@gospodin küçük bir ilçede yaşıyorum burada bile evler 2milyondan başlıyor sadece 1.5 yıl önce 500 bindi bu evler. Alacaktım almadım mal gibi şimdide arkasından bakıyorum.
valla hocam burada çekmeköy diye bir ilçe var. istanbul merkeze uzak ilçelerden birisidir. pandemi döneminde faiz indirimleriyle 350 bin liraya bir ev bulmuştum ama uzak diye vazgeçtim. şu an 2 milyon lira ev. bir de zemin açısından istanbul'un en iyilerinden olduğu için fiyat sürekli artıyor. inşaat maliyeti m2 olarak 8-10 bin lira arasında değişiyor. bu yüzden anadolu'da da o fiyatlar artık normal. hatta düşük fiyatlı varsa korkmak lazım çünkü malzeme kalitesi kötü olabilir. her şeyi devletten beklememek gerekiyor devletin elini masaya vurması gerekiyor. |
|
|
|
son depremden sonra beni yeni ev bakmaya çalışıyorum ama istanbul'da benim baktığım en ucuz evler 2 milyon liradan başlıyor. kredi desen öyle bir şey yok. devlet bankaları en fazla 200-300 bin lira veriyor ki onu da vermemek için sizi kapıda döverler. ulan millet 5 sene önce bedavaya dünyanın kredisini ucuza aldı. şu an için 2 milyon lira kredi almak istesem sonuç: https://www.hangikredi.com/kredi/konut-kredisi/sorgulama?amount=2000000&maturity=120bak abi ben istanbul'da yaşamak istemiyorum. gönder hacım beni istanbul dışına işte, en azından oradan ev alabilirim ama yok istanbul bize tapulanmış. |
|
|
|
|
ben maddi anlamda bir sıkıntı yaşadıklarından dolayı kepenk kapattıklarını düşünmüyorum hocam. son dönemde artar regülasyonlardan dolayı geleceği düşünerek hareket etmişlerdir. tahminim biraz saçma olacak ama özellikle rusya-ukrayna savaşından sonra iyice tehlike altına girmeye başlamıştır. maddi olarak kapatmaları için uzun zamandır günlük 1 btclik hacimlerinin olması lazım.
|
|
|
|
|
davalar çok olduğu için kiracılar bunu çok iyi kullanıyor. en az 3 sene daha takılırım kafasında artık insanlar. ben hem kiracıyım hem de ev sahibiyim. bunun yanında kiracım ile 1 kere bile görüşmemişimdir ki aynı şekilde benim ev sahibim de benimle 1 kere bile görüşmemiştir. sadece yolda birbirimizi görürsek selamlaşıyoruz. düzgün ev sahibi ve kiracı bulmak bu dönemde çok zor.
|
|
|
|
bölgede yıkılan toki binasının olmadığı söyleniyor. yalnızca bir iddia ama aksini gösteren bir haber ya da başka bir iddiaya denk gelmedim. yok efendim şehrin dışındaymışlar, yok efendim sovyet tipi bloklara benziyorlarmış, yok efendim cart, yok efendim curt fark etmez; mezardan babam kalkıp gelse, mm hesabına kadar koyulan malzemeyi gözümle görsem özel olarak bu işi yapan adamlara karşı güvenim kalmadı. yeni binalarda standarda dayalı olduğu için beton kalitesi dışında bir şeye güvenmiyorum.
sovyet tipi yapı hatay'da yıkılan rönesans rezidans dedikleri aslında. tabii stalin tipini bilmedikleri için bık bık konuşmuşlar. birkaç zonta haber sitesinde toki'nin yaptığı devlet hastanesinin yıkıldığını yazmışlar ama büyük olasılıkla yalan haber. toki evlerinde olan en fazla fayans kırılması falan olmuştur. bizim millet fayansa verdiği değeri canına vermediği için toki evlerini beğenmez. |
|
|
|
|
basına yansıyan haberlere göre bazı ekipler çekilmeye başlamış. bunda arama kurtarma çalışmalarının bitmesi, az da olsa, mi etkili yoksa dedikleri gibi başka unsurlar mı bilemiyoruz. sonuçta düzgün bir veri akışı sağlanmıyor. bir taraf her şey iyi derken diğer taraf tam tersi şekilde tam bir cehennem ortamı olduğunu belirtiyor.
son olarak da azerbaycan'ın yeri ayrı. isteyen istediğini desin orası ayrı bir ülke değil, canlarımız onlar.
|
|
|
|
|
bugün kısa bir süre kardeşimle konuştum. kendisi türkiye'de yaşamadığı ve çalışmadığı için mevzuat açısından yanlışı olabilir. ilk olarak dediği yönetmelikte 7-7,5 şiddetine dayanıklı olacaktır diye bir şey olmaz, ona göre de yapım yapılmaz. ülkenin her yerinde farklı deprem ivmesi olur ona göre işlem yapılır. o ivmeye göre de demir oranı, yapı elamanı vs seçiorsun. binadaki yükleri hesaplıyorsun ona göre artırıyorsun falan filan. çok teknik terim yazdığı için kafamı yoramadım. sikko beni inşaat mühendisi sanıyor hala! ama son olarak dediği ise "buralarda belki de bina hiç yapılmamalıydı." doğrusu bu ama ülkemizde maalesef çok kötü bir şehir planlaması var. üstüne ahlaksız genlerimiz eklenince ülke tam bir tımarhaneye dönüyor. neyse kendisi yine de bu kadar çok yeni binanın yıkılmasına şaşırmış. binanın hasar alması değil komple yıkılmasına şaşırmış.
demek istediğim @teramit'e biraz fazla yüklendik.
|
|
|
|
ya kardeş allah aşkına sen ne yazıyorsun bir haftadır burada? neyi açıklamaya çalışıyorsun?
yahu eski bina yıkılmamış çevresindeki yeni bina yıkılmış ya da tam tersi. ulan kalkmışsın anadolu'nun bir yerine 15 katlı bina yapmışsın. sanki istanbul amk yer yok, arsa yok da böyle dikmişsin binaları! zeminin bok gibi, binan bok gibi... düzgün bir yapılaşman olsa, ahlakın düzgün olsa sence bu tür durumlarla karşılaşır mıydık? utanmasan bütün suçlu deprem, hapse atalım yazacaksın. yazık yemin ederim yazık.
Buralar karışacak vaziyet alalım  hocam olayın sıcaklığı üstümüzdeyken böyle açıklamalar doğru mu bilmiyorum, biraz zaman geçtikten sonra tartışılacak şey bunlar, müteahhit bir halt yemediyse neden yurtdışına kaçmak istedi o zaman? Madem bu kadar mühendislik hatası olarak görülüyor kaçmasın vatandaş, ateş olmayan yerden duman da çıkmaz yani öyle değil mi, belki yazdıkları doğrudur ama şu an değil de biraz daha ortalık sakinleşince belki yazılmalı bence, yav karışacak bir durum yok. depremi her yer tabii ki de aynı şekilde hissetmedi orası kesin ama konumuz bu değil. ayrıca hasar olması ile binanın tamamen yıkılması gibi bir olay da mevcut. sonuçta yönetmeliklerle senin o binadan sağ çıkman gerekiyor. binan ağır hasarlı duruma gelebilir ki bu derece 2 tane korkunç depremden sonra bir şey demem. burada söz konusu olan daha ilk depremin başlarında binaların yıkılması. sorunu, suçluyu istemeden de olsa başka tarafa yöneltmeyelim. sorunun temel nedeni bizleriz. bu kadar basit. |
|
|
|
|
ya kardeş allah aşkına sen ne yazıyorsun bir haftadır burada? neyi açıklamaya çalışıyorsun?
yahu eski bina yıkılmamış çevresindeki yeni bina yıkılmış ya da tam tersi. ulan kalkmışsın anadolu'nun bir yerine 15 katlı bina yapmışsın. sanki istanbul amk yer yok, arsa yok da böyle dikmişsin binaları! zeminin bok gibi, binan bok gibi... düzgün bir yapılaşman olsa, ahlakın düzgün olsa sence bu tür durumlarla karşılaşır mıydık? utanmasan bütün suçlu deprem, hapse atalım yazacaksın. yazık yemin ederim yazık.
|
|
|
|
|
uzun yıllardır hatay'ın başkanı olup, hataysporlu atsu'nun içinde olduğu binlerce insana mezar olan binanın müteahidi için "üzerine gidilmemeli, şartlara uygun yapmıştır." gibi açıklamalar yapan kişiden mi bahsediyorsunuz?
|
|
|
|
yanlış hatırlamıyorsam birkaç sene önce burada paylaşmıştım. ekşi sözlük'te konu ile ilgili güzel bir entry var: raporun hazırlandığı kandilli rasathanesinde bir süre vakit geçirip ölçüm yapmış bir boğaziçi inşaat mezunu olarak merak edenlere açıklamak isterim raporları.
1. raporlar zemin bazlı, bina yapım durumlarını ideal veya ideale yakın, yani dönemin yönetmeliklerine uygun kabul ederek yapılıyor. çünkü senin kesin analiz için tek tek gidip bina kolonlarından silindirik numuneler alıp basınç testleri yapman gerekiyor. ayrıca çelik durumu için de bir kolonu soyup incelemek lazım.(merak etmeyin sadece pas payı dediğimiz yük taşımaya fazla etkisi olmayan kısım bu)
2. yapılan rapor daha çok altyapı hedefiyle yapılmış. çünkü altyapı planları ve denetimleri daha kesindir yıldan bağımsız olarak. bina yıkılma istatistikleri ve tahminleri zemin bazlı alınmış. ilgili zemin analiz raporları da kesin çünkü.
bu rapor aslında şunu anlatıyor. eğer istanbul'un ilçelerindeki binalar yapıldıkları yıllara göre sağlam ve standartlara uygun yapıldıysa beklenen ölüm oranı bu olacaktır.
daha basit yazayım binalar sağlamsa ölecek kişi sayısı bu 7.5 için. bu ölümler de çoğunlukla yeraltı su seviyesi değişimleri, kil zemin üzerine kaçak kat alınıp sonradan af ile ruhsatlanmış veya belediyelere rüşvet ile zemine aykırı şekilde yüksek kat çıkılmiş binalar.
zemin raporuna göre üst yapı değerlendirmesi diyebiliriz esasen.
o nedenle sayılar düşük. kadıköy'de mesela binalar eski ama sıkı kat yönetmeliği uygulanmış bir alan burası. yani kadıköy'de binalar arazi değerinden dolayı öyle gecekondu gibi yapılamamış eskiden beri(bazı mahalleler dışındaki tabi ki oralar da dönüşüm furyasının ilk başladığı yerler)
ama diğer ilçelerde bu konuda özellikle göç sonrası büyük sorunlar var.
neyse uzatmayayım bu raporda orospu çocuğu olan müteahitlerin binaları dahil değil. o binaları belirlemek için saha deneyi mecbur. o da çok para. çok çok çok para. bu raporda binalar ideal, zeminler üzerinden tahminler var.
yoksa gidip tek tek bakmadan ölü sayısı vermek mümkün değil. istanbul'daki müteahitler çalıp çırpmadıysa( ki deprem öncesi binalar burada sorunlu) evet bu tahminler tutarlı.
çok güzel bir çalışma bu. bir ön rapordur diyebiliriz. risklere göre data analizi yapıp bu rapordan detaylı incelemelere başlanabilir.
çok teknik detaylara girmedim. sadece başlangıç için bu raporun gerekli olduğunu bilin.
detaylı analiz için çok çok değerli bir çalışma. imamoğlu başganı ve canım okulumdaki meslektaşlarımı kutlarım
edit: deprem öncesi bina riski nedir diye soran kardeşlerim oldu. yine basitçe herkese yönelik yazayım.
boğaziçi üni. kuzey kampüse yolu düşenler bilir. kare blok diye kocaman bir bina(içinde lablar ve 4 bölüm var öyle düşünün) ve kuzey kütüphane( içinde tonlarca kitap, yüzlerce öğrenci) bulunur. bunlar 1980 yapımıdır.
geçen sene alınan örneklerde bu 2 binanın c14-c18 arası beton kalitesiyle yapıldığı belirlendi. bakın bu üniversite binaları için ciddi sorun, direkt testten gelen veri güvenlik faktörü dahil data bu. ama bu standart o dönem için normal.
deprem sonrası için de bu standart c20ye çekildi. yani beton daha sağlam olmak zorunda. hatta c20 minimum artı güvenlik faktörü.
diyeceğim odur ki bu örnekler alınmasaydı bu durum bilinemezdi. konutu geçtim bakın burası bir üniversite ve hiç demirden betondan çalma olmamasına rağmen durum bu. inşaat mühendisi arkadaşlar muhtemelen ağızlarındaki çayı püskürttü bu koca binaların beton değerini okurken ben size öyle diyeyim. ciddi sorun
o nedenle direkt olarak numune almadan bilemeyiz. bu binaların zemini çok iyi(hisarüstü) ama yapımı sıkıntılı. böyle çok bina var
raporun bir ön hazırlık olduğunu bilirseniz daha mantıklı incelersiniz. bu ilk aşama. ilk değerlendirme. bundan yola çıkarak devamı gelecektir.
ama bana sorarsanız deprem öncesi yapılmış 30-40 yaşındaki binalardan mümkün olduğunca uzak durun derim. dediğim gibi her sürprize açık bu binalar. kim bilir basılı planlar da nerede. zamanında elle çizilmiş, daktiloyla yazılmış evraklar bunlar kaynak: https://eksisozluk.com/entry/109125682sonuç: kötü zemin+kötü binalar |
|
|
|
|
o ahlaksız diye nitelendirdiğimiz gavurlar var ya işte onlar kadar olamadığımız için başımıza bu işler geliyor. zemini kötü olan yere izin veren, yapılan çürük binaya izin veren kişilerin sözlükte bir karşılığı yok. kamuda bu işin denetimi ile ilgili kim varsa o adamların maaşının yüksek olması gerekir. işin içine insan faktörü girince her şey bitiyor. bir de buna siyasiler eklenince ohh mis. olan yine sana bana oluyor amk. istanbul'un taa anasının amında olan yere 1,5-2 milyon lira para isteniyor. kira desen 10 bin liranın altına bulamıyorsun. yazacak çok şey var ama neye yarıyor yazmamız?! bu ülkede hiçbir siyasinin sikinde değiliz bunu anlayın. sik kırığı olmayın amk iki dakika!!!
|
|
|
|
|
hataylı arkadaşlar var. inanın durum çok kötü ki zaten sabah volkan'ın yardım videosunu izledim fena oldum. sabahtan beri işi gücü bıraktık, kimsede hal kalmadı. bir ara sakarya'da 5,5 büyüklüğünde deprem oldu bilgisi çıktı. haberlere bakasım gelmiyor, olm şu ülkede birgün bile mutlu olamayacak mıyız?
|
|
|
|
|
geçen sene yaptığım en mantıklı işin araba almak olduğunu bu başlığı okuyunca tekrardan anladım. ben arabayı aldığım zaman dolar 14 liraydı ama arabanın fiyatı şu an neredeyse %70 arttı. bu fiyat da koyduğum anda satılacak olan ölü fiyat ha.
türkiye'de ev, araba almak gibi terimleri bir süre unutmak gerekiyor. bilgisayar, telefon, beyaz eşya artık yanına yaklaşılacak bir ürün değil. 20 sene önce evlerde buzdolabı yoktu ama artık alacak para da yok amk:) boktan columbia botu bile 2-3 bin liradan başlıyor. bu ülkenin vatandaşları bunu hakketmiyor.
|
|
|
|
Ethereum Classic forkunda ETC tarafını seçen madencilerin bir felsefesi vardı. Sonuçları ne olursa olsun zincirin geri alınmaması gerektiğini savunuyorlardı. ETHW ise sadece madencilerin ellerinden alınan oyuncağı kaptırmama mücadelesinden fazlası değil. afedersiniz de kimsenin siklemediği bir zincire yatırım yapan varsa kendi kendine kaşınmıştır derim. vurkaç yapılacak olsa bile böyle saçma sapan, hiçbir anlamı olamayan kripto paralara bulaşılmaması gerekir. bu arada bobita'ya katılmıyorum, şu ana kadar gayet iyiyler:) |
|
|
|
|
hayatta kalmaya çalışıyoruz daha ötesi yok.
|
|
|
|
1 ay hasta hasta dolaştım. üstüne yıl sonu olduğu için kol gibi bir iş girdi, yetmedi bu iş bir de bugüne kadar ki en zor işti. (hasta halimde işe gidip milleti hasta etmemek için uğraştım bir de.) neyse tam iyileştim dedim şimdi de böbreklerim ağrıyor. doktora gitmeye de korktuğum için sikko bir hayat yaşıyorum. şu an için içinden çıkamadığımız bir kısır döngüye girdik. ben iyileşiyorum ama iş yerindeki arkadaşın çocuğu hasta. hop o hasta oluyor, ardından ben. çocuk iyileşiyor ama 1 hafta sonra tekrar hasta ve hastalık iş yerine tekrardan geliyor. çözüm: tüm okullar kapatılsın, herkes evinde okusun. okumayan da sanayide çırak olsun:)
tam iyileşemeden yine hasta oldum. çözüm basit aslında: hastane, dinlenme, ilaç, vitamin vs ben sadece vitamin ve beslenme yöntemi ile 1,5 ay idare etmeye çalıştım ama dediğim gibi tam iyileştim derken başka yerim patlıyordu. bir de bol sigara ve havaya uygun giyinmemek gibi bir salaklık yapınca bu hafta tam olarak patladım. 1 haftadır 39-41 derece ateşlerle hastaneye 2 kere gitmek zorunda kaldım. işin boktan tarafı o halde araba kullanmaya götüm yemediği için 20 dakika falan yürümek zorunda kaldım. o halde taksi ile uğraşacağıma yürürüm daha iyi olur dedim ki temiz hava bir yerde iyi geliyor. ne bileyim kimseye de yük olmak istemedim, garip bir adamım. doktor en son gittiğim zaman "bu sefer antibiyotik yazayım ne dersin?" diye sordu ve he yaz ula dedim. ufak bir hastalık hissederseniz direkt doktora gidin, benim gibi süreci uzatırsanız en sonunda götünüzü elinize verirler. |
|
|
|
|
ödeme gücünüz varsa sadece faizsiz kredi olarak olaya bakmayın. bu dediğim kimisi için 1000 liradır kimisi için ise 1 milyon lira ya da daha fazlasıdır. ara ara bu yöntemi ben de yapıyorum ama uzun dönemli düşündüğüm sağlam projeler için. ama bu paranın yarın sıfırlanmayacağının garantisi yok ya da 2-3 sene boyunca karşılığında elimde olmayan bir varlık için borç ödeyeceğimi de bilerek yapıyorum. kumar/risk/heyecan bir yerde.
elde para yok, borç batağındasınızı ve 1 taksit ödeme zorluğunu yaşayacak gibi bir durumdaysanız hiç bulaşmayın.
not: işin bir de kanuni boyutu var, unutmayın.
|
|
|
|
anladığım kadarıyla o 28 stabil kripto para gerçek hayattan alınmış emtialar üzerinden gidiyor. türk lirası, euro, dolar gibi ülke paralarının yanında tesla, amazon gibi hisse senetleri ve sp 500 gibi indeksler de mevcut. ilk olarak bu sistem geçtiğimiz yaz ayında güzel bir ses getirmişti. hatta birkaç büyük platform bunu yapacağını söyledikleri zaman ben burada deli gibi bir heyecanla başlık açmıştım. tesla almıştım üle:) sonra ne mi oldu? sec dedi ki ben sizin alayınızı bir sikerim 10 sene götünüzün üstüne oturamazsınız! biraz küfürlü oldu ama denilen resmen böyleydi. doğal olarak millet de "tamam sec abi." diyerek başlarını eğdi. hatta uniswap satış kısmından bu tür dürüm hazretlerini çıkardı. (bir şekilde alınabiliyor olabilir hala.) şimdi ben burada paridex'e nasıl güveneceğim? polygon ağından çıkıp da iş yapan fazla bir token yok. masrafsız vs yazmışsınız ama matic olarak komisyon ödüyorum ki zaten bir coin değil ki. bu kısmı anlamış değilim. 3000 satır kod okudum, 8000 sayfa çıktı aldım, ethereum'a kafam girsin tarzı agresif yazılardan ziyade biraz daha sakin açıklamalar yaparsanız iyi olur. son olarak da shit bulma konusundaki fikirlerinize sonuna kadar katılıyorum. burada beni bilen bilir. shitlere konuşan adamım. sermayenin ufak bir bölümüyle ava çıkmak en iyisidir, fazlası ise büyük risk. o yüzden ethereum gibi coinler bize shit avlamak için sermaye yaratır. saygılarımla. |
|
|
|
|
Show Posts
