devlete ait kurumların olması iyiydi ama orada da devlete ait olan hantallaşmalar mevcuttu. bir kişilik işi yapmak için 5 tane memurun olduğu ve 4 memurun yatıp 1 memurun çalıştığı yerler. bir de içeride çalışan çoğu kişinin, sınavsız zamanlarda alınan memurlar, iş hakkında bilgisi olmaması ve eş, dost yakını olarak kurumda yer almaları gerçekten şişkinliğe neden oluyordu. bu kişileri, nasıl yapacaksan, başka kurumlara aktarıp düzgün bir şekilde kurumun işleyişini sağlasan bile mutlaka bu kurumlara yine insanları dolduracaklardı. bu kafa yapısını kırmadığımız sürece hiçbir işe yaramaz.
günümüze kadar yapılan özelleştirmeler de düzgün yapılmadı. satılan fiyat belki kurumların sahip olduğu taşınmazlardan daha ucuz olduğunu gördük. mesela benim tanık olduğum bir olay şu şekilde:
x kurumu içinde olduğu binayı satıyor ama taşınması uzun sürdüğü için geçen bu süre zarfı içinde satın alan kişiye doğal olarak kira ödüyor. günün sonunda bakıldığı zaman ise satılan fiyat ile ödenen kira neredeyse eşit. durduk yere oturduğun binadan oluyorsun:)
Hocam önceki yorumlarda şişirilmiş kadrolara değindim, çok büyük problemdi bu kadrolar, 2 kişilik iş için 6-7 kişi oluyordu birimlerde ki bunları kulaktan duyma yazmıyorum, bizzat içindeydim bir çoğunun, liyakate bakılmadan hamili yakınlık ile alınanların da içinde olduğu vasifsız ama iyi para kazanan çoğunluklar ile bu kurumların zararı arttı.
Asıl vurgun, bence özelleştirmelerdeki taşınmazların ve arazilerin de verilmesiyle oldu bu arada bence, dünya kadar örnek var, umarım ilerleyen yıllarda birileri bu kirli defterleri karıştırır, kim ne kadar yürüttüyse donuna kadar geri alır.