Göçebe bir hayatı benimseyen eski Türklerde göç zamanlarının hesaplanması çok önemliydi. Aynı zamanda ürünlerin hasatı için ekilip biçileceği zamanlar çok önemliydi. Bu 12 hayvanlı takvim eski Türklerin hayatlarını çok kolaylaştırıyordu.
Kaşgarlı Mahmut 12 Hayvanlı Türk takviminin çıkışını bir rivayet ile anlatıyor ki rivayeti şu şekilde :
Bir Türk hakanı kendisi başa geçmeden önce yapılan bir savaş hakkında bilgi ister. Fakat danışmanları savaşın yapıldığı zaman konusunda anlaşmazlığa düşerler. Bunun üzerine hakan bu olayın tekrarlanmaması adına takvim yapılmasını ister. Tıpkı 12 ay gibi her 12 yıla tek tek isim konulmasını emreder. Daha sonra çıkılan bir sürek avında hakan hayvanların Ilısu’ya sürülüp sıkıştırılmasını ister. Suya gelen hayvanlardan 12 tanesi sudan karşıya geçince her yıla hayvanların geçiş sırasına göre adının konulmasını söyler. Böylece takvimdeki her yıl bir hayvan adıyla anılır.
Bu takvime göre hayvanlarının hepsinin farklı anlamları da vardır.
Örneğin maymun, tavşan, tavuk, yılan, koyun, sığır yılları zor yıllar olarak nitelendirilir. Sığır yılı savaşların çok olacağına inanılan bir yıldır. Tavuk yılı bolluk olan ama kargaşanın çok yaşanacağı, domuz yılı kar ve soğuğun çok olacağı yıldır. Timsah yılı ise yağmurun çok yağacağı bu nedenle bolluk olacağına inanılan bir yıldır. Yılan kışın yiyecek bulamayınca kumları yaladığı için yılan yılı da kurak sayılmıştır.
Yılbaşı 21 Mart nevruz günü olarak kabul edilir çünkü Nevruz Türklerin en önemli günüdür. Son olarak bu yıl tavşan yılı olarak geçiyor.
Kaynak
https://www.aksehirpostasi.com/yazarlar/ceyda-cakir/12-hayvanli-turk-takvimine-gore-karakter-analizleri/2076/