Merhaba sevgili tarih severler. Bugün konumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan suikast girişimleri.
Bir çoğumuz tarihi lise yıllarında basite indirgenmiş şekilde hatırlarız, bir çoğumuz da doğru öğretmenler elinde olmadığımız ve anlatma yetisine haiz olmayan öğretmenlerimizle tarihi bir zulüm gibi görmüşüzdür. Oysa tarih, bir milletin kimliği, geçmişi ve geleceğinin tahminidir. Bir Türk’ün bağımsızlık için neler yapabileceğini tarihin bir çok sayfasında görebilirsiniz ancak en önemli ve bize yakın olanı Kurtuluş savaşı ve Çanakkale savaşları oldu. Çanakkale’de giremeyen düşman, elini kolunu sallaya sallaya İstanbul’a girdi gerçi de, neyse o başka zamanının konusu olarak kalsın.
Bir devri kapayan, başka bir devri açan bir lider söyleyin dersek sanırım son 100 yılda akla ilk Mustafa Kemal Atatürk gelir. Hazır Cumhuriyetin yüzüncü yılına girmişken, Mustafa Kemal Atatürk’ün ne zorlu koşullarda bu savaşları verdiğine bir değinelim istedim.
Bazı önemli suikast girişimlerini basitçe aktarmaya çalışacağım. Detayları Google ile öğrenebilirsiniz.
Öncelikle en ciddi boyutta olan ile başlayalım. Bu suikast girişimi o kadar önemliydi ki Atatürk bu girişim üzerine “Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” Demiştir.
1- İzmir Suikastı.1926 yılında Atatürk’ün yurt gezilerinden birisi olan İzmir gezisinde kendisine yapılmak istenen suikast girişimidir. Suikast girişimi Kemeraltı’da yapılmak üzere planlanmıştı. Bunun ihbarını ise organizasyonda yer alan Giritli Şevki isimli bir motorcu yapıp suikastı açığa çıkarmıştır. Birinci TBMM’de Mustafa Kemal’e muhalif kişilerden olan Ziya Hurşit, suikastın planlayıcısı olarak görülmüştür.
Gürcü Yusuf, Laz İsmail ve Çopur Hilmi gibi fedailer Mustafa Kemal Paşa’ya Kemeraltı Karakolu önünde ateş edecekler ve kargaşadan yararlanarak kaçacaklardı. Bu şahısları Giritli Şevki adlı bir motorcu, motoru ile Sakız Adası’na kaçıracaktı. Mustafa Kemal Paşa’nın İzmir’e bir gün geç gelmesinden kuşkulanan ve olayın anlaşıldığını zanneden Giritli Şevki’nin ihbarıyla ortaya çıkarılan tertiple ilgili olarak ilk yakalanan Ziya Hurşit olmuştur.
Birçok kişi tutuklanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Hatta en ilginç olanı ise Mustafa Kemal’in bugünlere gelmesinde en büyük katkısı olan Kazım Karabekir’in bu olaydan yargılanması olmuştur. Mustafa Kemal, söylenilene göre buna asla inanmamıştır.
Suikast girişimi ile ilişkilendirilerek tutuklanmış olan Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuad Paşa, Refet Paşa ve Cafer Tayyar Paşa gibi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın önde gelenleri ise beraat etmiş, yurt dışında bulunan Rauf Bey, gıyabında on yıl hapisle cezalandırılmıştır.
2- Havza yolundaki Suikast girişimi 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Paşa, buradan Havza’ya gitmek için kentten ayrılmıştır. Samsun-Kavak yolunda, Stilo isimli bir Rum, seçtiği yirmi Rum genci ile birlikte, Mustafa Kemal Paşa’nın geçeceği yerde pusu kurarak, üstü açık arabayı beklemeye başlamıştır. Söz konusu kişiler, araba iyice yaklaştığı sırada ateş açmışlar ve arabada bulunan üç kişiyi öldürmüşlerdir. Mustafa Kemal Paşa’yı öldürdüklerine inanan Kaptan Stilo ve arkadaşları, kısa bir çatışmadan sonra Samsun’a geri dönmüşlerdir. Önlem amacıyla konvoyu 2 km geriden takip eden Mustafa Kemal Paşa, başka bir arabada olduğu için bu suikasttan yara almadan kurtulmuş, Havza’ya ulaşmış ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesi yolundaki çabalarını sürdürmüştür.
3- Çerkez Ethem’in girişimi Mustafa Kemal Paşa’yı öldürmek isteyenler ve bununla ilgili planlar yapanlar arasında Çerkez Ethem de vardır. Yozgat’ta çıkan isyandan Ankara Valisi Yahya Galip Bey’i sorumlu tutan ve yargılamak isteyen Çerkez Ethem’in, Mustafa Kemal Paşa’nın bunu engellemesi nedeniyle, “Büyük Millet Meclisi Başkanı’nı Meclisin kapısına asacağım.” şeklinde bir söz söylediği iddia edilmektedir. Ethem, Ankara’ya geldiğinde, hasta olan Mustafa Kemal Paşa, onu hasta yatağında karşılamıştır. Düzenli orduya katılmak istemeyen Çerkez Ethem, bu görüşme sırasında Mustafa Kemal Paşa’yı öldürmek istemişse de, her tarafın tutulmuş olması ve Mustafa Kemal Paşa’nın da yastığının altındaki tabancasını eline alması nedeniyle buna cesaret edememiştir. Çerkez Ethem, Mustafa Kemal Paşa’ya “Geçmiş olsun.” diyerek odadan çıkmıştır.
4- İngiliz Casusunun suikast girişimi Temmuz 1920’de, Afganistan temsilcisi olarak İstanbul’a gelen Mustafa Sagir isimli bir Hintli, burada Kuvayımilliyecilerle yakın ilişki kurmuş ve özellikle de karakol cemiyeti ile yakınlaşmıştır. Mustafa Sagir, bununla birlikte, Anadolu’da gelişen ulusal hareketi engellemeye çalışan Şeyhülislam Dürrizade Efendi ile de gizli görüşmeler yapmıştır. Gerçek niyetini saklamayı başaran Mustafa Sagir, 11 Aralık 1920’de geldiği Ankara’da da ilgi görmüş ve Mustafa Kemal Paşa ile çevresi tarafından da olumlu bir ortamda karşılanmıştır. Mustafa Sagir, Mustafa Kemal Paşa ile yapmış olduğu görüşmede, Hintli Müslümanların yardım olarak topladığı 3 milyon altın lirayı Ankara’ya getireceğini belirtmiş ve Büyük Millet Meclisinin genel kurul toplantısına katılmıştır. Bütün bunlara karşın Mustafa Kemal Paşa, Mustafa Sagir’e güven duymamış ve bu şahsa devamlı kuşkuyla yaklaşmıştır. Bu arada, Sagir’in gizli yazışmaları, ilgililer tarafından çözülmüş ve özel bir kurye ile Ankara’ya gönderilmiştir. Bu rapor sonrasında, Sagir’in mektuplarına el konulmuş ve tercüme edilmiştir. Bu mektuplardan, İngiliz casusu olduğu kesinlik kazanmıştır. Sorgusu sırasında, Ankara’ya Mustafa Kemal Paşa’yı öldürmek için geldiğini itiraf eden Mustafa Sagir, İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Mustafa Sagir’in cezası, Batılı devletlerin tüm tepkisine karşın, 24 Mayıs 1921’de infaz edilmiştir.
Daha bunlar gibi bir çoğu var ancak daha fazla yazmak ve uzatmak istemedim. Siz bunlardan hangilerini duymuştunuz?
Kaynaklar ve alıntılar1-
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/ataturke-duzenlenen-suikastler/2-
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/İzmir_Suikastı