Faydalı bir paylaşım olmuş. @püsür ve @meser# arkadaşımıza özellikle teşekkür etmek istedim.
Dünyanın geleceği karbon salımı konusunda ciddi bir şekilde belada diyebiliriz. Küresel ısınmanın eşiğine gelmiş bir dünyadayız.
Küresel
sıcaklık artışının +2°C daha artması demek yaşanmaz bir dünyanın kapılarını aralamak anlamına geliyor. İklimlerin değişmesi, üretimin azalması, kuraklık ve kıtlık gibi olumsuzlukların peşpeşe gelmesi yadsınamaz.
IPCC’nin açıkladığı rapora göre, insan faaliyetleri sonucunda atmosfere bırakılan sera gazlarının insanlık tarihindeki zirve değere ulaştığını, küresel sıcaklık artışının +1.5°C ile 2°C sınırlandırılması için insan kaynaklı küresel net karbon salımlarının 2030 yılına kadar 2010 yılı değerlerine kıyasla yüzde 45 oranında azaltılması gerektiğini belirtmektedir.
Özetle
acil bir şekilde fosil (kömür, petrol) yakıtlarını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerekmekte. Güneşin sıcaklığından, rüzgarın hızından, suyun gücünden enerji üretip kullanmak gerekiyor. Doğanın gücünü kullanmak ve doğaya zarar vermeden ve havayı kirletmeden bunu yapmak en doğru yöntem.
Sera gazı salımı konusunda gerekli önlemlerin alınması birincil öncelik.
Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması, Glasgow İklim Paktı gibi dünya devletlerinin bir araya gelerek iklim ve küresel ısınma konusunda çalıştaylar sürdürse de gerekli birlik gösterilememekte ve netice alınamamakta. Ülkeler ekonomi uğruna doğayı katletmekte.
Doğaya
en büyük zararı veren ve küresel ısınmaya neden olan ülkeler; gelişmiş olan ülkeler. Sanayi, fabrika, şehirleşme, ulaşım vb. konusunda fosil yakıtların azaltılmaması küresel ısınmayı tetikliyor.
Yenilenebilir enerjiye yönelerek, fosil yakıtların kullanımını kademeli bir şekilde sonlandırarak, karbon yutaklarına önem vererek; ormanları koruyarak, ağaçlandırma yaparak, okyanusları ve denizleri temiz tutarak ferah bir dünya için çalışabiliriz. Elektrikle, batarya ve pille çalışan araç ve gereçler geleceğimiz açısından çok önemli.
2050’ye Kadar Net Sıfır Salım Senaryosu konusunda umarım dünya ülkeleri birlikte hareket ederler. Aşırı karbon salımı, sera etkisi yaparak küresel ısınmaya neden oluyor. Domino etkisi yapan bu sıcaklık artışı insanlığın geleceğini tehdit ediyor.
Küresel ısınmanın gözle görülür zararları:
NASA verilerine göre, Grönland’da 1993-2016 tarihleri arasında
yılda 281 milyar ton buz erimiştir.
Antarktika’da ise yine aynı tarihler arasında yıllık kaybolan
buz miktarı 119 milyar tondur.
Alpler, Himalayalar, And Dağları, Rocky Dağları, Afrika ve Alaska gibi farklı yerlerdeki dağ buzullarında daha önce görülmemiş erimeler görülmektedir.
1994 yılından beri, yıllık olarak toplamda
400 milyar ton civarında buzul kaybolmuştur.
Sayılarla Kuraklık 2022 Raporu'na göre 2050 yılına kadar
216 milyon insanın su kıtlığı, kuraklık, tarımsal verimin azalması nedeniyle göç etmesinin beklendiğini söylemektedir.
Küresel olarak yaklaşık
55 milyon insanın her yıl kuraklıktan doğrudan etkilendiğini ortaya koymaktadır.
Konu önemli ve yazılacak çok şey var ama bu şekilde özetlemek yeterli. Böylesi önemli konuda devletler, hükümetler halkını bilinçlendirmeli ve ortak hareket etmelidir. Çok önemsiz gibi görünse de temiz ve yaşanılabilir bir dünya için hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız. Daha da önemlisi gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmalıyız!