erik reçeli !!!

[sonmezmstf1978]

Merhaba;

Bu tarifi mutlaka deneyin ya da eşlerinize ve annelerinize yaptırın.

3.5 kg kırmızı erik
1 kg toz şeker
1 kahve fincanı su
1 kahve fincanı organik alıç sirkesi
1 çay kaşığı sakız
1/2 taze limon suyu

Eriklerinizi ortadan ikiye kesin ve çekirdeklerini çıkarın. Daha sonra dilimlenmiş eriklerin üzerini tamamen kaplayacak şekilde şekeri ekleyin. Üzerine çiseleyerek şekerin üzerine sirke ve su ekleyin. Üzerine son mastiği ekleyin ve dk. 12 saat dinlenmeye bırakın. Tüm lezzetlerin birlikte çalışması için bu sefer kesinlikle gerekli.
12 saat sonra karışımı bir tencereye alın (fırında 150 derecede büyük payetle de pişirebilirsiniz) ve kaynatın. 35 dakika kaynattıktan sonra limon suyunu ekleyin ve istediğiniz kıvama gelene kadar kaynatın.

Kıvam testiniz için reçelinizin suyunu küçük bir kaseye koyun ve buzdolabında 10 dakika dinlendirin.

İstenilen kıvama gelince reçellerinizi kavanozlara alın ve kapak kapatma yöntemiyle kapatın. Reçel soğuyana kadar kapağı kapalı olarak ters çevirin.

Sıcak kapaklamada önemli olan kapakların sıcak suda bekletilmesi ve dolum sonrası sıcak kapaklama yapılmasıdır.

Reçelinizi yedikten sonra ağzınızda kalan aromaya bayılacaksınız!!!

[verbakalim]

Tarifi okurken bile iştahım kabardı. Reçellerin alayını severim. Ama bu tarif ve bu mevsim. Eriği nerden bulacağız şimdi. Tarifi yaza bekletsek unuturuz. Öyleyse bu görev yine sana düşüyor. İlerde erik mevsimi gelince bu konuyu yeniden canlandır bir tarif daha eklerdin güzel olur. Emeğine sağlık.

[bobita]

Bilinenin aksine reçel, pekmez vb ürünleri evde yapmak son derece yanlış ve sağlık açısından tehlikelidir.
Şeker içeren ve yüksek ısıya (süre de artı etken) tabi tutulan gıdalarda son derece zararlı, toksik etkisi bulunan, kanserojen olabileceği konusunda güçlü şüpheler bulunan HMF(Hidroksimetil Furfural) oluşur ve evde reçel pişirirken bunu engellemenin yolu yoktur çünkü bu oluşum kabaca ortalama 55-60 dereceden itibaren başlar. Yani daha sağlıklı diye yediğiniz ev reçeliyle veya köy ürünüyle aslında kendi DNAnızı bozuyor olabilirsiniz.

"Endüstriyel ürünlerde nasıl oluyor, onlarda niye HMF yok?" derseniz, çok basit bir cevabı var, fizik kanunundan yararlanıyorlar.
Onlar da reçeli, pekmezi vb kaynatarak elde ediyorlar ama bu işlem basınç kontrollü kazanlarda ve düşük basınçta gerçekleşiyor, basınç düştükçe kaynama noktası da düştüğü için 40-45 derecede fokur fokur kaynatarak reçel üretiyorlar.

Bir kere oturup HMF yüklü ev reçeli yemekle belki zarar görmek mümkün olmaz ama burada sorun özellikle reçelin bir çok kişi için günlük tüketilen bir gıda olması.
HMF bunların dışında da bir çok gıda maddesinde oluşabiliyor ama çok çok düşük miktarda olduğu için gözardı edilebilir, fakat reçel, marmelat, pekmez vb yapılırken tehlikeli miktarlara rahatlıkla ulaşabiliyor.

[sonmezmstf1978]

Tarifi okurken bile iştahım kabardı. Reçellerin alayını severim. Ama bu tarif ve bu mevsim. Eriği nerden bulacağız şimdi. Tarifi yaza bekletsek unuturuz. Öyleyse bu görev yine sana düşüyor. İlerde erik mevsimi gelince bu konuyu yeniden canlandır bir tarif daha eklerdin güzel olur. Emeğine sağlık.

selam;

bende tarif çok hiç problem değil arkadaşım. sen yeterki doğal şeyler yapmaya hevesli ol. kuru erik var hatırlatırım ginede

[sonmezmstf1978]

Bilinenin aksine reçel, pekmez vb ürünleri evde yapmak son derece yanlış ve sağlık açısından tehlikelidir.
Şeker içeren ve yüksek ısıya (süre de artı etken) tabi tutulan gıdalarda son derece zararlı, toksik etkisi bulunan, kanserojen olabileceği konusunda güçlü şüpheler bulunan HMF(Hidroksimetil Furfural) oluşur ve evde reçel pişirirken bunu engellemenin yolu yoktur çünkü bu oluşum kabaca ortalama 55-60 dereceden itibaren başlar. Yani daha sağlıklı diye yediğiniz ev reçeliyle veya köy ürünüyle aslında kendi DNAnızı bozuyor olabilirsiniz.

"Endüstriyel ürünlerde nasıl oluyor, onlarda niye HMF yok?" derseniz, çok basit bir cevabı var, fizik kanunundan yararlanıyorlar.
Onlar da reçeli, pekmezi vb kaynatarak elde ediyorlar ama bu işlem basınç kontrollü kazanlarda ve düşük basınçta gerçekleşiyor, basınç düştükçe kaynama noktası da düştüğü için 40-45 derecede fokur fokur kaynatarak reçel üretiyorlar.

Bir kere oturup HMF yüklü ev reçeli yemekle belki zarar görmek mümkün olmaz ama burada sorun özellikle reçelin bir çok kişi için günlük tüketilen bir gıda olması.
HMF bunların dışında da bir çok gıda maddesinde oluşabiliyor ama çok çok düşük miktarda olduğu için gözardı edilebilir, fakat reçel, marmelat, pekmez vb yapılırken tehlikeli miktarlara rahatlıkla ulaşabiliyor.

kardeşim güzel bilgiler için teşekkürler;

baklavadan reçele herşeyde seker var ve tüm şerbetli tatlılarda da, mesele sadece reçel değilki. şurada 2 dakika tarif verdik. reçelcimisin kardeşim sen bende gıda mühendisiyim ama malesef tükettiğimiz herşeyde bir problem var zaten. yüksek sıcaklığa aniden maruz kalan diğer gıdalarlada sorun var. neyde yok ki? bırak 2 dakika insanlar evlerinde yaptığı reçeli kızarmış ekmeğine sürüp yesin be kardeşim.  ) lütfen yani..

[meser#]

Bilinenin aksine reçel, pekmez vb ürünleri evde yapmak son derece yanlış ve sağlık açısından tehlikelidir.
Şeker içeren ve yüksek ısıya (süre de artı etken) tabi tutulan gıdalarda son derece zararlı, toksik etkisi bulunan, kanserojen olabileceği konusunda güçlü şüpheler bulunan HMF(Hidroksimetil Furfural) oluşur ve evde reçel pişirirken bunu engellemenin yolu yoktur çünkü bu oluşum kabaca ortalama 55-60 dereceden itibaren başlar. Yani daha sağlıklı diye yediğiniz ev reçeliyle veya köy ürünüyle aslında kendi DNAnızı bozuyor olabilirsiniz.

"Endüstriyel ürünlerde nasıl oluyor, onlarda niye HMF yok?" derseniz, çok basit bir cevabı var, fizik kanunundan yararlanıyorlar.
Onlar da reçeli, pekmezi vb kaynatarak elde ediyorlar ama bu işlem basınç kontrollü kazanlarda ve düşük basınçta gerçekleşiyor, basınç düştükçe kaynama noktası da düştüğü için 40-45 derecede fokur fokur kaynatarak reçel üretiyorlar.

Bir kere oturup HMF yüklü ev reçeli yemekle belki zarar görmek mümkün olmaz ama burada sorun özellikle reçelin bir çok kişi için günlük tüketilen bir gıda olması.
HMF bunların dışında da bir çok gıda maddesinde oluşabiliyor ama çok çok düşük miktarda olduğu için gözardı edilebilir, fakat reçel, marmelat, pekmez vb yapılırken tehlikeli miktarlara rahatlıkla ulaşabiliyor.

Endüstriyele de güvenemiyoruz ki be abi Süt firmasında sütle duş alan lavuğu gördükten sonra ulan diyosun ibnelik yapan elemanı var mıdır ya da ne kadar hijyenik diye düşünüyorsun ister tanınmış olsun ister tanınmamış içinde hep bi şüphe kalıyor.

[bobita]

Bilinenin aksine reçel, pekmez vb ürünleri evde yapmak son derece yanlış ve sağlık açısından tehlikelidir.
Şeker içeren ve yüksek ısıya (süre de artı etken) tabi tutulan gıdalarda son derece zararlı, toksik etkisi bulunan, kanserojen olabileceği konusunda güçlü şüpheler bulunan HMF(Hidroksimetil Furfural) oluşur ve evde reçel pişirirken bunu engellemenin yolu yoktur çünkü bu oluşum kabaca ortalama 55-60 dereceden itibaren başlar. Yani daha sağlıklı diye yediğiniz ev reçeliyle veya köy ürünüyle aslında kendi DNAnızı bozuyor olabilirsiniz.

"Endüstriyel ürünlerde nasıl oluyor, onlarda niye HMF yok?" derseniz, çok basit bir cevabı var, fizik kanunundan yararlanıyorlar.
Onlar da reçeli, pekmezi vb kaynatarak elde ediyorlar ama bu işlem basınç kontrollü kazanlarda ve düşük basınçta gerçekleşiyor, basınç düştükçe kaynama noktası da düştüğü için 40-45 derecede fokur fokur kaynatarak reçel üretiyorlar.

Bir kere oturup HMF yüklü ev reçeli yemekle belki zarar görmek mümkün olmaz ama burada sorun özellikle reçelin bir çok kişi için günlük tüketilen bir gıda olması.
HMF bunların dışında da bir çok gıda maddesinde oluşabiliyor ama çok çok düşük miktarda olduğu için gözardı edilebilir, fakat reçel, marmelat, pekmez vb yapılırken tehlikeli miktarlara rahatlıkla ulaşabiliyor.

Endüstriyele de güvenemiyoruz ki be abi Süt firmasında sütle duş alan lavuğu gördükten sonra ulan diyosun ibnelik yapan elemanı var mıdır ya da ne kadar hijyenik diye düşünüyorsun ister tanınmış olsun ister tanınmamış içinde hep bi şüphe kalıyor.

O işin apayrı bir boyutu, yazdıklarımdan "evde bir şey hazırlamayın, endüstriyel tüketin" demek istediğim anlaşılmasın, şeker içeren ve yüksek ısıda pişirilen ürünlere dikkat çekmek istedim.
Yazdığına destek anlamında şunu da eklemem gerek, çünkü madalyonun bir de diğer tarafı var, glikoz-fruktoz şurubu kullanılmadan üretilmiş reçel, marmelat vb cidden çok az. Glikoz/fruktoz da malum, çağımızın zehiri ama emin olun HMF yanında nispeten masum kalıyorlar.

[onlyyou34]

Herkes gibi konuyu okurken benim de ağzımın suyu aktı desem yeridir, bizimkiler de böyle şeylerle uğraşıyolar seviyolar yanlarına gittiğimde bir de bunu diyebilirim eminim hoşlarına da gidecektir bu zamanda her şeyin fiyatı arttığı gibi kalitesinin de düştüğü malum o nedenle ne kadar kendi yağımızda kavrulursak o kadar sağlığımıza