Gunduz mesai saatleri size ilkel gelebilir ama tüm dünyaca kabul görmüş benimde benimsediğim ve zorlanmadığım bir sistem. Ilkellik ne alaka onu çözemedim.
Sabah çalışma saatleri ilkel değildir. Vücut zaten sana kalk artik birşeyler yap diyor saat 8.30 9 gibi uyanıyoruz aşağı yukarı.
Beyler sabah güneşin doğuşuyla başlayıp güneşin batışıyla biten bir iş hayatı düzeni ilkeldir. Neden ilkel olduğunu öğrenmek isterseniz; insanlığın çalışma hayatının ilk başlangıç dönemlerini ve güneş ışığından en verimli şekilde faydalanmak adına ilkel insanların yaptığı işlerin başında neden güneş doğar doğmaz işe koyulduklarını araştırabilirsiniz. Pek kaynak bulamayan olursa eğer dm atabilir, zira doktora tezim için araştırma yaparken fazlasıyla kaynağa ulaşmıştım.
Hocam konu bana göre de net ben de geceleri çalışmaktan keyif almıyorum ama içinde bulunduğum çalışma sistemi bize bunu zorunlu kılmış durumda aslında yaptığınız veryansının basit bir çözümü var çarşı ve mahalle bekçisi olun 6+1 gece çalışırsınız bayağı da sizin için verimli olur ama alışveriş banka gibi işlemler için genelin yanında özelin muafiyeti var maalesef genele tabi olmak zorundasınız bu yüzden ona bir şey diyemeyeceğim o işleriniz için her türlü gündüzü bekleyeceksiniz
Aslında dünyanın kurtulmasını istediğim zihniyet özetle bu olmuş. At gözlüğü ile yaşamını sürdüren, "zorunlulukları" kabul etmiş, hiç sorgulamayan ve yeniliğe kapalı insan modeli. Abicim "hurraa herkes gececi, sabah uyuyoruz akşamları ayaktayız" demiyorum ben size. 7/24 aktif ve bağlantılı dünya hayalinden de "gece bekçiliği, 6+1" tarzı bir sonuç çıkarmanıza pek şaşırmadım doğrusu. 21. yüzyıldayız, uzayda yaşam konuşulurken neden çoğu şey için bir koca gün bekleyelim diyorum. Sizin gibi normal düzende verimli olanlar kadar bu dünyada en az %30-35 oranında tam aksi gece düzeninde çalışmayı seven veya isteyen kimseler var. Çok değil 3 gün kendinizi gece düzenine alıştırınca vücut sizi otomatik olarak sabahın köründe kaldırmıyor merak etmeyin. (Yapın da demiyorum, pek umrumda da değil ancak bu şekilde gayet hayatını sürdüren insanlar var)
Sabah düzeninde hevesli olanlar o şekilde çalışsın, sabah zorla kaldırılmak istemeyen ve akşam düzenine alışkın olan kimseler ondan sonra işine başlasın, home office çalışma şekilleri zaten iyice benimsendi bunları da harmanlayalım, bomboş ve safi maliyet olan sikimsonik plaza binalara harcanan masraflar bile bu düzen için çıkabilecek çalışan masraflarını fazlasıyla örter. Ortak toplantılar için, ofiste yürütülecek mecburi iş kolları için veya illa "ben sekteri fortlayacam aga" diyenler için bir merkez ofis kurulabilir gayet tabii.
Ayrıca yurt dışında özellikle de Finlandiya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde test aşamasında olan "Uyumayan Alışveriş Merkezleri" düşüncesini de araştırın derim. Hem mağaza konseptleri hem de 7/24 çalışma düşüncesi oldukça ilginç gelebilir. Mağazaların içerisinde; tek bir personel, kasa vs. yok, tüm ürünlerin her bedeninden birer tane numune, kabinlerde "ilkel" şekilde denemek isteyenler için deneme kabinleri / istemeyenler için de akıllı aynalar, ödemenizi telefonunuz ile yapabildiğiniz ve satın aldığınız ürünlerin sıfır ve el değmemiş şekilde olanların merkez depolardan adresinize belkide siz daha avm'de yemek molası vermişken hızlı bir şekilde teslim edildiği bir düzen.
Demek istediğim sınırlı bakmayın olaya. Olur olmaz bambaşka bir konu tabii. Ben sadece bu düzeni çoğu iş koluna hatta iyi planlanırsa tüm iş kollarına kurulabileceğini düşünüyorum. Ülkelerin alabileceği ortak karar ile sınırlar ortadan rahatça kalkmış olur. Böylelikle daha hızlı ve verimli bir şekilde gelişmeye devam edebiliriz.
Yine de sabah 6-8 arası alarmlarla kalkan kimselere de kolaylıklar diliyorum