Hayat Pahalılığı ile Nasıl Başediyorsunuz ??

[halloweenn666]

Hayat Pahalılığı ile nasıl baş ediyorsunuz

Bir mont aldım 1400 lira. Giyilebilir normal gömlek 300-400 lira bandına gelmiş. Ucuz denilen gömlekler 200 lira olmuş. 1-2 sene önce ,30-40 liraya gömlek kaynıyordu piyasa.
Esnaf lokantaları bile aşırı pahalı diyorlar zaten gitmiyorum
Restaurantta bir 300 gr et söyleyip yanına bir bardak bira icicem deseniz 500 lira diyorlar.

Artık dışarıda yemek lüks oldu o kesin ama giyim eşya fiyatları avrupayi bile solladı
Araba fiyatları rekor kırıyor
Telefon bilgisayar vs zaten alınabilecek gibi değil


Ben son 2 yıldır almak istediğim herşeyi kredi kartı taksit vs aldım. Şuan bir kaç ihtiyacım kaldı herhalde. Eğer geriye dönüp baktığımda eğer almasaydım hicbirseyi alamazdım diyorum. Geçen yıl 2000 liraya aldığım bir alet 10 bin lira bandına gelmiş.
2 sene önce 2400 liraya aldığım bir telefon 12 bin lira olmuş.
300 bine giden evler 2 milyon olmuş.

Noluyor böyle ? Arkadaşlar ? Bir gariplik yok mu

[1715488104]

1715488104

[1715488104]

1715488104

[1715488104]

1715488104

[onurgozupek]

Hayat pahalı değil, biz fakiriz demek isterdim ama artık bu önerme de geçersiz. Hayat, gerçekten pahalı. Resmi enflasyon %85, gerçek enflasyon %175. Bugün 1 liraya aldığın şey yarın 1,5 lira oluyor. Almak için aklından geçirdiğin bir şeyi bugün almazsan yarın en az %50 daha pahalı almak zorunda kalıyorsun.

Sadece yeme içme, giyinme pahalı olsa yine iyi. Artık barınma da ciddi bir problem haline geldi. İstanbul'da "insan gibi yaşayabileceğin" 2+1 evin kirası 15.000TL Şaka değil. 10.000 liraya 1+1 ev bulamıyorsun ya da Esenyurt, Sultangazi gibi iş yerine 2 saat uzakta, akşam eve dönerken sürekli arkanı kollayarak yürümen ve eve girince kapıya 2-3 kilit birden takman gereken semtlere gitmen lazım.

Ne bok yiyeceğimize dair en ufak bir fikrim yok açıkçası. Çaresi olan, çıkışı bulan varsa aydınlatsın..

[meser#]

Öncelikle elimdekinin değerini bilerek daha sonrasında da yarınları düşünerek. Elimdekinin değerini bilmekten kastım halihazırda elimde olan şeyleri düzgün ve dikkatli kullanarak daha uzun süre muhafaza ediyorum. Örnek veriyorum üzerimdeki mont bu sene 5.senesine girecek ve hala gıcır gıcırdır, telefonumu ise alalı 4 sene olmuştu, bilgisayarım hala dell'in 2 in 1 olanı ki hediye olarak gelmişti ve işimi ciddi anlamda görüyor. Elimdeki bir üründen ancak ve ancak kullanılabilecek durumda olmadığında vazgeçiyorum. Keza elektronik aletleri ise bir köşede muhafaza edip sonra can sıkıntısına tekrardan hayata döndürmüşlüğümde var "Eski bilgisayarlarınızı bir köşede paslanmaya bırakmayın!" .

Yarınları düşünmekten de kastım geleceğe dair planlamalarımı gerçekçi bir şekilde yapıyorum bir nevi algoritmik bir şekilde. Olası her türlü sonucu göz önünde bulundurarak ona göre yol haritalarım mevcut oluyor. Bunu takvim kullanma ve her şeyi yazıya dökme alışkanlığım sayesinde iyice geliştirmiş durumdayım. Maddi olarak geleceği düşünme hususum ise harcama kapasitemi ne aç kalacak şekilde ne de har vurup harman savuracak şekilde yapıyorum. Örneğin üniversitedeyken benim maddi durumum arkadaşlarımdan çok daha iyi olmasına rağmen bir cafede oturduğumuzda ben 1 bilemediniz 2 çay içerken onlar latteler, amarigaanolar içerlerdi. Şimdi ise onlar asgari ücretle a101 bim gibi yerlerde çalışarak hayat çok zormuş nidaları atıyorlar. Haa hayattan zevk almıyor musun derseniz yoo alıyorum bazen çılgınlıklar yapar 1 günde 1-2bin lira harcadığım zamanlarda oluyordu ancak o harcadığım paranın her kuruşuna değmiş oluyordu. Harcama kapasitem yatırım kapasitemin belki de %25'idir. Şuan Türkiye standartlarında yaşayabilecek maddi bir özgürlüğe sahibim ancak bu kadar saçma pahalılık içerisinde bu paraları ödeyecek bir enayi olmadığım için lükse yönelmiyorum gerçi lükse yönelmiyorum demeyelim de gereksiz harcamalardan kaçınıyorum. Daha iyi bir düzenle farklı bir ülkede yaşamak için gün saymaya ve çalışmaya devam ediyorum.

[mandown]

Ev gıdaları için stokçuluğa başladım maddiyatım yettiğince toplu alışveriş yapıyorum evde deterjanlar, yağlar vsvs birçok ürün stoklu halde.
Her dönemin kendine has özellikleri oldu 2012 yıllarında birşeyler alınır para biriktirilmez yatırım yapılırdı şimdi ise sadece yaşamaya çalışıyoruz.

Uzun uzadıya yazmak itemiyorum bu duruma gelmesini bu ülke vatandaşlarının çoğunluğu istedi sayfa sayfa sayıştay raporlarında yazıyordu yıllarca görmezden gelindi. Hala birilerinin vergi borcu siliniyor. Bu devran böyle devam edecek.

[Bthd]

Hayat pahalı değil, biz fakiriz demek isterdim ama artık bu önerme de geçersiz. Hayat, gerçekten pahalı. Resmi enflasyon %85, gerçek enflasyon %175. Bugün 1 liraya aldığın şey yarın 1,5 lira oluyor. Almak için aklından geçirdiğin bir şeyi bugün almazsan yarın en az %50 daha pahalı almak zorunda kalıyorsun.

Sadece yeme içme, giyinme pahalı olsa yine iyi. Artık barınma da ciddi bir problem haline geldi. İstanbul'da "insan gibi yaşayabileceğin" 2+1 evin kirası 15.000TL Şaka değil. 10.000 liraya 1+1 ev bulamıyorsun ya da Esenyurt, Sultangazi gibi iş yerine 2 saat uzakta, akşam eve dönerken sürekli arkanı kollayarak yürümen ve eve girince kapıya 2-3 kilit birden takman gereken semtlere gitmen lazım.

Ne bok yiyeceğimize dair en ufak bir fikrim yok açıkçası. Çaresi olan, çıkışı bulan varsa aydınlatsın..

Tek sorun hayat pahalılığı değil ki bahsettiğiniz kapıyı 2-3 kere kilitlemeniz gereken yerler artık her yer. Hayat pahalılığı arttıkça ve suçluların gerçekçi cezalar almaması sebebi ile hırsızlık, dolandırıcılık gibi olaylar çok fazla arttı.

Geçen hafta evime hırsız girdi. Tüm evin altını üstüne getirmiş henüz taşınmak için hazırlık yaptığım bir ev olduğu için fazla bir hasarım yok. Ziynet eşyası ve para aramış, hiç bir şey bulamayınca robot süpürgeyi alıp çıkmış. Acı olan tarafı basit bir robot süpürge 2 asgari ücrete yada ortalama bir çalışanın aylık maaşına eşit. 1 ay boyunca basit bir ev aracı için çalışmak yerine doğrudan başkalarına ait olanları almayı tercih etmeye başladılar. Hırsızlık hakkında evimi kontrol etmeye gelen polisler suç oranının müthiş derecede arttığını söylediler.

Bugün değişik bir yöntemle bir dolandırıcılık aramasına maruz kaldım. Hikaye o kadar dolambaçlı hazırlanmış ki bir anlık dalgınlık ciddi zararlara sebep olabilirdi.

Diğer taraftan gittiğiniz her yerde dilencilerle karşılaşma oranı arttı ve halkın eskisi gibi yardım edecek gücü yok. Bu insanlarda gelecekte yeterli imkanlara ulaşamayınca muhtemelen suç dünyasına meyil edecekler.

Doğru yoldan şaşmamaya çalışan insanlar mecburiyetten borsa gibi görece riskli alanlara kayarak gelir elde etmeyi deniyor ve maalesef çoğunun sonu hüsran olacak. Herkes bir çıkmazın içerisinde. Ülkede kazanmaya ve bu durumdan etkilenmemeye devam eden çok nadir insan var ve kazanmalarının sebebi de yenilikçi olmaları değil.

[execijutiere]

Diyet yaparak

Şaka bir yana dışarı adım attığım zaman 200 türk lirasını cebimde bulamıyorum. Acaba diyorum evde çıkarken mi düşürdüm? Hayır,yok!

Çok kötü durum çok. Gittikçe yükseliyor herşeyin fiyatı ve orta gelirlilerin bile artık zorlanmaya başladığını düşünüyorum. Umarım bir an önce düzelir demekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok tabiki.

[emre06060]

Hayat pahalılığıyla baş edilme gibi bir durum söz konusu değil şu an. Millet açlıkla mücadele ediyor, pahalılıkla değil. Millet aç kalmamak, ısınmak, karanlıkta kalmamak, susuz kalmamak için mücadele veriyor. Millet sokakta kalmamak için mücadele veriyor. Gereksiz eşyalar ucuz olsa ne pahalı olsa ne. Millet bir simite 5 lira bir çaya 5 lira veriyor. Bu pahalılıkla mücadele değil açlıkla mücadele

[SUPERSAIAN]

Baş edebilen var mı ? Yemek yemek lüks oldu malzemeleri gidip, kendi yemeğini hazırladığında bile aşırı pahalı oluyor. Dışarıdan yemek yememeye çalışıyorum 100 liradan aşağıya doyurucu yemek yok. Durum kötü fiyatlar arkasına bakmadan yükselmeye devam ediyor. Elbette duracağı gerileyeceği bir yer olacaktır diye ümit ediyorum başka yapabilecek bir şey kalmadı.

[wolwoo]

ben artık sallamıyorum günübirlik yaşıyorum
ne istersem aliyom  ödemeye gelince de bi hal çaresine bakıyorum yoksa hayat zehir oluyor
borç stoku fazla ama artan enflasyon ile gelir de artıyor, borcun gelire oranı değişmiyor hatta belki azalıyor

[Phoenix Anka]

Hayat pahalı değil, biz fakiriz demek isterdim ama artık bu önerme de geçersiz. Hayat, gerçekten pahalı. Resmi enflasyon %85, gerçek enflasyon %175. Bugün 1 liraya aldığın şey yarın 1,5 lira oluyor. Almak için aklından geçirdiğin bir şeyi bugün almazsan yarın en az %50 daha pahalı almak zorunda kalıyorsun.

Sadece yeme içme, giyinme pahalı olsa yine iyi. Artık barınma da ciddi bir problem haline geldi. İstanbul'da "insan gibi yaşayabileceğin" 2+1 evin kirası 15.000TL Şaka değil. 10.000 liraya 1+1 ev bulamıyorsun ya da Esenyurt, Sultangazi gibi iş yerine 2 saat uzakta, akşam eve dönerken sürekli arkanı kollayarak yürümen ve eve girince kapıya 2-3 kilit birden takman gereken semtlere gitmen lazım.

Ne bok yiyeceğimize dair en ufak bir fikrim yok açıkçası. Çaresi olan, çıkışı bulan varsa aydınlatsın..

Çıkışı bulabilen Avrupa’ya gidiyor zaten. Bakın Almanya 2 milyon işçi alıyor ve dil bilme şartını da esnetiyorlarmış. Şu anda herhalde Almanya’ya en fazla başvuru Türkiye’den olur. Gençlerimizi zehirliyor bu sistem artık. Geleceğe dair önceden tek kaygısı iş kaygısı olan neslin yerini artık ülkeden nasıl giderim şekline soktular.

Bir genç oturup bir çay, kahve içemiyor. Kafeler sinek avlıyor. Fast Food bakıyorsun öğrenciye hitap eden dönerler 50 liradan başlıyor. Aya vursan ayda hiç bir şey yapmazsa bu çocuk 3000 lira cebine ihtiyaç için koyması gerekiyor. Bir de fırsatçı karteller var. Dolar artmadığı halde fiyatlara fahiş zam yapan onun bunun çocukları mevcut oldukça, bir de bunların başkanı çıkıp atar gider yaptıkça biz bir yere varamayız. Çıkışı bulan yurtdışına gitsin. Bir ara Estonya konusu vardı oraya detaylarıyla tekrar bakabilir. Keşke gidebilsem ancak ben maalesef bir yere gidemiyorum.

[kriminall]

Yakında herhalde taksiye falan çıkmaya başlayacağız bu gidişle, ülkedeki pahalılık beni benden alıyor, dün bir büyük baş üreticisi cumhurbaşkanı ile konuşuyordu, bir bardak çay 5 lira, bir litre süt 10 lira başkanım buna bir çare bulun diyordu, alın size üretici isyanı, kadın litresini 10 liraya satıyor, biz marketten 20 liraya alıyoruz, arada kazananlar maalesef komisyoncular oluyor,

[Distraction]

Şu an öyle bir dönemden geçiyoruz ki artık bir şekilde kendimize ek iş olanağı üretmemiz gerekiyor. İnternet üzerinden para kazanma yöntemlerini araştıran ve bunun için çabalayan çok insan görmeye başladım etrafımda. Çünkü bir şekilde gelirinizi artırmazsanız enflasyona yenik düşmek kaçınılmaz hale geliyor. Hayat artık pahalı değil aşırı pahalı hale geldi ve şu anki durum daha da kötüye gideceğini gösteriyor.

Milletimiz artık nerede neyin en ucuzunu bulma olayının uzmanı haline geldi. Çünkü artık 40 tane yeri araştırıp edip en ucuzundan almaya uğraşıyoruz. Dışardan yemek söylemeye gelince de bence çoğu kişinin bunu en fazla yaptığı dönem elinde indirim kuponlarının olduğu dönemdir.

[püsür]

Dışarı çıkmayarak. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz. Evde takılıyoruz ya da pikniğe ve kamp yapmaya gidiyoruz. Gerçekten öğrencilere, bekarlara, ev bulmak zorunda olanlara vs. çok acıyorum, nasıl geçinebiliyorlar aklım almıyor. Bu fiyatlarla sevgilinizi yemeğe götürmek bile işkence. Tamam belki ödersin ama içine oturur. Eskiden değişik mutfakları denerdik, ayda bir çok güzel bir restauranta giderdik. Şimdi de gideriz ama hadi gittik diyelim, hep bu fiyata değmez ya diyip bi daha gitmiyoruz. Ben öğrenciyken garsonluk yapmış, 1-2 gece çalışarak Nike Vomero ayakkabı almıştım. Şimdi baktım yeni modeli 1800 liraymış. Psikolojik olarak bir ayakkabıya 1800 verilmez diyip ucuzunu alırdım.

[bobita]

Bu konu üzerinden çok ciddi olarak istismar ediliyoruz, enflasyon özellikle son bir yılda çok hızlı bir şekilde ivmelendiği için fiyat değişimleri takip gücünün ötesine geçti ve bunun üzerinden kandırılıyoruz, sallama ürün ve fiyatlarla açıklamaya çalışayım:

3 yıl önce (süre farazi):
ŞokA10BimRosSA markete gittin, Kudbettin Efendi kaşar peynirine baktın, sarı etiket var ve 25 liradan 21 liraya düştüğünü gördün, iki ihtimal var, ya önceki fiyatın 25 olmadığını, daha da önemlisi olamayacağını bilir ve o etiket tuzağına düşmezsin, ya da "a evet, indirim varmış" diye düşünüp değerlendirirsin.

Şu an:
ŞokA10BimRosSA markete gidiyorsun, reyonda yine sarı etiket var, diyor ki 190 liradan 155 liraya düştü, işi gücü bırakıp her Allahın günü fiyat takibi yapmıyorsan Kudbettin Efendi peynir gerçekten 190 lira mıydı bilmene olanak yok, yine daha da önemlisi "hskktr lan, bir peynir 190 lira mı olurmuş, adam mı yiyonuz?" deme şansın da yok, çünkü olabilir.

[onurgozupek]

Bilmem farkında mısınız ama son 6 aydır insanlar deli gibi para harcıyor. Harcayacak parası olmayan kredi kartına abanıyor. Kredi kartı olmayan kredi çekiyor. Çünkü bankalar (sanki talimat almış gibi) tahsilatını yapmayacakmışçasına kredi veriyor, kredi kartı limiti artırıyor. Şu an marketin önünden geçmeye kalksanız 250TL çıkıyor cebinizden. Alışveriş yapayım, evin eksiğini alayım deseniz 1000TL. O yüzden herkes her bulduğu ucuz ürünü vakit kaybetmeden satın alıyor. Bugün alamadığınız şey yarın %50 daha pahalı. Herkes stokçu oldu ya da olacak; olmak zorunda...

[cabsav]

Bilmem farkında mısınız ama son 6 aydır insanlar deli gibi para harcıyor. Harcayacak parası olmayan kredi kartına abanıyor. Kredi kartı olmayan kredi çekiyor. Çünkü bankalar (sanki talimat almış gibi) tahsilatını yapmayacakmışçasına kredi veriyor, kredi kartı limiti artırıyor. Şu an marketin önünden geçmeye kalksanız 250TL çıkıyor cebinizden. Alışveriş yapayım, evin eksiğini alayım deseniz 1000TL. O yüzden herkes her bulduğu ucuz ürünü vakit kaybetmeden satın alıyor. Bugün alamadığınız şey yarın %50 daha pahalı. Herkes stokçu oldu ya da olacak; olmak zorunda...

cünkü insanların birikim yapma amacı kalmadı. suan en kotu araba sıfırı 550bını gectı ev desen 2m altına kumes bıle bulması zor hale geldi. bunun yanında alınan  maaslar belli. normal bır ınsanın suan kenarda buyuk bır bırıkımı yoksa ev araba alması ımkansız hale geldı artık sadece para bırıktırıp iphone alabılır. o yuzden millet yiyor iciyor ustune basına alıyor. durumdan ıstıfade de gıyım ve yıyecek ıcecek sektoru normal zam oranının cok ustunde zam yapıyor. gecen sene 150 lira olan bir urun 600 lıraya ındırımlı olarak suan satılıyor. dun 110lıraya kıymalı pide yedim. menude en ucuz yıyecek 100 lıra tavuk sıstı ve burası ole zengın bır muhıtte luks bır yer degıl. gecen sene agustos/eylul cıvarı burada kıymalı pıdeyı 50-55 lıra cıvarına yedıgımı hatırlıyorum. 5 ayda bu pidenin icindeki hicbiseye işcilik dahil %100 zam gelmedi ama kar marjlarından kısmıstı esnaf artık marj neyse ole calısıyor. kimsede sesini cıkarmıyor

[ZekiBeyy]

Bu konu üzerinden çok ciddi olarak istismar ediliyoruz, enflasyon özellikle son bir yılda çok hızlı bir şekilde ivmelendiği için fiyat değişimleri takip gücünün ötesine geçti ve bunun üzerinden kandırılıyoruz, sallama ürün ve fiyatlarla açıklamaya çalışayım:

3 yıl önce (süre farazi):
ŞokA10BimRosSA markete gittin, Kudbettin Efendi kaşar peynirine baktın, sarı etiket var ve 25 liradan 21 liraya düştüğünü gördün, iki ihtimal var, ya önceki fiyatın 25 olmadığını, daha da önemlisi olamayacağını bilir ve o etiket tuzağına düşmezsin, ya da "a evet, indirim varmış" diye düşünüp değerlendirirsin.

Şu an:
ŞokA10BimRosSA markete gidiyorsun, reyonda yine sarı etiket var, diyor ki 190 liradan 155 liraya düştü, işi gücü bırakıp her Allahın günü fiyat takibi yapmıyorsan Kudbettin Efendi peynir gerçekten 190 lira mıydı bilmene olanak yok, yine daha da önemlisi "hskktr lan, bir peynir 190 lira mı olurmuş, adam mı yiyonuz?" deme şansın da yok, çünkü olabilir.

Çok isabetli yazmışsınız fiyat kontrolü diye bir şey neredeyse kalmadı aldığım ürünlerin fiyatlarını az çok kıyaslayabiliyorum ama çoğu almış başını gitmiş artık gelişi güzel fiyat artırdıklarını düşünüyorum nasıl olsa satılıyor diyerek haftalık aylık etiketi değişen ürünler var. Özellikle yabancı markalarda bunu daha çok görebiliyorum mesela şampuan, deterjan, sabun fiyatları sürekli yükseliyor. 2-3 ay önceki fiyatı şimdi kampanya var diyerek algı oluşturuyorlar Şubat 2023 ile birlikte market etiketlerinin hızla değiştiğini göreceğiz. Hatta üşenmeyip Bim'den belli başlı ürünlerin fiyatlarını not alayım birde şubat ayında karşılaştırma yaparız neler değişmiş neler değişmemiş daha rahat görebiliriz.

[Ondekinecakabilirim]

Ben de dışarda yaptığım eğlenceleri azalttım. Arkadaşlarımla buluştuğumda Alman hesabı olmadıkça ortaya atılmıyorum. Hesabı birinin ödemesini bekliyorum. Starbucks'ta orta boy kahve 50 lira olmuş. Bütün hesabı ödediğinizi düşünsenize. Maaşımı aldığımda zaman ilk olarak dolap alış verişimi yapıyorum. Ay ortasında nakit sıkıntısı çekersem öteki ödemelerimi aksatabilirim nasılsa.

Sorun ekonomik. Ekonominin daha bi iyi yönetilmesi için yönetici seçiminde titiz davranmaya devam edicem. Hayat pahalılığına karşı yapabileceğim en büyük devrim bu. Şimdilik kemer sıkmaya devam etmekten başka bi çarem yok.

[xzone]

Bilmem farkında mısınız ama son 6 aydır insanlar deli gibi para harcıyor. Harcayacak parası olmayan kredi kartına abanıyor. Kredi kartı olmayan kredi çekiyor. Çünkü bankalar (sanki talimat almış gibi) tahsilatını yapmayacakmışçasına kredi veriyor, kredi kartı limiti artırıyor. Şu an marketin önünden geçmeye kalksanız 250TL çıkıyor cebinizden. Alışveriş yapayım, evin eksiğini alayım deseniz 1000TL. O yüzden herkes her bulduğu ucuz ürünü vakit kaybetmeden satın alıyor. Bugün alamadığınız şey yarın %50 daha pahalı. Herkes stokçu oldu ya da olacak; olmak zorunda...

Tam olarak yaşadığımız şey bu. Bugün almazsak yarın hiç alamayız düşüncesiyle herkes evine bir şeyler stokluyor. Maaş 10 bin lira, kredi kartı geliyor 15 bin lira. İhtiyaç kredisi çek, kartın borcunu ödeme, bir şekilde geçiştir diye diye herkesin şişmiş borçları var. İnsanlar ay sonunu görmeyi geçtim 2 hafta sonrasını göremez hale geldi.
Şu durumdan çıkabilmek için gerçekten evden çıkmadan yaşamak gerek. Artık kahvemizi evimizde demliyoruz, arkadaşlarımızla evimizde buluşuyoruz, yük olmasın diye her gün dışarıdan yemek yemiyoruz.

Evdeki stoklar 3-5 ay sonra bitince daha büyük bir borç altına gireceğiz. Buzluğunuzda et yoksa 3 ay sonra kilosu 250 liradan alacaksınız, 3 ay önce aldıysanız 100 liradan almıştınız. İşte böyle saçma, tutarsız ve enflasyon ötesi bir durumla karşı karşıyayız

[50promil]

Ev gıdaları için stokçuluğa başladım maddiyatım yettiğince toplu alışveriş yapıyorum evde deterjanlar, yağlar vsvs birçok ürün stoklu halde.
Her dönemin kendine has özellikleri oldu 2012 yıllarında birşeyler alınır para biriktirilmez yatırım yapılırdı şimdi ise sadece yaşamaya çalışıyoruz.

Uzun uzadıya yazmak itemiyorum bu duruma gelmesini bu ülke vatandaşlarının çoğunluğu istedi sayfa sayfa sayıştay raporlarında yazıyordu yıllarca görmezden gelindi. Hala birilerinin vergi borcu siliniyor. Bu devran böyle devam edecek.

geçen seneydi sanırım , migros 50 tl ye 5 litreçiçek yağ satıyordu. kişi başı 2 tane alma hakkı vardı. bulunduğum yerdeki bütün migrosları 2 gün gezdim.  yaklaşık 3 senelik yağımı almıştım. evde sanırım 100 litre çiçek yağ vardı .130 kilo da un almıştım evde ekmek makinası var orada kullanıyoruz . 100 gramlık mayanın tanesi 3,99 du ondan da 10 tane aldım . yaklaşık 20  kilo pirinç, kurufasülye,nohut  falan aldım .yaptığım en iyi yatırım sanırım. şimdi şunları almaya çalışsam tek postada almaya maaşım yetmez .

şimdi pahalılıkla nasıl baş ediyorum ? pahalı olan şeyi almıyorum . bu kadar basit . hayati değilse çıkarıyorum hayatımdan . birileri fahiş fiyattan ev-araba depolayacak diye kazıklanamam . bir burger 85 tl olmuş. kıymanın kilosu migrosda 90 tl di . burger dediğinde ölsen bitsen 100 gram et var ki çoğu hileli zaten içinde selüloz var ,dolgunluk yapsın diye koyuyorlar.

artık mevzu enflasyon pahalılık değil bir takım esnafın şerefsizliği .