Şimdi başlık böyle diye sakın aklınıza merit gelmesin ( gerçi gelene de bir şey demem pamuk eller cebe
) bu kavramı daha önce duyanlar vardır yoktur bilmediğim için buraya başlığını açmayı ve sizlerin düşüncelerini almayı istedim.
Ekonomi bölümüne
İsveç Modeli konusunu araştırırken gördüğüm bir kavram aslında.
Hepimiz devlet yönetimi şekillerini az çok vatandaşlık derslerimizden duymuşuzdur. Örneğin Monarşi, tek kişilik yönetim sistemi, padişahlık/krallık sistemleri bu ad ile adlandırılır veya Oligarşi, ayrıcalıklı bir grubun var olduğu geçmişte Sovyet Rusya’nın uyguladığı bir sistemdir. Demokrasi de bunlardan birisidir ve halkın egemenliğe doğrudan katıldığı bir yöntemdir. Teokrasi ise günümüzde Vatikan, İran gibi ülkelerin kabullendiği, dinin ve din kurumlarının ülkeyi yönettiği bir sistem. İran için belki tam Teokratik diyemeyiz.
Bir kaç farklı devlet biçimi daha var. Polis devleti, Jandarma devleti vs. (Daha fazlası için Google araması yapabilirsiniz.)
Benim burada bahsettiğim sistem ise Meritokrasi. Yani meritin kelime anlamı olan Liyakatın önde olduğu bir yönetme biçimi. Şurada forumda bile birbirimize aslında Liyakat veriyoruz ama devletimizin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey bu değil mi?
Peki Meritokrasi sistemini diğerlerinden ayıran temel özellik nedir? Burada kişinin zekası önemlidir. Liyakatli atamalar, seçimler sonucunda hak etmeyen kişiye mevki, makam veya iş verilmezken, hak eden kişiye hak ettiği işi vermeyi amaçlar. Buna devlet yönetimi kadrosu da dahildir.
İngiltere merkezli Meritocracy Party’de beş maddeden oluşan bir manifesto vardır :
1- Kayırmacılık yoktur.
2- Yandaşçılık yoktur.
3- Ayrımcılık yoktur.
4- Eşit imkanlar tanınır.
5- Tatminkar erdemler gereklidir.
Sizce Meritokrasi devletin temelinde olmasa da üst pozisyonlar için biçilmiş bir kaftan değil mi? Demokrasi ile seçen halkı, Meritokrasi ile yöneten başlar olması gerekmiyor mu? Türkiye bu kavrama ne kadar uzak? Bence neredeyse tamamen uzak…
Kaynak :
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Meritokrasi