Phil Zimmermann'ın PGP hakkındaki düşünceleri - Hepimizin okuması gerek

[mrust_mobile]

Yazar: GazetaBitcoin
Orjinal Konu: Phil Zimmermann's thoughts about PGP - We all should read them


Sırasıyla geçmişte benim ve bitmover tarafından sunulan Kripto Anarşist Manifestosu ve Cypherpunk Manifestosu'na ek olarak, Phil Zimmermann'ın kendisinin anlattığı, PGP'nin arkasındaki asıl hikayenin de kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum: PGP'yi Neden Yazdım.

Bu makale Haziran 1991'de yazıldı ve 8 yıl sonra 1999''da güncellendi.

Bu makale, hangi tür olduğundan bağımsız olarak (özel konuşmalardan, kişiler arası e-postlar ve kartpostallara kadar) Phil'in mahramiyete ilişkin endişelerini dile getiriyor.

Phil'in en başından beri söylediği gibi, "Mahramiyet hakkı, Haklar Bildirgesi'nin her köşesinde yer almaktadır. Fakat Birleşik Devletler Anayasası hazırlandığı sırada kurucu babalar insanların özel iletişim hakkını anayasada belirtmek için bir neden görmediler".

Phil herkesin mahramiyet hakkına sahip olduğunu bilgelikle gösteriyor! Ne yazık ki çoğu insan hayatlarının bu önemli parçasını dikkate almıyor. Fakat bu yazı, okuyanlara ilham verebilir çünkü, mahramiyetimizi işgal eden insanların suratına kapıyı neden kapatmamız gerektiğini açıklıyor. İnsanların, gizleyecek hiçbir şeyleri olmasa bile, neden "hayır!" deme hakkına sahip olmaları gerektiğini gösteriyor. Kendi bedeniniz kadar değerli olan mahramiyetinizi korumaya geçmeniz üzere gözlerinizi açmaya çalışıyor.

"Eğer gerçekten saklayacak hiçbir şeyi olmayan bir vatandaş iseniz, kağıt mektuplarınızı neden her zaman kartpostal olarak göndermiyorsunuz? Neden her istendiğinde uyuşturucu testine girmiyorsunuz? Polisin evinizi araması için izin neden gerekli olsun? Yoksa bir şey mi saklıyorsunuz? Mektuplarınızı zarf içinde saklıyorsanız ya zararlı birisi, ya da uyuşturucu satıcısısınız. Belki de paranoyak bir kaçkınsınızdır? Yasalara uyan vatandaşlar neden e-postalarını şifreleme gereği hissetsinler?"

Yukarıdakilerin hepsi retorik sorular. Yine de insanların içinde bulundukları durumu anlayabilmeleri için yazılmalıydı -bu durum ki, hükümetlerin ve yasa uygulayıcı ajansların (bunlar da elitlerin uzantıları oluyor), vatandaşların kişisel bilgilerine, finansal bilgilerine, bilgiye büyük veri'ye aç oldukları ve bu açlığı gidermek için gelişen teknolojiyle paralel olarak evrim geçiren bir gözetleme sistemi kurduklarıdır. Başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olmaktan, telefon hatlarını dinlemeye ve e-postalara müdahale etmeye kadar. Hiçbir fark yok: metodoloji değişti, ama amaç aynı kaldı - hükümetlerin vatandaşlar hakkında, iyi veya kötü fark etmeksizin, her şeyi bilmesi gerekiyor.

"PGP, insanları kendi mahramiyetlerini kendilerinin kontrol etmesi için cesaretlendirir. Buna yönelik toplumsal ihtiyaç git gide artıyor. İşte bunu bu yüzden yazdım", diye açıklıyor Phil sonunda. Hepimiz onun sözlerini dinlemeliyiz!

"Eğer mahramiyet yasaklanırsa, sadece suçluların mahramiyeti olur" -- Phil Zimmermann.

[GazetaBitcoin]

Konularımı tercüme etmek için gösterdiğin çaba için bir kez daha teşekkürlerimi sunarım mindrust! Çok iyi bir iş çıkardın! Konularımın Türkçe konuşan üyelere ulaşmasından dolayı çok mutluyum. Smiley

Bugünkü konumuz, tarihin önemli bir sayfasını temsil eden tarihi katkılarımdan birisi: Phil Zimmermann ve onun PGP isimli icadı. Onun bu buluşu kriptografi alanında o kadar önemli ki, tüm kriptografi PGP'ye dayanıyor. Phil bir dahiydi ve o olmasaydı, kriptografinin bugün ne aşamada olacağını veya özel iletişimlerimizin ne şekilde çalışacağını tahmin bile edemezdik.

Kendisi zamanının devlerindendi ve bugün hepimiz onun buluşundan faydalanıyoruz. Bu yüzden ki, bu makaleyi tüm Bitcoin kullanıcıları için mutlaka okunması gereken bir makale olarak değerlendiriyorum. Herkesin erişimine ve kullanımına açık özgür kriptografinin öncülüğünü yapanları asla unutmamalıyız!

[lodocus]

Bu başlığı ve diğer iki başlığı da okudum. Özellikle  Cypherpunk Manifestosu'nun üzerinden 30'dan fazla yıl geçmesine rağmen bu kadar güncel kalabilmesi çok etkileyici. İnsanların, ve özellikle de kendimin mahremiyetini korumasının önemini anlamasını çok istiyorum.

"Eğer gerçekten saklayacak hiçbir şeyi olmayan bir vatandaş iseniz, kağıt mektuplarınızı neden her zaman kartpostal olarak göndermiyorsunuz? Neden her istendiğinde uyuşturucu testine girmiyorsunuz? Polisin evinizi araması için izin neden gerekli olsun? Yoksa bir şey mi saklıyorsunuz? Mektuplarınızı zarf içinde saklıyorsanız ya zararlı birisi, ya da uyuşturucu satıcısısınız. Belki de paranoyak bir kaçkınsınızdır? Yasalara uyan vatandaşlar neden e-postalarını şifreleme gereği hissetsinler?"

Bunun anlaşılması çok gerekli. Sıradan bir vatandaş olarak bile, yakın arkadaşlarımızla hiçbir özelliği olmayan sohbetlerimizin, konuşmalarımızın tüm dünyaya, devletlere açık hale gelmesini istemeyiz. Ansızın bugüne kadar yaptığınız tüm iletişimin yakın çevrenize yayılmasını istemezsiniz. Bir kaybınız olmayacak olsa bile böyle şeylerde gizli kalmayı isteriz.

Komplo teorilerini sevdiğim için, şöyle de bir fikrimi bırakayım. Bizim çok sevmiş olmamızın yanında, 2000'lerin başından beri sürekli daha güncel ve hızlı hale gelen sosyal mecraların kendimizi paylaşmaya bizi bu kadar itmesinin ve buna bu kadar alışmış olmamızın sebebi de bu olabilir. Bizim kişisel kalmasını istediğimiz her şeyi devletler, şirketler bilmek isteyecektir. Bu platformlarda paylaştığımız her şey hayatımızın incelenmesine kendi ellerimizle bir fırsat vermemiz anlamına geliyor.

Sırf bunlar yüzünden gizliliğe önem vermeliyiz. Yaşanabilecek en ortalama hayata sahip de olsanız hayatınızın detaylarını, paranızı nereye harcadığınızı, kiminle neler konuştuğunuzu sizden ve karşınızdakinden başkasının bilmesine gerek yok.