Çift harcama nedir?
Çift harcama, dijital para sistemlerinde yer alan potansiyel sorunlardan birisidir. Anlam olarak aynı fonların eş zamanlı olarak iki farklı alıcıya aktarılması anlamına gelmektedir. Çift harcama için önlemler yetersiz olursa sorunların çözümündeki protokoller temel olarak zarar görmüş olur. Kullanıcıların kendilerine ulaşan fonlarının bir başka yerde daha harcandığı ya da harcanmadığını kontrol etmesi mümkün olmayan bir durumdur.
Mevzu bahis dijital para sistemleri olunca belli başlı birimlerin kopyalanmamasının garantisi oldukça önemli hale geliyor. Bir örnekle bu durumu açıklayacak olursak; X kişisinin 1 birim aldığını varsayalım. Aldığı 1 birimi 10 kere tekrarlayacak şekilde kopyala yapıştır yaptığında 10 birime sahip olur ve sistem bu gibi birçok durum yaşandığında temeliyle çökme sinyalleri verir. Bu tarz işlemlerin farklı varyasyonları da bulunmaktadır. X kişisi 10 birimi aynı anda hem Y hem de Z kişisine gönderebilirse sistem yine çalışmama durumu ile karşı karşıya gelir. Bu nedenden dolayı dijital para sisteminin çalışması için bu tarz hareketleri engelleyecek mekanizmalar şarttır. Peki bu hareketler nasıl engellenir?
Çift harcama nasıl engellenir?
Çift harcamayı engellemeyi planlayan iki tür yaklaşım türü vardır. Bunlar merkezi ve merkeziyetsiz yaklaşımlardır.
Merkezi yaklaşım
Merkezi yaklaşım, yürürlüğe alınma açısından merkeziyetsiz yaklaşımlara göre daha basittir. Bunun gerçekleşmesi için bir yöneticinin sistemi yönetmesi, birimlerin yayınlanması ve dağıtılmasını kontrol etmesi gerekmektedir. Merkezi yaklaşımların en önemli örneklerinden biri David Chaum’un sunduğu eCash‘tir.
Bankalar itibari paraya benzeyen dijital varlıkları (anonim ve eşler arası şekilde takaslanabilenler) kullanıcılarına sunma adına kör imzaları tercih edebilir. Bu imzalar kriptografi uzmanı David Chaum tarafından 1982 tarihli Takip Edilemez Ödemeler İçin Kör İmzalar makalesinde detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Bu gibi durumlarda x kullanıcısı 100 USD’lik dijital para satın almayı isterse ilk olarak bankayı bilgilendirmesi gerekmektedir. Hesabında bakiye bulunduğu takdirde, rastgele bir miktar oluşturur. Örnek vereceksek 5 sayı oluşturduğunu varsayalım. Bunların her birine 20 USD değer atanır. Bankanın belli başlı birimleri takip edebilmesi için X kullanıcısı rastgele sayıların her birine kör imza ekleyerek bunları gizler.
Ardından kullanıcı bu veriyi bankaya iade eder. Banka X kullanıcısının hesabından 100 USD çekerek beş bilgi parçasının her birini 20 USD değerinde harcama yapabilecek şekilde onaylayarak mesajları imzalar. X kişisi artık bankadan verilen fonları harcayabilir.
Merkeziyetsiz yaklaşım
Herhangi bir yöneticinin bulunmadığı ekosistemlerde fonlarla çifte harcama yapılmamasını garantilemek çok daha zordur. Eşit derecede güçte olan katılımcılar, sahte işlemleri engelleyen ve bütün kullanıcıları etik davranmaya zorlayacak bir şekilde koordine olmalıdır.
Bitcoin‘in White Paper’ında sunulmuş olan en önemli çözümlerden biri de çift harcama sorunu için bulunmuş olan çözümdür. Satoshi Nakamoto, yaygın olarak blockchain (blokzinciri) ismiyle bilinen veri yapısını ortaya atarak bu soruna çözüm bulmaya çalışmıştır.
Bir blockchain asıl olarak kendisine özel nitelikleri olan bir veritabanıdır. Ağda yer alan katılımcıların her biri node olarak adlandırılır. Bu nodeları özel bir yazılım çalıştırır ve bu yazılımla birlikte kendi veritabanı kopyalarını diğer eşlerle senkron edebilir hale getirmektedir. Sonuca baktığımızda genesis bloğuna (başlangıç bloğu) kadar gerçekleşmiş olan işlem geçmişi tüm ağ tarafından denetlenebilmektedir. Blockchainin şeffaf olması sebebi ile çift harcama girişimindeki işlemler ve sahtecilik içeren hareketler kolay bir şekilde belirlenerek engellenebilir.
Kaynak:
https://cointral.com/tr/yeni-baslayanlar-icin-cift-harcama-nedir-nasil-engellenir/