"sürekli işçi" olarak çalışan arkadaşların maaşı yaklaşık 2 senedir düz memurdan daha yüksek. ayrıca bu "yüksekliğin" içinde yol parası, ikramiye cart curt da ekli değil. hatta size şöyle bir şey söyleyeyim: sözleşmeden dolayı günlük 109 tl civarı yemek parası bulunuyor bu arkadaşların. yemekten çıkıp kurumun yemekhanesinde 50 tl para ödeyip yemek yiyebilir. geçmişe dönük yemek paralarını vs aldılar. neyse insanları rahatsız eden durum verilen maaştan ziyade torpil ile işe giren kişilerin bulunması.
artık her şey kısır döngüye girdiği için maaşa zam, ürüne zam fark etmiyor. koyun götüne gitsin dostlar.
Sürekli işçiler hakkında biraz bilgi sahibiyim. Biraz ekleme biraz da genel durum hakkında konuşacağım.
Sadece geçen sene bir memurun ortalama aylık maaşı 8400 TL idi. Sürekli işçinin ise yine sadece geçen sene aylık ortalaması 8800 TL idi. Sürekli işçiler geçen seneden önceki yıllarda memurdan çok düşük maaş alıyorlardı. 2018 yılında kadroya geçen işçiler kadroya geçtikleri zamandan sadece geçen sene hariç hep düşük ücret aldılar. Kadroya geçmeden önce zaten düşük ücret karşılığında çalışacaklarını bilerek işe alınıyorlardı. Her yerde durum bu şekilde olmayabilir çünkü belediyeler vs. işçi maaşlarında bonkör davranabiliyorlardı.
Bu söylediğim ücretlere yol yemek ikramiyeler hepsi dahil olarak hesaplandı.
Buradaki duruma şu açıdan yaklaşıyorum, devlet bu insanlara kadro verdi. Eğitimli eğitimsiz olduklarına bakmadı ve kadrolarını verdi. Günümüzdeki tartışmaların kökeninde de bu yatıyor. Eğitimi vs. öne sürerek şu benden şu kadar para fazla alıyor diyip iğneleme söz konusu. Buna gerek yok. Devlet bu hakkı o insanlara vermiş. Şimdi ise son iki senedir aylık ortalamaları memuru geçti. Çok büyük bir geçiş söz konusu değil. 2018'deki memur maaşı ile sürekli işçinin maaşı karşılaştırıldığında ortaya çıkan oran ile şimdi işçinin geçtiği farktaki oran arasında büyük fark var.
Hepsi fazla fazla alsın beni hiç ilgilendirmiyor. Memur ve işçi kesimi sorunu birbirlerine laf söyleyerek çözemez. Sorun her kesimde var çünkü maaşa verilen zam oranlarında birçok kesimin aldığı maaş birbirine yaklaştı. Asıl sorun bu. Bunun olmasını istememişti çalışan kesim.
İnsanları rahatsız eden durum konusunda da, zamanında işçinin yüzüne bakmazken (aldıkları maaş yönünden) şimdi maaşları artınca siz şu şekilde girdiniz eğitiminiz şöyle böyle falan deniyor. Bence bu doğru bir yaklaşım değil. Ülkenin birçok yerinde yaşanan işe girişler hakkında bilgi sahibi değilim. Böyle yaklaşımı hak eden kişiler de vardır sözünüz o yönden doğru olabilir. İşçi ve memur aynı kadrolar değil. Sürekli işçi de çıkıp sen devletin en düşük kademeli memurusun benden yüksek alamazsın mı demeli. O da yanlış olur. Kadrolarda genel bir düzenleme yapılması gerekiyor. Aynı odada çalışan memur ve işçi aynı maaşı almalı.
Geçmişe dönük paralar konusunda ise mağdur olan taraf "sürekli işçi"ler. Yatması gereken zamanda paralarını alamadılar ve o günden bugüne gelen zamları hep aldıkları eksik maaşlarla atlatmaya çalıştılar. Biriken parayı zamanında alsalardı farklı şekilde değerlendirip kayıplarını azaltabilirlerdi.
En basit örnek; ödemelerini bazı kurumlar yılbaşından itibaren bazıları ise 2 ve 3. aydan itibaren hesaplayarak verdi. Yani para en az 4 ay değer kaybetti çoğu işçide. 3 ya da 4. ayda maaşı ile motor almak isteyen işçi maaşının eksik yatmasından dolayı alamadı. Şimdi ise parası toplu halde yatmasına rağmen aynı motoru alamıyor. İşçi burada parasını geç alan ve parası değer kaybeden taraf.
Konu hakkında bilgi sahibi olduğum için yazdım herhangi bir eleştiri söz konusu değil, yanlış anlamayın lütfen.
hocam ben birazdan daha fazla bilgiye sahibim. bu arada sürekli işçi ile memur aynı odada çalışamaz. en basitinden yanlış hatırlamıyorsam e-imza kullanmaya yetkileri yok. tabii ki kamuda masa başı çalışan sözleşmeli işçileri görüyoruz. personel sayısının yetersiz olması bunda bir etken. sözleşmeli memur olarak son dönemde işe giren, kpss ile, temizlik görevlileri ise daha düne kadar 10.400 lira civarı maaş alıyordu. (bekar) geçen gün bir müdüre söyledim: "iyi, en azından maaşınız temizlik işçilerine yetişmiş." güldü, tabii ki maaşı geçti ama bu insan aylık olarak belki de 100 milyon liralık işlere imza atıyor. aynı şekilde kamudaki mühendisler de bu şekilde. sıkıntının ana konusu dediğim gibi torpil.
son olarak kamuda çalışan ama atlanılan bir kesim daha var. maaşları asgari ücretinden biraz fazla olan (sözleşme ne şekildeyse) ama kadro sahibi olan çalışanlar. ihalede mal ile birlikte yer aldıkları için bu kişiler mesela kadro alamıyor. %70 gibi bir oran mı ne var. ha burada da torpil dönüyor orası ayrı. maaşlardan ziyade ekonomi düzelse bu konulara kimse girmeyecek ama işte bu sayede insanlar da sorunu gerçek yerinden başka yere yönlendiriyor.