... 15 sene evvel gençken taksim'den çıkmazdık.
Beyoğlu bizim lise dönemimizde iddia ediyorum Avrupa'nın en müthiş gece hayatı merkezlerinden biriydi, uluslararası bazı avant garde sanatçılar falan da Beyoğlundan çıkmıyordu,
acayip deneyimler yaşanıyordu, bazı arkadaşlar "temiz yaşam" adına o günleri de tasvip etmiyor anlayışla karşılıyorum ama şu günkü ortadoğu bataklığı ve beton çöplüğü yapısıyla kıyaslandığında aralarında tanınmayacak kadar büyük bir fark vardı... Sadece bu örnekten bile kültürel olarak siyasal İslamın nasıl fakirleştirici ve yozlaştırıcı etkileri olduğunu görebilirsiniz.
Özgür düşüncelerin ve bundan doğan etkinliklerin, entelektüel merakın olmadığı bir kültürde insan rasyonel özelliklerini yitirip vahşi doğadaki hayvanlara eş değer bir noktaya geriler, zaten bu yüzden Siyasal İslam ABD başta olmak üzere yabancı gizli servisler ve savunma sanayii tarafından en az 50 yıldır Ortadoğu'da çok çeşitli programlarla desteklenmektedir...
not: İrtica ve tarikat odaklarını düzenli olarak kendi ülkelerinde yetiştirip Türkiye Cumhuriyeti'ne musallat eden zihniyeti Winston Churchill'e atfedilen aşağıdaki tartışmalı özdeyişle de özetleyebiliriz: