçekleri falan sulamalıyız. Bu tarz evde alacağımız küçük önlemler ile hepimiz bir şeyler başarabiliriz gibi söyleniyor. Fakat asıl büyük resmi göremiyoruz:

En büyük su tüketimi fabrikalar ve sanayi tesislerinde. Aldığımız 1 adet tişörtün üretilmesi için bile tarladan fabrikaya yüzlerce litre su harcanıyor. Yani bizim evde alacağımız önlemlerdense öncelikli olarak tüketim çılgınlığımıza son vermemiz lazım. Biz tükettikçe aslında dünya tükeniyor.

Tabi bir de devlet bazında sağlam önlemler alınmalı ki kişisel olarak vereceğimiz savaş boşa gitmesin. Son 20 yıl içerisinde ülkenin doğaya karşı nasıl büyük katliamlara izin verdiğini gördük, sahillerimiz çöplük, ormanlarımız rant alanı artık. Küresel ısınma bir kenarda bizi bitirirken biz kendi ellerimizle doğayı katletmeye devam edersek ülkede ne enerji kalır ne de nefes alabilecek oksijeni sağlayacak bir ağaç!

[RaltcoinsB]

Kuraklık sorunu değil sorunun ana kaynağı insanlık şehir içlerinde bir tane ağaç bırakılmadan heryer betonlaşıyor karadenizin birçok ilçesinde ağaç yok böyle bir saçmalık olabilir mi? Ağaç bu.

Herkez ektiğini biçiyor sonrada vay efendim yağmur duasına çıkalım yok yağmur yağmıyor yağmayacak tabiki yağmur yağması için gereken şartların hiçbirini sağlamıyoruz.

Her yere hes koy suyun önüne engeli koy vay efendim ırmakta balık yok lan ırmakta sumu bıraktında balığı soruyorsun kuraklıkta böyle birşey.

Bu durum hamsiler içinde geçerliymiş sanırım geçen sabah programında gördüm 9 santimetre altı avlanması yasak olan hamsinin tezgahtakilerinin yarısı  6-7 cm doğanın özünü bozduk

[Red Pie]

Maalesef küresel ısınmanın etkilerini iyice görmeye başladık. Kutuplarda parçalanan buzullar, mevsim normallerinin çok üstündeki hava sıcaklıkları, biten yağışlar derken çok büyük bir kaosun içerisine giriyoruz.

Eğer bu durum böyle devam ederse yazın elektrik ihtiyacımızı karşılayamayacağız. Enerjimizin en büyük kaynağı hidroelektrik santralleri ve neredeyse hiç su kalmadı. Uzun vadede dünyanın sonunu getirecek felaketlere varmadan önce sadece birkaç ay içerisinde etkisini hepimiz göreceğiz.

Ocak ayının ortasına geldik neredeyse ve kar yağan şehir sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Yağmur desen zaten yok. Normalde atkı bere olmadan sokağa adım atılamayacak zamanlarda tişört ile gezebiliyoruz. Önceden piknik yapmaya gittiğimiz göletler ve nehirler komple kurumuş durumda. Gözlerimizin önünde dünya eriyip gidiyor ve biz hiçbir şey yapamıyoruz.

Su kaynaklarının verimli kullanılması için bir süredir çağrılar gelmeye başladı. Olabildiğince minimum düzeyde su tüketmeli, bulaşıkları elde yıkamamalı hatta yumurta haşladığımız suyu bile yeniden kullanabilmeli, çiçekleri falan sulamalıyız. Bu tarz evde alacağımız küçük önlemler ile hepimiz bir şeyler başarabiliriz gibi söyleniyor. Fakat asıl büyük resmi göremiyoruz:

En büyük su tüketimi fabrikalar ve sanayi tesislerinde. Aldığımız 1 adet tişörtün üretilmesi için bile tarladan fabrikaya yüzlerce litre su harcanıyor. Yani bizim evde alacağımız önlemlerdense öncelikli olarak tüketim çılgınlığımıza son vermemiz lazım. Biz tükettikçe aslında dünya tükeniyor.

Tabi bir de devlet bazında sağlam önlemler alınmalı ki kişisel olarak vereceğimiz savaş boşa gitmesin. Son 20 yıl içerisinde ülkenin doğaya karşı nasıl büyük katliamlara izin verdiğini gördük, sahillerimiz çöplük, ormanlarımız rant alanı artık. Küresel ısınma bir kenarda bizi bitirirken biz kendi ellerimizle doğayı katletmeye devam edersek ülkede ne enerji kalır ne de nefes alabilecek oksijeni sağlayacak bir ağaç!

çok doğru söylemişsiniz meritim olsa verirdim bir sonraki incelemem de global küresel ısınma üzerine olacak dünyayı tahrip ediyoruz karşılığın fazlasıyla ödeyeceğiz doğayla savaşılmaz

[mandown]

Dünyayı bu noktaya getiren bizleriz.

Bir karadenizli olarak o kadar çok konuya sinir oluyorumki.

Lüfer çok pahallı derler ama sor tezgahlarda yavrusu çinekop olarak satışta normalde satışı yasak 4 tane çinekop 1 tane lüfer yapmıyor neden satılıyor neden denizden çıkartılmasına izin veriliyor? Sonra yok babam lüfer çok pahallı tabi pahallı olacak.

Karadenizde heryer ya çay yada fındık doğal orman bulabilmen için merkezden en az 2 saatlik yol mesafesine gitmen gerekli ki doğal ormanlara ulaşabil sonra vay efendim su yok tabi ki olmayacak.

Dağlarda altın aranıyor dızlak kaldı çoğu dağın tepesi yağmur mu yağsın.

Dünyanın içine o denli ediyoruz ki sonrada isyan ediyoruz.

Burada sorun sizce kuraklık mı? İnsan oğlunun herşeyi tüketmek isteyip en tepede olmayı istemesi mi?

[jakdanyel]

İlk başta şaka gibi gelen kuraklık yavaş yavaş etkilerini bize göstermeye başladı ve her geçen yıl kuraklığın etkilerini daha fazla göreceğiz pandemiden sonraki küresel felakat için çok beklememize gerek olmayacak umarım dünya devletleri bu konuda artık çok geç kalınsa da gerçek önlemleri alabilir.

[W Jr.]

Önemli ve dikkatli olmamız gereken bir konu. Her Türk vatandaşı, bu konuda daha bilinçli olmalı. Mesela işe arabaları musluk ve hortum altında yıkamak yerine, 10 lira verip çok az su ile aynı işi gören oto yıkamacılarla başlayabiliriz.

[Vcob92]

Yaşadığım ilçeden örnek veriyim; Bundan 10 sene ve daha öncesinde Ekim ayı sonları yağmur, kasım ile birlikte kar ysğsrdı. Sonra git gide bu tarihler ötelenmeye başladı. Bu sene yağmur kar görmedik. Hava yaz gibi. Bu aylarda bizim kardan yürüyemememiz gerekti. Daha kötü anlatan diğer durum da dağlarda bile daha kar yok...

Doğal yaşamı haddinden fazla tahrip eden insanoğlu, bunun faturasını çok ağır ödeyecek...

[furylmz]

Kuraklık virüstem sonraki sorunumuz olacak artık bu kesin acaba dünyanın sonu mu geliyor diye düşünmüyor değilim her geçen gün felaketler daha çok artmaya başladı dünümüze şükredir hale geldik geldik bu petrol işi tamamen bitirilmeli artık elektrikli araçlara geçiş hızlanmalıdır yoksa işimiz daha zorlaşacak

[chemist35]

Kuraklık virüstem sonraki sorunumuz olacak artık bu kesin acaba dünyanın sonu mu geliyor diye düşünmüyor değilim her geçen gün felaketler daha çok artmaya başladı dünümüze şükredir hale geldik geldik bu petrol işi tamamen bitirilmeli artık elektrikli araçlara geçiş hızlanmalıdır yoksa işimiz daha zorlaşacak

Evet felaketlerın ardı arkası kesılmıor hele su zamanda daha fazla artmıs durumda yagmur yagmıo dogru durust yaganda hemen kesılıo bı an once buna care bulunmalı

[verbakalim]

Kuraklık virüstem sonraki sorunumuz olacak artık bu kesin acaba dünyanın sonu mu geliyor diye düşünmüyor değilim her geçen gün felaketler daha çok artmaya başladı dünümüze şükredir hale geldik geldik bu petrol işi tamamen bitirilmeli artık elektrikli araçlara geçiş hızlanmalıdır yoksa işimiz daha zorlaşacak

Evet felaketlerın ardı arkası kesılmıor hele su zamanda daha fazla artmıs durumda yagmur yagmıo dogru durust yaganda hemen kesılıo bı an once buna care bulunmalı

Bu soruna bir anda çare bulunmasının imkanı yok. Önce yok edilen ormanların geri üretilmesi gerekiyor. Olup olmadık zaman milyonlar harcanıp dikilen ve dikildikten sonra kuruyan ağaçlar değil, olamsı gereken yerlere ağaçlandırma yapılmalı. Yapılaşmaya açmak için yakılan orman alanları yeniden ağaçlandırılmalı. Buraları kesinlikle yapı izni verilmemeli. Yapılan yapılar da yıkılmalı. Yer altı sularının beslenmesi için baraj yapımına kesinlikle bir dur denmeli. Geçmişte yer altı suları için konya bölgesinde açılan artezyen kuyularını suçlayıp bunların zarar verdiği yönünde yapılan araştırmalar vardı. Sadece biz yanan orman alanlarını yeniden ağaçlandıralım. Dağa taşa o yörenin endemik tohumlarından atalım. Doğadaki yaşamı güçlendirelim yağmur kendiliğinden gelir.

[Granxis]

Mevsim degisikligini dikkate almak gerekiyor cunku bu bir gercek, belki ekosistem bunu telafi eder belki edemez ama kuzey avrupada asyada buyuk degisikler oluyor, sicaklik dusuyor, kis mevsimi ve sonbahar mevsimin kendine has misyonlari var, bunlarin birinin eksikligi problemler getirecek, ekosistem bozulmaya baslayali cok oldu ama yasli dunyamiz 3000'li yillari gorecegi dusuncesi bende azaliyor.

[Velvet78]

Barajlardaki doluluk oranı gerçekten şu aralar çok düştü yağmurun en çok yağdığı zaman aralığına girmiş bulunmaktayız umarım en az beklentiler dahilinde yağış yaşanır ve bölgelerimizdeki barajların doluluk oranı artar.Kyoto protokolü gibi kuraklık ile ilgili uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var.

[Kusman]

ben ilkokuldayken küresel ısınma kuraklık gibi konular hayat bilgisi dersinde anlatılırdı. o zamanlar bu olaylar şaka gibi geliyordu. şu anda resmen o anlatılanları yaşıyoruz. ve insanımız bizim ilkokuldaki halimiz kadar bile duyarlı değiller.

[1kodumtek7]

ben ilkokuldayken küresel ısınma kuraklık gibi konular hayat bilgisi dersinde anlatılırdı. o zamanlar bu olaylar şaka gibi geliyordu. şu anda resmen o anlatılanları yaşıyoruz. ve insanımız bizim ilkokuldaki halimiz kadar bile duyarlı değiller.

Eskiden devletimiz bu konulara çok önem verirdi Tetra Pak ben ilkokulda okurken okulumuza seminer vermişti galiba o zamanlar 2.sınıf veya 3.sınıfa gidiyordum o seminerden sonra çevreme daha dikkatle bakmaya çalışmıştım erken yaşta verilecek eğitim her şeyden önemli unutmayın küçük şeyler doğayı yeniler