TÜİK’in duyurduğu %12.7’lik tarımsal küçülme, yalnızca bir istatistik değil, 2001 krizinden bu yana yaşanmış en büyük ekonomik kırılmanın tarıma yansıması. Bu veri, bugünün değil gelecek 10 yılın gıda güvenliğinin tehlikeye girdiğini resmen ilan ediyor.
(kaynak)Tarımda 24 yılın dibi görüldü
Türkiye'de tarım sektörü üçüncü çeyrekte yüzde 12,7 oranında küçülürken, son 24 yılın en kötü performansına da imza attı.
Ekonomide birçok alan kötü gidebilir. Bunlar bir şekilde toparlanır. Ama tarım çökmeye başladığında işin gerçekten şakası yok. Üretim düşmesi, inşaatların durması, hizmet sektörünün iflas etmesi vs bir şekilde tolere edilir. Ama tarım çökünce sofralar boşalır.
Bu daralma bu sene kötü geçmiş gibi geçiştirilebilecek bir şey değil. Yıllardır biriken sorunların patlaması bu. OECD ülkeleri tarımı resmen stratejik sektör olarak korurken, üretimi desteklerken, biz uzun süredir çiftçiyi yalnız bıraktık. Onlar paramız var, dışarıdan alırız mantığıyla değil, yarın ne olur belli olmaz mantığıyla hareket ediyor. Bizde ise durum tam tersi.
Bir diğer büyük sorun ise insan kaynağı. Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması neredeyse 60’a dayandı. Köylerde genç kalmadı, toprağı bilen nesil küçülüyor. Bu da bugün yaşanan daralmanın aslında ileride olacakların fragmanı olduğunu gösteriyor. Tarlayı bırakmak bir yılda etkisini göstermez, asıl yıkım yıllar sonra gelir ki şimdiden gelmeye başladı...
Ülke olarak tarıma gereken önemi vermediğimiz ve şehir merkezlerini kalabalıklaştırdığımız için ileride çok pişman olacağız. Tarım çökerse, her şey çöker.