çin'deki bankacılık sistemi zaten çok sakat. ileride ciddi bir küresel ekonomik kriz olacaksa bu heriflerin saçma sapan politikaları yüzünden olacak. böyle büyük küçük binlerce banka var heriflerde. tefeci mi yoksa bankacı mı olduğunu biz anlayamayız mesela:)) kısacası çin üzerinden buna benzer bir sürü haber daha gelecek. işin boktan tarafı orada yaşanacak bir olay tüm dünyayı etkileyecek. yakın zamanda tüm dünyadaki vatandaşlar bankalarından para çekmek istediği zaman "bekle lan ibiş!" lafıyla karşılacak gibi.
en iyisi
BTC alıp binance'de saklayalım @bthd
Grafikteki şube sayısı değil farklı bankalar, çoğu da küçük ölçekli bankalar. Eylemlere neden olan, milletin parasıyla ortadan kaybolan bankalara benziyorlar. Çok büyük nüfusun dezavantajı olsa gerek. Türkiye'de yaşayan insanların çoğu genel bankaların ismini kolaylıkla sayar, sadece 32 tane (mevduat). Ve bir bu kadar da batan, kapatılan eski banka mevcut. En yakın tarihten hatırlanan İmar bank olayları diye hatırlıyorum.
Yatırımları bir bankaya kaptırmak mı yoksa binance v.b. merkezi bir borsaya kaptırmak mı daha kötü bilemedim şimdi
Aslında TR'de bankacılık temel anlamda 2'ye ayrılıyor.
BDDK öncesi ve sonrası.
BDDK ile bankalar bir çok anlamda sıkı denetimlerin altına girdi. Ki bence uluslararası bankalar bu nedenle TR'de bankacılık yapmak üzere harekete geçmeye başladılar. Çünkü BDDK'nın uyguladığı sıkı finansman kontrolü güven sundu! Buradaki güven müşteri-kurum arası değil, ülkenin yapısı ile kurum arasındaki güven.
Ancak bu bahsettiklerimin ana mesajda yer alan mantığın temeline dayanmıyor. Ülkemizdeki mevduat'lara devlet güvencesi sınırlı olarak var ama bu güvence mutlak değil. Yani yarın hükümet bir karar alır ve bu güvenceden vazgeçtik diyebilirler. Ki emin olun kriz anında büyük sorunlar patladığında bu dediğim olabilir. Her şey yolundayken zaten bu uygulama yapılmaz. Bizdeki bir diğer farklı konu da kamu bankalarının pozisyonu. Kamu bankaları "görev zararı" diye tanımlanan bir yol ile de olsa ekonominin finansmanına katkı sağlıyor. Şöyle ki, bazen devlet (hazine) bir şey yapacağı zaman elinde yeterli finansman aracı olmuyor. Bu durumda gelecekten borçlanarak kamu bankalarından finansman sağlıyorlar. Bunun en büyük örneği konut kredileri. Piyasa 2 oranla konut kredisi verirken, kamu bankaları 1.19'dan veriyor. Devlet bunu baskılıyor ve diyor ki sen 1.19'dan ver ama 2'den verenle arasındaki farkı da hesapla ve görev zararı olarak bilançona yansıt.
Ya da Hazine'ye 1 milyar TL lazım. Sen ver onu bize ve görev zararı yap vs...
Bitcoin veya doğru kripto varlıklar önemli ama elinizde BTC'de olsa bunu alacak kimseyi bulamadığınızda bir önemi olmaaybilir. Bu nedenle öncelikle BTC için küresel kabul görme olayını beklemek lazım bence.
Son olarak, İmar bank olayı yazmışsın @Bthd. O konuda çok ilginç şeyler yaşanmış. O dönemde PC kayıtlarının olmaması ve BDDK gibi kurumların olmaması çok büyük kayıpmış. Ülke resmen hamiline borçlandırılmış o dönem.