Ethereum spot etf başvurularının onaylandığı bildirimi SECnin resmi internet sitesine girildi. Kurum, ethereum etf için başvuran tüm şirketlere onay verdi, ancak sonraki süreçte eksiklikler, uyumlanması gereken belgeler olduğu için işlemler hemen başlamayacak, birkaç hafta sürebileceği söyleniyor.
Niye maalesef dedim, çünkü bana göre bunlar kripto ekosistemini de tam kontrolüne almak isteyen klasik finans sisteminin paradan yaptığı Truva atları ve orta/uzun vadede bizim açımızdan kesinlikle iyi olmayacak.
|
|
|
Bu diziyi bir kaç kez seyretmek istedim ama bir türlü başlayamadım. Rast gele bir bölüm açıp oradan seyredeyim bakalım saracakmı diye düşündüm ama yine olmadı.
Geçenlerde 2 sezonluk bir dizi seyrettim. Yanlışlıkla 2 sezonu seyretmişim. Pek çok olayı neden böyle diye düşünüyordum. Sonra 1 sezona geçince aslında daha hoş oldu. Kimin ne yaptığı ve bu yapılan sonucunda ortaya çıkan olaylar zinciri farklı bir şekilde algılanıyor.
Belki bir gün bu siziyide seyrederim.
Benim için de Yüzüklerin Efendisi içinden çıkılmaz bir problemdir, ilkinden itibaren izlemeyi bırak, başladığımdan sonra bile/bari sırayla gitmedim. O nedenle benim için allak bullak ve saçma sapan bir film serisi kendisi. Karman çorman film yapıyorlar, bir şey anlamıyoruz kaaşim, yazacam cimere. Film gerçekten gişe yapınca bunun devamı konusunda pek yaratıcı bir davranış ile her karakteri ve yetişme ortamını ayrı ayrı ele alarak ilk seyrettiğin kahraman haline nasıl gelmiş onu irdeliyorlar. Aslında hani bir tabir var ya. Etinden sütünden yününden diye tamda bunu yapıyorlar tutan film için. Diğer filmin hatrına bunları da seyrediyoruz. Ama sen başvurunu yap ama sert vurma başın ağrır. Adım gibi eminim ki bunun için ciddi ciddi başvuru yapsam yine de cimere yapılan en ilginç (kibarca ilginç diyelim) başvurular kataloğunda ya hiç yer bulamam, ya da ancak en sonlarda yer alabilirim. Böyle bir haber okumuştum ve o başvuruları görsen demokrasiye küfürü basarsın, çünkü onu yazanla senin oyun aynı değerde.
|
|
|
Çünkü fetullah pezevengine altın tepsiyle teslim ettikleri ordudan bunları elemeye başlayınca özellikle komuta kademesinde adam kalmadı ve normal şartlarda en iyi ihtimalle albay rütbesiyle emekli olabilecek niteliksiz ama kendilerine yakın kişileri general yaptılar. Orduda bazı yazılı olmayan etik kavramlar vardır, o değerlerin altına ilk dinamiti fetpiç koydu bunlar da üzerine tüy dikti. O süreçte ordunun sıkışıklığı sadece pilot eksikliği değildi (kaldı ki Pakistan, ve muhtemelen Azerbaycan'dan savaş pilotları getirterek ilk etapta çözüm üretilmeye çalışıldı, hala tam çözülemedi), komuta kademesi de boşaldı. Bu da büyük ihtimalle normalde adamdan sayılmayacak bir herifken generallik kapmışlardan birisidir.
|
|
|
Microsoft bu tartışmalı maddeyle birlikte aslında çok daha önemli, devrimsel yenilikleri tanıttı, onlar da karambole gitmesin. Windows 11 ile artık x86 tabanlı işlemcilerden (Intel, AMD) yavaş yavaş vazgeçme sürecini başlatıyorlar ve ARM tabanlı daha verimli, enerji dostu ve özellikle yapay zeka konusunda çok daha yetenekli Qualcomm (Snapdragon X Plus) işlemcilere geçiş sürecini başlatıyorlar. Bu yenilik daha hızlı, daha yetenekli, daha az enerji harcayan yeni nesil bilgisayarlar anlamına geliyor. Benim özellikle ilgimi bu çekti.
|
|
|
Geçmiş olsun hocam acil şifalar dilerim umarım çabuk atlatırsınız. Hastalıklar ve virüsler hayatımızdan hiç eksik olmayacak sürekli yeni virüsler ortaya çıkacakki ilaç şirketleri para kazansın. Kişisel olarak her zaman hijyene ve beslenmeye dikkat etmekte fayda var, imkanlar ölçüsünde doğal belenmek günlük spor ve açık hava yürüyüşü önemli hazır havalarda ısınmışken bunu rutin haline getirmek lazım bence.
kişisel hijyen değil hocam virüs bulaşmış biri ile aynı ortamda bulunmanız yetiyor öyle uzun süreli de değil ha kısa süreli benim sorunumun en büyük sebebi çocuklardaki gibi sık aşı olmuyor oluşumuz çocuklar 4 yaşına kadar sık sık aşı oldukları için bir şekilde daha dirençliler bizde ise o yok daha da yıpratıcı oluyor. Bugün sağlık ocağında işim vardı biri dedi nasıl bu kadar zayıfladın diye artık o kadar belli oluyor zayıfladığım. İshal konusundaki en önemli olay mineral kaybı gerisi basit kilo alınır. Evet ve o mineral kaybının hem kısa vadeli, hem de sana önceden hiçbir belirti vermeyecek uzun vadeli etlileri olacaktır. O yüzden bu süreçte bir dahiliyeciden destek alsan iyi olur, çünkü yazdıklarından anladığım kadarıyla normalde ishal kabul edilecek birisine sana kıyasla kabız dememiz mümkün Kan değerlerine bakılısın ve ne eksikse tamamlama yoluna git ama devletin ödediği mineral takviyeleri (çinko, magnezyum vb) çöp, bilgin olsun, para verip düzgün bir şeyler alman gerekir.
|
|
|
Rakam olarak bilemem ama bitcoin konusunda boğa başlarında genellikle iki yükselme tahmini yapılır, bir tanesi oldukça uçuktur (mesela şu an birisinin çıkıp bitcoin 2025'de 5M dolar olacak demesi gibi), diğeri piyasanın içindekiler açısından ayakları yere basan ama dışarıdakiler için "yok daha neler" tahminleridir (yine mesela birisinin çıkıp bitcoin 2025'de 150K olacak demesi gibi) ama çoğunlukla doğru çıkarlar. Bana göre ethereum spot etfsi onaylanırsa bitcoininki kadar olmasa da katalizör görevi görecek ve 100K'ya yaklaştıracaktır ama muazzam bir psikolojik direnç rakamı olduğu için kırar mı kırmaz mı hiçbir tahminde bulunamıyorum. Yani özetle ve yine meselalı düşüncemi yazayım, en fazla 85K ne kadar olasıysa 185K da o kadar olası.
|
|
|
yasaklarla olmaz bu iş. herkesin kendine çeki düzen verip her şeye ederi kadar değer vermesi lazım devletler sanat spor vs'den elini çekmeli ve bunları özel sektöre havale etmeli, sübvanse edilecekse önce tarım sanayi işsiz insanlar sübvanse edilsin, milyonlarca dolar kazanan futbolcu da kendi başının çaresine baksın bi zahmet
Hocam kulüplerin dunya kadar vergi borçları silindi veya yapılandırıldı, arazi tahsisleri de cabası. Evet ülke sporunun gelişmesi için tesisleşme çok önemli, 80 kusur milyonluk ülkede sporda birçok alanda neredeyse yokuz, devletin ülke sporunun gelişmesi adı altında tanıdığı haklar dönüp dolaşıp şiddete çıkıyorsa ortada bariz sorun var demektir. Sporda şiddet yasası var, 2222 sayılı yasayı tam anlamıyla hayata geciremedik memlekette, mutlaka kayirilanlar oldu gözden kacirilanlar oldu. Futbol denen şey: kara para ve bahis+şike olaylarının döndüğü, çok sınırlı sayıda kişinin zenginleştiği geri kalanın sömürüldüğü, kulüpler aracılığıyla kişisel menfaat ve politik+ekonomik güç elde edilen, roma kültüründeki gladyatörlerle benzeşen sikko bir mefhumdur. mentollü sigara nefes açar önermesi kadar fayda sağlayan(!) bir konuda yazmak bile benim için bir zuldür lafım futbolseverlere değil sadece genel bir tanım yaptım. Mesela çoğu kişi sormuyor ki "yav millet niye hepi topu bir futbol kulübünün başkanı olmak için varını yoğunu döküyor, akıl almaz paralar harcıyor?" diye.. Niye harcamasın, olanı biteni kısa ve net olarak yazmışsın, herif biliyor ki ne kadar harcarsa harcasın, başkan olursa bir koyup üç alacak, kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi?
|
|
|
Bu diziyi bir kaç kez seyretmek istedim ama bir türlü başlayamadım. Rast gele bir bölüm açıp oradan seyredeyim bakalım saracakmı diye düşündüm ama yine olmadı.
Geçenlerde 2 sezonluk bir dizi seyrettim. Yanlışlıkla 2 sezonu seyretmişim. Pek çok olayı neden böyle diye düşünüyordum. Sonra 1 sezona geçince aslında daha hoş oldu. Kimin ne yaptığı ve bu yapılan sonucunda ortaya çıkan olaylar zinciri farklı bir şekilde algılanıyor.
Belki bir gün bu siziyide seyrederim.
Benim için de Yüzüklerin Efendisi içinden çıkılmaz bir problemdir, ilkinden itibaren izlemeyi bırak, başladığımdan sonra bile/bari sırayla gitmedim. O nedenle benim için allak bullak ve saçma sapan bir film serisi kendisi. Karman çorman film yapıyorlar, bir şey anlamıyoruz kaaşim, yazacam cimere.
|
|
|
İsrafta bu kadar önde olmamıza mı? şaşırayım yoksa üzüleyim bilemedim. İsraf konusunda ülkemizin çok daha hassas olmasını ve çok daha az israf eden ülke olmamızı beklerdim. Avrupalı, Amerikalı bile bizden çok daha az israf ediyorlar demek ki onlardaki zenginlik bizlerde olsa sanırım bu rakam 3-4 kat daha artmış olurdu. Gıdaya ulaşamayan bir çok insan var bu konuda çok daha hassa düşünülmeli ve davranılmalı diye düşünüyorum.
Sus bakiim sen, Alamanya bizi kıskanıyo bi kere... Şakası bir yana, bu müsriflik ve onun devamı olan gösteriş merakı doğu toplumlarında her konuda çok daha belirgin, biz de joker coğrafya olarak her bölgeden parçalar taşıdığımız için bu kötü huyu da onlar kadar olmasa bile almışız. Bu huy varlık durumuna göre gerekmese bile kilo kilo yiyecek almaktan başlayıp, varaklı koltuklara, altın klozete kadar gidiyor.
|
|
|
Size bir tavsiye vereyim hocam ben de. Kalorisi 0 olan çayları sık sık içebilirsiniz. Tavsiyem yeşil çay içmeniz metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca demleme yöntemiyle içmenizi tavsiye ederim Lipton poşet çayların yerine demleyerek için. Ayrıca Türk Kahvesi de sıfır kalorili metabolizma içeceklerinden birisi. Önemli olan 3 beyazdan uzak durmanız şu dönemde. Çoğu kişi tuzu önemsemiyor ama tuz, en çok kaçınmanız gereken gıdalardan. Eğer tuzlu bir şey yiyecekseniz kaya tuzu kullanın. Sofra tuzu fazla iyotlu olduğu için size zarar verebilir. Başarılar diliyorum umarım hedefinize ulaşırsınız.
Tuz olayı öyle basit değil, bu şekilde anılıyor ama diğer ikisinden ayrılan büyük bir farkı var, tuz (yani sodyum klorür) metabolizma üzerindeki süreçlerin bazılarında çok önemli, hayati bir rol oynuyor, örneğin vücudun elektrolit dengesini sağlar, bu da mesela özellikle beyin hücrelerinde tehlikeli düzeyde asit oluşumunu engeller, fazlası aynı nedenle ödem yapmakla birlikte kararında alındığnda vücudun su kaybetmesini engeller, insülin mekanizmasında rolü vardır vb vb, yani tuzu da bu kadar gömmeyelim Ama elbette büyük çoğunluğumuz gerekenden fazla tüketip yarardan zarara döndürüyor. Kaya tuzu konusuna katılıyorum, ancak satanların pompaladığı gibi mineral içerdiği için falan değil, çünkü tuzdan vücudun ihtiyacı mineralleri alabilmek için kilo kilo tüketmek gerekir. Ama özellikle yüksek tansiyon sorunu olanlar kesinlikle kaya tuzunu tercih etmeli çünkü rafine tuz kadar yükseltmez.
|
|
|
Neresinden tutup düzeltebiliriz diye bakıyorum, pek olası görünmüyor ama yine de şansımı deneyeyim. Öncelikle Covid 19 laboratuar ürünü falan değildir, muhtemelen bizden daha uzun süre gezegende varolan koronavirüsün bir alt türüdür, koronanın insana ya da hayvana etki eden çok sayıda alt türü vardır, covid onlardan birisidir. Laboratuarda olan izole edilmiş virüsün bir şekilde sızması (kasıtlı ya da kasıtsız, henüz bilmiyoruz) .
İkincisi uçakların arkasında oluşan ve bir süre dağılmayan o izler yani Contrails uçağın motorlarından çıkan su buharı ile gökyüzünün etkileşimidir ve bu bulutların oluşabilmesi için uçağın en az 6.000 metre yükseklikte uçması gerekir. Uçak jet motorları, yanan yakıtın bir ürünü olarak su buharı üretir. 6.000 metrenin üzerinde, uçağı çevreleyen hava donma noktasının oldukça altındadır; bu nedenle motorların arkasından çıkan su buharını soğutur. Bu, şu buharının hızla yoğunlaşmasına ve ardından donmasına neden olur. Yoğuşma çekirdekleri olarak bilinen motordan çıkan küçük parçacıklar, yoğunlaşmanın gerçekleşmesi için bir başlangıç noktası görevi görür ve uçağın motorlarının arkasında ince buz kristal izleri bırakır. O nedenle gözünün gördüğü irtifada uçan uçaklarda böyle bir şeyi gözlemlemezsin.
Komplo teorileri bir çok kişiye ilginç gelir ama mantığın, bilginin bu kadar dışına çıkınca hayatta her şey komplo teorisi olabilir. Mesela bahçelerdeki, ağaçlardaki çiçekler uzaylıların bizi izlemek için dizayn ettikleri kameralar olabilir mi acaba?
|
|
|
Bu konu çok ciddi, büyük israf var (kendimi ayrı tutmuyorum) ve konuda da ayrıntılı bir şekilde belirtildiği gibi bu israfın zararları zincirleme bir şekilde alakalı alakasız bir çok durumu kapsıyor. Şimdi hayat pahalılığından dolayı mecburen durum biraz değişti tabii ama biz milletçe bir şeyler alırken iki kilo ondan, üç kilo bundan kafasından kurtulamıyoruz, öncelikle bunun mecburen değil, zihniyet olarak değişmesi lazım. Yerli ve milli dangalaklar hep dalga geçerler, Alman, Hollandalı vb markete gider 2 tane domates alır diye ama onların parasızlıktan değil, ihtiyaçları kadar almak için öyle yaptığını anlayacak şuur ve IQ yok tabii bu kesimde. Ayrıca sadece gıda değil, gezegenin en değerli maddesi olan su ve enerji israfımız da had safhada.
|
|
|
Kardeşim ya salın borsaları, tavan/taban ve kısıtlamaları kaldırın, kripto piyasası gibi olsun, ya da kurallar koyuyorsanız aşılmasını, manipülasyonu engelleyin. Bir cacık beceremiyorsunuz, ondan sonra da işte böyle organize olup kağıtların içinden geçiyorlar. Hatta şöyle söyleyeyim, bu hisseye olan yapılması yasak ortak satışı çıksa bile şaşırmam. Bist=Dingonun ahırı
|
|
|
Liste bilimsellikten çok uzak ama fark ettiyseniz fermente besinler hiç böyle kötü yiyecek ve içecek listelerine girmiyor. Yemekte bir şey içmek gerekiyorsa gerçekten ülkemizde ayran, şalgam vs içmek en iyisi. Ayrıca kefir, kombuça vs içmek de sağlık için çok iyi olacaktır. Ayrıca çay da mis gibi ve ucuz. Şu anda neredeyse herkes kilolarca çay tüketiyor ama çayın cumhuriyet sonrası tarımı geliştirmek adına ülkemize getirildiğini unutmayalım. Şimdi vazgeçilmez bir şey ama 100 sene kadar önce çok nadir bir şeymiş.
Sen yazınca aklıma geldi, tam doğrulama olanağım olmayan ama genellikle söyledikleri doğru çıkan kaynaklardan aldığım duyumlara göre piyasada satılan kefirlerin büyük bölümünde kontaminasyon çıkmış. Yani içerdikleri ve satın alma nedenimiz olan yararlı bakterilerle beraber izin verilen sınırların oldukça üstünde zararlı bakteriler de bulunmuş. Yazdığım gibi, kesin diyemeyeceğim ama kaynağına güvendiğim bir duyum bu.
|
|
|
Tarzı ne, ya da söyle sorayım, ben özellikle The Big Bang Theory hayranıyım, o kadar değilse de Modern Family ve Brooklyn Nine-Nine da sevdiğim diziler, onları sevdiysen bunu da seversin diyebilir misiniz? Aç bir bölüm dene işte demeyin, izleme listemde olup hala başlayamadığım ya da devam ettiremediğim bir sürü dizi var zaten, zaman kazanmaya çalışıyorum.
|
|
|
Futbol (ve 60 IQ hedef kitleli diziler) ülkede yaygın olarak kullanılan ve bizzat devlet tarafından teşvik edilen yasal uyuşturucular, dolayısıyla (yasaklama ifaden tabii ki ironi) kesinlikle geri adım atılmaz. Bazıları meşhur "futbol sadece futbol değildir" sözünde çok felsefi anlamlar arasa da esas mevzu bu, futbol kitlesel manipülasyon ve mangırsal operasyon aracıdır, kimse bu güçten vazgeçmek istemez.
|
|
|
Dikkat ederseniz listede temel olarak iki ana kriter gözetilmiş ve bunlar gerçekten metabolizmanın başbelası, üstelik artık kaçınmak son derece zor.
1) Rafine şeker, glikoz/fruktoz şurubu içeren besinler, 2) İşlenmiş gıdalar.
Gerçekten bir gıda maddesi ne kadar fazla işleniyorsa o kadar zararlı hale geliyor çünkü amaç sizi korumak değil, hem sizin için cazip hale getirmek, hem de ve en temel sebep rafta korumak. Gıdalar işlenirken yürütülen proses ve kullanılan kimyasalların temel amacı ürünün banttan çıktığı andan itibaren en uzun süre ve standart koşullarda yenilebilirliğini korumaktır. Çok basit unlu mamullerden örnek verelim, evinizde kurabiye vb yapın ve ev tipi vakum zıvırlarıyla hava temasını keserek bekletin, asla marketteki benzerleri gibi tazeliğini koruyamayacağını göreceksiniz. Şeker için zaten bir şey söylemeye gerek yok.
|
|
|
Arkadaşlar yalnız elmayla armutu birbiriyle karıştırmayın, evet şu an yobaz bir yönetimin boyundurluğu altında ama öncelikle İran halkı Arap değil, uzaktan yakından alakaları yok, koskoca Pers uygarlığının devam soyu ve İran halkı öyle yobaz falan değil. Görüntüye aldanmayın, orası diktatörlük ve insan hakları diye bir kavram yok, dolayısıyla halk emredildiği gibi yaşamak zorunda ama bu durum o yaşam şeklini benimsedikleri anlamına gelmiyor.
|
|
|
Geçen boğada özellikle fakir ülkelerde ek gelir imkanı oyunlar üzerinden oluyordu, mesela Axie miydi neydi, ona en başlarda giren teyzeler vb günlük üç beş para kazanıyorlardı. Bu boğanın trendi de galiba tık tık tık Telegram olacak, neyse ki Telegramın kendisi benzersiz, bir de filanca uygulamada da şöyle bir tıktık var diye uğraşmıyoruz. Ben açıkçası Notecoin, Memefi, Blum ve Yescoine bir şans verdim, haydi notu eleyelim, çıktı ve dediğini yaptı ama diğerlerinde umarım mal değneği gibi elimde telefon çat çat vakit kaybetmiş olmam. Belki sonra çalıştırırım, kestirip atmayayım ama şu an bir de bununla uğraşamayacağım.
|
|
|
finans bank ve deniz bankası zaten ortaktı yeni bir ürün getirmiş gibi haber ediyorlar ben enparayı uzun zamandır denizbanktan çekerim parada falan ödemem.
Bunların amacı %99 yerel bir atm üreticisi bulup veya aracısını zengin etmek her türlü o atm'lere zaten ihtiyaç var kaç yıllık teknolojiyi yeni gibi gösteriyorlar.
Yerli üretim atm en azından şu an olmadığı için üreticiyi zengin etmek yerine eğer yapıyorlarsa sağlayıcı ve işleticiyi üzerinden cupcup operasyonu yapıyorlardır. Tam atm sisteminin altyapısı Ziraat Bankası, HalkBank ve VakıfBank iştiraki olan Bileşim A.Ş. tarafından yürütülüyor ( www.bilesim.net.tr ) Yalnız yönetim kurulundaki isimlerin bu bankaların yönetimlerinden gelme eğitilmi ve yetkin kişiler olduğunu söylemek lazım. Şirketin 2022 faaliyet raporunda ATM işleri şöyle tanımlanıyor (sitesinde en son o var): TAM Platformu yaygınlaşma sürecinde, saha ekiplerince daha hızlı aksiyon alınabilmesi amacıyla paydaş bankalarımızın sahip oldukları 4 farklı marka altındaki 22 farklı model altında 52 farklı donanım konfigürasyonunu tek bir kurulum imaj yapısı ve menüsü altında birleştirilerek Türkiyedeki bankaların içerisinde bir ilke imza atılmıştır. Diğer taraftan, proje başlangıcından bu yana bankalarımızın yeni satın aldıkları modeller de bu yapıya dahil edilerek genişlemektedir. ATM kullanıcı menülerinde ortak menü ve müşteri kampanyaları gösterim ve yönetim yapıları geliştirilmiştir. Paydaş bankalarımızdan ve operasyon ekiplerimizden gelen ek talepler doğrultusunda 1.000 uzman/gün üzerinde ek geliştirme yapılmıştır. https://www.bilesim.net.tr/files/faaliyet-raporlari/faaliyet-raporu-2022.pdf (Sayfa 23) Genel olarak yiğidi öldürüp hakkını yememek adına şunu da belirtmek gerekiyor, Türkiye bankacılık teknolojisi alanında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi, Avrupa ülkeleri dahil pek çok ülke bizim onlarca yıldır kullandığımız teknolojileri yaygın olarak yeni yeni kullanıyorlar.
|
|
|
|