Her konuda ithalat acaip karlı bir gelir kapısı oldu.
Geçmişte Abdullah Gül cumhurbaşkanı iken mısır ithalatı sıfır gümrük ile yapıldı sonra buna acaip bir vergi kondu ve avm ler içindeki tekerlekli kiosk mısır satan pek çok yer peydahlandı ve bunları buralara açmak bilin kimin aklına geldi. Tabiki cumhurbaşkanının oğlunun. Bunu bizim forumdan birisinin düşünmesini çok isterdim ama herkes bir güzel uyuyor. Yoksa bu mısır işi bir kişinin elinde kalırmıydı.
Abi bunun sonu yok ama, yani şu memlekette taş eksen taş bile üretebilirken, mısırın buğdayın bile ithal kaleme girmesi ne acı bir durum. Bu sene bahçemiz için neredeyse hiç hibrit tohumlardan üretilmiş fide kullanmadık, mısırı da yine çevremizdeki eşten dosttan temin edip diktik, ilerleyen yıllarda elimizdeki tohumları hem çeşitlendirip hem de sayıca fazla hal getirip dağıtarak daha fazla insanın hibrit saçmalığından kurtulmasını sağlamak niyetindeyiz. Gübrede zaten sorunumuz yok sayılır, bir de ilaçlamada doğal yöntemleri kullanabilirsek herşey daha iyi olacak. Ve bu yaygınlaştıkça gıda üzerindeki ne kadar oyun oynayan şerefsiz varsa yoluna taş koymuş olacağız. Şu aşamada ütopik gelebilir ama bunu başarmaktan başka çaremiz yok sanırım.
Sen (ve senin gibiler) tohum konusundaki bu hassasiyetinizle benim gözümde pamuklara sarılıp kasalarda korunması gereken insanlarsınız. Doğal ya da genetiği değişmişse de mühendislikle değil, aşılama vb ile ya da kendiliğinden değişmiş tohumları korumak için çabalayanlara çok büyük saygı duyuyorum.