Seçim vaatleri

Baba kartı duyunca aklıma direk kadınlar geldi. Kadınları bu kadar yok sayan bir topluluk hayatımda görmedim kadın dedinmi hiçbir değeri olmayan bir canlı gibi davranıyorlar genelde yok selam vermemeler vsvs bakıyorsun kadınların hakkı vs edebiyatı yapıyorlar ama topluluk içinde kadın azınlık.

İstanbul birçok planı geri attı şu boğaz mogaz birşeyler vardı ne oldu o iş sanırım istanbuldaki rantın sonunu getiremediler eee bakıyorsun ticaretin yarısı istanbulda dönüyor tabiki orayı alan tüm türkiyeyi almış oluyor.

Bunların gerçek hayattan cidden haberi yok vaate bak sen

Quote

Murat Kurum:

· İlk kez evleneceklere 50.000 TL beyaz eşya yardımı yapacağız.

· Üniversite öğrencilerine 10.000 TL eğitim desteği vereceğiz."

· Öğrenci evlerine aylık 25 metreküp (Yaklaşık 110 TL) doğal gaz desteği vereceğiz.

https://twitter.com/bosunatiklama/status/1750456051973894421

110 TL lan ne büyük para offf

Eskşden seçim vaatlerinde klasik olan seçim söylelmleri vardı. Yıllar içinde bunlar esprili söylemler dönmüştü.. Çünki söyleyen kişi bunların yapılmayacağını bile bile söyler. Oy verecek olanlar da bunu oy vereceklerini bile bile dinler güler geçerlerdi.
Örenk olarak.
Düz yollara viraj yapacağım Sizin yolculuk esnasında canınız sıkılmasın etrafı seyredin diye.
Durgun sulara baraj yapacağım. Hafta sonları buralara gider sineklerin olmadığı zaman eğlenirsiniz diye. Bla Bla Bla.

Taksi sayısını arttıracağız demiş ya onu duydum valla tansiyonum çıktı. Kaç kere engellediler ama kaç kere yani sonra çıkıp pişkince taksi sayısını arttıracağız diyor, gerçekten şaka ötesi bir durum. Aynı şekilde Beylikdüzü metrosu da çok uzun zamandır Cumhurbaşkanının imzasını bekliyor diye biliyorum, geçen 2024 için atmadı diye açıklamıştı İmamoğlu. Gerçekten bir damla utanma arlanmaları yok. Bizim koyunlar bu baba kart gibi şeyleri de yer bu arada. İhtiyacı olan emekliye de 2500 lira vereceğiz demiş. Gerçekten akıl alır gibi değil, her gün yeni bir şeye daha şaşırıp delirebiliyoruz.

Quote from: püsür on January 25, 2024, 08:31:42 PM

Herhalde başka hiçbir ülkenin insanı bizim kadar "bunun ötesi daha ne olabilir ki?" diye kendi kendisine sorup sonrasında yükseltilmiş yeni bir çıtayı görünce iyice şaşırmıyordur.
Ben İstanbul'da yaşamıyorum ama bazı şeyleri bilmek için yaşamaya da gerek yok. İstanbul'a yeni taksi dediğin zaman zaten can çekişen trafiğin fişini tamamen çekmiş olursun. Ama bunu boşuna söylemiyorlar, çünkü ülkedeki en yaygın üçkağıtçı/çakal kitlenin başında metropolün taksicileri geliyor, her türlü alavere dalavere, pislik, tokatçılık onlarda mevcut, dolayısıyla birbirlerinin dilinden konuştukları için aralarında doğal bir ittifak var.

Görünüşe göre İstanbul harici şehirlerde pek vaat vermeye gerek yok hangisini kimin alacağı az çok belli zaten. Ankara'da Yavaş'ın karşısında yüksek profil bir aday bulamadılar Yavaş devam eder, İzmir'de adaylar belli değil ama CHP kimi koysa seçilir sadece oy oranları isme göre değişir. Şu anda tek hedef İstanbul iktidar orayı geri almak istiyor çünkü ülkedeki rantın çok büyük bir bölümü oradan sağlanıyor. Yine haritanın büyük bölümü sarıya boyanacak mevcutların iyi yönetmemesi fark etmiyor muhalefet birlik olup alternatif üretemediği sürece. İstanbul için şu ana kadar iki adaydan da ciddi bir seçim vaadi duyamadım. Bir taraf iktidar desteği bizde bizi seçin o cbnin izin vermediği metrolar vsyi hızlıca yapalım diyor diğer taraf izin çıksa yaparız da izin vermiyorlar diyor. Trafik sorununu kim gelse çözemez zaten orada yaşayanlar hiç hayal kurmasınlar. Grin

İstanbul için verilen vaadler altı boş durumda. 30 yıla yakındır aynı kesim yönetiyor istanbulu bu duruma getirenler sanki başkaları. Arkadaş oy verenler de memnun demekki bu keşme keşten. Çocukken gidip rahat rahat gezdiğim güzelim şehre son 10 yıl içinde gitmedim. Bir kaç kere bir günlüğüne iş için gidiep gelmişliğim oldu yaşadığım sıkıntılardan dolayı yıllardan beri gidip akraba ziyareti bile yapmak istemiyorum. Bırakın eski yönetenler alsın iyice gidilmez yönetilmez duruma getirsinler.

Yahu adam yıllardır taksi sorununu çözmek için çırpındı, çözdürmemek için ellerinden geleni yaptılar, metro inşaatları için herşeyi eksiksiz hazırladı, projelere onay vermediler, deprem ile ilgili şunları yapacağız falan diyorlar, e şurada birkaç sene önce o sorunu çözecek en üst makamdaydınız siz, ülke genelinde ne yaptınız da şimdi İstanbul' da yapacaksınız diyen yok. Yapılmak istenen ne kadar iyi şey varsa taş koydular. E sonra bunların sorunlarını biz çözeceğiz diyorlar. Görevdeki adama hangi konuda destek verdiniz de şimdi hesabını soruyorsunuz? Umarım seçmen yine doğru tercihi yapar.

Bizde vaatlere oyunu satanlar oldukça sallayan sallayana olur. Hani mülakatlar kalkacaktı. Önce onu tutsunlar. İktidarda muhalefet de güven vermiyor. Al birini vur ötekine.

Quote from: totti67 on January 26, 2024, 06:44:16 AM

Dışarıdan ahkam kestiğimin farkında olarak ve ukalalık olarak görülmemsi dileğimle gözlemlerimi yazıyorum: İstanbul seçmeni İmamoğlu'nun yarattığı farkın farkında, normal şartlar altında oyunu çoğaltarak kazanması beklenir. Ama bunlar İstanbul'u takıntı haline getirdikleri için (birden çok nedeni var ancak ana sebep tabii ki rant) her yola başvuracaklardır.
Yöntemlerinin hepsini gördük, biliyoruz demeyin, 5 yıldır yapacakları pislikleri kurguluyorlar ve bu sefer CHP tarafında işin başında geçen sefer alayına kök söktüren Canan Kaftancıoğlu yok.

İstanbul büyük bir rant ve bu rantı kaptırmamak için ellerinden gelen her şeyi yapabilirler ve yapacaktırlarda. Umarım İstanbul için hak eden kazanır ve İstanbul için çalışır rant için değil. İki tarafta seçimin son gününe kadar durmadan çalışacaklarını düşünüyorum çünkü İstanbul çok önemli.

Biri hukumetin bütün gücünü kullanıyor bir yere giderken onlarca araçla gidiyor diğeri kendi gücü ile yapabildiğini yapıyor şartlar bu kadar eşit. Umarım istanbul kaybedilmez. Yarın birgün seçimde hile olsa bile gidilebilecek bir adalet sistemi kalmadı o yüzden her türlü hile yapılacaktır. Seçim günü ölen eden illa olacaktır. Bir tarafın bu kadar gözü dönmüş durumda.

Quote from: mandown on January 27, 2024, 02:17:09 PM

Heriflerin yan ceplerini besleyen esas damarlardan birisi İstanbul'du, bunun iki bacağı var, merkezi idare inisiyatifinde olan kısımdan operasyon artarak devam ediyor ama esas yenilecek para yerel yönetimin kontrolünde ve şu an o musluktan bir şey akmıyor. İstanbul götürü sisteminin öylesine kilit bir unsuruydu ki, can evlerinden vuruldular.
Farkındaysanız Ankara'da da yedirmeyen birisi var ve doğrudan bulundukları şehir ama o kadar umurlarında değil, çünkü hem para daha az, hem de bulanık iş yapmak Ankara'da daha zor.
İstanbul büyük, kalabalık ve dağınık bir yer olduğu için götürü sistem çalışmaya son derece uygun.

Vaatler bitmez Türkiye’de ama önemli olan vaatlerin gerçekleşmesi umarım verilen sözler gerçekleşir sözler gerçekleşmeyince insanların umutları da kırılıyor hevesleri de içinde kalıyor belediye başkanlarını iş başında pek göremiyoruz hangi belediye olursa olsun aile kurumlarına çeviriyor ortalığı inşallah artık bu düzen değişir

Birkaç gün önce bir partinin seçim beyannamesi açıklandı hepinizin malumu, oradaki 2. ve 3. maddeler gerçekten kamera şakası gibi geldi bana, 2. madde Katılımcılık, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik, bu maddenin katılımcılığını bir kenara bırakalım, şeffaflık ve hesap verilebilirlik bölümü ile 3. madde olan Dirençli Şehirler ile ilgili yorumu artık sizlere bırakıyorum çünkü bende çok da izahı olmayan maddeler bunlar...

Beni seçerseniz en güzel parti ve seçmen sizsiniz. Eski parti durumuna düşürülen bazı belediye başkanları acaip abuk subuk hareketler ve bunları başka birinşin iş başından uzaklaşması ve bu kişiye oy verecek kitlelerin tasvisyesi gibi saçma sapan çıkışlar yapıyor. Bazıları kırgın. Yeni tüzler gerekiyor. Anakentteler içindeki eski yüzlerin parlatılarak yeni gibi sunulması da artık iç bulandırıyor. Yıllardan beri o koltukta oturanlar yeni aday oldukları koltukta farklı ne üretebilecekler ki.

https://twitter.com/erenerdemnet/status/1751331245282177287

son günlerde pkk'nın siyasi uzantısı olmakla övünen hdp/dem/ysp istanbul'dan aday çıkaracağını ima eden açıklamalarda bulunuyor. gerçeği, bunların işi belli olmaz çünkü adamların amacı istanbul'a bir şeyler katmak falan değil, belli başlı koltuklara oturmak, ama belli de olmaz çünkü bir pazarlık masasında koz yükseltme hamlesi de olabilir yaşananlar... kısacası ortalık karışık, hepsi birbirine düşmüş... bu hesapları tutturmak, herkesi memnun etmek kolay bir şey değil, kim bilir bizim forumda bile vergilerimiz dolaşıyor olabilir, ben artık her şeyden şüphelenmeye başladım...

bu arada, ekrem'in istanbul'u 1,5 milyar dolar borç ile aldığı, bugün borcun 3 milyar dolar olduğu söyleniyor (bundan tam olarak emin değilim, geri kalan her şey kaynak linkli minkli). ortada dönen para herkesin gözünü karartmış. eren ilk defa haklı olabilir mi dedim kendi kendime ama ne olursa olsun bu rezillik çok fazla... gerçeği tarihleri kapkaranlık, bugünleri ne olsun diyorum kendi kendime...

Bizim ülkede seçim vaadi gerçekleştirilme amacı güden bir şey olmamaya başladı artık. Sırf ben daha iyi bir şey vaat edeyim de ben seçileyim diye adaylar arasında kullanılan bir araç olmaktan öteye gidemiyor. Zaten seçim vaatlerinin yerine getirildiği bir ülkede yaşıyor olsaydık aynı şekilde verdiğimiz vergilerin de bize geri dönüşü olurdu. Vaat olarak verip seçim tarihini bekleyeceklerine zamanında o projeleri hayata geçirseler halktan daha olumlu dönüş alırlar ama bunu genel olarak yapmıyorlar.

İstanbulda bir kaçtane belediye başkan adayı seçim vadinde deprem ülkesi olan yurdumuzda toplu katliama yol açan çok katlı yapılara bir kat daha ekleyeceklerini vaad etmişler. Bakın seçim vadi böyle olur. Yok insan hayatı kutsalmış falan filan. Para kutsaldır hemde çil çil yeşil dolar daha da kutsaldır. Adamlar malınıza mal katarsınız ama canınız siktir edin gitsin diyorlar.

seçim vaatleri içinde adamımı kayırırım vaadi İstanbul da 2.500, Ankara da 5000 TL emekli yardımı vaatleri.
Direk emeklinin maaşını artırırlarsa kendilerinden olmayan emeklilere de maaş artırmış olacaklar.
Emekli maaşını düşük tutup belediyeler üzerinden yandaş emeklileri beslemek istemeleri çok mantıklı.

iktidarı muhalefeti hepnizin ciğeriniz kurusun. vatandaşı takan yok.

"Yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz" diyen cumhurbaşkanı bütün işini gücünü bırakıp 50 tane miting yapıyor. Tek adam sistemine geçildiğinden beri tüm bakanların milletvekillerinin yetkisi kalmadı figüran olarak göstermelik makamlarında oturuyorlar her şey tek kişinin elinde ve bu kişi işini yapmak yerine seçim için şehirden şehire partisinin adaylarını tanıtmaya gidiyor. Bu da sistemin ne kadar çürük olduğunu çok iyi gösteren milyonlarca örnekten biri oldu. Ülkenin bu hale gelmesinin sebeplerinden biri bu ucube sisteme geçilmesidir, acilen bu hatadan geri dönülmelidir.