Eylül ayı açlık ve yoksulluk siniri

[totti67]

Eylül'de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 13 bin 701 liradan 14 bin 542 liraya kadar yükselirken, dört kişilik bir ailenin kimseye muhtaç olmadanır yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise 41 bin 651 liraya çıktı. Buradan asgari ücretli tek maaşlı bir evin ilelebet aç olacağı, yine tek maaşlı memur evinin de her türlü yoksul olduğu gerçeğinin daha da saglamlasarak yoluna devam ettiği görülüyor. Ne diyelim Allah yardım etsin.

https://www.sozcu.com.tr/2023/ekonomi/birlesik-kamu-is-aclik-siniri-14-bin-542-tl-yoksulluk-siniri-41-bin-651-tl-7812079/

[1714512053]

1714512053

[1714512053]

1714512053

[1714512053]

1714512053

[1714512053]

1714512053

[mandown]

Yoksulluk sınırını bir şekilde hissetmiyordum ama son dönemde ciddi anlamda hissetmeye başladım 40binlira cidden yoksulluk sınırı olmalı belki daha fazlası şuan benim uşak kreşe başladı özeller 7bintl'den başlıyor bizde lisenin birinde verilen kreşlerden birine alışması için yarım günlüğüne verdim. Hevesli hevesli kreşe gidiyor çocukların elinde suluk görünce bende gittim dün 1 tane suluk aldım lan adi plastiken asmalı suluk 100-150 tl arasında olur mu? yuh dedim yuh.

Artık tek başına asgari ücretlinin yaşayabileceeği bir durum kalmadı illa evde en az 2 kişi çalışacak ozaman yoksulluk sınırının %50 altında kalacaksınız birde yatırım vs yapılacak öylemi hikaye.

[LGD2Business]

İki emekli maaşı açlık sınırının az üzerinde oluyor. Bu ortamda hayatta kalmaya çalışan tüm orta ve alt sınıfa kolaylıklar dilerim. Yoksulluk sınırını bulmak için ailede 2 çalışan olması bile yetmeyebiliyor. Maalesef çok kötü durumdayız ve daha da kötüsü iyiye yönelecek hiçbir ibare yok. Umarım bir çözüm bulunur yoksa kötü haberleri daha fazla duyacağız. Yaşamak çok zorlaştı, hadi biz kripto vs. kovalayıp bir şekilde döndürüyoruz ama büyük bir çoğunluk sabah akşam çift işte çalışıp evini geçindirmeye çalışıyor.

[gospodin]

daha dün istanbul'da evden çıkarılan 2 tane yaşlı çiftin haberini okudum. ev sahibi kirayı artırdığı için böyle üzücü bir durum yaşanmış. 41 bin lira nedir arkadaş? ulan ülkenin belli bir kesimi insanlığın en temel ihtiyacı olan barınma ve beslenmeyi gerçekleştiremiyor. ben buradan satoshi bey'e belki de ilk defa teşekkür etmek istiyorum.

[mandown]

daha dün istanbul'da evden çıkarılan 2 tane yaşlı çiftin haberini okudum. ev sahibi kirayı artırdığı için böyle üzücü bir durum yaşanmış. 41 bin lira nedir arkadaş? ulan ülkenin belli bir kesimi insanlığın en temel ihtiyacı olan barınma ve beslenmeyi gerçekleştiremiyor. ben buradan satoshi bey'e belki de ilk defa teşekkür etmek istiyorum.

Aileye her ne kadar zülmüş olsamda ev veya işyeri geliri ile hayatını idame ettirmeye çalışanlar var kimisi emekli olmamış ama 2 ev almış olayları hangi yönden düşünürsen düşün üzücü işin kötüsü bu durumu isteyen onaylayan yıllarca tepesinde tutanda bu halk nereden tutsan elde kalıyor nerede tutsan saçmalık.

[totti67]

daha dün istanbul'da evden çıkarılan 2 tane yaşlı çiftin haberini okudum. ev sahibi kirayı artırdığı için böyle üzücü bir durum yaşanmış. 41 bin lira nedir arkadaş? ulan ülkenin belli bir kesimi insanlığın en temel ihtiyacı olan barınma ve beslenmeyi gerçekleştiremiyor. ben buradan satoshi bey'e belki de ilk defa teşekkür etmek istiyorum.

Aileye her ne kadar zülmüş olsamda ev veya işyeri geliri ile hayatını idame ettirmeye çalışanlar var kimisi emekli olmamış ama 2 ev almış olayları hangi yönden düşünürsen düşün üzücü işin kötüsü bu durumu isteyen onaylayan yıllarca tepesinde tutanda bu halk nereden tutsan elde kalıyor nerede tutsan saçmalık.

Tarafların mutlaka haklı yanları var, ama hakliliklarini birbirlerine ispatlama gereği yok çünkü bu baştan aşağı kendileri dışında üçüncü ve çok önemli bir tarafı olan denklem. O üçüncü taraf iki tarafın hem haklı hem de mağdur olmalarının sebebi fakat taraflar ısrarla çözümü birbirlerinde arıyorlar. Durumunu değiştiremiyorsan, durumunu oluşturan şartları degistireceksin diye anlatıyorum çevremdeki mağdurlara ama hemen hemen hepsi hala durumlariyla ugraisyor maalesef.

[Hvdv]

Ne demiş büyüklerimiz, 3 çocuk yapın. Yapın ki ülkede vergi yükünü omuzlayacak yeni gençler, yeni “müşteriler” umutlar ile üniversiteye gidip KYK’ya borçlanan milyonlarca üniversiteli işsizler, biraz şanslı olan yüksek lisans mezunu kasiyerler olsun.

Okuyan adam istemiyoruz çünkü okuyan adam sorgular derler. Sorgulamadan kabul edilecek her şeyi sağlamak için torpili koyarlar, sorgulamayan koyunları önemli kurumların başına getirirler. Daha sonra sorgulamayan bir koyunların önüne yalandan samanı atarlar ve otlatırlar. Koyun aslanı yönetmeye çalışır, aslan yönetilmeyince aslanı boğdururlar. Aslanı mülakatta koyunun önüne koyarlar çünkü aslanı geçmenin başka yolu yoktur.

Şimdi herkesi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. İnsanların intiharlar ile muhattap oldukları, doktor denilen ülkenin elit zekasına sahip çocuklarını ya yurtdışına kaçırıp veya mobingden intihar etmesine sebep olanların ülkesinde neyin ne olmasını bekliyoruz? Vakıfbank’ta güreşçiyi komite üyesi yapınca nasıl bir ekonomik sıçrama bekliyoruz ki?

Bu kafayla açlık sınırı 30 bin olur yoksulluk sınırı 100 bin, maaşı da 10 bin liradan 15 bin lira yaparlar yine şak şakçılar alkışa devam eder.

[totti67]

Ne demiş büyüklerimiz, 3 çocuk yapın. Yapın ki ülkede vergi yükünü omuzlayacak yeni gençler, yeni “müşteriler” umutlar ile üniversiteye gidip KYK’ya borçlanan milyonlarca üniversiteli işsizler, biraz şanslı olan yüksek lisans mezunu kasiyerler olsun.

Okuyan adam istemiyoruz çünkü okuyan adam sorgular derler. Sorgulamadan kabul edilecek her şeyi sağlamak için torpili koyarlar, sorgulamayan koyunları önemli kurumların başına getirirler. Daha sonra sorgulamayan bir koyunların önüne yalandan samanı atarlar ve otlatırlar. Koyun aslanı yönetmeye çalışır, aslan yönetilmeyince aslanı boğdururlar. Aslanı mülakatta koyunun önüne koyarlar çünkü aslanı geçmenin başka yolu yoktur.

Şimdi herkesi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. İnsanların intiharlar ile muhattap oldukları, doktor denilen ülkenin elit zekasına sahip çocuklarını ya yurtdışına kaçırıp veya mobingden intihar etmesine sebep olanların ülkesinde neyin ne olmasını bekliyoruz? Vakıfbank’ta güreşçiyi komite üyesi yapınca nasıl bir ekonomik sıçrama bekliyoruz ki?

Bu kafayla açlık sınırı 30 bin olur yoksulluk sınırı 100 bin, maaşı da 10 bin liradan 15 bin lira yaparlar yine şak şakçılar alkışa devam eder.

Karnını doyurabilip ay sonunu kör topal da olsa getirebilen  ve bunu bir nimet olarak gören insanların sayisini arttirirsaniz, gerektiğinde size hiç zorluk çıkarmayacak, sorgulamayacak, dusunmeyecek ve daha da önemlisi mevcut kıt kanaat gecinebilme durumunu kaybetme korkusu empoze edilmiş garanti bir kitleniz olur. Bu yöntemin başındakiler elbette eğitimli insan sevmezler, sorgulayan insan sevmezler, baş kaldıran insan sevmezler, çünkü kendi varlıklarınin sürekliliğine karşı büyük tehdittir bu insanlar.

[Mustang Shelby]

Ne demiş büyüklerimiz, 3 çocuk yapın. Yapın ki ülkede vergi yükünü omuzlayacak yeni gençler, yeni “müşteriler” umutlar ile üniversiteye gidip KYK’ya borçlanan milyonlarca üniversiteli işsizler, biraz şanslı olan yüksek lisans mezunu kasiyerler olsun.

Okuyan adam istemiyoruz çünkü okuyan adam sorgular derler. Sorgulamadan kabul edilecek her şeyi sağlamak için torpili koyarlar, sorgulamayan koyunları önemli kurumların başına getirirler. Daha sonra sorgulamayan bir koyunların önüne yalandan samanı atarlar ve otlatırlar. Koyun aslanı yönetmeye çalışır, aslan yönetilmeyince aslanı boğdururlar. Aslanı mülakatta koyunun önüne koyarlar çünkü aslanı geçmenin başka yolu yoktur.

Şimdi herkesi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. İnsanların intiharlar ile muhattap oldukları, doktor denilen ülkenin elit zekasına sahip çocuklarını ya yurtdışına kaçırıp veya mobingden intihar etmesine sebep olanların ülkesinde neyin ne olmasını bekliyoruz? Vakıfbank’ta güreşçiyi komite üyesi yapınca nasıl bir ekonomik sıçrama bekliyoruz ki?

Bu kafayla açlık sınırı 30 bin olur yoksulluk sınırı 100 bin, maaşı da 10 bin liradan 15 bin lira yaparlar yine şak şakçılar alkışa devam eder.

Karnını doyurabilip ay sonunu kör topal da olsa getirebilen  ve bunu bir nimet olarak gören insanların sayisini arttirirsaniz, gerektiğinde size hiç zorluk çıkarmayacak, sorgulamayacak, dusunmeyecek ve daha da önemlisi mevcut kıt kanaat gecinebilme durumunu kaybetme korkusu empoze edilmiş garanti bir kitleniz olur. Bu yöntemin başındakiler elbette eğitimli insan sevmezler, sorgulayan insan sevmezler, baş kaldıran insan sevmezler, çünkü kendi varlıklarınin sürekliliğine karşı büyük tehdittir bu insanlar.

Yazılanların altına imzamı atarım. Çok güzel yazılmış ama sorun şurada başka bir millet için bunlar bir şey ifade etse de Türkiye’de sabaha kadar bunları malum insanlara anlatın düşüncesini değiştiremezsiniz. Artık fanatizmin nasıl bir boyutu bilmiyorum ama Türkiye’de siyaset fanatizm üzerinden yürüyor. Son seçimlerde büyük bir şok bekleyip Hizbullah ile bile anlaşan bir partide oranlar düşmüyorsa Türkiye’de seçmen kitlesi kolay kolay değişmez demektir. Elbette bunda KK adaylığı da etkili bunu da es geçmemek gerek.

[totti67]

Ne demiş büyüklerimiz, 3 çocuk yapın. Yapın ki ülkede vergi yükünü omuzlayacak yeni gençler, yeni “müşteriler” umutlar ile üniversiteye gidip KYK’ya borçlanan milyonlarca üniversiteli işsizler, biraz şanslı olan yüksek lisans mezunu kasiyerler olsun.

Okuyan adam istemiyoruz çünkü okuyan adam sorgular derler. Sorgulamadan kabul edilecek her şeyi sağlamak için torpili koyarlar, sorgulamayan koyunları önemli kurumların başına getirirler. Daha sonra sorgulamayan bir koyunların önüne yalandan samanı atarlar ve otlatırlar. Koyun aslanı yönetmeye çalışır, aslan yönetilmeyince aslanı boğdururlar. Aslanı mülakatta koyunun önüne koyarlar çünkü aslanı geçmenin başka yolu yoktur.

Şimdi herkesi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. İnsanların intiharlar ile muhattap oldukları, doktor denilen ülkenin elit zekasına sahip çocuklarını ya yurtdışına kaçırıp veya mobingden intihar etmesine sebep olanların ülkesinde neyin ne olmasını bekliyoruz? Vakıfbank’ta güreşçiyi komite üyesi yapınca nasıl bir ekonomik sıçrama bekliyoruz ki?

Bu kafayla açlık sınırı 30 bin olur yoksulluk sınırı 100 bin, maaşı da 10 bin liradan 15 bin lira yaparlar yine şak şakçılar alkışa devam eder.

Karnını doyurabilip ay sonunu kör topal da olsa getirebilen  ve bunu bir nimet olarak gören insanların sayisini arttirirsaniz, gerektiğinde size hiç zorluk çıkarmayacak, sorgulamayacak, dusunmeyecek ve daha da önemlisi mevcut kıt kanaat gecinebilme durumunu kaybetme korkusu empoze edilmiş garanti bir kitleniz olur. Bu yöntemin başındakiler elbette eğitimli insan sevmezler, sorgulayan insan sevmezler, baş kaldıran insan sevmezler, çünkü kendi varlıklarınin sürekliliğine karşı büyük tehdittir bu insanlar.

Yazılanların altına imzamı atarım. Çok güzel yazılmış ama sorun şurada başka bir millet için bunlar bir şey ifade etse de Türkiye’de sabaha kadar bunları malum insanlara anlatın düşüncesini değiştiremezsiniz. Artık fanatizmin nasıl bir boyutu bilmiyorum ama Türkiye’de siyaset fanatizm üzerinden yürüyor. Son seçimlerde büyük bir şok bekleyip Hizbullah ile bile anlaşan bir partide oranlar düşmüyorsa Türkiye’de seçmen kitlesi kolay kolay değişmez demektir. Elbette bunda KK adaylığı da etkili bunu da es geçmemek gerek.

İşte tam da burada devreye, başka birkaç konuda da yazdığım gibi ülkedeki muhalefet problemi giriyor hocam. Ana muhalefet partisi lideri iyi bir adam olabilir, bilgilidir de belli başlı konularda ama bence temsil gücü yok, bence çok önemsiz ama inancı da belirli kitlelere uymuyor gibi, geçmiş dönem büyükşehir seçimlerindeki kısmi ama önemli zafer koltuklarına daha da yapışmasını sağladı o liderin, ve fakat son cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ( ki ayrıca mv secimlerinde de sağ tandansli toplamda yüzde 1 oyu olmayan partilerle ittifak yapıp onlarca milletvekili kazandirmisken onlara) artık daha da zorlamamasi gerekirken hala koltugunda. Bu şartlarda memlekette birşeylerin değişeceğini ümit etmek artık bana çok ütopik geliyor maalesef hocam.

[Distraction]

Açlık sınırı ile asgari ücret adeta birbirleriyle bir yarış içerisindeler. Şu an asgari ücret 11 bin 400 lira iken açlık sınırı 14 bin lirayı geçmiş durumda. Aynı döngüde uzun bir zamandır hayatımızı sürdürüyoruz. Şimdi yıl başı gelecek asgari ücreti örneğin 15-16 bin yaptık diye açıklayacaklar sonra yine açlık - yoksulluk sınırı artacak, her şeye zam gelmeye devam edecek.

Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu ekonomide doğru adımları atmak diye 50 bin kere hepimiz söylemişizdir ama ne yazık ki hala kötüye gidiş devam ediyor. 1-2 yıl daha sabredin deniliyor ama biz kaç yıldır ekonomide bir şeyler daha iyiye gitsin diye zaten bekledik.

[verbakalim]

Ekonomide doğru adımları atmak diye bir tabir artık bizi pek kurtaracak gibi durmuyor. Tüketen bir toplum olduk. Habire tüketiyoruz. Toplumun genel kullanımında olan en başta gıda ürünlerini üretiyormuyuz. Üretmiyoruz. Köylü köyde aynı bizim durumumuzda onlarda kasabadan alıp evlerinde oturuyorlar. Neden yakıt pahalı. Tarla nasıl sürülecek nasıl ekilecek. Karşılanabilir bir fatura önlerine gelse buna dayanıp üretecekler. Onlarda üretmeden tüketmenin daha karlı olduğunu yaşıyorlar. Nereye kadar. Bu sarmal artarak devam edecek. Taki kimse elindeki para ile mal alamayacak duruma gelene kadar.

[totti67]

Ekonomide doğru adımları atmak diye bir tabir artık bizi pek kurtaracak gibi durmuyor. Tüketen bir toplum olduk. Habire tüketiyoruz. Toplumun genel kullanımında olan en başta gıda ürünlerini üretiyormuyuz. Üretmiyoruz. Köylü köyde aynı bizim durumumuzda onlarda kasabadan alıp evlerinde oturuyorlar. Neden yakıt pahalı. Tarla nasıl sürülecek nasıl ekilecek. Karşılanabilir bir fatura önlerine gelse buna dayanıp üretecekler. Onlarda üretmeden tüketmenin daha karlı olduğunu yaşıyorlar. Nereye kadar. Bu sarmal artarak devam edecek. Taki kimse elindeki para ile mal alamayacak duruma gelene kadar.

Şeytanın avukatlığını yapıyor gibi görünmek istemem ama maalesef bu süreci bilinçli olarak baslatip bu günlere getirildigimizi düşünüyorum artık ben. Sebebine gelince, tarımdaki yanlış adımlar uzun süredir devam ediyor, çiftçinin giderleri ile gelirleri aynı oranda artmadı hiç, masraflar sürekli gelirin önüne geçti, sonrasında mahsule yeterli fiyatlar da verilmedi bence, mesela fındık özelinde koskoca dünya tekeli olacak ülkenin fındığının anahtarı Ferroli diye bir firmaya verildi, köy yerindeki insanlar eskiden çoğunlukla inek tavuk bakardı, şimdi ise on evde bir inek var, 3 evde de tavuk. Bu şartlar altında mültecilerle birlikte 90 milyonluk bir ülkenin doyurulabilirlik oranı gittikçe düşer ki yaşadığımız süreç tam olarak bu.

[Gencecikmen]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

[totti67]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

Emeklilik kavramı, ömrünün çalışma ile alakalı bölümünü tamamlayıp keyif yapılacak döneme geçiş olarak tanımlanması gerekirken, aslında eziyetin başladığı bir dönem maalesef bizde. Ki iş emeklilikten çıkıp, aktif çalışma döneminde bile yetirememeye de döndü bir süredir. Öğretmenlerin yaptıkları işin kutsallığı gereği maddi bir karşılığı olmamakla birlikte, verdiğiniz örnekteki durumda toplama yaklaşık 10k-20k arası bir rakam daha eklemeniz lazım, ek ders uzmanlık baş öğretmenlik gibi ekstra durumları ile birlikte. Ama emeklilikte onlar da kariyerleri ile hiç bağdaşmayan rakamları alıyorlar maaş olarak.
Tek maaşla çocuk okutulup ev araba alınıp düğün dernek yapılabilen dönemlerden geldik buraya, asıl mesele geliş yolumuzu kimler nasıl bu hale getirdi.

[Gencecikmen]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

Emeklilik kavramı, ömrünün çalışma ile alakalı bölümünü tamamlayıp keyif yapılacak döneme geçiş olarak tanımlanması gerekirken, aslında eziyetin başladığı bir dönem maalesef bizde. Ki iş emeklilikten çıkıp, aktif çalışma döneminde bile yetirememeye de döndü bir süredir. Öğretmenlerin yaptıkları işin kutsallığı gereği maddi bir karşılığı olmamakla birlikte, verdiğiniz örnekteki durumda toplama yaklaşık 10k-20k arası bir rakam daha eklemeniz lazım, ek ders uzmanlık baş öğretmenlik gibi ekstra durumları ile birlikte. Ama emeklilikte onlar da kariyerleri ile hiç bağdaşmayan rakamları alıyorlar maaş olarak.
Tek maaşla çocuk okutulup ev araba alınıp düğün dernek yapılabilen dönemlerden geldik buraya, asıl mesele geliş yolumuzu kimler nasıl bu hale getirdi.

İnsanlar bir an önce çalışma hayatının bitmesini ve emekliliğinde dünyayı gezmeyi planlıyor Avrupalı, Amerikalı ve Japon yaşlıları. Bizim yaşlılar ise çalışma hayatını uzatarak, oldukça geç emekli olmaya çalışıyor ki emeklilikte açlıktan ölmemek için. Gerçekten ülkenin emeklilerimize verdiği değer üzücü, eğer bir değer veriyorsa.

[halloweenn666]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

Emeklinin günlük maaşı 7-8 dolar civarında aylığıda 250 dolara falan geliyor.

Şuan bir kafeye oturup bir tost bir kahve söylesek 7-8 dolar tutar. 7.500 liraya geçim şu şartlar altında mumkun değil. Şuan ülkede emekliler dahil herkes çalışıyor.

7500 lira ile geçim olmaz. Emekli de olsa herkes net çalışıyor veya çoluk çocuğundan destek alıyor. Bunun başka bir açıklaması olamaz.

Ben en çok 7.500 alıp çalışamayacak durumda olan 65 yaş üstü emeklileri düşünüyorum onlara mutlaka ekstra sosyal yardım yapılıp destek olunmalı diye düşünüyorum.

65 yaş üstü emekli için ekstra bir düzenleme getirilip 7.500 + 65 yaş üstü aylığı getirilebilir. 45 yaşında çalışan bir emekli ile 65 yaşında çalışamayacak durumda olan emekli bir olmamalı. Gerçekten acayip bir döngüye girdik.

[totti67]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

Emeklilik kavramı, ömrünün çalışma ile alakalı bölümünü tamamlayıp keyif yapılacak döneme geçiş olarak tanımlanması gerekirken, aslında eziyetin başladığı bir dönem maalesef bizde. Ki iş emeklilikten çıkıp, aktif çalışma döneminde bile yetirememeye de döndü bir süredir. Öğretmenlerin yaptıkları işin kutsallığı gereği maddi bir karşılığı olmamakla birlikte, verdiğiniz örnekteki durumda toplama yaklaşık 10k-20k arası bir rakam daha eklemeniz lazım, ek ders uzmanlık baş öğretmenlik gibi ekstra durumları ile birlikte. Ama emeklilikte onlar da kariyerleri ile hiç bağdaşmayan rakamları alıyorlar maaş olarak.
Tek maaşla çocuk okutulup ev araba alınıp düğün dernek yapılabilen dönemlerden geldik buraya, asıl mesele geliş yolumuzu kimler nasıl bu hale getirdi.

İnsanlar bir an önce çalışma hayatının bitmesini ve emekliliğinde dünyayı gezmeyi planlıyor Avrupalı, Amerikalı ve Japon yaşlıları. Bizim yaşlılar ise çalışma hayatını uzatarak, oldukça geç emekli olmaya çalışıyor ki emeklilikte açlıktan ölmemek için. Gerçekten ülkenin emeklilerimize verdiği değer üzücü, eğer bir değer veriyorsa.

Hocam bizde çalışırken herşeyi halledebilme şansı olmadığından, emeklilik ikramiyesi ve emekli maaşı yanında yeniden çalışarak ek gelir etme telaşına düşen büyük bir kesim var. Eyt telaşı bu yuzdendi mesela, ekstra gelir elde etmek için 40 li yaşlarda emekli olmanın peşine düştü insanlar. Ayrıca çocuğu evlendir evini al arabasını al işini ayarla gibi bize özgü durumlar da insanların çalışma hayatlarını olumsuz etkiliyor bence.

[verbakalim]

Karı koca iki emekli olsalar ve emekli maaşları 7500 TL 'den 15000 TL olsa açlar. Karı koca iki öğretmen olsalar 22500 TL'den 45000 TL eder yoksular. Okudun, bir meslek sahibi olduysan şansında varsa, yoksulsun. Yok okumadı ise ve şanslı isen asgari ücretli bir iş bulduysan yarı aç yarı yoksulsun. Yıllarca çalışıp vergini ödeyip emekli oldu isen direk açsın.

Emeklilik kavramı, ömrünün çalışma ile alakalı bölümünü tamamlayıp keyif yapılacak döneme geçiş olarak tanımlanması gerekirken, aslında eziyetin başladığı bir dönem maalesef bizde. Ki iş emeklilikten çıkıp, aktif çalışma döneminde bile yetirememeye de döndü bir süredir. Öğretmenlerin yaptıkları işin kutsallığı gereği maddi bir karşılığı olmamakla birlikte, verdiğiniz örnekteki durumda toplama yaklaşık 10k-20k arası bir rakam daha eklemeniz lazım, ek ders uzmanlık baş öğretmenlik gibi ekstra durumları ile birlikte. Ama emeklilikte onlar da kariyerleri ile hiç bağdaşmayan rakamları alıyorlar maaş olarak.
Tek maaşla çocuk okutulup ev araba alınıp düğün dernek yapılabilen dönemlerden geldik buraya, asıl mesele geliş yolumuzu kimler nasıl bu hale getirdi.

İnsanlar bir an önce çalışma hayatının bitmesini ve emekliliğinde dünyayı gezmeyi planlıyor Avrupalı, Amerikalı ve Japon yaşlıları. Bizim yaşlılar ise çalışma hayatını uzatarak, oldukça geç emekli olmaya çalışıyor ki emeklilikte açlıktan ölmemek için. Gerçekten ülkenin emeklilerimize verdiği değer üzücü, eğer bir değer veriyorsa.

Hocam bizde çalışırken herşeyi halledebilme şansı olmadığından, emeklilik ikramiyesi ve emekli maaşı yanında yeniden çalışarak ek gelir etme telaşına düşen büyük bir kesim var. Eyt telaşı bu yuzdendi mesela, ekstra gelir elde etmek için 40 li yaşlarda emekli olmanın peşine düştü insanlar. Ayrıca çocuğu evlendir evini al arabasını al işini ayarla gibi bize özgü durumlar da insanların çalışma hayatlarını olumsuz etkiliyor bence.

Bizde emekli ikinci geliri elde etmek için yapılan bir faliyet oldu. Eskiden emekli olanlar sizlerin söylediği gibi ev araba alır çocuk evlendiriri torun büyütür sonrada bu dünyadan göçüp giderdi. Şimdi emekli oluyor karnı doysun diye ikinci iş buluyor karnı doyamıyor ev alamıyor araba alamıyor birde eyt liler gibi isyan bayragı açtın yada açmadın sorgulanmadan yönetim tarafından cezalandırılma şekli alan düşük hemde en düşük maaş ile cezalandırılıyor. Komedi bir ülkede yaşıyoruz. Her kurum diğerini kandırmaya çalışıyor. Bakalım gelecek yıl oynanacak tuluat ne olacak.