Köy Okullarının Yeniden Açılması

[ZekiBeyy]

Yıllar önce öğrenci az olması sebebiyle öğrencisi az olan köy okulları kapatılarak taşımalı eğitim sistemine geçilmişti. Şimdi ise tekrardan köy okullarının tamir ve tadilatı yapılarak 2022-2023 eğitim öğretim yılında ilköğretim olarak açılması için çalışmalar başlatılmış durumda.

Hayat pahalılığı nedeniyle sanırım büyük şehirlerden insanların köylerine dönmelerinimi amaçlıyorlar bilemiyorum. En azından köyünde evi olanlar şuan büyük şehirlerdekinden daha rahat yaşam sürecektir. Gerçi bu iki konu bağımsızda düşünülebilir ama benim aklıma böyle bir düşünce geliyor. Bence zamanında köy okullarının kapatılması büyük bir hataydı siz sadece okulu kapatmış olmuyorsunuz okul sebebiyle oradaki insanların başka şehirlere göç etmesini sağlıyorsunuz, varsa oradaki tarımsal üretimi bitirmiş oluyorsunuz.

Daha düne kadar belli bir öğrencinin altında kalan okulların kapatılması gündemdeyken bu yıl kapalı terk edilmiş köy okulları tamirat ve tadilat harcamaları yapılarak böyle bir çalışma başlatıldı. Bakalım süreç nasıl işleyecek halktan destek görebilecek mi merak konusu.

Kaynaklar:
https://www.meb.gov.tr/koy-yasam-merkezleri-ile-koy-okullari-aktif-egitim-birimleri-olarak-kullanilacak/haber/26105/tr
https://www.meb.gov.tr/koy-okullari-yasam-merkezlerine-donusuyor/haber/26639/tr#:~:text=%C4%B0lk%20ad%C4%B1m%20olarak%20art%C4%B1k%202022,ilk%C3%B6%C4%9Fretim%20okulu%20olarak%20hizmet%20verebilecek.%22

[1715050402]

1715050402

[1715050402]

1715050402

[1715050402]

1715050402

[1715050402]

1715050402

[1715050402]

1715050402

[mandown]

Eğitime yapılan en büyük darbe bu köy okullarının kapatılmasıydı
sırf öğretmen kesimin merkezlere gelip belli bir kesimin kazanç sağlasın diye yapılmış saçma bir işti. Köy okullarında eğer öğretmen kaliteli biri ve hakkını veren biriyse öğretmene düşen öğrenci sayısı az olduğu için daha iyi sonuçlar alınıyordu.

Vaybe eğer bu köy okullarını geri açarsa yaptığı en başarılı iş olacaktır.

[remotefuture7]

Atılması gereken doğru bir adımdı ve atıldı, köylerde bazı insanlar sırf çocukları okullarına daha rahat gidip gelmesi adına köylerini terk edip büyük şehirlere göç ediyorlardı bunun sonucunda da zaten büyük şehirlerdeki düzensiz yerleşimin ardından bir de bu eklenince büyük şehirler ekstra olarak şişiyordu bu uygulama ile bunun az da olsa önüne geçilebilir ayrıca  zaten büyükşehirlerin çoğunda konut sıkıntısı varken bu karar tam yerinde olmuş belki bazı aileler tekrardan köylerine dönme fikrini gözden geçirebilir.

Her geçen gün sehirlerde yaşam daha da zorlaşıyor hayat çok pahalılaşıyor köylülerde bunun farkında ha köyler çok mu ucuz değil ama en azından şehirlere göre daha avantajlı, bence tekrardan köylerine dönme fırsatları olursa bu fırsatı değerlendirecek olanları içlerinde elbet vardır, hem bu sayede özellikle tarım ürünleri üretimi konusu ve hayvancılıkta da elimiz güçlenebilir yani bir nebzede olsa pastadaki tüketiciler bir anda üretici kısmına geçebilir.

[OrtaDirek]

yav he he, oturduğum mühitte belediye çocuk parkının bir bölümüne 2 katlı bina dikti kültür merkezi diye, her mahalleye bir kültür merkezi yapmışlar galiba neyse, geçen önünden geçtim kuran kursu veriliyormuş o binalar da bilmem anlatabildim mi.

[totti67]

İşin içinde hatta bu süreçte okulların incelemesini yapan biri olarak, fikren çok güzel olmakla birlikte halihazırda uygulamada olan taşımalı eğitim var olduğu sürece insanlar başlangıçta köylerindeki okulların açılmasını isteseler bile, karma siniflarda eğitim mantığından bir süre sonra vazgecebilirler. Organizasyonun en ince detayına kadar hesaplanarak hareket edilmesi gereken önemli bir konu.

[meser#]

resim kaynağı:https://www.ogretmensitemiz.com

Asıl şu dönemde eğitim anlamında ihtiyaç olan şey köy enstitüsü modeli. Köy enstitülerinde eğitim almış birkaç tane kişiyle tanışmışlığım vardı ve bu kişilerdeki o naiflik, o bilgi hatta bilgi demeyeyim o kültürel düzeyi şimdinin üniversite mezunlarında öğrencilerinde yok. Aldıkları eğitmin ders başlıklarını yukarıda görüyorsunuz ayrıca birçok sosyal medya platformunda o zamanlara ait ders notlarına dair fotoğraflarda denk gelmişti. Çok sağlam bir eğitim sistemi vardı ve ne yazık ki bunun önü kesildi. Şuanda aynı sistemi getirsinler 20 sene sonrasında gerçekten çok farklı bir Türkiye bizi karşılar. Ki bu sistemle açılacak köy okullarını 7-14 yaş aralığında tutmayıp yetişkin bireylere yörelerinde kendilerine istihdam sağlayacak alanlarda bilgi verecek, fikir aşılayacak eğitimler sağlanabilir. Misal şu hikayeyi hiç unutmam:

Diyarbakır’ın bir köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen matematik dersinde;

"Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır?"

diye öğrencilerine bir soru soruyor.

Öğrenciler, "Öğretmenim çilek ne?" diyorlar.

Öğretmen, "İşte çocuklar çilek..." diyor.

"Biz hiç çilek yemedik" diyor çocuklar.

Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve "Bu toprakta çilek yetişir mi?" diye soruyor.

Bursa'daki firmalardan cevap geliyor: "Evet, Diyarbakır şartlarında çilek yetişir."

Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar.

Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:

"Bu sene size matematikten sınav yok."

Öğrenciler, "Ee, nasıl not alacağız öğretmenim?" diye soruyorlar.

Hepsine bahçeyi kazdırıyor, çilekleri diktiriyor, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi veriyor ve şöyle diyor:

"Şimdi gideceksiniz evinize, anne-babanıza ben size nasıl öğrettiysem siz de onlara öyle öğreteceksiniz."

Çocuklar gidiyorlar evlerine, hepsini anlatıyorlar, çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki:

"Çilek mevsimi gelince getireceksiniz, tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız."

Çocuklar tabaklarla getiriyorlar, çilekleri sayıyor öğretmen, çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:

"Çocuklar nasılmış tadı?"

Öğrenciler, "Vallahi ucunda not vardı diye yiyemedik" diyor.

"Hadi bakalım yiyin" diyor öğretmen.

Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır pazarında çilek satıyor.

Kaynak: https://yemek.com/cocuklara-ilk-kez-cilek-yediren-ogretmen/

[verbakalim]

Eğitimi gerçekten yenilemek ve şu ezber denen illetten kurtarmak gerekiyor. Gerçekte olmayan eskiden olup bitmiş olan pek çok şey gencecik beyinlere zorlaya zorlaya kazınmaya çalışılıyor. Okumayı öğret sonrasında her çocuk hangi alanda yetenekli ise o alana doğru yönelt. Herkes edebiyatçı, matematikçi yada fizikçi olmak zorunda değil. Çoban olmak isteyene hayvanla nasıl ilgilenmesi gerektiğini öğret veteriner olmak isteyene nasıl tedavi edeceğini. Ama herkese her şeyi illa dayatma. Hayat kısa.

[xzone]

Köy Enstitüleri Cumhuriyet tarihinde eğitim adına atılmış en büyük adımdı. Köy Enstitülerinin kapatılması ise yapılmış en büyük darbedir.

Şu anda Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı çalışma Köy Enstitüleri'ni geri getirmek değil, yanlış anlaşılmasın. Bir okulun öğrenci sayısı 10'un altına düştüğü zaman kapatılır ve orada yer alan personel, idareci ve öğretmen başka bir okula görevlendirilir. Sadece birkaç öğrencinin bulunduğu bir yer için neredeyse öğrenci sayısı ile eş sayıda personel çalışıyor olması, okulun elektrik, su, internet ve doğalgaz faturaları gibi maliyetler düşünülünce okulun kapatılması ekonomik olarak mantıklı bir seçenektir.

Kapatılan okullardaki öğrenciler ise ücretsiz bir şekilde en yakında bulunan okula servis ile taşınır ve mağduriyet yaşamaları engellenir.

Burada atılan adım dikkat çekme amacıyla yapılmış, pek işlevi olmayan bir seçim yatırımından başka bir şey değildir. Sağlam binaları yıllarca terk edilmiş bölgelere çevirip, köydeki tek faaliyet olan okulu da ortadan kaldırdıktan sonra allayıp pullayıp masraf edilecek olan o binaları 3 sene sonra tekrar terk edilecek konuma koymak doğru değildir. Neyse, en azından bir adım atılıyor diyelim

[kriminall]

resim kaynağı:https://www.ogretmensitemiz.com

Asıl şu dönemde eğitim anlamında ihtiyaç olan şey köy enstitüsü modeli. Köy enstitülerinde eğitim almış birkaç tane kişiyle tanışmışlığım vardı ve bu kişilerdeki o naiflik, o bilgi hatta bilgi demeyeyim o kültürel düzeyi şimdinin üniversite mezunlarında öğrencilerinde yok. Aldıkları eğitmin ders başlıklarını yukarıda görüyorsunuz ayrıca birçok sosyal medya platformunda o zamanlara ait ders notlarına dair fotoğraflarda denk gelmişti. Çok sağlam bir eğitim sistemi vardı ve ne yazık ki bunun önü kesildi. Şuanda aynı sistemi getirsinler 20 sene sonrasında gerçekten çok farklı bir Türkiye bizi karşılar. Ki bu sistemle açılacak köy okullarını 7-14 yaş aralığında tutmayıp yetişkin bireylere yörelerinde kendilerine istihdam sağlayacak alanlarda bilgi verecek, fikir aşılayacak eğitimler sağlanabilir. Misal şu hikayeyi hiç unutmam:

Diyarbakır’ın bir köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen matematik dersinde;

"Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır?"

diye öğrencilerine bir soru soruyor.

Öğrenciler, "Öğretmenim çilek ne?" diyorlar.

Öğretmen, "İşte çocuklar çilek..." diyor.

"Biz hiç çilek yemedik" diyor çocuklar.

Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve "Bu toprakta çilek yetişir mi?" diye soruyor.

Bursa'daki firmalardan cevap geliyor: "Evet, Diyarbakır şartlarında çilek yetişir."

Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar.

Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:

"Bu sene size matematikten sınav yok."

Öğrenciler, "Ee, nasıl not alacağız öğretmenim?" diye soruyorlar.

Hepsine bahçeyi kazdırıyor, çilekleri diktiriyor, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi veriyor ve şöyle diyor:

"Şimdi gideceksiniz evinize, anne-babanıza ben size nasıl öğrettiysem siz de onlara öyle öğreteceksiniz."

Çocuklar gidiyorlar evlerine, hepsini anlatıyorlar, çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki:

"Çilek mevsimi gelince getireceksiniz, tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız."

Çocuklar tabaklarla getiriyorlar, çilekleri sayıyor öğretmen, çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:

"Çocuklar nasılmış tadı?"

Öğrenciler, "Vallahi ucunda not vardı diye yiyemedik" diyor.

"Hadi bakalım yiyin" diyor öğretmen.

Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır pazarında çilek satıyor.

Kaynak: https://yemek.com/cocuklara-ilk-kez-cilek-yediren-ogretmen/

Çilek hikayesi gerçekten özelmiş, bu hikayeyi çok insan okumalı, bilmeli ancak böyle eğitimcilerin sayısı artık çok az, eski idealist öğretmenlikten ATM öğretmenliğine dönen bir süreç var, tamam kabul ediyorum hepsi aynı değil ama çoğu aynı oldu bu dönemde, bir de köyden kaçmak için anlaşmalı evlilik yapanları bile duyduğum için artık öğretmenlerin daha idealistlerini görürsem el üstünde tutuyorum, kimileri gönüllü köy öğretmenliği istiyor mesela onlar baş tacı,

[ajanwalker]

Bence güzel olur. Şehirden köye göç olacaktır bence. Hatta yeni mezunlar gitmek istemeyebilir ama belli bir yaş üstü öğretmenler artık şehirde bunalmıştir ve köye yerleşmek çok mantıklı gelir. Bir an önce yapılması gereken bir şey kentlerde olan nüfusu köylere kaydırmak mantıklı. Böyle olursa köylerde tarım ve hayvancılık canlandırılmış olur. Özellikle tarim

[ZekiBeyy]

Zamanında Köy Enstitüleri'nin kapatılması sonrasında öğrenci az olması sebebiyle köy okullarının kapatılıp taşımalı eğitime geçilmesi büyük hataydı. O zamanın şartlarında belki maliyet olarak çok taşımalı eğitime göre daha fazla maliyeti vardı ama buradaki eğitim hayatının bitmesi demek insanların buradaki yaşamlarından vazgeçmesi demek zorunlu olarak göç etmesi demek buradaki tarım arazilerinin atıl duruma düşmesi demek. Planlama yapılırken o günkü maliyete değil 50-100 yıl ilerisini hesaplayarak bir planlama yapılması gerekirdi. Günümüzde geldiğimiz noktada sözde tarım ülkesi olmamıza rağmen kendi kendimize yetemediğimiz çok nokta var. Ben sadece seçim yatırımı olarak görmüyorum büyük şehirlerde geçinemeyen halkın bu sayede köydeki evlerine göç etmelerini sağlayacaklar artık büyük şehirlerde bir çok ev yabancılara satılıyor paramız değersiz olduğu için onlara ev arsa fiyatları bedava gibi geliyor. Böyle giderse belki 10-20 yıl sonra özellikle İstanbul Avrupa'da bir şehir gibi olacak.

Aslında eğitim sistemi sil baştan yenilenmeli işlevsel bir eğitim sistemine geçilmeli 4+4+4 sistemde baktığınızda sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar öğreniyorsunuz orta okulda gördüğünüz dersleri lisede yine tekrar görüyorsunuz ama baktığınızda yinede doğru düzgün öğrenemiyorsunuz okul bittiği zaman yaş oluyor 16-17 üniversitede eklerseniz 20-22 en verimli olabileceği çağda gençler ezber yapmaktan üretken olamıyorlar. Üniversite bitiyor halen daha hangi mesleği yapmaya karar veremeyen gençlerimiz var. Gençler severek yapabileceği meslekler seçmek yerine sevmediği meslekler seçmeye zorlanıyor sadece iş imkanı ve maddi olanakları sebebiyle, sevmediğiniz işi yapmak durumunda kaldığınızda ne verimli nede üretken olamazsınız.

Ne eskisi gibi bir eğitim var nede eskisi gibi idealist öğretmenler var öğrenciler öğrenmiş öğrenmemiş çokta önemli değil her kes ay başı maaşını alma telaşında. Bir ülkenin eğitim sistemini bozduğunuz zaman en az 10-20 seneki geleceğini çalmış olursunuz ben böyle düşünüyorum.

[Red Pie]

Milli eğitim sistemi kadar sürekli değişen başka bir sistem yoktur herhalde. baksanıza köy okulları açılacak mı kapanacak mı bir karar verin yahu. insanlar çocuklarını başka köye mi götürecekler yoksa siz o köye okul mu getireceksiniz. diyelim ki getirdiniz öğretmeni atayacak mısınız? öğretmen 10 gün sonra eş durumundan köyden çekip gitmesin bunların önlemlerini aldınız mı acaba?

[Phoenix Anka]

Bu kira fiyatlarıyla artık şehirden köye göç başladı yada başlayacak. Eli kulağındadır o yüzden köy okullarına tekrar ihtiyacımız olacak. Açılsınlar tekrar ve o eski güzel eğitimleri tekrar versinler. Eski zamanlarda köy nüfusları yoğunken açılan köy okulları netice vermiş ve cumhuriyet yıllarında en büyük verimi bu okullar sayesinde almıştı Türkiye.

[Qua60]

Bakın asla din düşmanı değilim ama bu açıklamayı da yakmak zorundaym. Her köyde hatta her mezrada bir cami açarak her camiye imam atayan zihniyet neden köy okullarını kapatıp taşımalı eğitim yapar anlamış değilim. Taşımalı ibadet yapın halkı namaz kılmak için şehirlere getirin daha iyi.

Sizler eğitimi zorlaştırarak ancak cahil müslümanlar yetiştirirsiniz. Dine veriyormuş gibi gösterdiğiniz değerin onda birini eğitime gösterin inanın toplum daha çok düzelir. Müslümanlar daha nilinçli müslüman olur. Ben taşımalı eğitime karşıyım. Köyler hiç bu kadar boşalmamıştı. Hani diyorlar ya masraf daha fazla artıyor diye, halk camiye para toplayacağına okullara eğitime para toplasın... Aslında eğitime veriken önem islama verilen çnem demektir. Günümüzde müslümanların çektikleri eziyetlerin tamamı da cahillikten, eğitimsizlikten kaynaklanıyor.

[totti67]

Bakan değiştikçe strateji değişirse, ki bir önceki bakan da yine aynı siyasi iradenin kararı ile o koltuğa oturmuş ve kalkmisken, herhangi bir makro ve mikro planlamanın esamesi okunmadigi da ayrıca hepimizin malumuyken, eğitim sistemi üzerine daha coooook konuşuruz.

[RaltcoinsB]

Bakan değiştikçe strateji değişirse, ki bir önceki bakan da yine aynı siyasi iradenin kararı ile o koltuğa oturmuş ve kalkmisken, herhangi bir makro ve mikro planlamanın esamesi okunmadigi da ayrıca hepimizin malumuyken, eğitim sistemi üzerine daha coooook konuşuruz.

Eğitim sistemi bu ülkenin kanayan yarasıdır hocam bu yüzden yıllarca daha konuşuruz bu durumu Türkiye’de eğitim sistemi işi bilen kişilere verilip işlerine karışılmadan sil baştan yaratılmadıkça Finlandiya eğitimi deyip dururuz Türkiye yıllardır eğitimde geriye gidiyordu artık geriye doğru koşuyor

[kartalgiunti]

Benim takip ettiğim kadarıyla buradaki amaç köydeki kadınlara dikiş nakış falan yaptırmak. Yani çocuklar için düşünülmüş bi şey değil düşünülse de zaten eski köy enstitülerinin yanından yöresinden geçmeyen şeyler düşünülür. Yine inşaatçılara bir rant kapısı açılmasından başka bir şey göremiyorum ben bu uygulamada.

[karabiber]

Her ne olursa olsun köylerde 1 çocuk dahi kalsa okulların kapatılmaması gerekir. Eğitimde maliyet hesabına bakılmaz. Eğitim kurumları ticarethane değildir. Devlet istese tüm branş hocalarını köylere gönderebilir, köy okullarını tekrar canlandırabilir. Ama bunu niye yapmıyor beşeri sermayenin geri dönüşü belki 20-25 seneyi buluyor ama beton max 1 sene. Tercihi çoktan yapmışlar ama uzun vadeli hedeflerin her geçen gün geriye gitmesi, gerçekleşmemesinin başlıca sebeplerinden birisi de budur.

[Myrina]

Boyle birseyi bende duydum koye gittigimde babam köy okullarinin tadilat görüp köy halkina tarimsal bilgilendirme amacli kullanilacagindan bahsetmisti ancak ogrencilerin eğitim goreceginden henuz kimsenin haberi yok . Sahsi fikrim köy okullari sehre ulasmakta gucluk ceken ogrenciler icin bir nebze faydasi olabilir ancak cok saglikli bir egitimden bahsedebilecegimiz bir durum olmaz. Kendim ilk üc yil köy okulunda okumak durumunda kalan biriyim ve keske sehre gitseymisiz diye defalarca bu eksikligi hissettim. Cunki 2siniftan ve 2 ogretmeden ibaret bir okuldu siniflar olarak karisikti bu hic uygun bir egitim degildi yeniden bu veya benzeri bir duruma maruz kalinmasini istemem sahsen.