Ön yargılarınız ve zamanla değişen fikirleriniz

[püsür]

Ekonomi ve siyaset dışında hafif bir konu açmak istedim, kafamız dağılsın.
Hayatımız boyunca bazen bir fikir üzerinde mantıklı bir sebebi olmadan takılı kalabiliriz ve bir gün fikrimiz değişirse şaşırırız.

Benden birkaç örnek:
- Taze nane, maydanoz, pırasa gibi bazı sebze ve otları küçükken hayatta yiyemezdim. Öğrenci evine çıkınca değerini ve lezzetini anladım. Şimdi hazırlayan olsa her gün bıkmadan yiyebilirim. Şu anda kahvaltıda bile maydanoz yiyorum.

- Çocukluğum ve lise hayatım boyunca metal müzikten nefret etmiştim. İnsanlar nasıl dinliyor aklım almazdı. Üniversitede bir yerde denk geldim ve biraz dinleyince çok sevdim, hala da sıkça dinliyorum.

- 2009 yılında şu anda Netflix'te de gösterilen Community dizisi başlamıştı. Sonraki yıllarda çevremden arkadaşlarımdan çok duydum. Herkesin torrentten ya da dizimag gibi sitelerden sürekli dizi takip ettiği yıllardı. Neden hiç hatırlamıyorum ama yıllarca bu diziden nefret ettim, izleyen kişiler hakkında kötü bile düşündüm. Niyeyse çok gıcık olmuştum. Pandemiden sonra Netflix'te görünce bir şans verdim ve inanılmaz sevdim ama öyle böyle değil. Yıllarca boşu boşuna nefret etmişim ve nedenini de cidden hatırlamıyorum.

Sizin de böyle ön yargılı olup fikir değiştirdiğiniz konular oldu mu?

[meser#]

Hemen hemen şu önyargı hepimizde olmuştur. Birisinden hiç elektrik alamayız ve aynı ortamı paylaşsakta uzunca bir süre iki kelam etmemişizdir. Ancak her nasılsa birşey olur sohbet açılır ve deriz ki "hacı abi senin muhabbetinde iyi sarıyormuş". Sonra da bir bakmışız ki 40 yıllık arkadaş gibi olmuşuzdur.

Yemek konusunda gerçekten çok önyargılı demeyeyim de iştahım çok nazlı oluyor. Ne bileyim görünüşü kokusunu gerçektende içim gerçekten kaldırmıyor ancak açlıktan midem yapışınca genellikle o yemekleri yemeye başlıyorum.

Animelere, hint ve kore dizilerine özel bir parantez açmam lazım. İlk başlarda çok yapmacık gelirken bazı yapımlar gerçektende senaryosu kurgulanmasıyla izlenmeye değer oluyor ve şu aralar iyi kaptırmış durumdayım.

Diye diye diye gider daha çok şey gelir ya önyargılarımız bizim azılı düşmanlarımızdan bir tanesi. Aslında Jim Carrey'in Bay Evet filmindeki gibi yapsak valla çok ekşınlı bir hayatımız olur diye ciddi ciddi düşünmeye başladım

[verbakalim]

Ön yargı baldan tatlıdır. Gençken et, süt yiyeceksin orta yaşı geçince et, sütü verenin yediğini yiyeceksin. Bakın bu ön yargı olarak söylenen bir şeydir. Yaş ilerleyince nasıl bir ön yargıymış ot nerde demeye başlıyorsunuz.
Gerçi şu günlerde ne eti ne de otu düzgün yiyebiliyoruz.

[kriminall]

Benim de farklı bir anım var, genellikle sakatat tarzı ürünleri sevmedim, kokusundan iğrendim, sevmedim dediğime bakmayın denemedim bile ancak günün birinde bir arkadaşımla meşhur bir kokoreççiye gittik ve istemeye istemeye bir yarım söyledim, söyledim ve yemeği yerken farkettim ki ben neden mahrum kalmışım öyle, nasıl yıllardır böyle bir nimeti boğazımdan geçirmemişim, o an anlamıştım önyargıların her zaman doğruyu söylemediğini,

[Retro Harmony]

Hala ön yargılardan kurtulmayı başaramadık millet olarak. Avrupalıların da Türkler hakkında ön yargıları var. Mesela YouTube üzerinden bir video izlerseniz Türkiye hakkında bir videoya mutlaka ya deve, ya Arap müziği ekliyorlar. Bizi Araplarla karıştırıyorlar, Türkler Arap zannediyorlar. Halbuki Türklük bir gururdur, araplık gibi değildir. Dünyanın her kesiminde maalesef bu durum yaşanıyor yani.

[Red Pie]

Ön yargılar insanın hayatımı en kötü etkileyen şeyler. benim hayatımı da etkilemiştir mutlaka. aklıma gelen bir örnek şu an yok ancak ön yargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zor sözü sadece hafızalarda yer ediyor. arkadaşlar kesinlikle bir işte ön yargılı olmayın. mesela bizim insanımızda iş yeri açmak hakkında çok ön yargı duyuyorum hadi batarsam diye. zenginlerin hayatına bakıyorsun bir çoğu batmış, sonra çıkmış. batmakta var çıkmakta en iyi olanı en azından denemek.

[karabiber]

İnsanları tipine göre yargılamak olacaktır sanırım. Önceden insanları giyim kuşam, pahalı şeylere göre sınıflandırırdım fakat bunların önemi olmadığını erken farkettim. Önemli olan beynin içindeki, karakteri ve davranış biçimidir. Bunu binlerce insanla sohbet ettikçe, muhattap oldukça daha iyi anladım. Buradan özeleştiri de yapmış olayım evet bir zamanlar sırf giyimi kuşamı iyi diye insanlara farklı davranmışlığım vardır ve ne kadar salakça bir hareket olduğunu erken farketmişimdir. İyi ki de farkettim. Çünkü beklenmeyen kişilerden öyle bir hayat hikayeleri dinledim ki inanın her şey karakter ve davranışta bitiyor.