Son 25 yılda emekli aylığı bağlama oranları bildiğim kadarıyla % 70 lerden % 50 lere kadar düştü. Bu düşüş bile insanların emekliliğe yönelmesinin önünde ciddi bir engel. Buna ek olarak mevcut ekonomik şartların da can sıkıcılığı eklenince artık özellikle memur kesiminde büyük çoğunluk emeklilik yaş sınırı olan 65 e kadar maalesef devam ediyor. Ki daha önce çeşitli konu başlıkları altında defalarca yazdığımız gibi, artık emekli ikramiyeleri de ev veya araba almaya yetmiyor. Ne diyelim, çalışırken zaten hallolmayan birçok meselenin emekli olunca hallolma şansı artık daha da düşük.
İşçi ve memurda yapılan emeklilik hesaplamalarında ayak oyunu okadar çok ki emekli olan emekli olunca ancak anlıyor.
Çoplak maaş.
Giydirilmiş maaş.
Emekliye esas maaş.
Makam tazminatlı maaş.
Destek eklenmiş yada fark eklenmiş maaş.
Bu maaşa eklenen ne var ise bunlar emekli olunduğu zaman maaştan ayıklanıp bu maaş üstünde emekli ikramiyesi hesaplanıp maaş bağlama oranı bu çıplak maaş üstünden hesaplanır. Bildiğim bu. Bu çıplak maaş denen şey en sonunda emekliyi çıplak burakan maaş.
Eskiden şöyle zordu, şartlar şöyleydi böyleydi diyenlere, çok değil 10-20 sene öncesine kadar tek maaşlı bir memurun biraz zorlansa da evini alabildiğini veya arsası varsa yaptırabildiğini, çocuklarını da zorlansa da okutabilip evlendirebildiğini, iyi kötü de bir araba alabildiğini, şimdilerde ise iki maaşla bile bu kazanımların elde edilmesinin çok zorlaştığını anlatmaktan gına geldi abi. Emeklilik ne demek, aktif çalışma hayatının bitip, ömrün geri kalanını olabildiğince rahat ve sakin geçirebilmek demek ama bizde emekliler artık maddi sıkıntıların beraberinde getirdiği psikolojik sorunlarla boğuşur durumda ki bu da beraberinde diğer sağlık sorunlarını tetiklemekte.