Omobil çılgınlığı inanılmaz bir hale ulaştı ,bir çok kullanıcı bütçesinin yettiği kadar kendi otomobilini alıyor yada bir kaç modifiye yaparak istediği şekle sokmaya çalışıyor.Dünya ve Ülkemizde Otomobil sevgisi çok fazla olunca bu durumdan yararlanmak isteyen fırsatçıların iştahı da bir hayli kabarmış durumda ,bu kez yaşanılan haberde bu kadarına da pes dedirtecek cinsten.

Dolandırıcılık konusunda sınır tanımayan kötü kişiler Sahte Bugatti yapıp İnternet üzerinde satışa sundukları aracı kısa sürede sattılar.2001 Mercury Cougar modelinde görsel olarak bir dizi değişikliğe gittikten sonra Orjinal Bugatti Veyron görüntüsü ortaya çıkaran fırsatçılar daha sonra aracı İnternet üzerinden 60 bin dolara satışa çıkardı . Fiyatın bu kadar düşük olması sebebiyle bir çok kişi inandırıp kendisini çekmeyi başaran dolandırıcılar Bugatti Veyron 60 bin dolara sattılar ,aracın kime satıldığına dair henüz net bir bilgi olmamakla birlikte görüntü olarak neredeyse orjinali ile tamamen aynı olan dolandırıcılar aracın tavan dış kısımlarında sert plastik kullanmış.
2001 Mercury Cougar:


Bugatti Veyron


Sahte Bugatti




Kaynak

Keyifli bir sohbet olmuş, teşekkürler

Güzel bir hesaplama aracı paylaşım için teşekkürler.Bu listedeki ekran kartı ve işlemci modelleri güncelleniyormu acaba

Hi, i'm fine thanks,
I'm waiting more information in-coin, (pow-pos-ico or not?),i'm watching
Good luck

Aynen katılıyorum, İzmit körfezi geçiş köprüsü yapım aşamasında halat koptu diye mühendis kendini sorumlu tutup intihar etmişti hatırlarsanız, intihar notuna da ;“Bu hata benim mesleki ve normal hayatıma son verir. Bu iş benim ve ülkemin gururuydu. Bu hatadan kimse sorumlu değil”  yazıp boğaz ve bileklerini keserek hayatına son vermişti. Adamlar yaptıkları işi onur ve gurur meselesi yapıyorlar.

Boşver Demet sen tekneyi uçağı, gel BTC al, kafan rahat olsun .

Ufak ufak kaçıyorum yani diyor, inşallah bitiripte gider milletin hevesi kursağında kalmasın, bir türlü güvenemedim şu adama

Demiş sayın Bakan , bu konuda,ihmali,kusuru, kastı olan kim varsa derken  kendini de bunların içerisine sokuyormu acaba? Bu işin en tepesindeki isim olarak en başta sorumluluğu kendi üzerine alarak kendisi hakkında da her türlü adli ve idari yolları açacakmı bakalım

17 Ağustos depremini yaşamış biri olarak, her deprem lafı duyduğumda o anları yeniden yaşıyorum. İnsanın doğa karşısında ne kadar çaresiz olduğunun en büyük kanıtı depremler. Allah cümlemizi korusun

İnsanoğlu doymak bilmeyen iştahıyla sürekli bir tüketim halinde.nesli tükenen ve tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan hayvanlar, su kaynaklarının büyük bir hızla tükenmesi, sanayileşme ve kentleşme, tarıma elverişli olan verimli toprakların yanlış değerlendirilmesi gibi bir çok sorun var.İnsanların amacı hep daha fazla zenginleşmek olduğu sürece ki bunun değişeceğini sanmıyorum, dünyamızın sonunun yaklaştığını şimdiden görebiliyoruz.

Washington Üniversitesi ve Microsoft’tan araştırmacılar, DNA molekülleri içine kedi fotoğrafı , bir kaç fotoğraf ve video kaydetmeyi başardı. Bu gelişme sayesinde normalde bugünün dünyasında devasa bir alışveriş merkezi dolduracak kadar yer kaplayan dijital bilgi, küp şeker boyutunda depolanabilecek. Bu sistem sayesinde rastgele erişim okunabilirliği ve hata düzeltme protokolleri ile DNA molekülleri içine veri arşivlenebiliyor. Mevcut silikon depolama tekniklerine göre , bu yeni metot milyonlarca kez veriyi sıkıştırarak DNA gibi küçük bir boyuta depolayabiliyor. “Hayatımızın temel yapıtaşı olan bu akılcı molekül DNA, genlerimize verimli bir şekilde bilgi depoluyor ve canlı sistem bu şekilde çalışıyor. Bu gerçekten küçük ve dayanıklı bir sistemdir. Biz bu sistemi resimler, videolar,dökümanlar için yeniden düzenleyerek yüzlerce binlerce yıl yönetebilecek bir yol geliştirdik,” diyor Washington Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Luis Ceze ve arkadaşları çalışmalarını, bu hafta Atlanta’da açıklayacak. Araştırmacılar yapılan bir dizi deneyde, resim dosyalarındaki dijital veriyi DNA kodları, adenin,timin,sitozin ve guanine kodladı. Yani dijital verideki ikili kodları 1 ve 0’ları, ATCG dizileri halinde dönüştürmeyi başardı. Resimler ise enteresan, 5 kb’lık bir gülen maymun, 12 kb ‘lık kedi resmi ve 24 kb’lık Avustralya Sidney Limanı resminden oluşuyor.



Dijital veri parçalara bölünerek inanılmaz çok sayıdaki ufak DNA moleküllerine sentezlenerek depolandı. DNA dehidre edilerek uzun süreli saklama sağlanabiliyor. Ekip dosya marka parçalarını DNA’ya yerleştirerek, geniş çaplı kullanılan polimeraz zincir reaksiyonu(PCR) teknolojisiyle veriyi geri alabildi. Bu yöntem sayesinde araştırmacılar tüm DNA kodunu okumak yerine aynı bilgisayardaki rastgele erişim belleği(RAM) gibi , baktıkları yerde veriyi sıfırlayabilir. Ayrıca araştırmacılar hata düzeltme metodu kullanarak XOR(exclusive-or logic) avantajını kullandı. Sonuç olarak resimler, bir bayt bile kayıp yaşanmadan yeniden oluşturulabildi. Bir diğer deneyde ise yine Washington Üniversitesi ‘nden bir video “Voices From the Rwanda Tribunal” kodlanarak , yeniden alınabildi. Yani bir video kaydedilebildi. 10 yıldan fazladır dünya çapında araştırmacılar DNA’ya veri yüklemenin yolunu arıyorlar. Daha öncesinde başka bir ekip DNA’ya 53,000 kelimelik bir kitap ve resimlerini kodlamıştı. Diğer ekipse 2013’de William Shakespeare’’in sonelerini kodladı. Fakat bu son gelişmede son teknoloji kullanılarak rastgele erişim metodu ve sondan-sona sistem tarif edildi. Ayrıca DNA okuma-yazma hata kaynakların detaylıca kaydedildi. Şimdilik bir DNA sentezleme onbinlerce dolara mal olduğundan, henüz böyle bir teknolojinin yayılması mümkün değil. Fakat DNA bazlı depolama sistemleri çok az yer kapladığı ve DNA moleküllerinin binlerce yıl saklanabildiği düşünülürse , buna değer. 2020’ye kadar tüm dünyadaki dijital bilginin 44 trilyon gigabayta ulaşması bekleniyor.


Kaynak

Teknoloji ve bilim aynı oranda ve mükemmel bir uyum içinde o kadar hızlı ilerliyor ki takip etmek gerçekten çok zor. Dünya genelinde bilim adına müthiş atılımlar var keşke hepsi insanlığın yararına kullanılabilse diyeceğim ama o kadar da polyannacı değilim

Sanki bana önceden planlanmış bir soru gibi geldi, yani başbakanı öne çıkarkmak için ayarlanmış , önceden konuyla ilgili kendisine eğitim verilmiş

Yine bir hafta sonu ve yine bir yobit klasiği, an itibariyle, dünyanın en meşhur mavi butonu "Send to my BTC balance" yine çalışmıyor

I mining magi(xmg) , because ;Magi strives for every single effort to make mining be available to everyone, and provides an even playing field for people looking to issue digital coins without expensive equipment, i believe it

Good job sir, i have a new guide for mining pool thanks

Very good job,added favorite list  thanks

Animasyon sahneleri olmamış, yani animatik bir görüntünün döndüğü çok belli, ama diğer görsel efektler güzel gibi görünüyor.Rusya gibi bir ülkeden beklenmeyecek derecede iyi denilebilir fragmana göre

Biz Türk milleti olarak hazıra konmaya alkışkınız genlerimizde var, ilk Türk'lerden beridir bu böyle, elde avuçta bi şey kalmayınca akıncılarla haydi hurraa gidelim alalım savaş ganimetleri topla bitince yeni  bir sefer üretim yok. Hazırda olanı alıp getirmişiz icat yok. Gerçi icat yapanlara da neler yaptığımız belli. Destek yok teşvik yok. 1 adet girişimci , 3 adet zeki küpü developer ile olmayacak iş değil aslında

Mizahı farklı bir boyuta taşıyan çok güzel bir iş çıkarmışlar ortaya , favorim doğan karakteri